Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/829 E. 2021/311 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/829 Esas
KARAR NO : 2021/311

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilin 28/12/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davaiı —– sözleşme imzalandığını ve söz konusu işle ilgili —- edilmiş fiyat teklifinin imzalandığını, bu kapsamda davalının ödeyeceği tutarın 10.000 USD olarak belirlendiğini, sözleşme doğrultusunda yapılacak—– öngörülen süre dahilinde — hazır hale getirildiğini, sonrak süreçte sözleşmeye konu olmayan bir takım taleplerin müvekkilden İstendiğini, müvekkilin ise iyi niyet kapsamında taleplerin ücretsiz olarak yerine getirdiğini, davalının sözleşmede yer almayan—– ek sözleşmeye eklendiğini, ek sözleşmenin tanzimi sonrasında yaklaşık bir aylık süreç içerisinde sözleşmede olmayan talepleri de kapsayacak şekilde —- kullanıma hazır hale getirildiğini, buna rağmen davalı tarafça yerine getirilecek olan —– sitesinin yayına alınamadığını, davalının borcunu ödememesi nedeniyle —-Esas sayılı dosya üzerinde icra takibi başlatıldığını ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın İptali ile takibin devamını, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilin cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılmadığını, davacı ile müvekkili arasında —– hususlarında —-, sözleşmede davacının işi —işgününde tamamlayıp teslim edileceği hususunun belirtildiği, davacının işi —– teslimi, götürü bedelli şeklinde teslim edeceğinin öngörüldüğü, böylesi —işlerde yüklenicinin eserin oluşturulmasından teslimi anına dek gerekli olan tüm işlemleri yerine getirmekle yükümlü olduğunu, buna karşın davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davacıya—ödendiğini, davacının işi bitirmesi gereken zamanda bitirmediğini, bu hususun—- ile kendisine bildirildiğini, müvekkilin işlerin daha fazla uzamaması adına sözleşme konusu tüm işlerin 02.09.2014 tarihinde bitirilmesi koşuluyla ek sözleşmeyi onayladığını, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmemesinden dolayı —-tarihinde imzalanmasından —– bitirilmesi gerekirken bunun gerçekleşmediği, ——–yazışmalarını ibraz ettiçjini, bu nedenle dosyaya ibraz edilen—- davacının iddialarını ispatlamaya yarar nitelikte olmadığını, davacının müvekkile gönderdiği ihtarname ve icra takibi içeriğinde 21.220 TL olarak talep edilen alacak tutarının sözleşme bedelleri ile uyumsuz olduğu, sözleşmeden kalan bakiyenin—-tarihli ihtarnamede—- buna göre sözleşme bedelinin 13.000 TL tuttuğunu, bunun üzerine ek sözleşme bedeli olan 3.000 TL’nin eklenmesi neticesinde 18.000 TL tutanna ulaşıldığını, bu nedenle davacının sözleşme bedellerini —— talepte bulunduğunu, anılan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile kötü niyetli olan davacının dava değerinin %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini, davanın kabulü halinde davacının kusurlan, eserin teslim edilmemesi gibi nedenlerden dolayı sözleşme bedelinden indirim yapılmasını savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,—- dayalı olarak başlatılan —-. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.Borçlu vekilinin 01/03/2017 tarihinde ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurmuş olduğu görülmüştür.
Davanın itirazın iptali davası olması ve takip miktarının 27.613,91 TL olması ,davalı vekilinin bu hususu cevap dilekçesi ve ön inceleme duruşmasında belirterek talepte bulunması ile davacı vekilinin ——- önüne alınarak ,davacı tarafından dava açılması sırasında maddi hataya düştüğü kabul edilerek harca esas değerin itirazın iptaline konu miktar olan 27.613,91 TL olarak düzeltilmesine 17/09/2019 tarihli duruşmanın —- karar verilmiştir.
—- Esas sayılı takip dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
— Esas sayılı takip dosyasının incelenmek üzere UYAP sistemi üzerinden celbine ilişkin müzekkere yazılmıştır.
—— numaralı ihtarnamenin tebliğ şerhli —- celp edildiği görüldü.
