Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/928 E. 2023/589 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/928
KARAR NO : 2023/589

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 28/12/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 25.12.2015 günü meydana gelen trafik kazasında davalı taraf sürücünün sevk ve idaresinde bulunan aracı, tedbirsiz ve hızlı kullanması sebebi ile yaya haldeki davacıya çarptığı, davacının hayati tehlike geçirip, kemik kırığı oluşacak derecede yaralandığı, dava yan sürücünün trafik kanununun birden çok maddesini ihlal ederek kazada ağır kusurlu olduğu;
Kazada yaya vaziyette iken yaralanan davacının malul kaldığı, tedavisi sürecinde bakıma ve refakate muhtaç kaldığı, üçüncü kişilerden ücret mukabilinde hizmet alarak bakım gördüğü, davacının kalıcı maluliyet oranının tespit edilmesinin gerektiği ve iyileşme sürecinde % 100 malul kabul edilerek geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatlarının tespit edilmesinin gerektiği;
Davacının tedavi sürecinde bakım,yol,—–tarafından karşılanmayan ilaç katkı payları, tedavi ve ambulans ile ulaşım ücretleri ödediği, bu giderlerin olay sonucu yaşanan elem nedeni ile belgelendirilememiş ise de yargıtay kararları doğrultusunda bu giderlerinin hesaplanmasının gerektiği;Meydana gelen kaza neticesinde davacının yaşadığı acı elem ve ıstırap nedeniyle ayrıca manevi tazminata da hükmedilmesinin gerektiği ifade edilerek;
Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere; geçici ve kalıcı maluliyet için 1000 TL, — tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için 2250 TL, ilaç giderleri için 250 TL, bakıcı giderleri için 1000 TL, ambulans nakli için 300 TL, yol giderleri için 500 TL olmak üzere toplamda 5300 TL maddi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalılardan sigortacı açısından teminat limitleri ile sınırlı olarak temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen tahsiline;
Davacı için 50.000 TL manevi tazminatın da; davalılardan kayıt maliki — ve sürücü —-kaza tarihinden işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline;
Yargılama giderlerinin ve vekelet ücretlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.Davacı vekili tarafından özetle; 2.2 Davalı Sürücü —– vekili tarafından mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde özetle; “Mezkur kazada yaya davacının: kendisininde ceza soruşturmasındaki ifadelerinde belirtmiş olduğu üzere, aracın duracagını düşünerek yola atladığı, yaya davacının kaza mahallinin yakınında bulunan yaya geçidini kullanmadığı, karşıya geçmeden önce yaklaşmakta olan vasıtaların seyir durumlarını kontrol etmediği ve kazanın oluşumunda asli derecede kusurlu olduğu, davacının olaydaki ağır kusuru nedeni ile illiyet bağının kesildiği, kazanın olduğu yerde davalı sürücünün görüş açısını kapatan iki adet ağaç olduğu, bu halin ceza kovuşturması kapsamında alınan —– kusur raporunda tespitli olduğu, kazaya ilişkin görüntülerin izlenmesinde davalı sürücünün görüş açısını kapatan park halindeki araçlarında mevcut olduğunun anlaşılacağı, davacı yayanın koyu renk elbiseli olduğu bu hususunda sürücü tarafından fark edilmesini imkansızlaştırdığı, ceza kovuşturmasında; davalı yan sürücüsü olayda yasal hız sınırlarında hareket ettiği halde dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranması nedeni ile tali kusur atfedildiği oysa davalı sürücünün hızının 25-30 km olduğu, hızlı olması durumunda davacının karşıya geçmeyi düşünemeyeceği, kaza mahallinin kavşak olmayıp devam eden yol olduğu;Davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğu, tedavi ve bakım giderlerinin —- kapsamında olduğu, davacının talep ettiği fahiş giderleri ispat yükü altında olduğu öne sürülerek yüce mahkemenin takdirlerinde olan hukuki gerekçelerle davanın reddi’nin gerektiği savunulmuştur.

