Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/871 E. 2022/96 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/871
KARAR NO: 2022/96
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketin alt yüklenicisi olarak dava dışı — kapsamındaki işlerini yerine getirdiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında—– imzalandığını, müvekkili şirketin işbu sözleşme kapsamında taahhüt ettiği işlerin tamamını sözleşmeye uygun şekilde gerçekleştirip fatura düzenlemesine rağmen davalı şirketin bir kısım faturaları ödemediğini, bir kısım faturaların ödenmemesi üzerine müvekkili şirketin yaptığı işlerin ve bedellerinin tespitine ilişkin— dosyasıyla tespit yaptırdığını ve müvekkili şirketin —- için davalı şirket aleyhine—— ilamsız takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamını, %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; müvekkili tarafından davacının hakketmiş olduğu tüm tutarların eksiksiz biçimde sözleşmeye uygun olarak ödendiğini, davacı yanca fatura düzenlenmesinin işin yapılmış olduğuna——— etmeyeceğini, bu nedenle davacının iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, faturanın tek başına malın teslimine karine teşkil etmediğini, tespit dosyasındaki bilirkişi raporunun delil niteliğine haiz olmadığını, bilirkişi raporunda tespit edilen iş listesi ve bedellerine ilişkin katalogda; belirtilen kalemlerin ihale zamanında öngörülmeyenden fazla kullanıldığı iddia edilen materyaller olduğunu, bu materyallere ilişkin bedellerin ise müvekkilinden talep edilemeyeceğini, müvekkili şirketin taraf olduğu çok benzer bir dava olan—— alınan bilirkişi raporundaki tespitlerle davacı tarafın iddia ve taleplerinin haksız olduğunun kanıtlandığını, bilirkişi raporu kapsamında mahkemece “tacir taraflar arasındaki sözleşmenin anahtar teslim ve götürü bedel mahiyetinde olması, davacının iddiasının aksine güzergah değişikliği sonucu yapılmış olan imalatların ek işler kapsamında değerlendirilemeyeceği isabetle, tespit edilerek davacı tarafça davaya konu edilen bakiye imalat bedellerinin müvekkili şirketten talep edilemeyeceği yönünde kanaat getirildiğini, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş sözleşmenin özü itibariyle götürü bedel eser sözleşmesi olduğu, hiçbir şekilde fazla iş yapıldığının kabulü anlamına gelmemek üzere tespit isteyen yüklenici davacı tarafından ihale zamanında öngörülmeyen miktardan daha fazla materyal kullanılmış veya iş yapılmış olmasının proje için sözleşmede belirtilmiş olan miktardan daha fazlasının müvekkili şirket tarafından karşılanmasına sebep olamayacağı gibi, yüklenicinin basiretli tacirliğe uygun olmayacak şekilde işin başında uygun ölçüm ve fiyatlandırma yapmamasının sorumluluğunun da kendisine ait olduğunu, taraflar arasında imzalanan —–yaptırılacak olan münferit işler uyarınca yüklenici tarafından ifa edilip teslim edilecek —— —- için gerekli olan —— şeklinde ifade edildiğini, dolayısıyla proje kapsamında yapılan anahtar teslim hizmetleri için yüklenici —– kullandığı malzemelerin işin gerektirdiği ölçüden fazla kullanıldığı iddia edilen malzeme için bilirkişi raporunda yer alan fiyatlandırılmış öğelerin müvekkili şirketin sorumluluğunda olamayacağını, benzer şekilde sözleşmenin bedeller —– Bedellerin, —– ifası için gerekli olan tüm iş kalemlerini ve materyali kapsadığı kabul edilmiştir” hükmünün yer aldığı, hiçbir şekilde fazla iş yapıldığının kabul anlamına gelmemek üzere raporda belirtilen kalemlerin olsa olsa yüklenicinin bilgisizliği, ihmali ve hatası sebebiyle sözleşmede belirtilen yüklenici bedeline dahil edilmediğini, bu nedenle davacının ihmali ve bilgisizliği ya da hatası sebebiyle herhangi bir fiyatlandırma kaleminin —– uyarınca yüklenici tarafından listelenmiş diğer kalemlere dahil edilmiş sayılacağını beyanla, haksız davanın reddini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasında yapılan—– kaynaklanan faturalara dayalı başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı aleyhine —- dosyasında icra takibine girişilmiş, davalının —tarihli itirazı ile takip durmuş, duran takibin devamını sağlamak için eldeki bu dava —- tarihinde ikame edilmiştir. Dava özü itibarı ile eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağa ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin önemli maddeleri alıntılanacak, bilirkişi raporu özetlenecek ve emsal içtihatlara atıf yapılarak sonuca gidilecektir.
