Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/865 E. 2022/368 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/865 Esas
KARAR NO : 2022/368

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi.
DAVA: Davacı vekilinin 28.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde —- numaralı —- poliçesi ile teminat altında olan, davalı —-plakalı aracın davalı araç sürücüsü — iken yaya konumunda bulunan müvekkiline çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, ağır yaralanan davacının malul kaldığını belirterek, davalı sigorta şirketine yapılan yazılı başvurularının 04.10.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına karşın yasal süre içinde ödeme alınamadığını belirterek, — tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebi ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik; geçici iş göremezlik tazminatı olarak —giderleri olarak 1.000,00 TL ve sürekli maluliyet tazminatı olarak —- maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın,—- itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan ——- tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı —- tarihli dava dilekçesine cevabında, özetle;—- dava konusu kazaya karıştığı belirtilen aracın ——– dönem kiraya verildiğini, ekte kiralama sözleşmesi, Araç sipariş formu, araç teslim tutanağı ve araç iade formlarının cevap dilekçesi ekinde sunduklarını, KTK’ nun 3. Maddesi dahilinde işleten sıfatına haiz olmamaları nedeni le müvekkil şirket yönünden husumet yokluğu nedeni ile davanın reddini talep ettiklerini,——- davanın ihbarını talep ettiklerini, aracın — diğer davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiğini ve maddi zarar taleplerinden sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, kabul manasına gelmemek kaydıyla gelirinin ilgili—– sorulmasını, maluliyet tespiti için —- alınmasını, kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, ayrıca manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı —– davaya cevap dilekçesinde özetle;Davacının var olduğunu iddia ettiği zararları ile kazaya neden olan fiiller arasında nedensellik bağının tespitinin gerektiğini, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe
limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının tazminata konu olan sakatlık halinin —- müzekkere yazılarak yapılan herhangi bir ödeme olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, Trafik Sigortası Genel şartlarının Ek-2 madde 10 gereğince hesaplama yapılmasını, davacı tarafından resmi belge ile ispatlanmaması halinde kabul manasına gelmemek kaydı ile davacının gelirinin asgari ücret olarak
kabul edilmesini, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarının 6111 sayılı Yasa gereği —— sorumluluğunda olduğunu, dava tarihinden itibaren talep edilebilecek faizin yasal faiz olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacıya —– evrakları, dava konusu araca ilişkin poliçe bilgileri, davacıya ait—— davacıya ait —- raporu, davalı —– araştırma raporu, —– bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı.
Tarafların kusur durumlarının belirlenmesi için dosyanın——- gönderildiği, eksik ikmali için dosyanın geri gönderildiği , bunun üzerine kazanın gerçekleştiği mahalde Mahkememizce adli trafik uzmanı bilirkişi —– keşfe çıkıldığı, bilirkişinin raporunu —– Mahkememize teslim ettiği görülmektedir.