CEVAP: Davalı ——vekili tarafından; Davacının, dava yoluna gitmeden önce sigortacıya başvuruda bulunma dava şartını yerine getirmediği, kendilerine 20.07.2017 tarihinde ulaşan başvuru dilekçesi ekinde Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Çerçevesinde düzenlenmiş Sağlık Kurulu Raporu bulunmadığı, başvurunun sonuçlandırılması için gerekli olan bu belge davacıdan istendiği halde davacı tarafından tamamlanmadığından başvurunun sonuçlandırılamadığı, dolayısı ile davacının yaptığı başvurunun KTK nın 97. Madesinde öngörülen usule uygun başvuru olmadığı;Sigortacının sorumluluğunun kusurla orantılı ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı olup yaralama ve ölümlerde kişi başına 290.000 TL olduğu,Olayla ilgili kusur durumunun tespitinin gerektiği, davacının maluliyetinin ilgili mevzuat çerçevesinde tespit edilmesinin gerektiği, sigortacının olay tarihi ile temerrüde düşmediği, teminat altındaki araç ticari olmadığından ticari faiz talep edilemeyeceği ifade edilerek yüce mahkemenin takdirlerindeki hukuki gerekçelerle davanın reddi” nin gerektiği savunulmuştur.
Tasfiye Halinde bulunan Davalı Kayıt Maliki —- temsilen İflas Masası vekili tarafından özetle; Davalı olan kayıt maliki şirketin araç kiralama işi ile iştigal ettiği ve kazazede aracın 01.06.2015 tarihli sözleşme ile dava dışı —– kiralandığı dolayısı ile davalı kayıt malikinin işleten sıfatının bulunmadığı, aracın işleteninin ve davalı sürücüsünün işvereninin, kiralayan —–olduğu belirtilerek yüce mahkemenin takdirlerindeki hukuki gerekçelerle davanın reddinin gerektiği savunulmuştur.Dosya kapsamında kusura yönelik taraflara ait başkaca bir iddia ve savunmanın bulunmadığı görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Dava devam ederken davacının 03/09/2021 tarihinde vefat ettiği, dosyaya kazandırılan nüfus kayıt örneğinden anlaşılmıştır. Davacının vefatından sonra davacı vekili veraset ilamını dosyaya kazandırmış, veraset ilamındaki mirasçılara duruşma gün ve saati bildirilmiş, vefat eden davacı vekilinin mirasçıların vekaletini aldığı ve vekaletnamenin bir suretini mahkememize sunduğu, söz konusu vekaletname incelendiğinde vefat eden davacının tüm mirasçılarının Av.——vekil olarak tayin ettiği anlaşılmış, bu haliyle davacı mirasçıların tamamı davayı takip etme iradelerini ortaya koydukları görülmüştür.
Vefat eden davacı—–mahkememize sunulan —- Noterliğinin 26/11/2021 tarihli ve—– yevmiye sayılı Mirasçılık Belgesi incelendiğinde 1 pay—– olarak mirasçı olduğu tespit edildiği anlaşılmıştır.14.11.2019 tarihli celse ara kararıyla davalı ——yönünden iflas sebebiyle tefrik kararı verilmiştir.Davalı—— zamanaşımı defii talebi KTK 109/2 TCK 66/1 maddeleri dikkate alınarak yerinde görülmemiştir.