Taraflar arasında imzalanmış olan —— tarafından yaptırılacak olan münferit işler uyarınca—- hükmünü düzenlemiştir.
—– listelenmiş olan tüm bedelleri ve iş bu yüklenici Sözleşmesine ek olarak Taraflar arasında yazılı olarak kararlaştırılacak olan diğer her türlü bedeli ifade eder. ——-Her bir satın alma siparişinde belirtilen projenin toplam bedelini ifade eder. Bedellerin yüklenici sözleşmesinin ifası için gerekli tüm iş kalemlerini ve materyali kapsadığı kabul edilmiştir. Sözleşme süresinin tamamı boyunca bedeller sabit olacak ve hammaddelerin veya parçaların fiyat değişikliklerinden, maaşlardan ve ödemelerden, —– değişkenliğinden veya diğer herhangi bir etkenden etkilenmeyecektir.” hükmü bulunmaktadır.
Yine —— Yüklenici’nin ihmali, bilgisizliği veya hatası sebebiyle — eksik olan herhangi bir fiyatlandırma kalemi, —- listelenmiş olan diğer kalemlere dahil edilmiş olarak kabul edilecektir. —- parçaların fiyatlarının, maaş ve ücretlerin değişikliğine, döviz kurlarındaki veya diğer etkenlerdeki dalgalanmalara rağmen, —- hükmü bulunmaktadır.
———-hükmü bulunmaktadır.
—- ihale zamanında öngörülmeyenden daha fazla materyal kullanılmış veya iş yapılmış olması —- olan miktardan daha fazlasının ödenmesine sebep olmayacaktır. —- her iki tarafça da onaylanmış ve üzerinde uzlaşmaya varılmış olması gerekir.Gerekli olması halinde, tadil sözleşmesi uygulanmalıdır.” hükmü bulunmaktadır.
Sözleşmenin ——-Yüklenici tarafından amaç için ve işbu Sözleşmenin süresi boyunca gerektiği gibi sağlanan her türlü araç ve malzeme ile beraber bütün Hizmetler için, yukarıdaki amaç için Yüklenici tarafından yapılan herhangi bir ya da bütün masraf ve giderler dahil toplam bedeldir. Yüklenicinin ihmali, bilmemesi ya da hatası sebebiyle —– dahil edilmemiş her türlü fiyatlandırılmış öğe, Yüklenici tarafından listelenmiş diğer öğelere dahil sayılacaktır. —- ya da yedek parçaların fiyatlarının değişiklik göstermesine, maaş ve ücretlere, ——– dalgalanmasına bağlı olmaksızın tespit edilecektir ve işbu sözleşmenin süresi boyunca değişmeyecektir.” hükmü bulunmaktadır.
Tadil sözleşmesinin ilgili maddeleri aşağıdaki gibidir.
1.2. Madde ” Taraflar, işbu Tadil Protokolünde belirtilen yeni kalemler için aşağıda belirtlen Ödeme koşullarının —– Koşullan kısmına eklenmesi konusunda mutabıktırlar.”
Ödeme koşulları;Ödeme Koşulları:
A. Servis ve malzemelerin bedelinin yüzde yüzü (%100), sahaya yapılacak teslimatın/montajın —- tarafından kabulünden sonra faturalanacaktır. Alakalı faturanın yüzde yüzü —- geçerli kanıt belgelerini ve aşağıda belirtilen uygun ödeme dokümanlarını sağlaması ve —— tarafından kabulünün ardından, banka transferi metodu ile yapılacaktır
a. Sipariş örneği
b. —–imzalanmış, kalite değerlendirmesini içeren kabul raporu
c. —-
d. Var ise, ödeme kesinti raporu
2.——-tarihine kadar geçerli olacaktır.