Bilirkişi raporunda özetle; ” Olay yeri yerleşim —— genişliğinde kuru ——-düz görüş alanı açık, trafik yer işaret—– yaya geçidin olduğu, dosya içeriğindeki olay yerine bitişik —- izlenimi ve olay yeri ölçümleri ve yukarıda olayı açıklayıcı —-üzerinde de görüleceği üzere, Davalı sürücü sevk ve idaresindeki ——— yolun en sol şerit Üzerinden hızlı seyirle sağındaki —– kesişine yaklaştığında aynı sokak içerisinden gelip yolun karşı tarafına geçmek Üzere 4 metre yürüme ile (araç üzerine geldiğinde koşma yaptığı) yol kaplama içerisinden yolun sol şerit noksana gelen davacı yayayı yaya geçidi yer çizgi başlangıç noktasına —- kısımları ile fren tedbirine basmadan çarpıp araç üzerinden ileri doğru götürüp düşürmek suretiyle olayı meydana getirdiği görüntü kayıtları izlenimlerinden anlaşılmıştır. ” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
—– sayılı raporda;
” —- plakalı araç sürücüsü davalı ——–% 70 (yüzdeyetmiş) oranında kusurlu olduğu,
Davacı yaya —— ise kendi yaralanması ile sonuçlanan olayda % 30 (yüzdeotuz)
oranında kusurunun bulunduğu kanaatine varıldığı, ” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
—– Tarafından düzenlenen
raporda; ” ——- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına
bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih,—- sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü ,Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %3, , İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa edildiği, ” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
26/10/2021 tarihli ara karar ile dosyanın hastane ve tedavi giderleri konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ——- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Doktor Bilirkişi raporunda özetle; ” ——— tarihinde trafik kazasında yaralanan——–
—– ———- kurumlarına tetkik ve tedavi için—- olmak üzere toplam 1.600,00 TL tedavi gideri olduğu,
Kazanın meydana gelmesinde %30 oranında kusurlu olduğundan 1.600,00 TL tedavi giderinin
%70’i olan —- edebileceği,
Talep edebileceği —– poliçesinin 330.000,00 TL sağlık gideri teminat limiti dahilinde olduğu,
Temerrüt tarihinin ——- —- olduğu, ” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
—– tarihli ara karar ile dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ——- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Aktüerya Bilirkişi kök raporunda özetle; ”
—– tarihli——- —– tarihinden sonra yapılan hesaplamalarda
—— kullanılması kararı) dahilinde değerlendirme yapıldığında; OLAY; —- sıralarında davalı sürüvü —- sevk ve idaresindeki—— otomobili ile —— takiben —– istikametinden—– istikametine doğru seyir halinde iken, kaza mahalli olan yaya geçidine geldiği esnada, yaya geçidinin gerisinden kaplamaya
girip yaya geçidine doğru çapraz şekilde karşıdan karşıya geçiş yapan davacı yaya —– ön kısımları ile çarpması sonucu dava konusu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, KUSUR;——
tarih—- plakalı araç sürücüsü davalı —- kazanın oluşumunda % 70
(yüzdeyetmiş) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya —– ise kendi yaralanması ile sonuçlanan olayda % 30 (yüzdeotuz) oranında kusurunun bulunduğu kanaatine varıldığı,
SİGORTA POLİÇESİ; —–, davacı —– tescilli aracın —–
poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından —– tanzim edildiği,
Geçici İş Göremezlik Ve Sürekli Maluliyet Oranlarının Tespiti;
—-Karar numaralı—- doğumlu —– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına
bağlı yaralanmasının —sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte
Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre;
E cetveline göre % 5.0 (yüzdebeşnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğine oy
birliği ile mütalaa edildiği, MADDİ ZARAR;
Sayın Mahkeme tarafından —- ile hesaplama yapılması gerektiğine karar
verilmesi halinde; işbu rapor tarihi — tarihi itibarı ile, Davacı ——
tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu;
9 ay/ 270 gün geçici iş göremezlik dönemi zararının 12.636,54 TL olduğu, kaza tarihinde prime esas
kazancının bulunmuyor olması nedeni ile —- tarafından yapılan bir ödemeden söz edilemeyeceği, Davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 70 Kusurlu olduğunun kabulü ile talep
edebileceği geçici iş göremezlik zararının 8.845,58 TL olabileceği, Daimi / sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise % 5 maluliyet oranı sonrası 63.765,34 TL Davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 70 Kusurlu olduğunun kabulü ile talep
edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 44.635,74 TL olabileceği, davacının toplam maddi zararının ise 53.481,31 TL olduğu, davalı —- tarafından düzenlenen poliçe limitleri dahilinde olduğu,
TEDAVİ GİDELERİ ZARARI; Davacı vekilinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik
