Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/826 E. 2021/188 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/826 Esas
KARAR NO: 2021/188
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/10/2016
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı —- tarihinde—— olarak satın aldığını, araçta iki ay sonra teknik bir arızanın ortaya çıktığını, bu nedenle de müvekkili tarafından—- zorunda kaldığını, bunun dışında da servisin pek çok kez —— gelmek zorunda kaldığnı, garanti kapsamında gerekli tamir ve sair işlemlerinin yapılmasına rağmen bahse konu araçtan beklenen faydanın sağlanamadığını, bu yönde yazılı talepte bulunmuş ise de taleplerinin davalılarca karşılanmadığını, araçta gizli ayıbın bulunduğunun —– de sabit olduğunu, davalı —– ithalatçı firma olduğunu, bu nedenle de hukuki sorumluluğunun bulunduğunu beyan ederek öncelikle müvekkilinin almış olduğu çekici niteliğindeki aracın —– değiştirilmesini, mümkün olmaması halinde rayiç bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsiline, alınan aracın —– tarihlerinde faaliyet göstermemesi ve nakliye işlevini yapamaması sebebi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile —— kazanç kaybı, araçta meydana gelen arızaların tamiri nedeniyle müvekkili tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik —— müvekkili tarafından —– dosyasına yapılan masraf ve harçların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ——- Mahkememize sunmuş olduğu cevabi dilekçesinde özetle; davacı tarafın ———– tarihinde ——- konusu aracı satın aldığını ve iki ay sonra araçta ayıpların çıktığını beyan etmiş ise de bu hususta müvekkili şirkete süresinde ve usulüne uygun şekilde ayıp ihbarında bulunmadığını, bu nedenle dava şartlarının yerine getirilmediğini ve davanın reddinin gerektiğini, öte yandan müvekkili şirketin aracın üreticisi değil ithalatçısı olduğunu, bu nedenle de husumet yöneltilemeyeceğini bu nedenle de davanın müvekkili şirket yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı —- sunmuş olduğu cevabi dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkili—— ili olduğunu,bu nedenle de davanın ———- görülmesinin gerektiğini, öte yandan davacı tarafından ayıba ilişkin olarak yasal süre içinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
— tarihli kararı,—— yazısı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
—— bilirkişi, taşımacılık alanında uzman bilirkişi ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişileri tarafından hazırlanan — raporda özetle; tam kapasite yüklü iken aracın —– değiştiği ve yapılan yol testinde aracın —– göz önüne alındığında; Araçta yakıt sarfiyatı yönünden herhangi bir üretim hatası olmadığı, tüketmiş olduğu yakıt miktarının normal olduğu; aracın şasisinde meydana gelen çatlamanın ——- koşullarında kullanılması ve/veya aşırı yüklemeden kaynaklanabileceği, şaside meydana gelen çatlamanın üretim hatasından kaynaklanmadığı; davacının talepte bulunduğu ——— yaptığı ve faturalarını ibraz ettiği harcamalara İlişkin ——– kendisinin sorumluluğu kapsamında garanti dışı olduğu yönünde görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Makine Mühendisi bilirkişi, taşımacılık alanında uzman bilirkişi ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişileri tarafından hazırlanan———- özetle; davacı itirazlarının ayrı ayrı incelenerek iştirak edilmediği; kök rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğu sonucuna varıldığına ilişkin görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davacı alıcı ve davalı satıcı arasında akdedilen satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiası ile dava konusu aracın misli ile değiştirilmesi ve aracın ayıplı olması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen sair maddi ve manevi zararların tazmini talebine ilişkin olduğu görüldü.
Somut olayda; davacı tarafın, davalı —— dava konusu aracı satın aldığı, davacı tarafça dava konusu aracın satın alındığı tarihten iki ay sonrasında——— olması gerekenden daha fazla yakıt yaktığı iddiası ile servise başvurulduğu, akabinde araçtaki sorunların onarım talebiyle giderilmediğinden ve araçta meydana gelen sorunların davacı tarafa yük getirdiğinden bahisle huzurdaki davanın ikame edildiği görüldü.
