Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/962 E. 2021/203 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/962 Esas
KARAR NO: 2021/203
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacıya verilen ———–çekin karşılıksız çıkmasından kaynaklı ——— sayılı dosyası ile davalı hakkında takip başlattığını, borçlunun imzaya itirazı üzerine verilen ———– nolu ilamı ile takibin durduğunu, bu konuda borçlu ve vekili kardeşinin ortaklaşa hileli hareketlerle müvekkilinden haksız menfaat temin ettiğini, sonuç olarak —– sayılı dosyası ile alacaklı oldukları —– çekten doğan alacaklarına takip tarihi olan—- tarihindeki —– aslı alacak ile birlikte işleyecek avans faizi ile haksız ve kötü niyetli itiraz nedenil ile %20 tazminatın tahsiline, diğer yandan————- sayılı dosyaya karşılık —– haricen ödenen tutarın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacının dava konusu olarak gösterdiği ilgili icra dosyalarından kaynaklı bir alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, kıymetli evraktan kaynaklı alacak davasıdır.
Dosyamız arasına getirtilen —– esas sayılı dosyasına konu — bedelli çek alacağı iddiası ile davacı —–takip başlatıldığı, başlatılan icra takibine karşı takibe dayanak çekteki imzanın borçlu —-ürünü olmadığından bahisle —– imzaya itiraz davası açıldığı, ———- karar sayılı ilamı ile “takibe konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığının bilirkişi tarafından belirtilmiş olması karşısında davalı tarafından daha önce farklı çeklerin ödendiğinden bahisle söz konusu çeklerin de davacı tarafından ödenmiş olması nedeniyle o senetler yönünden de inceleme yapılması talep edilmiş ise de söz konusu senetlerin ödenmiş olmasının imzalarının açıkca ikrarı anlamına gelmediği, imzası açıkca kabul edilmeyen çeklerin imza incelemesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı,” şeklindeki gerekçelere yer verilerek “davacının davasının kabulü ile, davacı hakkında —— sayılı takip dosyasındaki takibin davacı yönünden durdurulmasına, ” karar verildiği, söz konusu kararın ———– ilamı ile onandığı anlaşılmıştır.
———- sayılı dosyasında imza incelemesi için bilirkişiye tevdii edilmiş olup; bilirkişinin ibraz etmiş olduğu —– tarihli bilirkişi raporuna göre; yapılan —— ——– inceleme neticesinde; inceleme konusu ——— çek nolu —- keşide yeri ve tarihli, keşidecisi ——– meblağlı çekin ön yüzü üzerinde bulunan ——– atfen atılı keşideci imzasının, Mevcut mukayese imzalarına —– isimli şahsın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bir örneği dosyamızda mevcut ——— numaralı dosyası kapsamında davamıza konu çekin imzacısı ve davalının kardeşi olduğu anlaşılan ——–şüpheli ifade alma tutanağında konuya ilişkin özetle, ——– bedelli çeki keşideci olarak ben imzalayıp ——-Ben çeki keşide ederken ——– altına imza attım. Yanına vekili sıfatıyla attığıma dair bir ibare eklemedim—–dönemde bu çeki benim müştekiye verdiğimden ———- haberi yoktu. ” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı—– adına kayıtlı davanın dayanağını oluşturan çekin ——tarafından imza atılarak keşide edilmek suretiyle davacı ——-verildiği tartışma konusu değildir. Davacı taraf davalı ile dava dışı ——– arasında vekalet ilişkisi olduğunu ileri sürmüştür. Davacının vekalet ilişkisini ileri sürdüğü ——–vekaletnamesi dosyamız arasına getirtilerek incelenmiştir—— dava dışı —- evrak ve çekleri imzalamaya yetkili kıldığı anlaşılmıştır. Ancak ———-dosyası kapsamında davamıza konu çekin imzacısı ——- tarihli şüpheli ifade alma tutanağından da anlaşıldığı üzere dava dışı ——- davaya konu çek üzerindeki imzayı vekil sıfatı ile değil davalı ——- attığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin bir diğer iddiası ise ” Müvekkil adına aynı imza keşide edilen bir çok çeki ödemiş, davaya konu çeke gelindiğinde imza itirazı yaparak icra takibini iptal ettirmiş” şeklindeki savlarının karşılanması amacıyla mahkememizce araştırma yapılmış olup benzer konuya ilişkin ————– sayılı ilamında; “Mahkemece davacılar tarafından aynı yöntemle oluşturulmuş dava konusu olmayan çeklerin ödenmiş olmasına ve ödenen çeklerdeki keşideci ve ciranta imzalarının dava konusu çeklerdeki keşideci ve ciranta imzalarının aynı kişiye ait olduğuna dair alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davaların reddine karar verilmiştir. Ancak aynı mahiyetteki başka çeklerin herhangi bir şekilde ödenmesi davacıların işbu dava konusu çeklerde ki imzalara itiraz etmelerine engel teşkil etmez.” şeklindeki açıklamaları ile imza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defi olması, davalının imza inkarında bulunması, —- kararının ışığı altında aynı mahiyetteki başka çeklerin herhangi bir şekilde ödenmesi davalı ———- dava konusu çekte ki imzaya itiraz etmesine engel olmayacağı hususları hep bir arada değerlendirilerek davacı vekilinin işbu paragraftaki savlarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan ———— dosyası ile dosyamız arasına giren ——— tarihli bilirkişi raporuna göre; takibe konu çekteki imzanın davalıya ait olmadığının bilirkişi tarafından belirtilmiş olması karşısında davalı tarafından daha önce farklı çeklerin ödendiğinden bahisle davanın kabulü yönünde karar verilmesini talep etmiş ise de söz konusu senetlerin ödenmiş olmasının imzalarının açıkca ikrarı anlamına gelmediği, imzası açıkça kabul edilmeyen çek hakkında hüküm ifade etmeyeceği, imza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defi olması, dava dışı —— davalı tarafından verilen vekaletnameye istinaden çeki imzalamadığı, doğrudan davalı adına imza attığı, bu durumun dava dışı ——— yukarıda yer verilen soruşturma dosyasındaki beyanlarından anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 422,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 362,8‬0 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 4.930,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2021