3. İşbu Tadil Protokolünde belirtilmeyen diğer tüm şartlar Sözleşmede belirtildiği hali ile kalacaktır.” hükmü bulunmaktadır.
4.1. Madde——-açıkça belirtilen hükümleri değiştirilmiş olacaktır. Bu itibarla, —– hükümleri, şartları ve koşulları ve bunlara ek olarak verilen —– tamamlayıcı ve ayrılamaz bir parçasını oluşturur. Hükümleri bulunmaktadır.
Sözleşme kapsamında işin tamamlandığı ve davacı tarafından işin tamamlandığı, ve iş yerinin hali hazırda faal olarak kullanıldığı yapılan keşifte mahkeme heyeti ve bilirkişi heyeti tarafından gözlemlenmiştir. Çeşitli tarihlerde birim fiyat esaslı faturaların kesildiği, son iki fatura hariç davacıya fatura bedellerinin ödendiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin birim fiyatlı mı yoksa götürü bedelli mi olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır. Davalı yan davacının söz konusu işleri yaptığını kabul etmekte olup bu işleri bedelinin de götürü bedel içinde olduğu, bu nedenle ek ücret talebinde bulunulamayacağını savunmaktadır.
Götürü bedelin kanunda tanımı yapılmamıştır.—- sözleşmede yapılacak işin tamamı için kararlaştırılan toplam bedel olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir ifade ile önceden ve kesin olarak belirlenmiş tayin edilmiş ücrete götürü ücret denir.—- işlerde yüklenici işi kararlaştırılan bedel ile yapmak zorundadır.—- Maddesi gereği kural olarak öngörülenden fazla emek ve mesrafı gerektirmiş olsa dahi belirlenen bedelin arttırılması istenemez. Bu haliyle götürü bedelli sözleşmeler iş sahibi yararınadır. Yüklenicinin zarara uğramaması için götürü bedelli eser sözleşmesi yaparken malzeme ve işçilik fiyatları ile sözleşmenin devamı süresince bunlarda meydana gelecek artışları öngörüp irdelemek sureti ile hesabını buna göre yapmalıdır.
Birim fiyat ise sözleşme ile kararlaştırılan her bir imalat kaleminde işin metresi, metrekaresi, metreküpü, kilosu, tonu gibi ölçülere göre her bir birim için kararlaştırılan toplam bedeldir. Burada yapılacak işler birimler, imalat kalemleri vs. Olarak gösterilmekte ve her bir birime ödenecek bedel ayrı ayrı gösterilmektedir. Toplam bedel de gerçekleştirilen imalatın miktarı ile birim fiyatın çarpılması sureti ile bulunmaktadır.
Davalı yan sözleşmenin yukarıda alıntılanan —- bedelin götürü bedel olarak kararlaştırıldığını ve yüklenicinin talep ettiği bedelin sözleşme bedeli içinde olduğundan ek bedel talep edemeyeceğini savunmaktadır. Sözleşmenin ve tadil protokolünün tüm hükümleri incelenmiş taraflarca kararlaştırılmış toplam bir götürü bedel bulunmadığı, buna dair bir sözleşme hükmü olmadığı görülmüştür. Öte yandan —– açıkça sözleşmenin birim fiyatlı sözleşme olduğu açıkça belirtilmiştir. Davalı yanın sözleşmenin götürü usulde düzenlenmiş bir sözleşme olduğu yolundaki iddiaları bu nedenle yerinde değidlir. Öte yandan denetime uygun bulunmayan —- birim fiyatlı olduğuna dair doğru hukuki nitelendirmeler ve tespitler yapılmıştır. Denetime uygun bulunmayan bu raporda netice olarak ” Taraflar arasındaki ilişki, -takdiri sayın mMahkemeye ait olmak üzere- birim fiyat esasına göre kurulmuş bir eser sözleşmesi ve taraflar arasındaki—- Maddesinin açık olarak bu hususu düzenlemekte olduğu, Taraflar arasındaki sözleşmeye konu olan iş bir bütün olarak incelendiğinde, davacı yanın, iş ile ilgili daha başlarıgıçta bir fiyat belirlerken, teklif edeceği