Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/81 E. 2020/744 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/81 Esas
KARAR NO: 2020/744
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/12/2018
KARAR TARİHİ: 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Dava dışı ————- kare hijyen malzemesinin müvekkili şirket tarafından sigortalı olduğunu, söz konusu emtianın ———– karayolu ile taşıma işini ——– tarafından üstlenildiğini, — tarihinde sigortalı —— ——— tesisine ulaşmış olduğunu, boşaltma sırasında yapılan kontrolde emtianın araç içerisinde devrildiğini ve tutanak tutulduğunu, araç içerisinde devrilme sonucu emtiada ezilme, buruşma meydana geldiğini, bunun üzerine üretilen ürünlerin hatalı olmasına sebep olduğunu ve maddi zarar meydana geldiğini, bu nedenlerle ——— maddi tazminat tutarının ve bu tutara ———– tarihinden itibaren işleyecek yabancı para borcunun faizinde ——— o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle belirlenecek faiz tutarının fiili ödeme günündeki rayiç bedelinin Türk lirası karşılığı ile mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve —- no’lu davalıya ait araç ve gayrimenkuller üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tebligat icra edilmeksizin ve teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ———- mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesinin ekinde kaza ve zarara ilişkin olması gereken belgelerin bulunmadığını, davacı tarafın, davasına dayanak gösterdiği ekspertiz raporundaki tespitlerin kabulünün mümkün olmadığını, ekspertizin————yokluğunda yapıldığını, tek taraflı tespitlerin kabulü mümkün olmadığını, müvekkili şirket nezdindeki poliçe taşıyıcı sorumluluk poliçesi olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğu, ancak sigortalının kusurlu olması halinde ve kusuru oranında söz konusu olacağını, bu nedenlerle davacı delillerinin tarafımıza tebliğini, yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi gözetilmesini, haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ————vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle ; Davacı tarafından geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanılarak ödeme yapılmadığını, davanın davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, davacının sigorta teminatına alınmayan hasar nedeniyle sigortalısına hatır ödemesi yaptığını, emtianın satıcısı gönderenin sorumluluğundaki işlemlerden kaynaklanan hasar nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının müvekkilinden talep olunması hukuken mümkün olmayan sovtaj miktarını kanıtlaması gerektiğini, dava konusu olan şeyin müvekkiline ait araçlar ve gayrimenkuller olmadığını, davacının ihtiyati tedbir talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —- tarihli bilirkişi raporu özetle, Uyuşmazlığa konu davada CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulama alanı bulacağını, ———– Senedi ve sair sevk evrakı ile —- numaralı davalı ————– akdi ve fiili taşıyıcı sıfatıyla üstlendiği taşımada bu firmaya husumet yöneltilebileceği, somut olay bakımından meydana gelen kısmı hasarda öncelikle 1 numaralı davalı taşıyıcının ————— uyarınca hata ve kusurlu olduğunu, Rücuya esas tazminatın CMR m.23/3 hükmü uyarınca yapılan hesaplama neticesinde üst sınırın altında kaldığını ve 1 numaralı davalı taşıyıcının zarardan esas sorumlu olduğunu, bu bağlamda davacı yanın davalılardan —– edilebileceğini, CMR m.27/1,2 hükmü uyarınca, davacı yanın davalılardan yıllık %5 üzerinden faiz talep edilebileceği hususunun davacı yanın, ———maddi tazminat tutarının ve bu tutara —— tarihinden itibaren işleyecek yabancı para borcunun ———–o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli hesabına ödendiğini, en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle belirlenecek faiz tutarının fiili ödeme günündeki rayiç bedelin Türk Lirası ile tahsili talebinin mahkememizin takdirinde olduğunu, teknik olarak inceleme şartlarının sağlanmaması sebebi ile Ayıplı olduğu beyan edilen emtiaların durumunun saptanamaması nedeniyle herhangi bir görüş ve kanaatine vardıklarını beyan etmiştirlerdir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle ; Yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, olayda meydana gelen hasarın davalı taşıyıcının hata ve kusurundan kaynaklı