Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/908 E. 2021/700 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/908 Esas
KARAR NO: 2021/700
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının İddia ve Talebi; Müvekkil ile davalı arasında sözleşme akdedildiğim, bu kapsamda davalının müvekkile ait bir kısım mallan yurtdışındaki müşterilere taşıma taahhüdünde bulunduğunu fakat davalıya sözleşme kapsamında teslim edilen malların müşterilere teslim edilmediğini, durumun ihtarname ile davalıya bildirildiğini, davalının üç adet navlun bedeli faturası düzenleyerek müvekkile gönderdiğini ve faturaların noter aracılığıyla iade edildiğini, malların müşterilere teslim edilmemesi nedeniyle davalı adına yansıtma faturaları düzenlendiğini, davalının da cevabi ihtarname göndererek navlun bedeli faturalarının ödenmemesi nedeniyle söz konusu mallar üzerinde hapis hakkını kullandıkların: ve müşteriye teslim edilmesi gereken inalların paraya çevrileceği hususunun belirtildiğini, sözleşmeye konu ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle yeni bir taşıyıcı firma ile anlaşıldığını, yeni firmaya —- taşıma bedeli ödendiğini ve bu tutarın davalıdan noter ihtarnamesi ile istendiğini, faturaların yine davalı tarafından iade edildiğini, malların müşterilere teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilin —- zarara uğradığım, malların müşterilere teslim edilmemesi nedeniyle yeniden üretildiğini ve üretim maliyetinin — katına çıktığını, anılan nedenlerle malların bedeli olan— malların müvekkili firmaca yeniden üretilmesi nedeniyle oluşan toplam — taşıma işlemi için başka firmalara ödenen—-uyarınca ticari işlerde uygulanacak en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı iddialarının zamanaşımı hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini müvekkili şirketin yaptığı taşımalar neticesinde davacıdan —- tutarlı alacağın bulunduğunu, davacının ödediği tutarların —- işlerine ait olduğunu ve geç ödeme yaptığını davacı şirketin taşıması yapılan ancak kendi kusurlarından kaynaklanan hapis hakkı nedeniyle teslimi yapılmayan yükler ile ilgili faturaları ve bununla birlikte bakiye borcunu haksız şekilde kabul etmediğini, müvekkilin davacı şirketin muaccel olan borcunu ödememesi nedeniyle hapis hakkını kullandığını, davacının emtiayı yeniden üretmesi ve bu yüklerin yeniden tartılmasının sağlanması nedeniyle haksız bir şekilde iddia edilen zarar hususunda müvekkil şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığından hareketle davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,taraflar arasındaki ——nedeniyle taşıyıcı davalı tarafından haksız yere hapsedildiği dile getirilen emtia bedeli,emtianın yeniden üretilmesi nedeniyle davacı tarafından davalıya karşı düzenlenen yansıtma faturası bedeli ve davalının akde uygun ifada bulunmaması nedeniyle davacı tarafından 3.kişilere taşıtılan emtialara ilişkin navlun bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin alacak davası ile davacının davalıya borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce davacı tarafın defterlerinin incelenmesi amacı ile —- talimat yazılmıştır.
Talimat Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle:
“Davacı firmanın ——içerisinde tasdik ettirmiş olup, açılış ve kapanış işlemleri — uygun olduğu,
Davacının ticari defterlerine göre — tarihinde davalıya —- cari hesap bakiyesinin defter kayıtlarında göründüğü,
Dosya içerisinde bulunan Davalının cevap dilekçesinde —- alacağının olduğunun beyan edildiği,
Davacı ile Davalı firma arasındaki cari hesap farkının —- olduğu davalı şirketin defterlerinin incelenmek suretiyle tespit edilebileceği,
Uyuşmazlığın başladığı —-tarihinden itibaren davacının davalıya—- adet fatura düzenlediği bu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu aşağıda dökümün yapıldığı,
Davalının faturaları kabul etmediği — davalının —alacağından düşürülüp kalan alacak bakiyesinin — kaldığı davacı firmanın defterlerinde görülmüştür.