Ayıp, alıcının dürüstlük kuralı gereğince beklediği vasıfların satılanda bulunmaması ve satılanın kullanım amacı bakımından taşıması gereken vasıfları taşımaması durumudur. ——- niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumludur”. Bilindiği üzere, —— öngörüldüğü; açıkça belli olanlar, teslim sırasında muayene edilmeye gerek olmaksızın belli ayıplar olduğu; bu tip ayıpların ——-çinde ihbarı gerektiği; satılanın teslimi sırasında açıkça belli olmayan fakat olağan bir muayene ile meydana çıkacak ayıplar —- bu tür ayıplar olağan bir muayene ile görülebilecek ayıplar olmakla—- içinde ihbarı gerektiği; gizli ayıp ise, maddi ve olağan bir muayene ile meydana çıkmayan, ancak kullanılmasından belli bir süre sonra ortaya çıkan arızalanma hali olduğu; bu ayıbın ise, öğrenilmesi halinde, —– uyarınca, ortaya çıkar çıkmaz derhal satıcıya bildirilmesi gerektiği; davanın dayanağı, ——- tekeffülü altındaki satılanın ayıbı anlaşıldığı zaman alıcı muhayyerdir; dilerse, satılanı redde hazır olduğunu beyanla satımın feshedilmesi ile bedelin iadesini dilerse, satılanı alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin tenzilini isteme hakkı bulunduğu ya da aşırı bir masraf gerektirmediği taktirde bütün masrafların satıcıya ait olmak üzere, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme hakkı; imkân varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkı yanı sıra, alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu” düzenlemesinin yer aldığı görülmektedir.
Dosya kapsamı itibariyle yapılan ve teknik yeterliliğe sahip hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kök ve ek raporunun incelenmesinde; —-dosyası ile düzenlenen bilirkişi raporunda, aracın yol testine tabii tutulduğu ve —————– tespit edildiği, dava konusu aracın —— işlerinde veya taşıma kapasitesinin üstünde yüklenmesi, aracı— fazla çalıştırma, araç yüklü iken sürekli rampa çıkması, — olan aracın——- koşullarında çalıştırılması vs. durumunda sarfiyatın artabileceği, bu nedenle tespit edilen yakıt sarfiyatı miktarının normal düzeyde olduğu, örneğin; tam kapasite yüklü iken dava konusu aracın –koşullarında gerçekleştireceği yakıt sarfiyatının —— arasında değişeceğinin belirtildiği,
Bununla birlikte davacı tarafın şasi kırılmasına yönelik iddiasının incelenmesinde; şantiye koşulları göz önünde bulundurulduğunda, bu yerlerde —– araçların kullanılmasının daha uygun olacağı, ——— yerden yüksekliği yere en yakın mesafesi gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda —— araçlardan daha farklı oldukları, her ne kadar her iki tip aracın motor güçleri aynı olsa da sair özelliklerindeki farklılıklar nedeniyle şantiye koşullarında kullanılmaları halinde her iki tip araçta da ——–özelliklerinin farklı olacağı ve buna bağlı olarak farklı arıza nedenlerinin ortaya çıkabileceği, dava konusu olay bakımından aracın şasisinde meydana gelen çatlamanın şantiye içi kullanım koşulları ve ——– olabileceği, aracın ——- arasında şasi ile ilgili servis kayıtlarında herhangi bir işlem kaydının bulunmadığı bu nedenle şaside meydana gelen çatlamanın kullanım koşullarına bağlı olarak meydana geldiğinin belirtildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi kök ve ek raporları bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu araçta meydana gelen şasi kırılmasının ve davacı tarafça ileri sürülen yakıt sarfiyatının olması gerekenden fazla olduğuna dair iddiaların dava konusu aracın üretiminden kaynaklı olarak ortaya çıkmadığı, şasi kırılması ve yakıt sarfiyatının fazla olmasının davacı tarafın dava konusu aracı kullanım biçimi ve hatasından kaynaklandığı, bu haliyle davacı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL olmakla, başlangıçta alınan toplam — tamamlama harcından —mahsubu ile bakiye —- davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı —– yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalılar yargılamada kendilerini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla 255.040,00 TL maddi tazminat talepleri bakımından AAÜT gereği 26.302,80 TL maddi tazminat vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE,
6-Davalılar yargılamada kendilerini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla maddi tazminat talepleri bakımından AAÜT gereği 4080,00 TL manevi tazminat vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE,
7-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair; davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021