bir hasar olarak değerlendirilebileceğini, kök raporda arz edilen görüş ve kanaatin korunduğu sonuç ve kanaatine varmışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; emtia sigorta poliçesi ile davacı şirket tarafından sigortalanan emtianın karayolu ile taşınması sırasında bozularak zayi olmasından dolayı sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalılardan rücuen tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre, davacı tarafından nakliye rizikolarına karşı sigortalanan tekstil türü emtianın davalı şirket tarafından tır ile İtalyadan —- taşındığı konusunda bir ihtilaf bulunmayıp, dosyada çözümlenmesi gereken hukuki uyuşmazlık malı taşıyan işini yüklenen davalı———–konusu şirketin sigortacısı davalı ———–edilen hasardan dolayı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, yük hasarının ne şekilde meydana geldiği, bir başka deyişle hasarın yük nakliyecinin sorumluluk alanında iken ve onun kusuru ile meydana gelip gelmediği, hasardan dolayı taşıyıcının sorumlu tutulup tutulamayacağı ve istenebilecek tazminat miktarına ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümü açısından konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş olup, ——– tarihli birinci bilirkişi raporunda, uyuşmazlığıa konu davada CMR konvansiyonu hükümlerinin uygulama alanı bulucağı, meydana gelen kısmi hasarda öncelikle taşıyıcı davalı ——————- hükümleri uyarınca hata ve kusurlu olduğu, rücuya esas tazminatın CMR m.23/3 hükmü uyarınca yapılan hesaplama neticesinde üst sınırın altında kaldığı ve taşıyıcı davalı ——— sorumlu olduğu, bu bağlamda davacı yanın davalılardan ——– talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
— tarihli ikinci bilirkişi raporunda özetle, dava konusu olan ve————–edilen ayıplı ürün ile standart ve hijyen bir üretim yapılamayacağı ve rulolardaki ezilmeler (ayıplar) sebebi ile üretimde kullanılamayacağı, olayda meydana gelen hasarın davalı taşıyıcının hata ve kusurundan kaynaklı bir hasar olarak değerlendirilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre, davacı —şirketi tarafından blok emtia sigorta poliçesi ile nakliye sırasında oluşabilecek rizikolara karşı sigortalanan tekstil türü emtianın —- —– karayolu ile taşındığı, davalı —– konumunda olduğu, diğer davalının taşıyanın sigortacısı olduğu, taşıma aşamasında araç dorse içi yüklenmesinde istif, sabitleme zafiyeti nedeniyle emtia-eşyada kısmi hasar oluştuğu, ayıplı ürün ile standart ve hijyen bir üretim yapılamayacağı ve rulolardaki ezilmeler —- sebebi ile üretimde kullanılamayacağı, bu nedenle sigortalı şirketin ——- zararının oluştuğu tespit edilmiş olduğundan bu şirketin taşıyıcıya karşı başvuru hakkının bulunduğu, sigorta şirketi sigortalısı ——–dava ve talep haklarını temlik almış olduğundan BK ‘nun 183.maddesi ve TTK ‘nun 1472. maddesi gereğince aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin TTK ‘nun 1178. maddesi emredici bir hüküm olduğundan sigorta şirketi tarafından sigortalısına maldaki zarar nedeniyle ———– tazminatı ödenmiş olması nedeniyle, sigorta şirketi tarafından taşıyıcıya rücu edilmesi amacıyla işbu davayı açmış olduğu, sigorta şirketinin zayi olan maldan dolayı sigortalısına ödemiş olduğu —- davalılara rücu edebileceği, bu tutara ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanması gerektiği kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında davanın kabulü ile—- ödeme tarihi olan —tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek USD faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile —-ödeme tarihi olan ———— tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek USD faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 7.580,55 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 1.895,14 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.685,41 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.492,42 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.895,14 TL peşin harç toplamı 1.931,04 TL ile 2.055,50 TL ( 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 45,00 TL posta masrafı, 97,50 TL elektronik posta masrafı, 113,00 TL 5 Tebligat ücreti ) olmak üzere toplam 3.986,54‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı ———- vekilinden yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2020