Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/913 E. 2020/583 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/913 Esas
KARAR NO: 2020/583
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili tarafından —- tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Davacı Şirket ile Davalı taraf arasındaki Ticari İş kapsamında ————–İlişkisi kurulduğunu, müvekkil Şirketin, davalının tanzim edilen faturalardan kaynaklanan Borç Miktarını ödemesini bildirmiş, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, akabinde davalı tarafa — İhtarnamelere keşide edilmesine rağmen ödeme yapılmaması karşısında bu kez borç miktarı üzerinden İcra Takibine geçildiğini,davalı tarafından İcra Takibine kısmen itirazda bulunulduğunu ve takip konusu miktarın ———- kısmının kabul edilmediğinin bildirildiğini, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil şirketin kurulan ticari İlişki kapsamındaki sözleşmeden kaynaklı faturalar sebebiyle davalıdan alacaklı olduğunu, Müvekkilin Ticari Defter ve Dayanak belgeleri incelendiğinde alacaklı olunduğunun anlaşılacağını, davalının itirazının kötü niyetli ve alacağa ulaşmaya geciktirmeye yönelik olduğunu iddia ederek davaya ve fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı tutularak, davalarının kabulüne, Davalı Borçlunun Kısmi İtirazının İptali İle Takibin devamına, en az %40 İcra İnkâr Tazminatı Mahkumiyetine, Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili tarafından —- tarihinde verilen cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanmış olan ——- Tarihinde Davacı Firma tarafından haksız nedenle feshedildiğini ve sözleşme konusuna ilişkin davacı firmanın yükümlülüğünde olan sistemin iptal edilerek müvekkilinin mağdur edildiğini, aynca, İcra Dosyasına dayanak olarak sunulan Cari Hesap dökümünden de görüleceği üzere, aleyhlerine başlatılan İcra Takibinin bu fesihten sonraki dönemleri de kapsadığını, davacı tarafın Takibe konu ettiği alacağın likit olmayıp, yargılamayı gerektirdiğini, müvekkilin davacıya yaptığı ödemeler bulunduğunu ve bu ödemelerin varlığının davacı tarafça da kabul edilmekte olduğunu, müvekkilin Davacı Firmaya yeni Müşteri yönlendirmesi durumunda belli bir miktarın ödeneceği belirtilmiş ise de buna ilişkin hiçbir ödeme yapılmadığı gibi borçtan da mahsup edilmediğini, müvekkil adına kesilen faturaların ——- olarak kesildiğinin— dökümüne bakıldığında açıkça görüleceğini, ancak —- ise aylık bedellerin “Asgari Lisans Ücreti” adı altında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, Fatura Borçlarının neye ilişkin olduğunun burada uyuşmazlık yarattığından bu çelişkinin giderilmesi gerektiğini, ayrıca Asgari Lisans Ücreti olarak belirlenen tutarların Sözleşmenin 8.3.Maddesinde————- olarak düzenlediğini, ancak bakıldığında Müvekkil adına kesilen faturalar ile sözleşmede yazılı miktarların farklı olduğunun görüleceğini, müvekkilin Ticari Defterler incelendiğinde davacı tarafın talep ettiği miktarda bir alacağın olmadığının anlaşılacağını, bu nedenle davacının talep ettiği miktarı kabul etmediklerini, davacı tarafından sulan —- başına İtibar edilmemesi gerektiğini savunarak, Haksız ve Hukuka aykırı Davanın Reddine, Haksız Takip nedeniyle en az %20 Kötü Niyet Tazminatına Hükmedilmesine, Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücretinin Davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
RAPOR:Bilirkişinin —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının ve davalının ibra/ edilen defterlerinin usulüne uygun olduğunu, davacının defterlerine göre davacının davalıdan dava tarihi itibari ile —- alacaklı olduğunu, davalının düzenlediği faturalardan — kısmının davalının defterlerinde görülmediği, bu faturaların düzenlenmesinin dosyasındaki sözleşmeye uygun olduğu ancak bu faturaların davalıya teslim edildiğinin dosyasında görülmediğini, davalının dilekçesinde —- ödediğinden bahisle takibin bu kadarlık kısmına itiraz ettiğini, davalının işletme defterlerinde ödeme tutarları haliyle görülmediğinden, davalının davacıya borcunun ya da alacağının ne kadar olduğunun davalı defterlerinden ani aşılamadığını, davalı ödemelerinin belgesinin veya bilgisinin defterlerinde ya da dosyasında görülmediğini, sözleşmenin—- Ayda sona erdiğinden bu tarihten sonra düzenlenen iki adet faturanın davacının cari hesabından tenzili ile davacının, davalıdan alacağıuın —– olduğunun kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
