Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/847 E. 2019/881 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/763 Esas
KARAR NO: 2019/841
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/12/2018
KARAR TARİHİ: 26/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; borçlu hakkında İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün – E. Sayılı icra dosyasında başlatılan takibe süresi içinde itiraz edildiğini, asıl alacağın —TL’lik kısmının ödendiğini ve geri kalan meblağ için takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve yersiz olduğunu, borçlu ile müvekkili arasında yapılan ticaret gereği – tarihli cari hesap ekstresinden kaynaklanan — TL borcu bulunduğunu, bu nedenle yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu — tarihli cevap dilekçesinde özetle; borcun tamamının vade tarihlerinden önce ödendiğini, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, borç vadesi gelmeden ve muaccel olmadan takibe konulduğunu, taraflar ticari ilişkilerinin başladığı — davacının huzurdaki davaya konu takibi başlattığı ekim— kadar tam – yıl boyunca hep 120 günlük vadeler ile çalıştığını, davacının buna hiçbir zaman itiraz etmediğini, bu nedenle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, müvekkilinin lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı takip dosyasında davalı aleyhinde— TL asıl alacak ve – TL işlemiş faiz alacağı için icra takibi başlatmış olup, davalı tarafından alacağın- TL.lik kısmının muaccel olmadığı gerekçesi ile ödeme emrine süresinde itiraz edilmiş, takip — TL asıl alacak bakımından durmuştur.
Davalı cevap dilekçesinde, davacı ile – yılından beri devam eden ticari ilişkilerinde – günlük vadelerle çalıştıklarını, taraflar arasında ödemelerin- gün sonra yapılacağına dair anlaşma bulunduğunu, ödemelerin de buna göre yapıldığını, takip tarihi itibariyle – TL alacak bakımından henüz vadenin gelmediği ileri sürülmüştür.
Bu durumda taraflar arasında– tarihinden itibaren müteaddit defalar mal alım satımı şeklinde işleyen ticari ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;
-Davalı ile davacı arasında teslim edilen malların bedelinin ödenmesi için — günlük vade kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı,
-Kararlaştırılması halinde takip tarihi itibariyle davacının ödenmemiş muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde miktarının ne kadar olduğu,
-Kararlaştırılmaması halinde takip tarihi itibariyle davacının ödenmemiş muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. — tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin — yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, 2016 yılında ile işe başlama olarak tasdik yapıldığı, 2017 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK Maddde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu,— yılı defterlerinin E-Defter olarak tutulduğu ve ocak ayı ile aralık ayı beratlarının ilgili tebliğe uygun olarak süresinde olduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığını, davalı şirketin — yılı ticari defterlerinin ilgili tebliğe uygun olarak e-defter beratlarının yasal süresinde olduğu ve belirli kanuni şartları taşıdığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığı, taraflar arasındaki ödeme vadesinin —– gün olarak esas alınamayacağı yönünde kanaat oluşması halinde — takip tarihi itibarı ile davacı şirketin davalı şirketten –TL alacaklı olduğu ve – tarihinde ödenen – TL nin dışlanması halinde; — TL = — TL davalı şirketten alacaklı olacağı, davacı şirketin İstanbul Anadolu 11-. İcra Müd. – E, Sayılı dosyasından takip- tarihi itibariyle davacı şirketin cari hesap bakiyesi olarak- TL alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceği, taraflar arasındaki ödeme vadesinin – gün olarak esas alınması halinde davalı şirketin davacı şirkete takip – tarihi itibarı ile – TL borçlu olduğu ve bu borcu faiz, masraflar, vekalet ücreti dahil edilerek – tarihinde icra dairesine ödemiş olduğu ve bakiye borcunun bulunmadığı hesap ve mütalaa edildiğini, somut olay bakımından faizin, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığında takip öncesi faizin uygun olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, İstanbul Anadolu -. İcra Müd.—- E. Sayılı dosyasından takip konusu alacağa takip tarihi olan — tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faiz işletilmesinin uygun olduğu, görüş ve kanaatine varıldığının belirtildiği görülmüştür.
Tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde; tarafların ticari defterlerinin, davalının davacıya takip tarihi olan – tarihi itibariyle– TL borçlu olduğu hususunda uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Buna karşılık, davalı tarafından yapılan ödemelerin, davacıdan alınan mallara ilişkin aylık faturaların toplam miktarlarının – gün sonra ödendiği yine aynı bilirkişi incelemesinde tespit edilmiştir. Taraflar arasında yaklaşık 2 yıllık süreç içerisinde davalının aldığı mallara ilişkin faturaların -gün süre ile ödediği hususunda istikrar bulunmasına rağmen, davacı tarafından, yapılan ödemeleri ihtirazi kayıtla teslim aldığına dair bir iddia ve delil sunulmadığı, yapılan ödemelerin davacı tarafından ihtirazi kayıtla teslim alındığına dair bir iddia ve delil ileri sürülmediğine göre teslim edilen malların bedelinin – gün sonra ödeneceği hususunda davalı tarafta haklı güven oluştuğu, davalının – ayı için toplam – TL fatura toplamını – tarihinde,- yılı Mayıs ayı için toplam -TL fatura toplamını – tarihine kadar ödemesi gerektiği, buna göre yapılan hesaplamada davalının davacıya takip tarihinde ödemesi gereken miktarın toplam – TL olduğu, itiraz tarihi itibariyle muaccel olan – tarihli – TL fatura ile birlikte davacının toplam borcunun – TL olduğu, buna göre yapılan hesaplamada davalının davacıya takip tarihinde ödemesi gereken miktarın toplam – TL olduğu, itiraz tarihi itibariyle ise – TL olduğu, davalının bu miktar yönünden ödeme emrine itiraz etmediği, takibin bu miktar yönünden kesinleştiği ve davacının bu miktarı icra dosyasına ödediği, itiraz edilen alacağın ise takip tarihinden sonra muaccel hale gelen faturalara ilişkin olduğu, davacının bakiye alacağa ilişkin malları da teslim etse bile, davacının, davalıya teslim edilen malların bedelinin davalı tarafından – gün vade ile ödeneceği hususunda davalı tarafta oluşan haklı güven karşısında davalıdan talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olacağı, – TL alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında sözleşme kapsamında ödemelerin -gün vade ile yapacağına ilişkin geçmişten beri devam eden uygulamanın tarafların ticari defterlerinin karşılıklı incelenmesi sonucunda yapılan yargılama sırasında tespit edilmesi karşısında davacının takip başlatmakta kötüniyetli hareket ettiğine dair dair delil bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Şartlar oluşmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3.Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 376,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye 331,76 TL harcın davacıya İADESİNE,
4.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/11/2019