Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/961 E. 2020/600 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/961 Esas
KARAR NO: 2020/600
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin iki ortağından biri olduğu davalı şirketin ———- davacı şirkete usul ve yasaya uygun şekilde çağrı yapılmaksızın gerçekleştirildiğinden ve anılan toplantıda pay devrine ilişkin kararın altına davacı şirketin temsilcisi ———- imzası taklit edilmek suretiyle sahte olarak atılmış olduğunu ve kararın alınması için gerekli nisap sağlanmadığını beyan ederek — tarihli ——— taraflarına usul ve yasaya uygun şekilde çağrı yapılmaksızın gerçekleştirildiğinden ve anılan toplantıda pay devrine ilişkin kararın, altına davacı şirket temsilcisi adına sahte imza kullanılarak alınması sebebiyle kararın alınması için TTKda aranan nisap sağlanmadığından kararın yokluk sebebiyle hükümsüzlüğünün tespiti ile kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davalı şirketin ——- tarihinde yapılan —— alınan kararların yoklukla malül olduğunun tespiti ve iptali istemine ilişkindir. Davalı şirketin bahsi geçen devir öncesi – ortağı bulunmakta olup buna göre –sahibi davacı şirket, — hisse sahibi ise —–tarih ve—— sayılı kararı ile ——- isimli bir kimseye devir etmiştir. Söz konusu bu kararda davacı şirketi temsilen —– temsilen ———- yeni ortağın isim ve imzası mevcuttur. Davacı yan söz konusu bu kararda ismi geçen davacı şirket yetkilisine ait imzanın sahte olduğunu, — çağrı yapılmadığını kararın butlanla sakat olduğunu iddia etmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 620. Maddesi “..Kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm —— toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır.” hükmünü düzenlemiştir. Yine 6102 sayılı TTK’nın 595/2 Maddesi “..Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar —– onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.” hükmünü düzenlemiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar kanunun 27. Maddesi “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.” hükmünü düzenlemiştir.
———– kurulda alınan bu kararların iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı gibi temsil olunan hisselerin gerçeği yansıtmadığı, —— tarihli toplantıda alınan kararların kanunda gösterilen karar yeter sayıları ile alınmamış olup, yok hükmünde olduğu, bu nedenle davacının — aylık hak düşürücü sürede açılmadığı itirazının yerinde olmadığı, davanın niteliği itibariyle verilecek karardan diğer hisse sahiplerinin de hukuken etkilenecek olması nedeniyle husumet itirazlarının yerinde görülmediği sonucuna varılarak, davanın kabulü ile davalı anonim şirketin ——– tarihli —– butlanla malul olduklarının tespitine karar verilmiştir.Karar, davalılar vekilince temiyz edilmiştir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve — tarihli ———TTK’nun 388/3 ncü maddesinde yazılı toplantı ve karar nisabının, ———- alınan kararlarda da TTK’nun 378 nci maddesinde yazılı karar nisabının bulunmadığı, her iki —— bu nedenle yoklukla malul olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.” gerekçeleri ile bu tür durumlarda alınan kararların butlanla sakat olduğunu belirtmiştir.Mahkememizce davacı şirket yetkilisinin imza örnekleri alınmış bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi —– tarihli raporunda söz konusu karar altındaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını belirtmiştir.——— soruşturma sayılı dosyasında da bilirkişi raporu alınmış alınan —— tarihli rapora göre söz konusu —– alınan karar altında imzası olan —— ait imzaların sahte olduğu, bu kişilere ait olmadığı tespit edilmiştir. Söz konusu bu olaya ilişkin ———- dosyasında yargılama yapılmakta olup burada —- tarihinde ifade veren ——–imzasının kendisine ait olmadığını belirtmiştir. Alınan raporla da ——- altındaki imzanın bu kişiye ait olmadığı tespit edilmiştir. Davalı şirketin — bulunmakta olup söz konusu —— tarihli karar altında imzası olan — ortağın da temsilcilerinin imzalarının sahte olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda söz konusu kararın alınması için gerekli toplantı ve karar nisabının sağlanmadığı açıktır. TTK’nın 620 ve 595. Maddeleri emredici düzenlemeler olup aksine karar alınması durumunda Borçlar kanunun 27. Maddesi anlamında kesin hükümsüz kararlardır. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE, Davalı ———–tarihinde yapılan ——- alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine ve İptaline
Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
2-Başlangıçta alınan 35,90 TL peşin harcın , alınması gereken 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,50 TL nin davalı taraftan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.194,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf yargılamada kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla AAÜT gereği 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ————– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekili vekilinin yüzene karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2020