Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/864 E. 2021/667 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/864 Esas
KARAR NO: 2021/667
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı —– plakalı aracın —– olan davalı —- sularında—-sonucunda ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, müteveffanın mirasçıları olan eşi —– limiti çerçevesinde ödeme yapılması hususunda —– başvuru yapıldığını, başvurunun —- tarihinde davalı —- tebliğ alınmış olmasına rağmen, yapılan başvuru ve şifahi görüşmelerden bugüne kadar netice elde edilemediğini, davalı —- plakalı aracının eksikleri giderilmeden ve trafiğe uygun hale getirilmeden, gece vaktinde, ıslak zeminde ve yağmurlu havada trafiğe çıkardığından anılan kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, — yaşamını yitirdiği işbu kaza nedeniyle—– dosyasıyla yargılamasının yapıldığını, asli kusurlu bulunduğunu, bu nedenle — ile mahkumiyetine karar verildiğini, — kazada hayatını kaybetmesi nedeniyle davacılardan eşi —- yoksun kaldığını, diğer davacılar olan çocukları manevi yönden derinden sarsıldığını, bu sebeple müvekkili davacıların yaşadıkları tarifsiz acı ve ızdırabı bir —- olsun — manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, davalılardan — davaya konu kaza nedeniyle bir kişinin ölümüne asli kusuru ile neden olduğunu, diğer davalı—– kapsamında rizikoyu üstlenen olarak işbu davaya konu kazadan maddi ve manevi sonuçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, meydana gelen kazadan ötürü, davalı tarafların destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi zararların tahsil edilmesi gerektiğini, işbu davanın—– sonuçlanması halinde takdir edilecek tazminat tutarlarının tahsiline yönelik işlemlerin sonuçsuz kalmaması için, davalı —– plakalı davaya konu ve kazaya karışan aracın kaydına ve davalı adına kayıtlı diğer araç ve gayrimenkullerin dava değeri nispetinde karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasını, açılan davanın kabulü ile davacı eş ——- destekten yoksun kalma tazminatının —- kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı müvekkillerin hayatının bundan sonraki kısmını davaya konu trafik kazası nedeniyle eşinin-babalarının yokluğunun izleri ile geçirecek olmasından dolayı yaşamakta oldukları elem ve ızdırabın bir —– karşılığı olmak üzere; davacı eş —- olmak üzere toplam ——–kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı —-vekilinin davaya cevap dilekçesi özetle; Kaza tespit tutanağına göre —-tarihinde —- sevk ve idaresindeki —plakalı araç ile seyir halindeyken, yaya —- çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —– plakalı araç müvekkili şirket tarafından —– mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve ——- edilmesi gerektiğini, davacı taraf herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, zarar görenin, —– öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç —-gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabileceğini, davacı tarafça——belirtilen ve ibrazı zorunlu olan belgelerle yapılmış bir başvuru bulunmuyor ise dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, soruşturma ya da ceza davasında uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat, eski halin iadesi veya diğer bir tazminat davası açılamayacağını, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılacağını, davada alacaklı ve borçu sıfatı birleştiğini bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, davaya ilişkin davacı talepleri sulh ile sonuçlandırılmış ise sulh ve feragat nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafa müvekkili şirketçe ödeme yapılmış ise söz konusu ödeme nedeniyle müvekkil şirketin sorumluluğunun kalmadığını, bu nedenle davanın reddi gerekeceğini, bahse konu davada kazaya karıştığı iddia edilen araç müvekkil şirket tarafından sigortalanmamış yahut sigorta poliçesi kaza tarihinden önce iptal edilmiş ise davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi ve buna ilişkin rapor alınması gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için dosyanın —– sevk edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket ancak sigortalısının kusuru oranında kadar sorumluğu olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın kusurunun bulunmadığını, söz konusu sigortalar çerçevesinde aktüerya hesaplamayı gerektiren tazminat ödemelerinde hesaplamanın —— kayıtlı aktüerler ile müsteşarlık nezdinde tutulan listeye kayıtlı yardımcı aktüerler tarafından yapılması gerektiğini, hesaplama yapılırken müteveffanın bireysel özellikleri dikkate alınması gerektiğini,—– tarihinde yürürlüğe —- ile hesaplamanın ——–usul ve esaslara göre yapılacağı açıkça belirtildiğini, zorunlu mali sorumluluk genel şartları hükmü uyarınca da tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu — alınması —- düzenlendiğini, işbu nedenle tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve ———olarak esas alınmasını talep ettiğini, sözkonusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, kaza iş kazası ise—– tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini, müteveffanın kazayı yaşadığı sırada sigortalı araçta hangi amaçla bulunduğu ve bu taşımanın esasen hatır taşımasına binaen mi yapıldığını, hatır taşımasının tespiti halinde bu hususun