17/12/2019 tarihli duruşma ara kararı ile dosyanın bir mali müşavir, bir nitelik hesaplama konusunda uzman bilirkişi ile — konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ,heyette bulunana bilirkişilerin aralarında anlaşmazlık yaşaması nedeniyle raporun düzenlenemediğine ilişkin dilekçe verilmesi üzerine 05/03/2020 tarihinde bilirkişi heyetinden nitelik hesap uzmanı olarak belirlenen bilirkişi çıkartılarak yeni bir nitelik hesap uzmanı bilirkişi belirlenmiş ve 14/07/2020 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
“1.Davacı—– ibraz ettiği yasai defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği,
2.Davalı ——- dava dosyasına ibraz ettiçıi yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu,—-beratlar ile noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde aiındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği,
3.Davacı—–kapsamında—-teknik hususları yerine getirdiği ve zaman süreçlerini sözleşmelere uygun kullandığının tespit edildiği,
4.Yukarıda—–uyuşmazlık konusunun —– somut olay özelinin teknik değerlendirmesinin yapıldığı
(D.1) bentteki saptamaya nazaran, davacının edimini yerine getirdiği anlaşılmakla ücrete hak kazandığı;
5.Davacının fatura kesmemesi ve —— uhdesinde kalması nedeniyle, defterinde davalıya borçlu kaldığı; bu bağlamda da davalının gönderdiği avans sebebiyle defterinde alacaklı gözüktüğü; hal böyle oluncii, ticari defter kanıtıvla alacak iddiasını —- etmediği;
6.Taraflar arasında sözleşme bulunması nedeniyle, genei hükümler kapsamında alacak iddiasının yapılan irdelemesinde, davacının bakiye is bedeli alacağım TBK.m.99 hükmü uyarınca ——-belirlendiği; davacının fatura kesmemesi sebebiyle— takdirinin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu; —– edebileceği sonucunun benimsenmesi halinde ise,— alacağının —–alınarak talebiyle bağlı kalınarak 21.220,00 TL olarak hesaplandığı;
7.Davacının birikmiş faiz talebinin ———nedenlerle, ihtarnamesinin tebliğ şerhi dosyaya sunulmadığından, hesaplanamadığı;” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Mahkememizin 01/10/2020 celse tarihli duruşmasında davalı tarafın itirazları doğrultusunda dosyanın— mühendisi bilirkişi ile bir nitelikli hesaplama konusunda uzman bilirkişiden yeni rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişiler 03/02/2021 tarihinde raporlarını mahkememize sunmuşlardır.
Bilirkişiler heyet raporlarında özetle;
“1)Her ——sözleşmede yapılacak — — ile firma sorumlukları gösteren belgenin imzalandığı,
2)——- uygulamalarda ——-müşterinin her istediğini çok iyi anlaşılması, —— yapılması gerektiği,——— geçilmeden tüm isteklerin, —– —– her iki tarafın mutabık kalması gerektiği, sonradan yapılacak olan —– yazılmasına ——, dava dosyasında —– —- her İki tarafın eksikliklerinin olduğu, bu eksikliklerin büyük ölçüde davalıdan kaynaklandığının—– yazışmalarından anlaşıldığı,
3)Dosya kapsamındaki——- —- çıktıları değerlendirildiğinde, davacı —- hatlarıyla tamamladığı, davalı firmanın —- eklemeler ve değişiklikler yapılmasını istediğinden — uzamasına neden olunduğu,
4)—- sözleşmede yer ——– edilmesi ile başlayacağı, bu belgelerin ne zaman teslim edildiğine gösteren —– bulunmadığından belli olmadığı, dosya kapsamına —- tarihleri arasında olduğu, bu süre zarfında yapılan işlerin bu —- başlangıcı yapımı, davalının — tabanlı uygulamanın yayınlaması gibi birçok aşamayı kapsadığı,
5)Dosyadaki sözleşme uyarınca — davalıya ait olduğu, davacının —- davalıya teslim ettikten sonra davalı istediği zaman —kullanıcılara açabileceği davalının —- yazışmalarından tespit edildiği üzere -tarihinde başlattığı,
6) Somut olayda her iki larafın da kusurunun bulunduğu, bu nedenle müterafîk kusurun söz konusu olduğu; bu nedenle tarafların kusurları dikkate alınarak davalının tazminat sorumluluğu tamamen oıtadan kalkabileceği gibi davacının kusuru oranında tazminatta indirim yapılabileceği, bu hususta nihai lakdir tamamen Sayın Mahkemeye aittir.” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Eser sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu 470. ve 486. maddeleri arasında düzenlenip md.470’de, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Sözleşmenin her iki tarafının da bu borçları üstlenmesi sebebiyle tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sözleşmenin meydana gelmesi için tarafların, yüklenicinin meydana getirmeyi üstlendiği eser ve bunun karşılığında ödenecek bedel hususunda anlaşması gereklidir.
Borçlar kanunun 480. Maddesi ” Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez. Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih hakkını kullanabilir. Eser, öngörülenden az emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile işsahibi, belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür. ” hükmünü getirmiştir.Taraflar arasındaki sözleşme niteliği itibariyle anahtar teslim götürü bedel olarak belirlenmiş eser sözleşmesidir.Taraflar arasında akdedilen —— —– belirlendiği görülmüştür.İş sahibinin ücret ödeme borcuna karşılık yüklenicinin yükümlülükleri ise:———olduğu görülmüştür.