İş bu rapor tarafımca — olarak tanzim ve imza edilmiş olup hukukun içinde kalan değerlendirmelerin takdirinin — ait olmak üzere saygılarımızla arz ederiz. — şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin —- tarihli ara karar ile dosyanın ——- bilirkişi ile bir nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişiler heyet kök raporunda özetle;
“1.Talimat bilirkişi raporunda davacı ticari defterlerinin incelendiği ve davacının— yıllarına ait ticari defterlerinin noter açılış kaparuş tasdiklerinin yasal süresi içerisinde alındığı hususunun belirtildiği, davacının davalı adına düzenlediği — adet yansıtma fatura toplamı olan —- alacağından mahsup edilmesi neticesinde davalının kalan alacak bakiyesinin — olduğunun belirtildiği,
2.Davalının —- belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği,—- —- süresi içerisinde alındığa bu nedenle anılan yıllara ait ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğunun anlaşıldığı,— yıllarına ait envanter defterlerine ait noter açılış tasdiklerinin ibraz edilmediği, bu nedenle —- yıllarına ait ticari defterlerinin delil niteliğine haiz olup olmadığı hususunun nihai değerlendirmesi —— takdirinde olduğu,
—dava tarihi itibariyle davalı — borçlu göründüğü,
4.Dava konusu taşımanın —hükümlerine tabi olacağı, —- taşıyıcıya hapis hakkının verilmesinin söz konusu olmadığı, davalının bu yöndeki tutumu ile taşımak —-aldığı eşyayı alıcısına teslimden imtina etmesinin —– davranış olarak nitelenebileceği, davalı taşıyıcının davacının uğradığı zararı tazmin etmesi gerekeceği, —-zamanaşımının söz konusu olduğu, —-aksi görüşte olduğu takdirde, davacının talep edebileceği tazminat tutarının —olabileceği,
5.Davacının diğer talebi olan davalının abasına teslim etmediği malların yerme yenilerinin gönderilmesi sonucunda bu emtianın bedelini alıcısından tahsil ettiği için bu yönden bir zararının oluşmadığından —- davalıdan talep edemeyeceği,
6.Davacının davalıya iade ettiği faturalar karşılığı davalıya bir ödemede bulunmadığından, daha düşük ücrete farklı firmalara ödediği navlun Ücretleri için düzenlemiş olduğu yansıtma faturası tutan —– davalıdan talep edemeyeceği,
7.Davalı tarafından— gönderilen — yevmiye numaralı ihtarnamede —- kapsamında davacının Ödemediği navlun ücretleri bakımından inallar üzerinde davalı taşıyıcının hapis hakkını kullandığı beyan edilmiş ise de taşımacılık bakımından yapılan değerlendirmede de belirtildiği üzere söz konusu malların ülke dışında çıkartılmış olup bu inallar üzerinde buna ilişkin olarak “kanunların yerelliği-mülkiliği —– uygulama alanı bulamayacağı, sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı nihai takdiri —-ait olmak üzere arz olunur. ” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin —tarihli celsesinde “1-Bilirkişi u—-numaralı uzmanlık alanının ticaret mevzuatından kaynaklanan nitelikli hesaplamalar şeklinde olduğu göz önüne alındığında davacı vekilinin bu yöndeki itirazının reddine, ancak belirlenen bilirkişinin borçlar mevzuatından kaynaklı hesaplamalar uzmanı olduğu ve dolayısıyla mahkememizin bilirkişi ara kararına uygun şekilde ticaret mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişinin belirlenmediği görülmekle davacı vekilinin heyet teşkiline ilişkin itirazının bu yönden kabulü ile heyete bir ticaret mevzuatından kaynaklanan nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi önceki bilirkişi heyetinde yer alan — yerine eklenerek bu bilirkişiden yeni rapor diğer bilirkişilerden heyet halinde rapor tanzimini sağlamak için ek rapor alınmasına,” şeklinde ara karar kurulmuş ve bilirkişilerden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiler ek raporlarında özetle:
1.Davacı vekilinin kök rapora vaki itirazlarının yukarıda detaylı olarak değerlendirilmesi sonucunda, mali açıdan tespitlerin yapıldığı, —- açısından tüm yönleriyle değerlendirildiği anlaşılmakla, bu hususlarda kök raporumuzda yer alan görüşün muhafaza edildiği,