1.000,00 TL tedavi gideri zararı talep ettiği, uzmanlık alanım dışı olması nedeni ile görüş belirtilemeyeceği,
TEMERRÜT TARİHİ VE FAİZ; Dosyaya sunulan hasar dosyası belgelerinden davalı sigorta şirketinin;
04.10.2018 tarihinde tebliğ alındığını belirttiği ve talep edenin maluliyetini gösterir —
belge talebinde bulunduğu dilekçesinin 09.10.2018 tarihinde düzenlendiğinin tespiti ile; Anayasa Mahkemesi
kararında da ayrıntılı olarak tartışıldığı görülmekle, (sigorta şirketinin tazminat hesaplaması için gereken genel şartlarda belirtilen belgelerin eksiksiz sigorta şirketine ulaaştırılmış olması halinde) 28.12.2018 dava
tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep
edilebileceğinin (sigortalı araç hususidir) tüm hukuki takdir ve değerlendirme elbette Yüce Sayın
Mahkemeye ait olduğu, —– tarihli kararı gereği)
” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.16/09/2021 tarihli ara karar ile dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — tarihli bilirkişi ek raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Aktüerya Bilirkişi ek 1. raporunda özetle; ” —- dönemi zararının —-, kaza tarihinde prime esas
kazancının bulunmuyor olması nedeni—- tarafından yapılan bir ödemeden söz edilemeyeceği, Davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 70 Kusurlu olduğunun kabulü ile talep
edebileceği geçici iş göremezlik zararının —- tarihli kararı dahilinde davalı sigorta şirketinin işbu zarardan sorumlu olduğundan söz edilebileceği)
Daimi / sürekli iş göremezlik- —– kaybının———-Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek ———Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; % 3 maluliyet oranı sonrası —–
Davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 70 Kusurlu olduğunun kabulü ile talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının —— olabileceği, davacının toplam maddi zararının ise 35.627,02 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen
poliçe limitleri dahilinde olduğu,
TEDAVİ GİDELERİ ZARARI; Davacı vekilinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tedavi gideri zararı talep ettiği, uzmanlık alanım dışı olması nedeni ile görüş belirtilemeyeceği,
TEMERRÜT TARİHİ VE FAİZ; Dosyaya sunulan hasar dosyası belgelerinden davalı sigorta şirketinin; 04.10.2018 tarihinde tebliğ alındığını belirttiği ve talep edenin maluliyetini gösterir Sağlık Kurul Raporu belge talebinde bulunduğu dilekçesinin —– tarihinde düzenlendiğinin tespiti ile; Anayasa Mahkemesi
kararında da ayrıntılı olarak tartışıldığı görülmekle, (sigorta şirketinin tazminat hesaplaması için gereken genel şartlarda belirtilen belgelerin eksiksiz sigorta şirketine —-dava tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin (sigortalı araç hususidir) tüm hukuki takdir ve değerlendirme elbette Yüce Sayın Mahkemeye ait olduğu, — tarihli kararı gereği)
” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.—–“Aktüerya hesabının karar tarihine en
yakın tarihteki verilere göre hesaplanması gerektiği ve karar duruşmasının —— yılında olacağı görülmekle aktüerya hesabının güncellenmesi için aktüerya bilirkişisince ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi ek —– tarihinde mahkememize teslim ettiği görülmüştür.
Aktüerya 2. Ek bilirkişi raporunda özetle; ”
—- göremezlik dönemi zararının —- olduğu, kaza tarihinde prime esas kazancının bulunmuyor olması nedeni ile—- yapılan bir ödemeden söz edilemeyeceği,
Davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 70 Kusurlu olduğunun kabulü ile talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının ——- —- tarihli kararı dahilinde davalı sigorta şirketinin işbu zarardan sorumlu olduğundan söz edilebileceği)
Daimi / sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise—– sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü,Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları
Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; % 3 maluliyet oranı sonrası 49.867,11 TL Davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 70 Kusurlu olduğunun kabulü ile talep
edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 34.906,98 TL olabileceği
Davalı —- poliçe limiti 330.000,00 TL dahilinde olduğu, —– dava tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin
(—— hususidir) tüm hukuki takdir ve değerlendirme elbette Yüce Sayın Mahkemeye ait olduğu, ” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayın; —– sıralarında davalı——— sevk ——– plakalı otomobili ile —– takiben —– istikametinden——–doğru seyir halinde iken, kaza mahalli olan yaya geçidine geldiği esnada, yaya geçidinin gerisinden kaplamaya girip yaya geçidine doğru çapraz şekilde karşıdan karşıya geçiş yapan davacı yaya—-ön kısımları ile çarpması sonucunda meydana geldiği dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilmiştir.