ve sözleşmeye geçecek bu —- kullanılacak/kullanılabilecek materyaller ile karlılık ve diğer giderleri karşılayacak mahiyette olması gerektiğini bilerek hareket etmesi gerektiğinin izahtan vareste olduğu,—–Davacı yanın tacir ve iştigal konusunun da bu tür iş ve eylemleri yerine getirmek olması gerektiği dikkate alındığında, basiretli tacir gibi hareket ederek öncelikle yapılması gereken işle ilgili her tür planlamayı ve bu arada maliyet hesabını dikkate alması gerektiğinin kabulü lazım geleceği, Her ne kadar, işin devamı sırasında, işin başlangıcında ve sözleşmenin bedeli tayin edilirken öngörülemeyen —– ve başkaca maliyetlenmeyi gerektiren bir durumun ortaya çıkması halinde bu maliyetlenmelerin davalı tarafından karşılanması gerekeceği —– açık olmakla birlikte, somut olayda yukarıda sözünü etmiş olduğumuz anlamda bir mücbir sebebin, ya da davalının kusuru sebebi ile sözleşmenin başında öngörülemeyen ve yeni maliyet kalemlerinin ortaya çıkmasını gerektiren bir durum ya da koşulun mevcut olduğundan söz etmek de mümkün olmadığı..” şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
Mahkememizce bu rapor denetime ——- uzman elektrik elektronik mühendisi ve bir hukukçu bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak davaya konu faturada ve tespit raporunda belirtilen işlerin ne miktarda yapıldığı, kadri maruf bulunup bulunmadığı, fazladan yapıldığı öne sürülen bu işlerin yüklenici taahhüdünde bulunup bulunmadığı, sözleşmeye konu iş için zorunlu ve faydalı bir imalat olup olmadığı, zorunlu ve faydalı bir imalat olarak değerlendirilmesi durumunda imalatın yapıldığı zamanki serbest piyasa rayiç fiyatı üzerinden yüklenici karı da dahil olmak üzere—– hesaplama yapılmasının istenilmesine,” şeklinde ara karar oluşturulmuştur.
—– başkasının işini görebilmesi için o kişinin kural olarak kendisine vekâlet vermiş olması gerekir. Eğer vekâleti olmadan bir başkası hesabına bir iş görülürse buna vekâletsiz iş görme veya vekâleti olmadan iş görme denilir ——
——Vekâleti olmaksızın başkasının hesabına tasarrufta bulunan kimse, o işi sahibinin menfaatine ve tahmin olunan maksadına göre yapmaya mecburdur.” hükmü yer almaktadır.
Vekâletsiz iş görmeyi düzenleyen bu maddeye göre vekâletsiz iş görmenin unsurları, iş görme, işin başkasına ait olması, vekâletin bulunmaması ve iş görme iradesinin varlığıdır.
İş görmek, insanın herhangi bir ihtiyacını karşılamak üzere hukuk düzeni içinde yapılabilen her çeşit iş görme veya yönetmedir. Bunun için iş sahibinin yetki vermesi söz konusu değildir. Genel olarak iş sahibinin yararları kapsamına giren işlerin görülmüş olması bu tarifin içine girer. Buna karşılık işin niteliği, bir yetkinin varlığını gerektiren işlerde bir başkasının hesabına iş görme söz konusu olamaz——
Vekâletsiz iş görmenin öğelerinden biri de yapılan işin başkasına ait olmasıdır. —— görenin yaptığı iş ile başkasının hukuki çerçevesine müdahalede bulunduğunu ifade eder.
Diğer taraftan, vekâletsiz iş görmeden söz edilebilmesi için, iş görenin bu işi yapmaya mezun bulunmaması da gerekir. ——
Bu nedenle vekâletsiz iş görmenin söz konusu olabilmesi için başkasına ait işin vekâlet olmaksızın yapılması gerekir. Vekâleti olmama, hiç temsil yetkisi verilmemiş olması anlamına geldiği gibi verilen talimat ya da temsil yetkisinin aşılmış olması da vekâleti olmama kavramı içinde yer alır.