tazminat belirlenmesinde indirim sebebi olduğunu, müvekkili şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda karayolları trafik kanunu —gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, —- sigortacının sorumlu olmadığı hususlar olduğunu, iş bu davada sigortacının sorumlu olmadığı durumlardan birinin varlığının tespiti halinde davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği manevi tazminat talepleri — olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, davanın ihbarı ile yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—- davaya cevap dilekçesi özetle; Müvekkili olan—– Plakalı aracı ile seyir halideyken Müteveffa —— çarptığını, iş bu kaza neticesinde —– vefat ettiğini, mirasçılarının vefat etmesi sebebi ile mirasçıları iş bu dava ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi zarar tazminatı talebinde bulunduğunu, müvekkilinin bahse konu kaza sebebiyle —– yargılandığını istinaf edilmesi üzerine —— yapılarak dosyanın inceleme neticesinde sayılı ——-ertelendiğini ve kesinleştiğini, dosya da mevcut olarak bulunan adli tıp raporunda müvekkilinin tali derecede kusurlu olduğunu, müteveffanın ise asli derece kusurlu oluğuna kanaat getirdiğini, müvekkilinin ——— ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigorta türü olduğunu, davacı taraf destekten yoksun kalma tazminatı için her ne kadar hem müvekkilinin hemde diğer davalı—– müştereken ve müteselsilen sorumlu tutsa da asıl sorumlu olan —- şirketi olduğunu, müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının dava dilekçesinde müteveffanın — çocuğu olduğunu, — çocuğu içinde—– Destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğini, ancak kaza tarihi itibarıyle Müteveffanın çocuklarının yaşları sırası ile —- olduğunu, müteveffanın çocukları kaza tarihi itibarıyle destekten yararlanma sürelerinin sona erdiğini, müteveffanın çocukları çalışamayacak şekilde malül veya başkasının yardımına muhtaç iseler ancak bu durumda müteveffanın bakiye ömrü süresince destekten yararlanabileceğini ancak böyle bir durumun olmadığını, davacı çocukların herhangi bir işte çalışmamaları ekonomik olarak çöküntü içerisinde olmaları veya müteveffanın çok sağlıklı oluşu bu elem durumu değiştirmeyeceğini, destekten yararlanacak kişi yalnızca eşi —– olduğunu, müteveffanın —— olduğunu, bu sebeple gerçek zararın belirlenmesinde alınacak aktüer raporunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, davacılar vekili dava dilekçesinde müvekkilinin arabası ağırlı kusurlu olarak muayenenden geçtiğini, trafiğe çıkmasının yasak olduğunu ve bu araçla kaza yaptığından bahisle müvekkilinin ağır kusurlu olduğundan bahsettiğini, ancak ceza dosyasında savcılık tarafından aldırılan raporda ve —— raporlarında müvekkilinin kullanmakta olduğu aracın muayenesinden ağır kusurlu olarak geçmesi kazaya bir etki etmeyeceğinin tespit edildiğini, kazanın asıl sebebi müteveffanın yağışlı bir anda akşam karanlığın da aydınlatmanın yetersiz olduğu bir taşıt yolu üzerinde karşıdan karşıya geçmesi olduğunu, davacılar vekili her bir davacının yaşamış olduğu acı ve üzüntü için ——manevi tazminat talebinde bulunduğunu, ölümlü trafik kazaları sebebiyle istenen manevi tazminatın amacı, zarara uğrayanda bir huzur duygusu yaratmak olduğunu, bu sebepten ötürü zenginleşme aracı olarak görülmemesi gerektiğini, aynı zamanda manevi tazminat belirlenirken kişinin ekonomik durumu, olayın meydana şekli ve tarafların kusur oranı da dikkate alınması gerektiğini, bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davalı müvekkilinin kaza anında müteveffayı hemen en yakın —– kendi aracı ile götürdüğünü, ardından ——- yine kendi aracı ile götürdüğünü, tedavi olması için şahsın ölmemesi için elinden ne geliyorsa yaptığını, Ancak ölüme engel olamadığını, müvekkilinin bu olay sebebi ile —gün cezaevinde tutuklu kaldığını, bilirkişi raporları ve —– kaza mahallinde dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek kendi can güvenliği ile ilgili tedbirleri almadan taşıt yoluna çıktığını, müteveffanın araçlara ilk geçiş hakkını vermediğini ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü, bu durumun söz konusu raporda açıklanan sebeplerle kuralları ihlal ettiğinden asli kusurlu sayıldığını, müvekkilinin —– küçük ölçekli esnaf olduğunu, ekonomik durumu çok iyi olmadığını, müvekkilinin —- — kardeşinin ve ailelerinin geçimini sağladığını, meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkili aleyhinde açılan davada destekten yoksun kalma tazminatı yönünden Müteveffanın — çocuğunun da destek sürelerinin bitmiş olması sebebi ile davacıların destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin reddini Diğer davacı —– ise tazminat miktarının aktüer bir hesap uzmanının hazırlayacağı rapor doğrultusunda belirlenmesini, faizler yönünden ise yasal faiz olarak ve —- başvuru tarihi itibariyle uygulanmasını, davacıların kişi başı —yönünden ise —- asli derecede kusurlu olması ve müvekkilinin infaz hukukuna göre cezaevine girmemesi gerekirken —- cezaevinde kalması hususları gözetilerek manevi tazminat taleplerinin reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir. —- tarihinde davalı sürücünün kullanımında olan diğer davalının —- plakalı araç davalıların murisi —– çarparak ölümüne neden olmuştur.