Dosyanın taraflarının meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumlarının belirlenmesi amacıyla Mahkememizce —–sayılı raporda;
” —- plakalı araç sürücüsü davalı ——kazanın oluşumunda % 70 (yüzdeyetmiş) oranında kusurlu olduğu,
Davacı yaya ————- ise kendi yaralanması ile sonuçlanan olayda % 30 (yüzdeotuz)
oranında kusurunun bulunduğu kanaatine varıldığı, ” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacının sosyal ve mali durumu araştırılmış ,yapılan araştırmada; davacının herhangi bir işte çalışmadığı, gelirinin olmadığı, şahsın 3 çocuğu ve eşiyle birlikte ikamet ettiği, üzerine kayıtlı herhangi bir taşınır ve taşınmaz mal varlığının olmadığı, kira bedeli ödemediği, geçimini eşinin karşıladığı, bakmakla yükümlü olduğu 4 çocuğunun bulunduğu, iki çocuğunun —— olduğu, bir kızının çalıştığı bildirilmiştir. Mahkememizce——– yapılan sorgulamada davacının adına kayıtlı aracının bulunmadığı, —- bir bağımsız bölümünün,—–görülmüştür. Mahkememizce davalı asilin—– araştırılmış, davalının herhangi bir işte çalışmadığı, öğrenci olduğu, geçimini ailesinin sağladığı, kira giderinin olmadığı, üzerine kayıtlı gayrımenkul veya aracının bulunmadığı bildirilmiştir.Mahkememizce —–yapılan sorgulamada davalı adına kayıtlı herhangi bir aracının veya taşınmazının bulunmadığı görülmüştür.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin—– veya ——bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman —– önce ise —– tarihleri—— Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği,——- tarihleri —– Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları—— Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.——– tarihinde meydana geldiğinden uygulanması gereken yönetmelik Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere————- Hakkında Yönetmeliktir.
Mahkememizce ———– düzenlenen
raporda; “————– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına
bağlı yaralanmasının—— Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü ,Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %3, , İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa edildiği, ” şeklinde belirlemede bulunulduğu görülmektedir.
Anayasa—– Karar sayılı Kararı ile “Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde —- çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…——- şartlarda…” ibaresinin, b) Kanun’un 92. maddesinin (i) bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan ——- şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, —– maddelerine aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir.
T.C. Anayasası’nın ——maddesinde Anayasa Mahkemesi kararları kesin olduğu; ——maddesinde iptal edilen hükümlerin iptal kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasından itibaren yürürlükten kalkacağı; —-maddesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği ve —–maddesinde ise yargı organlarını bağlayacağı düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesinin —— kararında “Anayasa’nın ——– maddesine göre, itiraz yoluna başvuran mahkemeler, Anayasa Mahkemesi’nce verilecek kararlara uymak zorundadırlar. Bu durumda, itiraz eden mahkeme, elinde bulunan ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce açılmış olan bir davayı Anayasa Mahkemesi kararına göre çözecek ve doğrudan iptal kararının etkisini önceye uygulayacaktır. Aynı durum, itiraz yoluna başvurmayan mahkemeler yönünden de geçerlidir. İptal davası veya itiraz üzerine bir —— iptali sonucu, Mahkemeler bakmakta oldukları davaları bu karara göre çözmekle yükümlüdürler. Bu sonuç Anayasa’nın, “Anayasa Mahkemesi kararları —– yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” yolundaki 153. maddesinin altıncı fıkrasında yer alan kuralın sonucudur.” yönünde karar verilerek Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının diğer mahkemelerde görülen davalar bakımından etkisinin ne olacağı açıklanmıştır.