Vekâletsiz iş görmenin son unsuru, başkasının işini görme unsurudur. İş görenin başkası menfaatine hareket iradesini taşıması veya işin başkasına ait olduğunu bilerek faaliyette bulunması şart değildir. Onun genel olarak bir iş görme iradesine sahip olması, yani iradesinin işin fiili sonucuna yönelmiş olması yeterlidir —– tanımını bulan vekâletsiz iş görme, niteliği gereği, iş sahibinin bilgisi dışında gerçekleşen bir olgudur.
Yeri gelmişken belirtilmelidir ki,— tarihinde yürürlüğe giren —- de benzer düzenlemeler yer almaktadır.Vekâletsiz iş görme ile iki taraf arasında oluşan hukuki ilişki, taraflara bazı haklar sağlamakta, aynı zamanda bazı borçlar yüklemektedir. Vekâletsiz iş görmede iş gören, iş sahibinin menfaatine ve tahmin olunan maksadına uygun olarak hareket etmekle yükümlüdür. İş gören her türlü ihmal ve dikkatsizlikten sorumludur. İş sahibi de, iş görenin yaptığı tüm zorunlu ve faydalı masrafları ödemekle yükümlüdür——–kararlarında da benimsenmiştir.
—–maddesinin uygulanmasında, batıl veya bağlayıcı olmayan sözleşmeler sebebiyle müteahhit tarafından yasal olarak yapılan ya da sözleşme dışı yapılan işlerin bedeli, yapıldıkları yıl mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre uzman bilirkişi ya da kurulu aracılığıyla yapılacak keşif ve inceleme sonucu belirlenir. Mahalli piyasa rayiçleri ise —– hazırlanan birim fiyatların oluşturulmasında yararlanılan rayiçler değildir. Yapılan imalâtın, yapıldığı zamanki serbest piyasa rayiçlerine göre değerinin ————gereğince hesaplanması gerektiği gibi buna yüklenici kârı da dâhildir. Bunun yanında, sözü edilen işlerin bedelleri yapıldıkları yıl mahalli rayiçlerine göre hesaplanırken, katsayı uygulanarak güncelleştirilemeyeceği gibi yapılan ödemeler de güncelleştirilemez.
Somut uyuşmazlıkta, geçersiz olan sözleşmeler nedeniyle yapılan ve davalı kooperatifçe de benimsenen imalatın bedeli talep edilmektedir.
Şu hâlde; davacı şirketin, iş bedelini—– kapsamında vekâletsiz iş görme kuralı çerçevesinde, imalatın yapıldığı yıldaki serbest piyasadaki rayiç fiyat üzerinden müteahhit kârı da dahil olmak üzere isteyebileceğinin kabulü gerekir.
Yerel mahkemenin, davacının yapmış olduğu işin bedelini, geçersiz olan sözleşmeler nedeniyle, kârsız bedel üzerinden talep etme hakkına sahip olduğu yönündeki direnme gerekçesi yerinde değildir.—- görüşmeler sırasında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ——düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, böyle olunca da iş bedelinin belirlenmesinde müteahhit kârının hesaplanmasının doğru olmadığı, direnme kararının bu değişik gerekçe ile bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de; bu görüş — benimsenmemiştir.
Diğer taraftan, —- kararında, yanlar arasındaki sözleşmelerin geçersiz olması nedeniyle iş bedelinin işin yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre müteahhit kârı dâhil olacak şekilde belirlenmesi gerektiği belirtildiği halde, iş bedelinin—– vekâletsiz iş görme hükümlerine göre hesaplanması gerektiği hususuna değinilmemiş olduğu anlaşıldığından, bozma kararına yukarıda açıklanan bu ilave gerekçenin de eklenmesi gerekmektedir.Bu durumda yerel mahkemenin belirtilen direnme gerekçesi, —-kararında ve yukarıdaki belirtilen bu ilave gerekçe ve nedenler dikkate alındığında usul ve yasaya aykırıdır—- iş bedelinin belirlenmesi için bilirkişi raporları alınmış, alınan raporlarda iş bedeli, yanlar arasında imzalanan sözleşmeler dikkate alınarak ve imalatın %85’inin tamamlandığı kabul edilerek belirlenen bu oran, ödemeler dikkate alınmak suretiyle yıllara göre dağılmıştır. — yılında yapıldığı belirlenen işlerin bedeli ise —- yılındaki ödemeleri de dikkate alınarak davacının iş bedeli alacağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Alınan bilirkişi raporlarında, yanlar arasında imzalanan sözleşmelerin geçersiz olması nedeniyle —- uyarınca vekâletsiz iş görme hükümlerine göre işin yapıldığı yıl piyasa fiyatlarına göre hesaplama yapılmamıştır.
