Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/796 E. 2020/770 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/796 Esas
KARAR NO : 2020/770
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında—–tarihinde —–akdedildiğini, sözleşme kapsamında davalının —- bağlantısı ile tam —– çalışacak— ——- hizmete alma edimini üstlendiğini, sözleşme kapsamında davalıya —- ödeme yapıldığını ve işin teslim süresinin — günü olduğunu, davalının işin toplam bedeli olan — müvekkilden tahsil etmesine karşın işin son teslim günü olan —– tarihinde işi teslim etmediğini, sözleşmenin EK-6.maddesi gereği sözleşmenin herhangi bir maddesine aykırılığın devam ettiği her bir gün için müvekkile —- cezai şart bedelini ödenmesi gerektiğini, davalının işi tamamlaması nedeniyle —- tarihinde noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini fakat davalının cevap vermediğini, bu nedenle sözleşme bedelinin iadesine ilişkin ——– tutarlı iade faturasının düzenlendiğini ve davalı şirkete gönderildiğini, buna karşın davalının noter aracılığıyla ilgili faturayı iade ettiğini, davalının ——sitesine koyduğu kaynak kodlan ——- ———-sitesinden kopyaladığını ve müvekkil şirkete taahhüt edilen işte kullanıldığını, işin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilin zarara uğradığını, anılan nedenlerle taraflar arasında akdedilen sözleşmenin geriye dönük feshini, davalıya ödenen —- tutarlı ödemenin müvekkile iadesini,——tarihleri arasında günlük —-hesaplanan —- tutarlı cezai şart bedelinin davalıdan tahsilini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya Tebligat Kanunun 35.maddesine uygun olarak tebligat yapıldığı, davalının duruşmalara katılmadığı ve savunma vermediği görülmüştür.
DELİLLER:
—–yazı cevabı, —- yazı cevabı, irsaliyeli faturalar, hizmet ve satış sözleşmesi,—-yazı cevabı, —- tarihli yazı cevabı, —- tarihli yazı cevabı, bilirkişi raporları, ödeme emirleri giriş kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce — tarihli duruşmanın —nolu ara kararı gereğince dosyanın mali müşavir bilirkişi, Hukukçu ve bilişim uzmanından oluşan heyete tevdii edildiği, bilirkişi heyetinin —– tarihinde raporunu teslim ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunda özetle ; Davaa —-defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği, Davalıya Tebligat Kanunun 35.maddesine uygun olarak tebligat yapıldığı, davalının duruşmalara katılmadığı ve savunma vermediği, sözleşme kapsamında davalının düzenlemesi gereken —- tutarlı faturalann davacı defterlerinde kayıtlı bulunduğu, buna mukabil ödemelerin gerçekleştirilerek — itibariyle davaa nezdinde davalının borç ve alacağının bulunmadığı, davalı adına —— tutarlı olarak düzenlenen iade faturasının dava kayıtlarında yer almadığı. Davalının — beyannamelerinin dosyaya celp edildiği, davacının—– olarak düzenlediği iade faturasının davalı kayıtlarında yer almadığının tespit edildiği, esasen söz konusu iade faturasının noter aracılığı ile davacıya iade edildiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, teknik incelemeden yardım alınamamakla beraber, işi yapıp eksiksiz teslim etliğinin ispat yükünün davalıda olmasına göre, teslimden sonra ayıp ihbarının davanın yükümlülüğü kapsamında olduğu: mevcut delil durumuna nazaran, davalının eseri yapıp teslim ettiğini ispatlayamaması halinde, davacının sözleşmeden dönmekte haklı olacağı; buna göre, ödediği iş bedelinin iadesinin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında isteyebileceği tutarın, talebiyle bağlı kalınarak ——- benimsendiği; davacının cezaî şart talebinin incelendiği; sözleşmeden dönülmüş olmakla kural olarak cezai şart istenemez ise de, feshedilemeyen ——günlük devre kapsamında —– cezai şart talep edebileceği sonucuna varıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davanın taraflar arasında akdedilen sözleşmenin feshi, sözleşme bedelinin iadesi, sözleşmeden kaynaklanan cezai şart bedelinin tahsili talebine ilişkin olduğu görüldü.
Somut olayda; taraflar arasında ———– akdedildiği, sözleşme kapsamında davalının —- tam —çalışacak ——–uygulamasının—- versiyonlarını hizmet olarak sunma edimini üstlendiği, davacı tarafça sözleşme kapsamında ilk ödemenin davalıya—- sözleşme bedelinin tamamının davalıya ödendiği, işin teslim süresinin —-günü olduğu, ancak işin son teslim günü —olmasına rağmen işin teslim edilmemiş olması nedeniyle —- tarihli ihtarname ile ihtarnamenin tebliğinden itibaren — içerisinde işin tesliminin ve—- tarihinden itibaren —-günlük cezai şart bedelinin ödenmesinin aksi halde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceğinin ihtar edildiği, davalı tarafça ——— tarihinde gönderilen cevabi ihtarnamede ise sözleşme gereklerinin yerine getirildiğinin belirtildiği görülmüştür.