Yine —— sayılı kararında: “Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden o davaya uygulanabilecek olan yasa metni Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilip, yürürlüğün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun——belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş olup, derdest olan eldeki davaya da uygulanması zorunludur.” yönünde karar verilmiştir (Sonradan çıkan içtihatadı birleştirme kararının, Temyiz Mahkemesinin bozma kararına uyulmakla meydana gelen usule ait müktesep hak esasının istisnası olarak henüz mahkemede veya Temyiz Mahkemesinde bulunan işlere tatbiki gereklidir. Anayasa Mahkemesi iptal kararlarında da aynı ilke geçerlidir——Yargıtay —– Kararı)).
Yukarıya aktarılan mevzuat hükümleri ve uyulması ——- anlaşılacağı üzere Anayasa Mahkemesi’nin —–verdiği iptal kararlarının—- doğuracağı ve bu durumun da bozma kararına uyulmakla meydana gelen usuli —– hakkın istisnası olduğu ve uyuşmazlığa dair iptal kararının diğer mahkemelerde derdest olan davalar bakımından da uygulanması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır ——- Vermiş Olduğu——
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’unun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bunun sonucu olarak Yeni Genel Şartların ” Ek 1. Değer Kaybı Hesaplaması”, “Ek:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması” ——– kısımlarında ki tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar artık uygulanmayacak; —– tazminatlar, öncelikle Karayolları Trafik Kanunu, bu kanunda yer almayan hususlarda ise Türk Borçlar Kanun’un haksız fiile ilişkin hükümlerinde ki usul ve esaslara göre belirlenecektir. Her iki Kanun da hüküm bulunmayan hallerde ise Yargıtay’ın içtihatları uygulanacaktır.
Buna göre tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde — Mahkemesi’nin yukarıda bahsedilen kararı sonrasında vermiş olduğu güncel — tablosu uygulanacaktır.—- kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması gerekecektir—.— Sayılı ilamında “…İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda yukarıya aktarılan —— kararına uygun olarak —— hesaplama yapılmış olmasına göre davacı vekilinin — ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Ancak —- gerekirken genel şartlarda belirtilen 1,8 teknik faiz esas alınarak hesaplama yapılması doğru olmamıştır. ” belirtmiştir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında 6098 sayılı TBK hükümleri ve yukarıda ——- yüksek mahkeme kararları gereği ——- ve %10 artış %10 iskontolu hesap yöntemi ile tazminat hesaplanmıştır.
Davalı sigorta geçici iş göremezlik zararından sigorta şirketinin sorumlu olmadığını belirtmiş, alınan raporlara bu yönü ile itiraz etmiştir.
—-…—- Resmi Gazete’de yayınlanarak———– tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “—– kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında — tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve —- kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan —- sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme — sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile —– tazminatların —– sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları —– ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi,—– ——düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin — neticesinde verdiği iptal kararlarının—- ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması —- yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.— sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
—- tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre —- hastaneler ve diğer resmi ve —- bedellerinin kazazedenin ——- olup olmadığına bakılmaksızın —– karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan —- bedellerinin— karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili ——- ve —– yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. —- işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı —– geçmiştir.
Somut olayda, itiraz —- tarafından geçici işgöremezlik tazminatı ve bakıcı — sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğinden—- davalı tarafça yapılan itirazın kabul edilerek bu talepler yönünden red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirtmiştir.
——olayda, geçici iş göremezlik tazminatından ——–sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.” geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirtmiştir.