Söz konusu olay nedeni ile davalı sürücü—- dosyasında yargılanmış, mahkemenin —– tarihli kararı ile kazada asli kusurlu olduğu kabul edilerek —– hapis cezasına çarptırılmıştır. Verilen bu kararın istinaf edilmesi üzerine—— sayılı ilamı ile davalı sürücünün olayda tali, müteveffanın ise asli kusurlu olduğu gerekçesi ile söz konusu ceza mahkemesi kararını kaldırarak davalı sürücüye — — hapis cezası vermiş ve cezasını ertelemiştir. Verilen bu kararın — tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin kusur nitelendirmesi ile bağlı değildir. Mahkememizce söz konusu kazada kusur durumu araştırılmış—- tarihli ve itiraz üzerine alınan —- tarihli raporlarına göre davalı sürücünün %25, müteveffa yaya —- %75 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Denetime uygun bulunan bu kusur raporlarına itibar edilmiştir. Buna göre müteveffanın olay günü taşıt yoluna girip taşıt yolunu yeterli ve gerekli şekilde kontrol etmesi, yaklaşan araçlara ilk geçiş hakkını verdikten sonra kontrollü şekilde karşıya geçmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kendi can güvenliğini tehlikeye atarak kontrolsüzce karşıya geçişi sırasında kamyonetin çarpmasına maruz kaldığı olayda asli derecede %75 oranında , davalı sürücünün ise yol, hava ve mahal şartlarını dikkate alıp görüş alanını kontrol altında bulundurarak dikkatli seyretmesi, karşıdan karşıya geçmek üzere taşıt yoluna girmiş müteveffa yayayı zamanında fark edip bu yayaya karşı etkin tedbir alması gerekirken bu hususlara yeterince riayet etmeyerek karşıdan karşıya geçmek üzere taşıt yoluna girmiş müteveffa yayaya aracının sağ ön köşe kısmıyla çarpması nedeni ile kazada tali kusurlu (%25 ) olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların sosyal ve mali durumları araştırılmış davacı —- çalışmadığı, babasının evinde yaşadığı, — ve satış uzman yardımcısı olarak aylık — maaş ile çalıştığı,— ev hanımı olduğu, eşinden kalan maaşı olduğu, oturduğu evin kendisine ait olduğu, —- olduğu, babasına ait evde yaşadığı anlaşılmıştır.
Davalı —sosyal ve mali durumu araştırılmış, kolluk incelemesine göre — isimli iş yeri olduğu, oturduğu evin kendisine ait olduğu, eşi ve — — marka aracı olduğu bildirilmiştir. Mahkememizce davalı adına kayıtlı menkul gayrımenkul mal varlığı hüküm tesisinden önce —portalından incelenmiş davalı adına kayıtlı— adet konut —– bulunduğu, ve — model aracı bulunduğu anlaşılmıştır.
—-sayılı— birinci cümlesinin — — Kanun çerçevesinde hazırlanan—- ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, —- aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir.
— kararları kesin olduğu; — edilen hükümlerin iptal kararının — yayınlanmasından itibaren yürürlükten kalkacağı; — geriye yürümeyeceği —maddesinde ise yargı organlarını bağlayacağı düzenlenmiştir.
