Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/919 E. 2019/837 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMES
ESAS NO: 2018/919
KARAR NO: 2019/837
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 25/11/2019
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalılardan —–sayı ile kurulduğunu, şirketin kuruluşundan beri şirket ortaklarının diğer davalılar —olduğunu, müvekkilinin de davalılardan—- tarihi ile — tarihleri arasında sigortalı işçi olarak çalıştığını,— tarihinde iş akdi sonlandırılan müvekkilinin çalıştığı süreden kaynaklı — olan işçilik alacağı için — tarihinde İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyası ile —-TL asıl alacağı için icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklarını tahsil etmek amacıyla yaptıkları işlemlerin sonuçsuz kaldığını, davalı —-fabrika binasını fiilen kapattığını, ancak ortaklardan ——– marka ürünlerini — adında bir firma üzerinden eski— çalışanları ile aynı bayilere — satmaya devam ettiğini, davalılardan ——borçları ödemekten kanunun arkasına dolanarak kurtulduğunu, davalı şirketler arasındaki organik bağ ve muvazaalı eylem ve işlemlerin ortaya konduğunu, davalılardan —— tüzel kişilik perdesinin aralanması yoluyla sorumluluğu istemenin zorunlu olduğunu iddia ederek tüzel kişilik perdesinin aralanması sureti ile davalılardan—– yanında borçlu şirketin ortakları olan —– İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün —- E sayılı dosyasındaki borçtan tüm fer’ileri ile birlikte müteselsilen sorumlu sayılmalarının tespitini ve alacağın takpi tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu 18. İcra Dairesinin —- Esas sayılı icra takip dosyasının dosya içerisine alındığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava; tüzel kişilik perdesi aralanarak davalı borçlu şirket ile birlikte diğer davalıların da dava konusu işçilik alacağından müteselsilen sorumlu olduklarının tespiti, davalıların dava konusu borçtan müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmesi ve alacağın davalılardan müteselsilen tahsili taleplerine ilişkindir.
TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…” sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlar.
Somut olayda; taraflar arasında davalılar arasındaki ilişki ve buna bağlı olarak davacı işçinin hak ve alacaklarından sorumlulukları hususunda uyuşmazlık bulunduğu, davacı tarafça davalı şirketler arasında organik bağ ve muvazalı eylem ve işlemler olduğunun, davalı borçlu şirketin mallarını kanunun arkasına dolanarak diğer davalı —- üzerinden—– satmaya devam ettiğinin, bu nedenle tüzel kişilik perdesi aralanarak sorumluluğun tespiti gerektiğinin iddia edildiği, dava konusu edilen uyuşmazlık konusunun dayanağının işçilik alacakları olduğu, bu haliyle dava konusu uyuşmazlığın çözümünün mahkememiz görev alanına girmediği, davanın İş Mahkemelerince görülüp karara bağlanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ İSTANBUL ANADOLU İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece KARAR VERİLMESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.25/11/2019