Yukarıda yazılı içtihatlar doğrultusunda davalı şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığına yönelik savunmasına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; —–sayılı raporda;
” —–plakalı araç sürücüsü davalı —–kazanın oluşumunda % 70 (yüzdeyetmiş) oranında kusurlu olduğu,
Davacı yaya —– yaralanması ile sonuçlanan olayda % 30 (yüzdeotuz)
oranında kusurunun bulunduğu” kanaatine varıldığının belirtildiği, dava konusu kaza nedeniyle davacı asilde %3 oranında meslekte kazanma gücü kaybı oluştuğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin —- raporla tespit edildiği, aktüerya bilirkişisi tarafından dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda düzenlenen ve denetime elverişli bulunan 06.01.2022 tarihli bilirkişi 2.ek raporu ile davacının (9) aylık geçici iş göremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararının = 8.845,58 TL, % 9 oranındaki sürekli iş göremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararının = 34.906,98TL olduğunun belirtildiği görülmektedir. Mahkememizce maddi tazminata hükmedilirken bilirkişi raporunda belirtilen meblağ hükme esas alınmış, davalı asil—-itibaren yasal faizden sorumlu olacağı , davalı sigorta kuruluşunun ise davacı tarafça sigorta şirketine ödemeye dair yapılan başvuru dilekçesinin davalı sigorta şirketine tebliğ edildiği tarih olan —– eklenmek suretiyle 17.10.2018 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünün kabulü ile bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olacağı kanaatine Mahkememizce ulaşılmış , bu yönde karar kurulmuştur. Dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde her ne kadar avans faize hükmedilmesi talep edilmiş ise de ;—– plaka sayılı aracın kaza tarihindeki ruhsat bilgileri incelendiğinde kullanım amacının hususi yazıldığı görülmekle Mahkememizce yasal faize hükmedilmiştir.
Davacının talebinin karşılanması amacıyla tedavi masraflarının tespit edilmesi hususunda tedaviye bağlı olarak yapılması olanaklı bulunan ulaşım, refakatçi ve diğer giderler yönünden davacının tüm tedavi evrakları getirtilmiş olup tedavi süreci gözetilerek uzman doktor bilirkişiden konu hakkında rapor alınmıştır.
05.11.2021″ tarihli doktor bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; ” 22.02.2017 tarihinde trafik kazasında yaralanan ——- bakım malzemeleri,—- sağlık kurumlarına tetkik ve tedavi için ulaşım ve diğer —- —- tedavi gideri olduğu,
Kazanın meydana gelmesinde %30 oranında kusurlu olduğundan 1.600,00 TL tedavi giderinin
%70’i olan 1.120,00 TL kısmını talep edebileceği,
Talep edebileceği 1.120,00 TL tedavi gideri —– dahilinde olduğu,
Temerrüt tarihinin —22.02.2017 olduğu, “şeklinde tespitlere yer verildiği görülmüştür.
Davalı —plakalı otomobilin davalı sigorta şirketi tarafından—–28.04.2017 tarihleri arasında 22.02.2017 kaza tarihini kapsayacak şekilde sigortalandığı, bilirkişi raporu ile tespiti yapılan 1.200,00 TL tutarındaki tedavi giderinin —- dahilinde olduğu dosya arasında yer alan poliçe bilgilerinin incelenmesi ile anlaşılmakla davada kazaya sebebiyet veren sürücü ve sigorta şirketi aleyhine tedavi giderleri tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı —- yönelik açılan dava yönünden yapılan değerlendirmede; davalı şirket vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ve diğer beyan dilekçelerinde aracın kaza tarihinde uzun süreli kiralanması nedeniyle pasif husumetlerinin bulunmadığına ilişkin yapılan itiraz doğrultusunda Mahkememizce yapılan incelemede dosya arasında yer alan 24.03.2016 tarihli süresiz olarak düzenlendiği, aracın —- alındığına ilişkin evrakın kira sözleşmesi ekin yer aldığı, Mahkememizce —– şirketine davanın ihbar edildiği, ihbar olunan şirket vekili tarafından sunulan 05/04/2022 tarihli beyan dilekçesinde söz konusu aracın müvekkil şirket tarafından —– kiraya verildiğinin beyan edildiği açıkça görülmekle davalı —- söz konusu araç üzerinde fiili hakimiyeti ve işleten sıfatının kalktığı kanaatine Mahkememizce varılmakla bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Nitekim yerleşik Yargıtay uygulaması da göz önüne alınarak kira sözleşmesinin varlığının dava açılmadan önce davacı tarafından bilinemeyeceğinden davacının araç trafik kayıtlarına ilişkin resmi kayıtları göz önüne alarak işleten sıfatı ile bu davalıyı da davalı olarak göstermekte hataya düşmesi beklenebileceğinden karşı vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından davacının dava açmadan önce usulüne uygun olarak şirketlerine başvuru yapmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmesine yönelik itirazının MAHKEMEMİZCE yapılan değerlendirmesinde; dava dosyamız arasında yer alan hasar dosyasının içerinde davacı tarafça —– tarafından tebliğ alındığı, eksik evrakların celbi için davacı tarafa iadeli taahhütlü mektup gönderildiği görülmekle davalı şirketin bu yönde yapmış olduğu itiraz yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı vekili dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde olayda yaralanan davacı için 20.