2.Hapis hakkı bakımından davalının talebinin—kurallarında düzenlenmediği, —-düzenlenen kuralların ise bu taşımaya yönelik kullanılamayacağı sonucuna varılmakla beraber takdirin mahkemenin olduğu,” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Taraflar arasındaki ticari ilişki uluslararası taşımaya dayandığından uyuşmazlığa —uygulanacaktır.Dava dilekçesinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği,davalı tarafça süre uzatım talebinde bulunulması üzerine talep tarihinde yargılamanın yazılı yargılamaya tabi olduğu gözetilerek — haftalık cevap süresinin bitiminden —ay ek süre verildiği,yasal cevap süresinin bitim tarihinin — olması nedeniyle ek cevap süresinin başlangıç tarihinin —- olduğu ancak süre bitiminin pazar gününe rastlaması nedeniyle davalının cevap dilekçesi vermek için son tarihinin —- olduğu,davalının da bu tarihte cevap dilekçesi sunmak suretiyle süresinde cevap dilekçesi verdiği tespit edilmiştir.Davalı tarafın süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı define dayandığı görülmüştür.—- zamanaşımı süresinin — yıl olduğu ancak bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda zamanaşımının — olacağı düzenlenmiştir.—– — göre tam kayıplarda zamanaşımı süresinin ,kararlaştırılan zaman limiti bitiminden —kararlaştırılmış zaman limiti yok ise yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmasından sonraki — başlayacağı düzenlenmiştir.Davaya konu yüklerin —tarihli navlun faturasına göre teslim alındığı kabul edildiğinde zamanaşımının — tarihinde başlayacağı ve davalının kötü niyetli olması kabul edildiğinde dahi zamanaşımının en geç — tarihinde dolacağı görülmüştür.Dava açılış tarihinin — olduğu görülmekle zamanaşımının dolmuş olduğu kanaatine varılmakla hapsedilen malların bedeli olan —- alacak talebi yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Diğer alacak talepleri yönünden ise hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikte bilirkişi kök ve ek raporu hükme esas alınarak davalının yeniden üretmiş olduğu malları satmış olması nedeniyle bu yönde bir zararının oluşmadığı;davalı ile olan ticari ilişkisine dair navlun alacağını ödememiş olması ve daha sonra taşıttığı emtialara ilişkin 3.kişilere ödemiş olduğu navlun faturasına ilişkin alacak talebinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Menfi tespit talebi yönünden ise :—-kararında da bahsedildiği üzere her ne kadar ——hükümlerinin uygulanması gerekse de hapis hakkı konusunda — düzenleme bulunmadığından kıyasen — hapis hakkını kullanan tarafın haklı nedene dayanıp dayanmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.— taşıyıcının hapis hakkı düzenlenmiş olup —- uygulanabilecektir.——
Hapis hakkının kullanılıp-kullanılamayacağı konusunda bilirkişi raporundan ayrık görüş benimsenmiştir. Davacının taşıyıcı davalıyla aralarındaki taşıma ilişkisine ilişkin mevcut borcu nedeniyle, davalı tarafından hapis hakkının kullanılmasının hukuka uygun olduğu görülerek menfi tespit talebinin reddine karar verilmiştir. Nitekim davacının menfi tespit talebi, zamanaşımı nedeniyle reddolunan alacak iddiasının davalı tarafın alacağına mahsup edilmesi sonucunda talep edilmiştir. Davacının bu alacak talebi reddolunmakla mahsup işlemi de yerinde olmayacağından menfi tespit talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında hükme esas teşkil edebilecek yeterli teknik bilirkişi kök ve ek raporu esas alınarak —– davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Alacak talepleri yönünden hapsedilen malların bedeli olan —- yönünden zamanaşımı yönünden davanın esastan reddine, diğer iki alacak talebi yönünden davanın esastan reddine,
2-Menfi tespit talebi yönünden davanın reddine,
3- Peşin alınan —- harçtan, alınması gerekli —peşin harcın düşümü ile geri kalan — harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
5-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 27.661,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ——-davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2021