Taraf ticari defterlerinin incelenmesinde davacı ve davalının kayıtlarına göre, davalının 10.074,25 TL alacaklı olduğu görülmüş ve taraf kayıtlarına göre davalının alacaklı görünmesi nedeninin eldeki davaya konu sözleşmeye ilişkin alacak iddiasının davacı tarafından faturalandırılmaması olduğu anlaşılmıştır.Nitekim taraf ticari defter kayıtları ile banka ödeme dekontları uyarınca taraf ticari defterlerinde yer alan — ödemenin davalı tarafından yapılmış olduğu anlaşılmıştır.Davacı tarafın ticari defterlerinde faturalar yer almasa da her zaman alacağını genel hükümlere göre ispat edebilecek olup taraflar arasında akdedilen sözleşmenin varlığı hususunda tereddüt bulunmadığından,eserin meydana getirilip getirilmediği ve davacının alacağa hak kazanıp kazanmadığı yönünde yargılama sevk ve idare edilmiştir.
Her iki raporda da yapılan teknik tespitlerin aynı doğrultuda olması nedeniyle her iki raporda da ortak olarak tespit edilen aynı yönde tespitlere edilmiştir.Sözleşmeler kapsamında yapılan işin analiz safhasında yeterli değerlendirmenin yapılmadığı,yapılan işle alakalı aksaklıkların projenin devamı sürecinde giderilmeye çalışıldığı,——-teknik olarak ——-her iki firmanın sorumluluğunda olduğu anlaşılmıştır — işleminin teknik olarak davalı sorumluluğunda olduğu ve donanımın zayıf,gerekli yazılım ve versiyonların yüklü olmaması nedeniyle sürecin davalının sebebiyet vermesi üzerine uzadığı heyet raporlarında belirtilmiştir.Ayrıca proje sürecinde davalının yeni istekleri nedeniyle sürecin uzadığının tespit edildiği belirtilmiştir.Nitekim teknik yönden değerlendirme kısmında sonuç olarak projeye ilişkin davalının sorumluluklarını geç yerine getirmesi nedeniyle sürecin uzadığı ve uzayan süreç içerisinde teknik olarak davacının kendisine sağlanan bilgi,belgelere uygun olarak yükümlülüklerini ifa ettiği belirtilmiştir. Yüklenicinin eseri meydana getirdiği anlaşılmıştır.Bilirkişi heyet raporlarında da tespit edildiği üzere sözleşme bedeli ve yapılan ödemeler göz önüne alındığında davacının bakiye—— fatura kesilmese de talep edilebileceğinden —- hesaplanan miktar yönünden kabul kararı verilmiştir.Her ne kadar heyet raporunda müterafik kusurdan bahsedilmişse de eser sözleşmelerinde iş sahibinin yükümlülüğü olan bedel ödeme borcunda ,yüklenicinin alacağını talep edebilmesi tarafların kusuruna bağlı değildir.Yüklenici eseri meydana getirdiğinde alacağa hak kazanır.Tarafların kusuru sözleşme nedeniyle uğradıkları zararın talep edilmesi halinde değerlendirilebilecektir.Eldeki dosyaya konu alacağın konusunun ,yüklenicinin ücret alacağı olduğu ve sözleşmenin ana edimi olan bedel ödeme borcu haricinde zarar kalemlerinin talep edilmediği görülmekle raporda yer alan kusura ilişkin tespitlere itibar edilmemiştir.Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olması,proje süreciin uzun bir süre uzaması ve faturalandırma olmaması nedeniyle alacağın belirlenebilir olmayacağı göz önüne alınarak icra-inkar tazminatına hükmedilmemiştir.İhtarnamenin tebliğinden itibaren verilen —-tarihi olduğu ve bu tarihin temerrüd tarihi olması nedeniyle takip tarihine dek talep edilebilecek yasal faiz üzerinden hesaplanacak işlemiş faizin 3.452,29 TL olduğu tespit edilmiştir.İşlemiş faize ilişkin arta kaln miktar yönünden red kararı verilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
—————-sayılı dosyasına yapılan itirazın 21.220,00 TL asıl alacak + 3.542,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.762,29 TL üzerinden iptaline, takip talebi doğrultusunda kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın eser sözleşmesinden kaynaklanması ve faturanın da bulunmaması gözetildiğinde alacağın belirli olmadığı kabul edilerek icra-inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 24.762,29 TL lik kısım yönünden alınması gereken 1.691,51 TL harçtan peşin alınan 607,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.084,30 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 607,21 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan —- alınması gereken 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan — 13/2’ye göre alınması gereken 2.851,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 69,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.469,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 2.214,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Davalı tarafından yapılan toplam 1.600,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 184,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair tarafların yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.