Ayrıca dava dışı —— sözleşme kapsamında yapılan——- yapılmamıştır. Bu nedenle yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli ve denetime elverişli değildir.O hâlde, yerel mahkemenin belirtilen direnme gerekçesi usul ve yasaya aykırıdır.Hâl böyle olunca direnme kararının—— kararında ve yukarıdaki belirtilen ilave gerekçe ve nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.” belirtmiştir.
———Sözleşme ilişkisi bulunduğu ispatlanmış ise yapılan veya yapılmayan işlerin ne olduğu, fazla yapılan iş olup olmadığı; konusu hukuki işlem niteliğinde olmadığından, bu nedenle senetle ispat kuralına tâbi bulunmadığından tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Kural olarak sözleşmenin ifa sürecinde gerçekleşen imalâtın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilir. ——-sözleşme dışı iş yapılmış ve bunun iş sahibinin yararına olması durumunda sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan —- maddelerine göre vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelinin istenebileceği kabul edilmektedir.Somut olayda taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğunda uyuşmazlık bulunmadığından, sözleşme kapsamı dışında kalan ilave işlerle ilgili olarak vekâletsiz iş görme hükümlerine göre iş sahibinin yararına olan imalatların yapıldığı tarihteki piyasa fiyatlarıyla hesaplanarak belirlenecek alacağa hükmedilmesi gerektiği halde, akdi ilişkinin ispatlanmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” belirtmiştir.——
Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu sabittir. Söz konusu eserin tamamının da davacı yanca meydana getirildiği davalının kabulündedir. Davalı yan yukarıdaki gerekçe ile yani sözleşmenin götürü bedel sözleşme olduğu bu nedenle davacının fazladan yaptığı işler için herhangi bir bedel isteyemeyeceğini savunmaktadır. Yukarıda ifade edildiği üzere her şeyden önce taraflar arasındaki sözleşme götürü bedel değil birim fiyatlıdır. Nitekim davacı yanca safahatta kesilen birim fiyatlı tüm faturalar da davalı yanca ödenmiştir. Sözleşmede götürü bedel de belirlenmemiştir. Davacının fazladan yaptığı işler için yukarıda alıntılanan emsal yüksek mahkeme kararları gereği bunların iş sahibinin yararına olması durumunda sözleşme ve vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelinin istenebileceği kabul edilmektedir.
Mahkememizce mahal mahkemesinde talimat yazılmış uzman bilirkişi eşliğinde keşif icra ettirilmiş, yukarıdaki ilkelere göre bir değerlendirme yapılmasını talep etmiştir. Bilirkişi heyeti ——Davaya konu faturada ve tespit raporunda belirtilen işlerin faturada ve tespit raporunda belirtilen miktarlarda yapıldığı sabittir.
2) Davacı tarafından yapıldığı sabit olan bu iş kalemlerinden bazılarının birim fiyat listesinde yer aldığı, bazılarının ise birim fiyat listelerinde yer almadığı tespit edilmiştir.
