Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/911 E. 2020/228 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/911 Esas
KARAR NO: 2020/228
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilinin ———- tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin birtakım plastik ürünleri davalı —- sattığını—————- adresinde ürünlerin davalıya teslim edildiğini, davalının iş yeri unvanını ———– vergi numarasının——— olarak bildirdiği ve müvekkili tarafından ———————— no’lu faturaların bu vergi numarasına kesildiğini, ancak müvekkili tarafından davalının vergi numarasının hatalı, beyan edilen şirketin ticaret sicilde kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, davalının itiraz dilekçesinde davacı müvekkili ile daha önce ticareti olduğunu bu ticaretten doğan borcunu ifa ettiğini beyan ettiğini, şirket adına kesilen faturaların müvekkili şirket tarafından revize edilerek ——— adına tanzim olunduğunu, müvekkilinin davalı ——- dava konusu faturalardan dolayı ————- alacağının bulunduğunun ve fatura borcunu ödemediği için ———- İcra Müdürlüğü’nün ————- E. sayılı dosyasında icra takibinin başlatıldığını ve davalı tarafından itiraz edildiğini, izah olunan nedenlerle yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalının ———– tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı firmanın——- no’ lu borcu olan ———-çıkardığını, başka bir borcunun olmadığını, kestiği faturada imzasının ve malı teslim aldığına dair imzasının olmadığını, bu sebeplerden dolayı adına açılan davanın reddine, yapılan tüm yargılama ve avukatlık ücretlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı——- İcra Müdürlüğünün——— E. sayılı dosyasıyla ödenmeyen fatura borcunun tahsili için davalı borçlu ilamsız icra takibi başlatmış olup, davalı ödeme emrine itiraz dilekçesinde davacı ile ———- alışveriş yaptıklarını, bu borcunu da ödediğini davacıya başka bir borcunun bulunmadığını ileri sürmüş, yargılama sırasında ise akdi ilişki ve mal teslim olgusunu inkar etmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır. —————
TTK 4/2 maddesinde mutlak ticari davalar sayılmış olup, dava sayılan ticari davalar kapsamında değildir. Ancak, TTK 4/1 maddesine göre ticari dava sayılması için de, davanın her iki tarafın da tacir olması ve uyuşmazlığın iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması gereklidir. Eğer taraflardan biri, tacir değil, esnaf niteliğinde ise, davayı ticari dava olarak kabul etmek mümkün değildir.
———– ———- yazılan müzekkere cevabına göre davalının ticaret sicilinde gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı olmadığı tespit edilmiştir. ————yazılan müzekkere cevabında ise, faaliyette bulunduğu dönem içerisinde işletme usulüne göre defter tuttuğu, gerçek usulde vergilendirildiği, Vergi Usul Kanunu’nun 177. Maddesinin 1. Bendinde yer alan yazılı limitleri aşmadığının belirtildiği, bu durumda davalının tacir sıfatına haiz olmadığı, esnaf sınırını aşmadığı, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi nispi ticari dava da olmadığı anlaşıldığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, HMK m.20/1 uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde ve talep halinde dosyanın görevli ———- ———- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından USULDEN REDDİNE,
2-HMK m.20/1 uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde ve talep halinde dosyanın görevli————- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/03/2020