Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/803 E. 2020/100 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/803 Esas
KARAR NO: 2020/100
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin —————- müteahhitlerinden olduğunu, ————-bulunan binaların onarım işlerini yaptığını, binanın dış cephe temizlik işlerinin de müvekkili tarafın yapmasını istediklerini ve fiyat teklifi gönderilmesini istediklerini, ———- anlaşıldığını ve boya işinin yapılıp teslim edildiğini, ancak ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine ———— İcra Müdürlüğü’nün——— E. Sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince ——- tarihinde mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili ile davacı arasında hiçbir hukuki veya ticari anlamda bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı faturadan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında ——- İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı takip dosyasında genel haciz yolu ile takip başlatmıştır. Davalının süresinde itirazı üzerine davacı süresinde açmış olduğu iş bu dava ile ödeme emrine itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmektedir.
—— İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı icra takip dosyası celp edilmiş, yapılan incelenmesinde; alacaklının ——-borçlunun … olduğu, takip miktarının —- TL asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam—— olduğu, davalı borçlunun takibe süresinde itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını hizmet teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus ———–kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı şirketin ve davalı şirketin bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüklerine müzekkere yazılmış, dava ve takibe konu faturaya ait BS/BA formları celp edilmiştir.
Mahkememizce dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. bilirkişi kök raporunda özetle; dava dosyasında davacı şirketin ibraz ettiği ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği, davalı şirketin incelemeye esas olmak üzere ticari defter veya kayıt ibraz etmediğinin bildirildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda ise; uyuşmazlığa konu faturanın davalı şirket tarafından vergi dairesine BA formunda bildiriminin yapılmış olduğu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ve davalı şirketin BA bildirim formunun esas alınması yönünde kanaat oluşması durumunda ——İcra Müdürlüğü’nün —— E. Sayılı icra dosyasından takip ——–tarihi itibariyle davacı şirketin cari hesap bakiyesi olarak——– alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda; davacı alacak iddiasını takip talebinde belirttiği fatura konusu hizmet teslimine dayandırmış olup, davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin ve mal teslim olgusunun ispatı bakımından yazılı bir delil ibraz etmemiş ise de, vergi dairesinden gelen kayıtlardan davalı şirketin, davacı şirketle olan ticari ilişkisinden dolayı kesinlen faturayı BA beyannamesi ile vergi dairesi bildirdiği böylelikle davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturadaki——– tutarlarının indirim konusu yapıldığı, dolayısıyla faturanın defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Buna karşılık faturanın bedelinin tamamının ödendiğinin ispat yükü üzerinde olan davalı tarafından herhangi bir ödeme belgesi ibraz edilmemiştir. Davacının ticari defterleri ve davalının BA kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan ——- TL alacağının bulunduğu anlaşılmış, davacının takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair delil bulunmadığı için takip öncesi faize yönelik talebin reddine karar verilmiş, asıl alacağın likit olması nedeni ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı borçlunun ——- İcra Dairesi’nin—— Esas Sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin ——- TL asıl alacak bakımından kaldığı yerden devamına,
Asıl alacak miktarının %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına,
2-Fazla istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 604,54 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 151,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 453,38 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 151,16 TL peşin harç olmak üzere toplamda 187,06 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 956,60 TL (800,00 TL bilirkişi ücreti + 131,40 TL tebligat gideri + 23,50 TL e-Tebligat gideri + 4 Kep 1,70 TL) yargılama giderinden davanın kabul 0,99 ve red 0,01 oranına göre hesaplanan 947,03 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, G-erekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/02/2020