Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/981 E. 2019/674 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/29
KARAR NO : 2019/659

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/01/2019
KARAR TARİHİ : 26/09/2019

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,———- plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde —– numaralı ve —————— vadeli kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu —- tarihinde —- plakalı aracın karıştığı dava konusu kazanın meydana geldiğini, sigortalıları tarafından araçta meydana gelen hasarın ödenmesi için müvekkil şirkete başvuruda bulunulduğunu ,aracın tamiri için 4.473 TL tazminat ödendiğini , müvekkil şirket tarafından ödenen tutar için davalı tarafa başvuruda bulunulduğunu , ancak rücu talebinin tam olarak neticelendirilmediğini, müvekkil şirketin asli kusurlu olduğunu, kasko sigortalı aracın sürücüsünün de en fazla %50 kusurlu olduğunu , bu nedenlerle kusura ve hasar miktarına ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, müvekkil şirketin ödemiş olduğu miktarın davalı şirket tarafından sigortalanan araç sürücüsünün müşterek ve müteselsilen ödenmeyen %25 kusur oranına tekabül eden 4.473 TL nin ödeme tarihi olan 06.09.2017 tarihinden itibaren işleyen ticari faizin ve davalı sigorta şirketi açısından protokol gereği temerrüdün müeyyidesi olarak 5 puan fazla faizin , masraf ve ücreti vekalet ile birlikte sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı tarafça davanın 03.01.2019 tarihinde açıldığını, 01.01.2019 tarihi itibariyle TTK 5.mad gereğince arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğunu , arabuluculuğa başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini , yetkiye itirazlarının olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalının adresi itibariyle yetkili mahkemenin İstanbul Adliye Mahkemelerinin olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkil şirkete 4.473 TL ödeme için talepte bulunulduğunu, davanın açılmasından önce davacıya ödemenin yapılarak dosyanın kapatıldığını, kusura istinaden——— hasar tutarının %25 için talebin olduğunu, dava konusu hasarın iki aracın kazasına ilişkin olup , ticari ilişkinin söz konusu olmadığını, bu nedenle ticari faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından ödeme dekontlarının taraflarına tebliğ edilmediğini , müvekkil şirketinin de usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğini, bu nedenlerle dava şartı olan arabuluculuğa başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, müvekkil şirketinin resmi adresi bakımından İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olmasından dolayı yetkisizlik kararının verilmesine, esasa girilmesi halinde müvekkilinin dava konusu kazada daha fazla bir kusuru bulunmadığından davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir .
Davacı vekili 26.09.2019 tarihli duruşmadaki beyanında ; davayı açtıkları sırada yaşanan karışıklık sebebiyle arabuluculuğa başvuramadıklarını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyanın incelenmesinde,———— günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanunun 20. madddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince,konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş ve 7155 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Hukum Uyuşmazlıklar Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A (2) maddeleri gereğince “Arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir hükmü ile 6100 Sayılı HMK’nun 114 (2) ve 115.maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde ; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde
sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK’nın 114/2.maddesinde; (1) Dava şartları şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması b) Yargı yolunun caiz olması c) Mahkemenin görevli olması ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması e) Dava takip yetkisine sahip olunması f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. ” şeklinde ve ——— sayılı Resmi Gazete’de “MADDE 22 – (1) Arabulucuya başvurulmuş olmasının kanunla dava şartı olarak düzenlendiği durumlarda davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. (2) Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (3) Dava dilekçesi içeriğinden açıkça arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde derhal herhangi bir usuli işlem yapılmadan ve duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde kararmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2- Başlangıçta alınan 76,39 TL harçtan alınması gereken 44,40 TL harcın düşümü ile geri kalan 31,99 TL’nin davacıya İADESİNE,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ——– 7/2. mad uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.