Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/794 E. 2020/557 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/747 Esas
KARAR NO : 2020/585
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ——- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete satarak teslim ettiği: ——- tarihli — bedelli, —- bedelli, —- bedelli, —-bedelli, —- bedelli,———- bedelli ve —— bedelli, faturalar muhteviyatı emtia bedellerinden kaynaklanan alacağını tahsil edemediğini, tahsili amacıyla ————– sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatarak ödeme emri gönderildiğini, davalının ödeme emrine karşı süresinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, ileri sürülen itirazların yerinde olmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, parça borçları sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, bunların dışındaki borçların doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edildiği huzurdaki davanın para borcu olduğu, alacaklının yerleşim yeri Kadıköy/İstanbul olduğundan ——— İcra Daireleri yetkili olduğunu, borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalı şirketin itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalı yanın %20’den az aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ettikleri ve dava dilekçesi ekindeki delil listesi görülmüştür.
Davalı vekilinin esas dosyaya sunduğu cevabı bir dilekçesi görülmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava faturalara dayalı takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir
———- sayılı takip dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
—- müzekkere yazılarak; Davalı ——- yılında yapmış olduğu mal ve hizmet alımları için V.V.K. Genel Tebliği uyarınca vermiş olduğu form Ba (bilanço alış beyannamesi) çıkartılarak gönderilmesi talep edilmiş olup iş bu müzekkeremize yanıt verildiği görüldü.
—— tarihli talimat ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek davalı şirketin —- bulunan ticari defterlerinin de incelenerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ——— tarihli bilirkişi raporu mahkemeye teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
Davalı———— dava dosyasında belirtilen iş adresinde bulunamaması ve şirket yetkililerinin de anılan telefonlarla ulaşılamaması nedeniyle davalı şirketin ticari defterlerinin incelemediği” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Yine —— tarihli ara karar ile dosyanın seçilen bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ——— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
Davacı ———— defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle HMK 222. madde gereğince delil niteliğinde olduğu;
Davacı———- icra takip tarihi —–ve dava tarihi olan — itibariyle —— alacaklı olduğu ve birbirlerine yaptıkları satışların ve alımların bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri — formlarında birbirini teyid ettiği;
Davacı tarafın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan ——tarihine kadar ——— tarihine kadar — oranında, ———–oranında avans faizi talep edebileceği” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu,süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır.Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle,adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir.Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.Davalının celp edilen BA formları ile davacıdan mal-hizmet alımına ilişkin bildirim yaptığı,davalı tarafından yapılan bildirimlerin takibe konu faturalarla uyumlu olduğu ve davalı tarafından mal-hizmet alımına ilişkin yapılan bildirimler nedeniyle davacının faturalara bağlı emtiaları davalıya teslim edildiğinin kanıtlandığı ancak davalının ticari defterlerini sunmaması ve ödemeye ilişkin delillerini sunmamış olması nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmakla davanın———kısmı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.Alacağın faturalara bağlı olamsı nedeniyle likid ve belirlenebilir olduğu gözetilerek kabul edilen miktar yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikteki bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
—— İcra Müdürlüğünün —- sayılı takip dosyasına yapılan itirazın -üzerinden iptaline, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan ——- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen —— kısım yönünden alınması gereken 6.925,95 TL harçtan peşin alınan 1.249,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.676,04 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 1.249,91 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 13.582,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 1.550,00 TL bilirkişi ücreti ve 280,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 1830,40 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.793,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.293,21 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 26,78 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2020