Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/842 E. 2020/870 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/842 Esas
KARAR NO: 2020/870
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, faturaların bir çoğunun davalı şirket yetkili ortağı ——– tarafından imza karşılığı alındığını, davalıdan ——— alacakları olduğunu, bunun üzerine ———— esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ve alacağın % 40 sinden az o mamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ve itirazın iptaline karar verilmesini——ve talep etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. ——— tarihli bilirkişi raporu özetle, Davacı şirkete ait —— ait ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, ——yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı, —– defterinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de; takdirin mahkememize ait olduğu, davalı şirketin incelemeye esas olmak üzere herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz etmediği, davacı şirket tarafından dosyaya ibraz edilmiş olan davalı şirketin ———- cari hesap muavin kayıtları ile davacı şirketin yevmiye defter kay tlarının birbirini doğrulanmadığının tespit edildiği, bu nedenle davacı şirketin ticari defter ve kayıtları esas alınarak davalı şirketten alacaklı olup olmadığı yönünde bir tespit yapma imkanı bulunmadığı, davacı şirketin icra takibine konu yapmış olduğu —- adet faturanın toplam tutarı——- olup, davacı dilmiş olan —–arası cari hesap ekstresinde ise icra takibine konu —- tarihli faturadan sonraki dönemde ————– olmak üzere toplam —- tutarında tahsilat yapmış olduğu, bu durumda davacı şirketin icra takibine konu yapmış olduğu tüm faturaların davalı şirkete teslim edildiği yönünde kanaat oluşması halinde ——davalı şirketten alacaklı olacağı ve—– dosyasından takip ———- alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceği, davacı şirketin icra takibim: konu yapmış olduğu faturalann teslim kısmında sadece imza bulunanların dışlanması halinde ———–alacaklı olacak ve ödenen —– mahsup edilmesi neticesi ———— dosyasından takip —— tarihi itiban davalı şirketten alacaklı olmayacağı ve itirafın iptali gerekmeyeceği hesaplanmakta ise de nihai takdirin mahkememize ait olacağı, somut olay bakımından faizin davacının davalıyı temerrüde düşürdüğü yönünde bir belge dosya kapsamında bulunmadığından takip öncesi faizin uygun olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere ————- Sayılı icra dosyasından takip konusu alacağa takip tarihi olan ——- tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faizi işletilmesinin uygun olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor alınmıştır. —— tarihli bilirkişi ek raporu özetle, Davacı şirket tarafından dosyaya ibraz edilmiş olan davalı şirketin —– yılı cari hesap muavin kayıtlan ile davaa şirketin yevmiye defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığının tespit edildiği, bu nedenle davaa şirketin ticari defter ve kayıtları esas alınarak davalı şirketten alacaklı olup olmadığı yönünde bir tespit yapma imkanı bulunmadığı, davacı şirketin İcra takibine konu yapmış olduğu —– adet faturanın toplam tutarı —- olup, davacı tarafından dosyaya ibraz edilmiş olan ———- arası cari hesap ekstreslnde İse İcra takibine konu ——tarihli faturadan sonraki dönemde ———–olmak üzere toplam —- tutarında tahsilat yapmış olduğu, Bu durumda davaa şirketin icra takibine konu yapmış olduğu tüm faturaların davalı şirkete teslim edildiği yönünde kanaat oluşması halinde —— davalı şirketten alacaklı olacağı ve ———– dosyasından takip ——— alacaklı olacağı ve İtirazın İptali gerekeceği, Sayın Mahkemece dosyaya celp edilen davalı şirket —– belgelerinin yapılan incelemesinde; davacı şirketin icra takibine konu yaptığı İrsaliyen faturaların üzerinde bulunan isimlerin davalı şirketin —– belgelerinde bulunmadığının anlaşıldığı, davalı şirkete ilişkin —- — ayı BA formunda yapılan incelemede toplam —— tutarlı bildirim yapılmış olduğu, ———– aylarında davacı şirkete ilişkin herhangi bir fatura bildirimi yapılmadığı, —– ayındaki takibe konu edilen faturaların hesaplamaya dahil edilmiş olduğu, davacı şirketin icra takibine konu yapmış olduğu faturaların teslim kısmında sadece