Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/935 E. 2021/114 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/935 Esas
KARAR NO : 2021/114
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacının —–yapan —– olduğunu ve müşterisi —-şirketinin davalı ile—- gerçekleştirilen projede beraber çalıştıklarını,— kullanımı tamamlanan—- adet —–davalı tarafından —- geri getirme bedelinin karşılanacağı ve taşınma siparişinin verildiğini, dilekçeleri ekindeki yazışmalardan görüleceği üzere bu konuda mutabaka vardıklarını, davacı şirketin — adet ısıl işlem makinesini——– getirdiğini ve bu taşıma işlemi karşılığında —– gümrükleme bedeli iki adet faturayı davalıya gönderdiğini; Davalının tüm konuşmalara ve sözlü uyarılara rağmen davacıya bu bedeli ödemediğini, ——sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhie takibe geçtiklerini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, iş bu davanın ikame edilmesinden önce iyiniyetle davalıya tutarın ödenmesi için ihtarname gönderdiklerini, davalının ihtarnameye cevap vermediğinden iş bu davanın ikame edildiğini belirterek alacaklarının likit ve muayyen olmasına rağmen davalının zaman kazanmak amacıyla kötü niyetli ve haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, davalı şirketin alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olan —– mahkemesi olduğunu, yetkiye itiraz ettiklerini; Davacı yanın dava dilekçesinde dayandığı ancak icra takip dosyasında dayanmadığı delillerden: mail yazışmaları, cari hesaplar ve ödeme dekontları, davacıya ait ticari defterler ve belgelere ilişkin itiraz ettiklerini, icra takip dosyasında dayanılan faturalar dışında bir alacak sebebine dayanılmasını kabul etmediklerini; Takibe ve davaya dayanak olarak sunulan — numaralı fatura ile —- numaralı faturaların davalı tarafa hiçbir suretle bildirilmediğini, —- davalıya keşide edilmiş hiçbir ihtarname de bulunmadığını, söz konusu faturalarda davalının imzasının da bulunmadığını, davalının bu faturalardan icra dosyasından gönderilen ödeme emriyle haberdar olduğunu, tek taraflı olarak düzenlenen bir evrak olması nedeniyle alacağı tek başına ispatlayamayacağını; —— numaral bendi: —- kendi aralarında aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dahil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükmlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endekli olarak kararlaştıramazlar.” şeklinde düzenlendiğini, ayrıca aynı maddenin 24. bendine göre yeniden belirlenme zaruretine rağmen taraflar arasında yeniden belirlenme mutabakatının gerçekleşmediğini, iddia edilen alacağın dava tarihindeki kur değeri üzerinden —-çevrilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu; İddia edilen borcun likit olmadığını, likit olmayan bir alacağa ilişkin olarak icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek—-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkisizliğine, karşı yanca açılan davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibin girişen davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamk üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLER:
—– Dosyası, Davacıya —– İncelenmesine İlişkin Bilirkişi Raporu ile bilirkişi raporu ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; —— ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle! HMK. 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu; Takip ve dava konusu fatura ve eklerindeki gümrük beyannameleri, taşıma belgeleri ve faturalardan, —–tarafından —- satıldığı anlaşılan—- makinesinin —-tarafından —– plakalı araçla nakliyesinin yaptırıldığı;—– ait makinelerin, nakliye bitiminde —– kimin adına, kimin çektiği tespiti hususunda ——– takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu; Davacı kayıtlarında — hesapta takip edilen davalı—- takip tarihi —- dava tarihi —— verdiği tespit edilmiş ve bu tutar ile ———icra takibine konu edildiği; Sayın Mahkemenizin davacı lehine takip öncesi faizi hakettiğine hüküm velrmesi halinde —— faiz alabileceği: sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir bilirkişi ve CMR uzmanı bilirkişiden alınan ek raporda özetle; Davacı——– ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle HMK. 