3) Davacı tarafından yapıldığı konusunda herhangi bir tereddüt olmayan ve taraflar arasında imzalanmış bulunan—- tutarındaki iş kalemlerinin davacı tarafından yapıldığı ve anlaşılan birim fiyatlar üzerinden yapıldığı değerlendirilmiş,Yine, Davacı tarafından yapıldığı konusunda herhangi bir tereddüt olmayan ve taraflar arasında imzalanmış bulunan —– tutarındaki iş kalemlerinin davacı tarafından yapıldığı, sözleşmeye konu iş için zorunlu ve faydalı birer imalat olduğu, belirtilen işlerin yapılması ve yapının kullanımı için gerekli olduğu, İmalatların yapıldığı zamanki serbest piyasa rayiç fiyatları dikkate alındığında yüklenici karı da dahil olmak üzere kesilen faturalarda belirtilen birim fiyatların günün rayiçlerine uygun olduğu,
Ancak, Söz konusu iş kalemlerinin, taraflar arasında imzalanan —— belirtildiği şekilde, söz konusu imalatlarla ilgili davacı tarafından davalıya yazılmış yazılı bir iş onay talebi olmadığı, davalı tarafından da dava konusu işlerle ilgili verilmiş bir yazılı onay olmadığı değerlendirilmiş olup,
Sonuç olarak;
Davacı tarafından fazladan yapılan — tutarındaki iş kalemlerinin, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerdeki birim fiyat listelerinde yer alan — tutarında imalatı yaptığının kabulü gerektiği,
Davacı tarafından fazladan yapılan —tutarındaki iş kalemlerinin, taraflar arasında İmzalanan sözleşmelerdeki birim fiyat listelerinde yer almayan ancak işin yapılması ile ilgili gerekli olan —- tutarında imalatı yaptığı, sonucuna varılmaktadır.
Devamla,
4) Taraflar arasında bir eser sözleşmesi bulunduğu
5) Eser sözleşmesindeki bedelin birim fiyata bağlı götürü bedel olduğu,
6) Sözleşmenin kurulduğu esnada Davalı iş sahibi ile dava dışı—- imzalanmamış olmasının, —- geçerliliği ile bedelin vasfına etkisi bulunmadığı,
3) Sözleşme dışı fazla imalatların—- tutarındaki kısmının, eser sözleşmesi ekinde yer alan birim fiyat listelerine göre yapıldığı,
4) Sözleşme dışı fazla imalatların —– tutarındaki kısmının eser sözleşmesi ekinde yer almayan fiyatlar üzerinden yapıldığı,
5) Teknik inceleme sonuçları doğrultusunda Davacı tarafından yapılan fazla imalatların:
– sözleşmeye konu iş için zorunlu ve faydalı imalatlar olduğu,
– belirtilen işlerin yapılması ve yapının kullanımı için gerekli olduğu,
– İmalatların yapıldığı zamanki serbest piyasa rayiç fiyatları dikkate alındığında yüklenici kârı da dahil olmak üzere kesilen faturalarda belirtilen birim fiyatların günün rayiçlerine uygun olduğu,
6) Takibe konu fatura Davalıya tebliğ edilmiş ve Davalı tarafından —- süre İçerisinde itiraz edilmemiş olsa dahi, bu durumun AKDİ İLİŞKİYE DAYANMAYAN FAZLA İMALATLARDA sadece o faturanın —miktar ve fiyat yönünden-— münderecatının kabulü anlamı taşıyacağı, yoksa o faturada yazılı fazla imalatın iş (eser) sahibine görüldüğü anlamına gelmeyeceği,
7) Yüklenicinin faturada yazılı malzemeleri kullanmak suretiyle işi görüp eseri iş sahibine veya kanuni temsilcisine teslim ettiğini ayrıca ispat etmesinin zorunlu olduğu,
8) Faturanın, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında akdedilmiş eser sözleşmesinin ifa safhası ile ilgili bir belge olduğu; taraflar arasında AKDİ BİR İLİŞKİYE DAYANMAKSIZIN düzenlenen belgenin fatura değil olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belge olacağı, dolayısıyla bu tür bir faturaya itiraz edilmemesinin TIK m. 21/2 anlamında sonu doğurmasının beklenemeyeceği,
9) Faturanın düzenlenmesi ile dayanağı maddi vakıaları kanıtlanmış bulunan takibe konu faturanın, kanuni şartları ve kendi lehine delil olma şartlarını haiz bulunan davacı defterlerinde kayıtlı olduğu,
10)Akdi ilişkiye dayanmayan fazla imalatların TBK m. 529 vd. dairesinde (gerçek) vekaletsiz iş görme hükümlerine göre ve —– çerçevesinde Davalıdan talep edilebileceği,
11)Takip talebinde talep edilen faizin gecikme (temerrüt) faizi olduğu,
12)Takip talebi yabancı para birimi olan ——- belirtmiştir.