—- maddesine göre, itiraz yoluna başvuran mahkemeler, —- verilecek kararlara uymak zorundadırlar. Bu durumda, itiraz eden mahkeme, elinde bulunan ve — kararından önce açılmış olan bir davayı —kararına göre çözecek ve doğrudan iptal kararının etkisini önceye uygulayacaktır. Aynı durum, itiraz yoluna başvurmayan mahkemeler yönünden de geçerlidir. İptal davası veya itiraz üzerine bir kuralın iptali sonucu, Mahkemeler bakmakta oldukları davaları bu karara göre çözmekle yükümlüdürler. Bu sonuç—- hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”—- fıkrasında yer alan kuralın sonucudur.” yönünde karar verilerek —-iptal kararlarının diğer mahkemelerde görülen davalar bakımından etkisinin ne olacağı açıklanmıştır.
Yine —–Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden o davaya uygulanabilecek olan yasa——– edilip, yürürlüğün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun —- belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş olup, derdest olan eldeki davaya da uygulanması zorunludur.” yönünde karar verilmiştir (Sonradan çıkan içtihatadı birleştirme kararının, Temyiz Mahkemesinin bozma kararına uyulmakla meydana gelen usule ait müktesep hak esasının istisnası olarak henüz mahkemede veya Temyiz Mahkemesinde bulunan işlere tatbiki gereklidir. —iptal kararlarında da aynı ilke geçerlidir ——
Yukarıya aktarılan mevzuat hükümleri ve uyulması zorunlu yargısal içtihatlardan da anlaşılacağı üzere —-somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının —- sonuç doğuracağı ve bu durumun da bozma kararına uyulmakla meydana gelen usuli müktesep hakkın istisnası olduğu ve uyuşmazlığa dair iptal kararının diğer mahkemelerde derdest olan davalar bakımından da uygulanması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır —–
— maddesinin birinci cümlesinde yer alan —- ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan—– kısımlarında ki tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar artık uygulanmayacak; —- öncelikle —, bu kanunda yer almayan hususlarda ise —-haksız fiile ilişkin hükümlerinde ki usul ve esaslara göre belirlenecektir. Her iki —hüküm bulunmayan hallerde ise — uygulanacaktır.
Buna göre tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde — yukarıda bahsedilen kararı sonrasında vermiş olduğu güncel —kararı gereğince — uygulanacaktır. Ancak —- yönteminin kullanılması ile bilinmeyen — edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması gerekecektir —- ilamında ——– Mahkemesince hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda yukarıya aktarılan — değişikliği içeren emsal kararına uygun olarak zaten — esas alınarak hesaplama yapılmış olmasına göre davacı vekilinin — — uygulanması gerektiğine ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Ancak — kullanılması gerekirken genel şartlarda belirtilen —- teknik faiz esas alınarak hesaplama yapılması doğru olmamıştır. ” belirtmiştir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında — hükümleri ve yukarıda atıf yapılan emsal yüksek mahkeme kararları gereği —– hesap yöntemi ile tazminat hesaplanmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış dosya aktüer hesap bilirkişisine tevdii edilmiştir. Davacı erkek çocuğun olay tarihinde destekten yoksunluk yaş sınırı olan —- yaşın, davacı kız çocukların ise olay tarihinde destekten yoksunluk yaş sınırı olan —- üzerinde oldukları babalarının vefat tarihinden önce desteğinden çıkmış —- devam eden çocuklar bakımından azami yaş sınırı olan —– yaşın üzerinde olmaları ve çalışmaya engel durumları olduğuna dair herhangi bir engellilik raporları olmadığından bu davacılar bakımından destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanamamıştır. Bu davacılar yönünden maddi tazminat istemi bu nedenlerle red edilmiştir.
Müteveffanın — personel olduğu anlaşılmıştır. Dinlenen tanık beyanlarına göre müteveffa ölmeden önce —– çalıştığı güvenlik işinden ayrılmıştır. Müteveffanın ölmeden önceki emeklilik geliri vefatından sonra hak sahiplerine geçmekte olup davacıların bu gelirden bir mahrumiyetleri söz konusu değildir. Ölmeden evvel işsiz olduğundan yasal asgari ücrete göre destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır. Denetime uygun bulunan — tarihli bilirkişi raporuna göre hak sahibi — destekten yoksun kalma tazminatı —- olarak hesaplanmıştır. Kazaya karışan aracın ruhsat bilgilerine göre kullanım şekli yolcu nakli-hususi dir. Davaya konu olayda müteveffa —- —– dayanan hukuki sorumluluk üstlenilen bir durum yoktur. Kullanım amacı da hususidir. Hükmedilmesi gereken faiz yasal faizdir.