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu; Takip ve dava konusu fatura ve eklerindeki gümrük beyannameleri, CMR belgesi ve faturalardan,— tarafından — tarihinde —geri satıldığı anlaşılan —-akdi taşıyıcı olarak davacı—- sorumluluğunda dava dışı alt taşıyıcı —— plakalı araçla nakliyesinin yapıldığı, CMR belgesinde belirtilen adrese sağlam ve çekincesiz olarak teslim edildiği, davacının navlun ücretine ve daha önce üzerinde anlaşılan diğer giderlere ait ödemeleri almaya hak kazandığı, davacının —- emtiayı teslim ile sorumluluğunun sona erdiği,—- makinelerin, nakliye bitiminde —– kimin adına, kimin çektiği tespiti hususunun huzurdaki davanın konusu olmadığı gibi, davacının sorumluluğunda olamayacağı, Davacı kayıtlarında —-hesapta takip edilen davalı — dava tarihi —- borç bakiyesi verdiği tespit edilmiş ve bu tutar —takip öncesi işlemiş faizin —- icra takibine konu edildiği; Sayın Mahkemenizin davacı lehine takip öncesi faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde —- faiz alabileceği, Davacının takibe konu faturalardaki navlun ücreti ve diğer alacakları konusunda hizmet öncesi davalıya bilgi verdiği ve davalı tarafından onay verilmekle, mezkur iki adet faturadaki tutarların başkaca bir hesaplamaya gerek kalmayacak şekilde davalı tarafından bilindiği veçhiyle takip konusu fatura alacağının likit olduğu anlaşılmakla, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu ancak bu konuda takdirin tamamıyla Sayın Mahkemede olacağı sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı tespit edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dosya incelendiğinde davanın taraflar arasında görülmekte olan —- sayılı icra takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali davası olduğu görüldü.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla—– Dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında Takip ve dava konusu fatura ve eklerindeki gümrük beyannameleri, taşıma belgeleri ve faturalardan,—-Firması tarafından —- satıldığı anlaşılan —-davacı —-plakalı araçla nakliyesinin yaptırıldığı; davacı tarafın defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, davalı taraf defterlerinde ve vergi kayıtlarında davacıdan herhangi bir hizmet aldığına dair kayıt bulunmadığı,
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan alacak talebinde bulunmaktadır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Taraflar arasında dava konusu ürünlerin taşınmasına yönelik anlaşma sağlandığı bu hususun alacağa dayanak faturanın dayanağı olan CMR belgesi ile sabit olduğu, belge içeriğine göre gönderici firmanın dava dışı yabancı firma olduğu, alıcının davalı şirket olduğu, davacı şirketin akdi taşıyıcı olduğu ve emtianın sağlam bir şekilde teslim alınarak yine sağlam halde teslim edildiği, bununla birlikte taraflar arasındaki mail yazışmalarında davalının taşıma için davacıdan fiyat teklifi talep ettiği ve davalının davacı tarafça bilgilendirildiği, bu haliyle davacının akdi ilişkiyi ispat etmekle üzerine düşen ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplam —– alacaklı olduğu, takip ve dava konusu fatura ve eklerindeki gümrük beyannameleri, — faturalardan, ——– tarafından —- tarihinde—– geri satıldığı anlaşılan —– akdi taşıyıcı olarak davacı —– sorumluluğunda dava dışı alt taşıyıcı —– plakalı araçla nakliyesinin yapıldığı, —- belgesinde belirtilen adrese sağlam ve çekincesiz olarak teslim edildiği, davacının navlun ücretine ve daha önce üzerinde anlaşılan diğer giderlere ait ödemeleri almaya hak kazandığı, davacının ———emtiayı teslim ile sorumluluğunun sona erdiği anlaşılmakla; davalının borca itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın ——- işlemiş faiz üzerinden kısmen kabulüne, alacağın faturaya dayalı ve likit olması karşısında icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun —- sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN — asıl alacak ve — işlemiş faiz bakımından İPTALİ ile asıl alacak —— takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca —- cinsinden —yıl vadeli mevduata kamu bankalarınca uygulanan en yüksek oranda faiz uygulanmasına,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan —– icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen —- kısım yönünden alınması gereken — harçtan peşin alınan —harcın mahsubu ile bakiye —-karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
3- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 113,95 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı’nın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 4080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2989,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde—- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/02/2021