Somut olayda; 25.12.2015 tarihinde, —-Caddesi —– üzerinde davalı —– sevk ve idaresindeki —–plakalı aracı ile seyir halinde iken —- Kavşağına geldiği esnada istikametine göre yolun solundan taşıt yoluna girerek karşıya geçmeye çalışan yaya müteveffa davacı —-aracın sağ ön kısmıyla çarpışması sonucu müteveffanın yaralanması ile neticelenen dava konusu olay meydana gelmiştir.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; denetime elverişli bulunan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında yapılan tespitler doğrultusunda; Davalı sürücü (—- plaka sayılı araç sürücüsü) —- %25 oranında kusurlu olduğu; davacı —- ise %25 oranında kusurlu olduğu, —- tarafından düzenlenen 07.03.2023 tarihli maluliyet raporunda, “—–25/12/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve —- sayılı—–yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında kişinin tüm vücut engellilik oranının %12 olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, aktüerya bilirkişisi tarafından dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda düzenlenen ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile sürekli iş görmezlik zararı yönünden 5.1222,09 TL (07.03.2023 tarihli —–raporu uyarınca maluliyet oranının %12 olarak tespit edilmesi karşısında basit matematik hesabı olması ve usul ekonomisi göz önünde bulundurularak sürekli iş göremezlik zararı açısından 10.833,40*12,00%*25%=3.235,00 TL şeklinde hesaplama yapılabileceği belirlenmiştir.) geçici iş göremezlik zararı yönünden ise 1.762,65 TL zararın oluştuğunun, tedavi giderleri olarak kusur oranına göre hesaplandığında (pansuman, yol, hastane-75 TL, 37 TL, 63,48 TL) olmak üzere toplam 175,48 TL zararı oluştuğunun tespit edildiği anlaşılmakla davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan vefat eden muris —– vekilinin davada 50.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu görülmüştür.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. madde/fıkrasında; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne yer verilmiştirManevi tazminat talebi bakımından yapılan değerlendirmede, Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan tüm hukuki açıklamalar ve nitelendirmeler kapsamında, 25.12.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davalı sürücünün davacının yaralanmasına sebep olduğu, huzurdaki davacının bu olay nedeni ile manevi ızdırap çektiği sabit bulunmuştur. Olaydaki kusur durumu, olay tarihi, olayın oluş şekli ve gelişimi davalının tali kusurlu oluşu, eylemin niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, hak ve nesafet ilkeleri bir bütün olarak değerlendirilmiş davacıdaki acı ve elemin bir nebze olsun dindirilebilmesi amacı ile takdiren 10.000,00 TL davacı mirasçısı —– lehine manevi tazminata karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Davalı sigortaya başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 03.08.2017 tarihi temerrüt tarihi olarak, diğer davalı açısından ise haksız fiilin meydana geldiği 25.12.2015 tarihi temerrüt tarihi olarak tespit edilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; 3.235,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.762,65 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 75 TL+37 TL+63,48 TL (pansuman, yol, hastane)tedavi gideri olmak üzere toplam 5.173,13 TL maddi tazminatın davalı —- yönünden temerrüt tarihi olan 25/12/2015 tarihinden, davalı —-yönünden temerrüt tarihi olan 03/08/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile vefat eden davacı muris —- mirasçısına —-Noterliğinin 26/11/2021 tarihli ve —- yevmiye sayılı Mirasçılık Belgesindeki miras payı (1 pay —–) oranınca verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 25/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —-tahsili ile vefat eden davacı muris—- mirasçısı —–.Noterliğinin 26/11/2021 tarihli ve —– yevmiye sayılı Mirasçılık Belgesindeki miras payı (1 pay ——) oranınca verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-) Maddi ve Manevi Tazminat Yönünden Yargılama Gideri ve Harç Ücreti
a-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 15.173,13 TL lik kısım yönünden alınması gereken 1.036,47 TL harçtan peşin alınan 188,88 TL harç ve 35,90‬ TL ve 249,19 TL ıslah harcının toplamı olan 473,97‬ TL’den mahsubu ile bakiye 562,50‬ TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
b- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 188,88 TL peşin harç, 35,90 TL ve 249,19 TL ıslah harcı ile 35,90 TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Maddi Tazminat Yönünden Vekalet Ücreti
c-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 5.173,13 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d- Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 6.061,61‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
e-Davacı tarafından yapılan toplam 2.550‬,00 TL bilirkişi ücreti ve 794‬,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.344‬,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 828,59 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-)Manevi Tazminat Yönünden Vekalet Ücreti:
a-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —– ile alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b- Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —-VERİLMESİNE,Dair, Davacı için hükmedilen maddi tazminat bedelinin toplamı kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olarak, HMK 341/2. maddesinde manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değerlere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabileceği hususu nazara alınarak manevi tazminat bakımından gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.