“…Eser sözleşmesi menkul eser yapımına ilişkin olduğundan niteliği gereği sözleşmede kararlaştırılmış olmasa dahi TBK’nın 479. maddesi gereğince yüklenicinin bedele hak kazanabilmesi için eseri tamamlayıp iş sahibine teslim etmesi zorunlu olduğundan, teslim yerinin iş sahibinin sözleşme konusu makineleri kurulumunun yapılıp kullanılacağı —— olduğunun kabulü gerekir…
Sözleşmenin 6.a maddesine göre teslim süresi kapora alındıktan sonra 40 iş günü olduğu ve dosyadaki belgelere göre ödeme yapılmasından itibaren 40 iş gününden fazla süre geçmesine rağmen iş tamamlanıp teslim edilmediğinden davalı yüklenicinin temerrüdü nedeniyle davacı iş sahibi sözleşmeyi fesih ve ödediği iş bedelini geri istemekte haklıdır.
Sözleşmenin 6.b maddesindeki ceza, makinenin teslim süresi içinde bitirilmesi hali için kararlaştırıldığından TBK’nın 179/2. maddesinde düzenlenen ifaya ekli cezadır. Sözleşmenin feshi halinde aksi kararlaştırılmadıkça kural olarak ifaya ekli ceza istenemez ise de; sözleşmenin 6.b maddesinde 40 iş gününden sonra cezalı sürenin başlayacağı, ancak teslim süresi —- gününü geçmesi halinde sözleşmenin feshedilebileceği kararlaştırıldığından—-günü arasındaki 15 günlük süre feshedilemeyen cezalı süredir ve iş sahibi feshedilemeyen bu cezalı süredeki ceza şartı da isteyebilir——–
“…Yanlar arasındaki ilişki eser sözleşmesi olduğundan yüklenicinin borcu eseri sözleşme ve eklerine göre tamamlayıp iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin borcu bedelini ödemektir. Bu haliyle de karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerdendir.
6098 sayılı TBK’nın 117/I. maddesinde muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği belirtildikten sonra ikinci fıkrasında borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse bu günün geçmesiyle; borçlu temerrüde düşmüş olur şeklinde düzenleme yapılmıştır. Aynı Kanun’un 123. maddesinde de karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temürrede düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyebilir hükmü konulmuştur. 124. madedde süre verilmesini gerektirmeyen durumlar, 125. maddede de temerrüt halinde alacaklıya tanınan seçimlik haklar gösterilmiştir.——
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesine dayandığı, eser sözleşmelerinde yapımı yüklenilen işin teslimini yüklenici, iş bedelinin yükleniciye ödendiğini ise iş sahibinin yasal delillerle kanıtlamakla yükümlü olduğu, bu nedenle davalı yüklenicinin sözleşme konusu işi sözleşme hükümlerine uygun olarak yaptığını, iş sahibine teslim ettiğini ve iş bedelini de hakettiğini yasal delillerle kanıtlaması gerektiği, dosya kapsamı itibariyle yapılan incelemede davalı tarafça sözleşme konusu işin yerine getirilip teslim edildiğini ispata yarar herhangi bir delili dosyaya sunamadığı gibi bilirkişi incelemesine esas teşkil etmek üzere de incelemeye herhangi bir delil ibraz etmediği, davacının sözleşme bedelinin tamamını davalıya ödediğinin dosyaya sunulan dekontlarla ve ticari defter incelemesi ile sabit olduğu, bununla birlikte sözleşmenin karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerden olduğu hususu dikkate alındığında davacı tarafça —– ihtarname ile sözleşme konusu işin teslimi için davalı tarafa 14 günlük mehil verildiği, süresi içerisinde iş tesliminin yapılmadığı, bu haliyle iş tamamlanıp teslim edilmediğinden davalı yüklenicinin temerrüdü nedeniyle davacı iş sahibinin sözleşmeyi fesih ve ödediği iş bedelini geri istemekte haklı olduğu, davacı tarafın cezai şart alacağına ilişkin yapılan incelemede; sözleşmenin 4. maddesi ile belirlenen cezai şartın, işin teslim süresi içinde bitirilmemesi hali için kararlaştırıldığından TBK’nın 179/2. maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza hükmünde olduğu, sözleşmenin feshi halinde aksi kararlaştırılmadıkça kural olarak ifaya ekli ceza istenemez ise de, sözleşmenin ek/a maddesinde sözleşmenin herhangi bir maddesine aykırılığın devam ettiği her bir gün için müşteriye —- cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığı, —-tarihli ihtarnamede sözleşme kapsamında—günü içinde işin tamamlanmaması halinde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiği buna göre iş bu sürenin feshedilemeyen devre olduğu ve davacının yalnızca feshedilemeyen devre kapsamında gecikme cezası —- isteyebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili olarak feshine,—– cezai şart bedelinin davalı şirketten tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1 -Davanın KISMEN KABULÜ ile taraflar arasında akdedilen—- geriye etkili olarak FESHİNE,
-Davacı tarafından ödenmiş olan —- sözleşme bedeli ile —- cezai şart bedelinin davalı şirketten tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 81.340,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 5.556,33 TL harçtan peşin alınan 2.114,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.441,45 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı ile 2.114,88 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 11.374,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 6.325,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 3181,50 TL bilirkişi ücreti ve posta gideri yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 2.089,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2020