Faiz hesabına dair ek bilirkişi raporu denetime uygun olmadığından ve okunaksız olduğundan mahkememizce—- raporundaki faiz hesaplama kısmının okunaksız olduğu ve maddi hatalar içerdiği, her ne kadar raporda temerrüt için —– numaralı ihtarname esas alınmış ise de rapordakinin aksine söz konusu ihtarnamenin — tarihli olduğu , bu ihtarnameden sonra davacı yanca davalıya — yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiği ve bu ihtarnamenin davalıya —tarihinde tebliğ edildiği, verilen —-esas alınmış ise de takip tarihinin —- kadar işlemiş faiz hesabının okunaklı şekilde yapılması için daha evvel rapor alınan bilirkişilerden EK rapor alınmasına..” şeklinde ara karar oluşturulmuş alınan — tarihli ek bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği faizin—- olduğu tespit edilmiştir.
Denetime uygun bulunan—- tarihli bilirkişi raporunun —– belirtildiği üzere imalat yılına ilişkin rayiç bedellerin ancak yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağı dolayısı ile borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu belirleyebilecek durumda olmadığı kanaatine varıldığından icra inkar tazminatı talebi red edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, denetime uygun bulunan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirilmiş davacının davalı ile imzalamış olduğu sözleşme gereği edimini tam olarak yerine getirdiği, taraflar arasındaki sözleşmenin birim fiyatlı sözleşme olduğu, Davacı tarafından fazladan yapılan —- tutarındaki iş kalemlerinin, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerdeki birim fiyat listelerinde yer alan — imalatı davacının birim fiyat listelerine göre tamamladığı, Davacı tarafından fazladan yapılan —- tutarındaki iş kalemlerinin, taraflar arasında İmzalanan sözleşmelerdeki birim fiyat listelerinde yer almayan ancak işin yapılması ile ilgili gerekli olan —- tutarında imalatı da yine davacının meydana getirdiği, bu fazla imalatların denetime uygun bilirkişi raporunda tespite dildiği üzere ;
– sözleşmeye konu iş için zorunlu ve faydalı imalatlar olduğu,
– belirtilen işlerin yapılması ve yapının kullanımı için gerekli olduğu,
– İmalatların yapıldığı zamanki serbest piyasa rayiç fiyatları dikkate alındığında yüklenici kârı da dahil olmak üzere kesilen faturalarda belirtilen birim fiyatların günün rayiçlerine uygun olduğu bu nedenle davacının vekaletsiz iş görme hükümleri gereği davalıdan bu bedelleri de talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Davacı yanca icra takibinde — asıl alacak , —- işlemiş faiz talep edilmiştir. Davacı alacağı bu talep miktarından fazla olduğundan taleple bağlı kalınmıştır.
—– mahkemece harcın, dava tarihindeki —— — üzerinden karar tarihindeki nispi harç oranına göre alınması, yine davacı yararına kabul olunan kısmın dava tarihindeki——— üzerinden karar tarihindeki tarifeye göre,davacı yararına nispi vekâlet ücreti tayini gerekirken fazla ilâm harcı ve kabul olunan kısım için davacı yararına fazla vekâlet ücreti tayini usul ve yasaya aykırı olup..” belirtmiştir. Dava tarihi—— rakama göre belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda yapılan tüm açıklamalar kapsamında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış, davalının itirazının iptaline karar verilmiş, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebi red edilmiş buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kuruşmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın kabulü ile ;
a-Davalının—- dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına,
b-Takip tarihinden itibaren asıl alacağa —- cinsinden vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmak suretiyle faiz işletilmesine,
c-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54.541,28 TL nispi harçtan peşin alınan 7.534,55 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 47.006,73 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 7.534,55 TL nispi harç olmak üzere toplam 7.570,45 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 6.750,00 TL bilirkişi ücreti, 419,90 TL keşif harcı, 220,00 TL keşif araç ücreti ve 1.294,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 8.684,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, Davalı yanca yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yargılamada kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla AAÜT gereği 56.971,89 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının yatıran taraflara İADESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,——- Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2022