Bilirkişi raporunda sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin —- olduğu belirtilmiş ise de bu hususta bilirkişi tarafından maddi hata yapılmış olup davacıların sigorta şirketine başvuru tarihi — davalı —–
Hesap yöntemi ve içeriği itibarı ile denetime uygun bulunan bilirkişi raporu ve yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında davacılardan —- maddi tazminata hükmedilmiştir.
—- hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——- gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan tüm hukuki açıklamalar ve nitelendirmeler kapsamında, — tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davalı sürücünün —- tali kusurla müteveffanın ölümüne neden olduğu, huzurdaki davacıların ölenin eş ve çocukları olduğu ve bu olay nedeni ile manevi ızdırap çektikleri sabit bulunmuştur. Olaydaki kusur durumu, olay tarihi, olayın oluş şekli ve gelişimi, ölenin davacılara yakınlığı, davalının kusur oranı, eylemin niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, hak ve nesafet ilkeleri, davacı ve davalının sosyal ve mali durumları bir bütün olarak değerlendirilmiş davacılardaki acı ve elemin bir nebze olsun dindirilebilmesi amacı ile takdiren kısa kararda belirtilen miktarda davacılar lehine manevi tazminata karar verilmiştir.
—– Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir—-Dava konusu olayda, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olup, ayrı ayrı manevi tazminat isteminde bulunmalarına ve her bir davacı için ayrı ayrı hüküm kurulmasına —- göre davacıların her biri için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.—-
—–Dava destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine; reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Mahkemece her bir davacı bakımından maddi ve manevi tazminata ilişkin talepler reddolduğu halde, davalı——-lehine davacıların her biri için ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri yerine tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden —–uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleri ile aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan kimselerin açtıkları davalarda ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerektiğini belirtmiştir.
—– uyarınca manevi tazminat davası maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün olan taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından ayrıca vekalet ücretine hükmedilir.
Davacılardan —- diğer davacıların maddi tazminat istemleri red edildiğinden her bir davacı yönünden davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmiş, yine davalı —– manevi tazminattan sorumlu olmamasına rağmen davacıların manevi tazminat istemlerini bu davalıya da yöneltmiş olmaları nedeni ile manevi tazminat yönünden her davacı yönünden davalı—– şirketine vekalet ücreti verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, denetime el verişli bulunan kusur ve aktüerya raporları, yukarıda atıf yapılan emsal yüksek mahkeme kararları bir bütün olarak değerlendirilmiş, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1—- maddi tazminatın davalı—- yönünden olay tarihi —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —- ödenmesine,
2-Diğer davacılar için talep edilen maddi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Manevi tazminat yönünden;
A- Takdiren — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacı— ödenmesine,
B- Takdiren — manevi tazminatın olay tarihi — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacı —- ödenmesine,
C- Takdiren — manevi tazminatın olay tarihi — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacı — ödenmesine,
D- Takdiren — manevi tazminatın olay tarihi —tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacı — ödenmesine,
4—- harçlar kanunu gereği alınması gerekli — nispi harçtan davacı yanca dava açılırken peşin yatırılan —- ıslah harcı — davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,—
5-Davacı tarafından yatırılan —- harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan — bilirkişi ücreti, — posta ve tebligat gideri ile — adli tıp gideri olmak üzere toplam — yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan — yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine,—-
7-Davalılarca yargılama gideri yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
8-Tarafların yatırdığı gider/delil avansının artan kısmının taraflara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
9-Davacı — yönünden ;
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —gereği kabul edilen maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için —- nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
b-Kabul edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan —- alınarak iş bu davacıya ödenmesine,
c-Red edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan Avukatlık asgari ücret tarifesinin —- ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
10-Davacı—- yönünden;
a-Kabul edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan——- alınarak iş bu davacıya ödenmesine,
b-Red edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan —– vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
c-Red edilen maddi tazminat yönünden —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
11-Davacı —- yönünden;
a-Kabul edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan —-alınarak iş bu davacıya ödenmesine,
b-Red edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan —- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
c-Red edilen maddi tazminat yönünden —vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
12-Davacı—- yönünden;
a-Kabul edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan —- alınarak iş bu davacıya ödenmesine,
b-Red edilen manevi tazminat yönünden yürürlükte olan —- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
c-Red edilen maddi tazminat yönünden —Maddesi gereği — maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde — mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak —ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek —– Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021