imza bulunanların dışlanması halinde ——— alacaklı olacak ve ödenen —- mahsup edilmesi neticesi———– tarihi itiban davalı şirketten alacaklı olmayacağı ve itirazın iptali gerekmeyeceği hesaplanmakta İse de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesi Sayın Mahkemenize ait okluğu, davacı şirketin—– tarihinde davalı şirketten ———-alacaklı olduğunu iddia etmiş ise de, davacı şirketin cari hesap ekstresi ile ———- ticari defterleri birbiri ile örtüşmediğinden, ticari defterlere dayanılarak bir tespit yapılamadığı, Davaa vekilinin cari hesap ekstreslnln tek başına esas alınıp alınmayacağı takdirinin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Mahkememizce sadece davacı şirket cari hesap ekstreslnln esas alınması halinde davaa şirketin davalı şirketten —– tarihi itibarı ile ——- alacaklı olacağı, açılanan nedenlerle, KÖK raporda yapılan değerlendirmeler ve varılan kanaate değişikliğe gidilecek bir husus tespit edilemediği sonuç ve kanaatine varmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava; davacının düzenlemiş olduğu fatura bakiyelerinin ödenmeyen cari hesap alacağının tahsiline ilişkin olduğu görüldü.
Somut olayda; mahkememizce aldırılan ve hükme esas alınmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davacının ——–yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, bu haliyle davacı nezdinde davalı hesap bakiyesinin tespit edilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı, dolayısıyla davacı ticari defterlerinin lehe delil olarak ileri sürülemeyeceğinin anlaşıldığı, davalı şirketin usulüne uygun tebligata rağmen defter ve kayıtlarını incelenmek üzere mahkememize sunmadığı görülmüştür.
Bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Akdi ilişki taraflar arasında düzenlenen bir sözleşme ile, faturaya konu malların teslim edildiğine dair bir irsaliye, teslim fişi ve teslim alındığına dair yazılı bir belge ile ispat edilebilir.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil etmesi için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
—————- sayılı kararında, “Davacı tarafından delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlara ilişkin alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olmayıp usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mali müşavir bilirkişi raporu ve ek raporunda cari hesaplarındaki borç bakiyesinin davalı şirkete ait olduğunun davacı defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafça takip dayanağı faturalardaki işlerin yapılıp teslim edildiği kanıtlanamadığı, davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmamış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamamış olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK’ nın 222/2-3 maddeleri gereğince davacının lehine delil olamayacağı gibi bu haliyle dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine, kabul şekli itibariyle de ——-kararın bozulması uygun görülmüştür” şeklinde hüküm tesis ederek, birbirlerini doğrulamayan ticari defterlerin, sahibi lehine delil olması tek başına yeterli olmayacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğunun davalı şirket BA formlarından anlaşıldığı, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulmadığı, bu haliyle ticari defter ve kayıtların sahibi leyhine delil teşkil edemeyeceği, buna karşılık davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmadığı, ek bilirkişi raporundaki tespitlere göre —- tarihli faturadan sonrası dönemde ve takipten öncesi dönemde —-olmak üzere toplam ——- davalı tarafından davacı tarafa yapılan ödemelerin davaya konu faturalara ilişkin ödemeler olup olmadığının mahkememizce tespit edilememesi, her ne kadar davacı taraf, taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu iddia etmişse de davacı şirketin cari hesap ekstresi ile ——- ticari defterlerinin bir biri ile örtüşmediği, bu nedenle ticari defterlere dayanılarak bir tespit yapılamamasından kaynaklı cari hesap ekstresinin tek başına hükme esas alınamayacağı sonuç olarak, davacı tarafça dava konusu iddiaların ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 163,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 108,88‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.