EK RAPOR:Bilirkişinin —- tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
Davacının —— üzerinden başlattığı takipte davacının düzenlendiği faturalardan ——kısmının davalının defterlerinde görülmediğinin, bu faturaların düzenlenmesinin dosyasındaki sözleşmeye uygun olduğunu ancak bu faturaların davalıya teslim edildiğinin dosyasında görülmediğini, sözleşmenin —- ayda sona erdiğinden bu tarihten sonra düzenlenen iki adet faturanın davacının cari hesabından tenzili ile davacının davalıdan alacağının—- olduğunu, tebliğ edilmeyen —- faturaların takip tutarı —- tenzili ile davacının davalıdan alacağının —– olacağının, davalının ——- Dosyasında —- ——- kısmına itiraz ettiğinin görüş ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
RAPOR:Bilirkişinin — tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı Şirketin ——- ASIL ALACAK Talebi üzerinden Harçlandırmak suretiyle Kısmi İtirazın İptali İstemli olarak Davalı Firma aleyhine İkame etmiş olduğu işbu İTİRAZIN İPTALİ Davasında; davacı Şirketin ———ASIL Alacak Talebiyle Davalı aleyhine başlatmış olduğu Takipte Davalı Takip Borçlusunun borcun —— kabul ederek Takibin —– kısmına ilişkin olarak Kısmi İtirazda bulunduğunu, yukarıda yapmış olduğumuz Tespit ve Açıklamalarımız Muvacehesinde davacı Şirketin davalı yandan Takip tarihi itibarıyla ——— ASIL Alacağı bulunduğunu, davalı yanın davanın dayandığı işbu Takipte —- Borcunu Kabulü sonucunda davacı Şirketin Kısmi İtirazın İptalini talep edebileceşi tutarın;——- olabileceği Sonuç ve Kanaatlerine varıldığını beyan etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla ————sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, defterlerinin incelenmesi sonucunda —- takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten —— borçlu olduğu hususunun davalı ticari defterlerinden tespit edildiği, davalının — borcunu kabulü sonucunda davacı tarafın kısmi itirazın iptalini talep edebileceği miktarın ———-olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiği/hizmetin yerine getirildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; mahkememizce alınan bilirkişi raporlarına göre taraflar arasında Fatura ve İrsaliyelerden kaynaklı Açık Cari Hesap Alacağından kaynaklı davalı şirketin davacı şirkete— borç bakiyesi verdiği, davalının icra dosyasına kısmen itiraz etmesi sonucu takibin kısmen durduğu, taraf şirketlerin defterlerinin incelenmesi sonucunda —- takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten ——- alacaklı olduğu anlaşılarak davanın kısmen kabulü yönünde karar vermek gerekmiştir.
Alacağın likit olması konusunu ———– Numaralı kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır. Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek, alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir.————-Numaralı kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2-Davalı borçlunun—– İcra Müdürlüğü’nün—– Sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak bakımından kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 31.022,38 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere 6.204,47 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan ‭2.270,11 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 567,53 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭1.738,81‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 567,53 TL peşin harç olmak üzere toplamda ‭603,43‬ TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.130,70 TL (3.000,00 TL bilirkişi ücreti+ 56,00 TL tebligat gideri + 74,00 TL E-tebligat masrafı + 0,70 krş Kep reddiyatı) yargılama giderinden davanın kabul 0,93 ve red 0,07 oranına göre hesaplanan ‭2.911,551 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi giderinden davanın red 0,07 ve kabul 0,93 oranına göre hesaplanan 70,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.653,36 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.210,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/09/2020