Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/798 E. 2021/55 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/798 Esas
KARAR NO: 2021/55
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili—–harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında akdi ilişki bulunduğunu, bu kapsamda davalı adına çeşitli tarihlerde fatura düzenlendiğini, davalının borcunu ödememesi nedeniyle —- dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı hakkında —–sayılı dosya ile başlatılan diğer icra takibi ile —— istendiğini taraflar arasındaki sözleşmenin bitim tarihi olan—- ay sonra —- tarihinde alacağın muaccel hale geleceği, alacağın muaccel hale gelmediği gerekçeleri davanın ————– dosyasında reddine karar verildiğini ve kararın — onandığını, davalının bahsi geçen davanın —– tarihinde asıl alacak yönünden müvekkile ödeme yaptığını fakat Mahkeme kararı ile belirtilen ve davalının da kabulünde olan muacceliyet tarihi olan ——– tarihine kadar olan dönemdeki faizin ödenmediğini, müvekkile geç ödeme yapılmasından dolayı —– takiple işleyen faizin huzurdaki davaya konu edildiğini, bu nedenle davalının takibin mükerrer olduğu yönündeki iddiasının yerinde olmadığını, taraflar arasında hesap mutabakatı sağlandığını, borcun —— tarihi itibariyle muaccel hale geldiği hususunun davalı beyanları ve kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olduğunu, davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığından hareketle müvekkilin alacağını talep ettiği hususunun açık ve kesin olduğunu, bu nedenle davalının temerrüde düşürülmediği iddiasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının kabulünde olan borcu vadesinde ödememekle temerrüde düştüğünü ve vade tarihinden ödeme tarihine kadar işleyen ticari faizin müvekkile ödenmesi gerektiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin tüm fer’ileriyle devamını ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalının ———— tarihine kadar yürürlükte kalacak şekilde taşıma sözleşmesi akdedildiğini, davacının sözleşme kapsamında müvekkile vermeyi taahhüt ——– tutarlı teminat mektubunu vermediğini, bunun yerine müvekkil şirket nezdinde oluşacak alacaklardan ——-kısmını nakit olarak teminat maksadıyla müvekkil şirkette tutmayı kabul ettiğini, davacının ilgili tutarın sözleşmenin sona ermesinden itibaren —-süreyle müvekkil şirket nezdinde oluşacak alacaklarından — kısmını talep etmeyeceğini kabul ettiğini, buna kaşın — ay dolmadan davacının ilgili tutarı talep ettiğini, müvekkilin daha sonra mutabakat yükümlülüğü nedeniyle —- tarihinde teminat olarak tutulan —- bakiyeyi ödediğini, yapılan ödemeden sonra yasal koşullar oluşmamasına karşın asıl alacağın geç ödendiği iddiası ile —- Sayılı icra dosyası ile faiz talep edildiğini, davacının bu takipten —- feragat ettiğini fakat bu takipten sonra —- icra dosyası ile yine aynı koşullarda —– dosya ile takip başlatıldığını, davacının üç ayrı icra dosyası ile takip başlatıp itirazın iptali davası açmadan yine ilamsız icra takibi başlatmasının mükerrer ve hukuka aykırı olduğunu, davacının ———Sayılı takip dosyasında feragat ettiği borç için tekrar takip başlatmasının hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin 4.1 ve 5.1 maddelerine göre davacının müvekkilden vade farkı ya da faiz talebinde bulunmayacağını, davalı tarafından usulüne uygun olarak yapılmış geçerli temerrüt ihtarının bulunmadığını, davacı ile hesap mutabakatı imzalanmadığını, mutabakat yapılmadan alacak ve faiz talebinde bulunulmasının sözleşmeye aykırı olduğunu, davacının dosyaya ibraz ettiği hesap mutabakat yazısında müvekkilin imzasının bulunmadığını ve ilgili mutabakat mektubu tarihinin —- olduğunu, oysaki sözleşmenin —- tarihinde sona erdiğini, nakit teminat olarak tutulan —— tutarlı bakiye için faiz talep edilemeyeceğini, takip talebi öncesinde davacının düzenlediği ve müvekkil şirkete tebliğ edilen herhangi bir fatura bulunmadığını, bu nedenle davacının takip tarihi itibariyle kendi ticari kayıtlarına göre alacaklı olmadığını, müvekkilin davacıya borcu bulunmadığını, anılan nedenlerle davanın reddini ve davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı vekilinin ——- tarihli e-imzalı feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini ve vekalet ücreti ile yargılama gideri taleplerinin bulunmadığına ilişkin dilekçe verdiği görülmüştür. vekaletnameye göre davacı vekilinin davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi gereğince davadan feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerindendir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davacı tarafın davadan vaki feragati sebebiyle davanın feragatten dolayı reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın HMK m.307 uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Peşin alınan 1.227,57 TL harçtan, alınması gerekli 59,30 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 1.168,27‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan masrafların davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 13.605,87 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——–Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 20/01/2021