Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/925 E. 2020/105 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/925 Esas
KARAR NO : 2020/105
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili davalılardan —– no’lu davalı ——– sigortalı işçisi olarak —– tarihinden —– tarihine kadar ——– çalıştığını ——- tarihinde iş akdi sonlarındırılan müvekkili ve tüm çalışanların çalıştıkları süreden kaynaklı ——- şirketinden olan işçi alacakları için diğer tüm çalışanlar gibi —— tarihinde ————- İcra müdürlüğünün —- esas sayılı dosyası ile ———- TL asıl alacağı için icra takip başlatmış ve takip kesinleştiğini, -nolu davalının —— yılında —–bir şirket kurarak markalı ürünlerini ——– satmaya başlamış, bu süre zarfında şirket ortakları şirketin içini boşaltmış, ———adresindeki şirket fabrika binasını bir gecede boşaltan şirket ortakları şirket —– adresinde—masa – sandalye tabela şirketi haline getirmiş fakat ortaklardan ——— marka ürünlerini bıçakçılar diye bir firma üzerinden, eski ——-çalışanları ile aynı bayilere —— satmaya devam ettiğini beyan ederek —– kurulan ——-bir gece de kapatılarak makine ve teçhizatlarının bilinmeyen bir yere götürülmesi, şirketin içinin ortaklar tarafından boşaltılması ve özellikle —– nolu davalı şirketin halen daha ——- markalı ürünleri sözde distbirütör olarak tayin ettiği ——firması üzerinden satarak para kazanmaya devam etmesi, muvazaalı işlemlerin ve sorumluluğunun kanıtı olduğunu beyan ederek, yukarıda sayılan nedenlerle tüzel kişilik perdesinin aralanması sureti ile —- nolu davalı borçlu şirket yanında borçlu şirketin ortakları olan — nolu davalı————— nolu davalı—— İcra müdürüğünün ——- esas sayılı dosyasındaki, borçtan tüm gerileri ile birlikte müteselsilen sorumlu sayılmalarının tespiti ile borçtan müteselsilen sorumlu sayılmasına ve alacağın takip taarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılardan ————– yapılan tebligatın ——–tarihinde tebliğ edildiği ancak herhangi bir cevap verilmediği, diğer davalılara yapılan tebligatın iade geldiği görüldü.
DELİLLER:
—— tarihli cevabi yazısı, ——-tarihli yazı cevabı, ——— tarihli yazı cevabı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava; tüzel kişilik perdesi aralanarak davalı borçlu şirket ile birlikte diğer davalıların da dava konusu işçilik alacağından müteselsilen sorumlu olduklarının tespiti, davalıların dava konusu borçtan müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmesi ve alacağın davalılardan müteselsilen tahsili taleplerine ilişkindir.
TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin –.fıkrasında “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…” sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlar.
Somut olayda; taraflar arasında davalılar arasındaki ilişki ve buna bağlı olarak davacı işçinin hak ve alacaklarından sorumlulukları hususunda uyuşmazlık bulunduğu, davacı tarafça davalı şirketler arasında organik bağ ve muvazalı eylem ve işlemler olduğunun, davalı borçlu şirketin mallarını kanunun arkasına dolanarak diğer davalı————- satmaya devam ettiğinin, bu nedenle tüzel kişilik perdesi aralanarak sorumluluğun tespiti gerektiğinin iddia edildiği, dava konusu edilen uyuşmazlık konusunun dayanağının işçilik alacakları olduğu, bu haliyle dava konusu uyuşmazlığın çözümünün mahkememiz görev alanına girmediği, davanın İş Mahkemelerince görülüp karara bağlanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hükküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli ve yetkili ———- İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halindemahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin İHTARINA,
5-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına ALINMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/02/2020