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.——– gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan tüm hukuki açıklamalar ve nitelendirmeler kapsamında,22/02/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davalı sürücünün %70 oranında kusurla davacının sürekli malul kalmasına neden olduğu, davacının %30 oranında kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğu, davacının tespit edilen maluliyet oranının %3 olduğu, davacının iyileşme sürecinin 9 aya kadar uzayabileceğinin rapor ile sabit olduğu, tüm bu hususlar doğrultusunda davacının bu olay nedeni ile manevi ızdırap çektiği kanaatine Mahkememizce varıldığı, tarafların olaydaki kusur durumu, olay tarihi, olayın oluş şekli ve gelişimi, davalının kusur oranı, eylemin niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, hak ve ———-, davacı ve davalının sosyal ve mali durumları bir bütün olarak değerlendirilmiş davacıdaki acı ve elemin bir ——— olsun dindirilebilmesi amacı ile takdiren kısa kararda belirtilen miktarda davacı lehine manevi tazminata karar verilmiştir.
—– 10/4. Madde ve fıkrası uyarınca manevi tazminat davası maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün olan taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından ayrıca vekalet ücretine hükmedilir. Bu nedenle manevi tazminat bakımından davacı lehine ayrıca vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi sigorta poliçesi kapsamında manevi tazminattan sorumlu olmamasına rağmen davacı vekilinin manevi tazminat istemini bu davalıya da yöneltmiş olması nedeni ile manevi tazminat bakımından davacı yönünden davalı sigorta şirketi lehine de vekalet ücreti verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Açılan davanın davalı —– yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2- Maddi Tazminat Talebi Bakımından davalılar—- yönünden;
Açılan davanın KABULÜ ile 1.200,00 TL tedavi ücreti, 34.906,98 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 8.845,58 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 44.952,56 TL maddi tazminatın davalı —- yönünden kaza tarihi olan 22/02/2017, davalı —–temerrüt tarihi olan 17/10/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
3-Manevi Tazminat Talebi Bakımından davalılar —- yönünden;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile takdiren 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalı — tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
HARÇLAR VE YARGILAMA GİDERİ
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 59.952,56 TL”lik(Davalı —- açısından 44952,56 TL) kısım yönünden alınması gereken 4.095,35 TL(Davalı sigorta açısından 3.070,70 TL) harçtan, 44,41 TL peşin harç ve 179,15 TL tamamlama harcının toplamı olan 223,56 TL’den mahsubu ile bakiye 3.871,79‬‬ TL(Davalı ——- karar harcının davalı —-müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4-Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 44,41 TL peşin harç ve 179,15‬ TL tamamlama harcı ile 35,90 TL başvuru harcının toplamı olan 259,46‬ TL’nin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2100,00TL bilirkişi ücreti ve 1.681,20 TL posta gideri, keşif harcı ve keşif yol gideri, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 3.781,2‬0 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 3.490,12 TL(davalı —– yargılama giderinin davalılar ——-müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
VEKALET ÜCRETİ :
A-)MADDİ TAZMİNAT AÇISINDAN
6-Davacı —-vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan —- gereken 6.643,83 TL vekalet ücretinin davalılar — müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B-)MANEVİ TAZMİNAT AÇISINDAN
7-Davacı——– vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan—— 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı —- davalı —-vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden hesaplanan —- 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —-davalı —– VERİLMESİNE,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansın yatırana İADESİNE,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekili, davalı —- vekili, davalı sigorta vekili ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.