Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/791 E. 2021/965 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/791 Esas
KARAR NO : 2021/965

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında —-sözleşmesine dayalı ticari ilişki
bulunduğunu, müvekkilinin iş bu sözleşmeye dayalı —— gerçekleştirmiş olduğu tüm bitmiş ürünleri davalıya teslim ettiğini, faturalarını ticari defterlerine işlediğini, aynı zamanda ticari teamül gereği tutmuş olduğu cari hesap ilişkisine de işlemiş ve almış olduğu ödemeleri ek olarak cari hesaba da işlediğini,——— sözleşmesinin 4 (i) maddesine göre iş bu sözleşme her ne sebep ile sona erdirilmiş olursa olsun iş bu sözleşmeye istinaden müvekkili tarafından fason üretim için davalı adına yaptırılmış————- davalı tarafından müvekkili firmaya giriş fiyatı üzerinden sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde teslim alınması gerektiğini, sözleşmenin davalı tarafından hiçbir sebep gösterilmeden —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haksız ve kötü niyetli olarak sonlandırıldığını, müvekkilinin fesih tarihine kadar sözleşmeden doğan yükümlülüklerini —– getirdiğini, sözleşmenin fesih tarihine kadar müvekkili tarafından davalının onayı alınarak davalı adına ——– davalının bir anda sözleşmeyi feshetmesi nedeni ile ———- müvekkilinin
elinde kaldığını,—– malzemelerinin bitmiş ve teslim edilmiş ürünlerin —— malzemelerinden farklı olarak davalının onayı alınarak davalı adına üretiminin başka bir firmaya yaptırıldığını, ——
malzemelerine ilişkin faturaların davalı tarafa——- numaralı ihtarnamesi ile tebliğ edildiğini, aynı zamanda —– ——ilişkin faturalar da dahil olmak üzere tüm cari hesap borcunu ödemesinin ihtar edildiğini, ancak
ambalajların teslim alınmadığını ve borcun ödenmediğini, aradaki sözleşmesel ilişkiye, müvekkilinin ticari defterlerine ve cari hesap ilişkisine göre davalı taraftan 33.295,71 TL alacaklı olduğunu, taraflar arasında delil sözleşmesi bulunduğunu, —- sözleşmesinin 5. Maddesinin b bendine göre iş bu sözleşmeden
doğacak davalarda müvekkilinin defter ve kayıtlarının kesin delil olacağının kabul edildiğini ileri sürerek davalının taşınmaz ve sair mal varlığına tedbir koyulmasına, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;——- dayalı ticari ilişki bulunduğunu, bu sözleşmeye göre davacı tarafın edimi doğrultusunda üretimini gerçekleştirmiş olduğu —- müvekkili tarafından teslim alındığını,———- tarihinden itibaren feshedildiğinin davacıya bildirildiğini, sözleşmenin feshedilmesinin tamamen davacının haksız ve hukuka aykırı hareketleri sonucu ortaya çıktığını, dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirket tarafından sipariş edildiği iddia edilen ürünlerin davacı şirketin—- sağlandığını, ürünlerin teslime hazır hale getirildiği, hazır olmasına rağmen teslim alınmamasından kaynaklı bir borcun mevcudiyeti ve cari hesap gerekçesiyle müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın dosyaya sunacağı iddia —— bulunan siparişler ve cari hesap kayıtları dayanak gösterilmişse de bu iddialara katılmadıklarını, taraflar arasında imza altına alınan—–sözleşmeye uygun bir şekilde hazırlanarak müvekkili şirket tarafından satışı gerçekleştirilerek ihraç edildiğini, müvekkilinin buna —verdiğini, ancak —– eline geldiğinde bu ürünlerin ——– kalitesizliğin göze çarptığını, müvekkili şirketin bu ürünleri satamayıp davacıya bildirdiğini, tamamını alamayacağını, düzgün bir şekilde yapılması halinde alacağını beyan ettiğini, tüm uyarılara rağmen bu durum düzelmeyince sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, sözleşmenin 4. Maddesinin i bendi yer alsa da müvekkilinin davacıdan üretimi talep edilen böyle bir siparişinin bulunmadığını, siparişi mevcut olmayan ürünlerin icra takibi ile ödemesinin istenemeyeceğini, sözleşmenin feshedildiği —– itibaren feshedildiğinin yazıldığını, fesih bildiriminin davacıya tebliğe çıkarılmadan önce şifahen defalarca bildirildiğini, davacı tarafın — tarihinde düzenlenmiş olmasının, şifahen yapılmış bildirimlerin dikkate alınmaksızın bu faturaların düzenlenmiş olduğunu ve sözleşmede yazılı olan 15 günlük teslim alma süresi şartına uygun hale getirme amacını açıkça ortaya koyduğunu, sözleşmenin 5 maddesinin e bendi gereği davacı kayıtlarının kesin delil niteliği taşıması hükmünün eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden hükme esas alınmasının hukuka uygun olmayacağını, davacı yana gerek cari hesaptan kaynaklı gerekse de sözleşmeden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Davacının ibraz edilen defterlerinin delil mahiyetinde olduğu, Davalının ibraz edilen defterlerinin delil mahiyetinde olmadığı, Davacının defterlerine göre davacının davalıdan dava tarihi itibari ile 33.244,09 TL alacaklı olduğu, Davalının kayıtlarına göre davalının davacıya dava tarihi itibari ile — faturasının aralarında ihtilaf olduğundan — defterlerinde görüldüğü, ———– kayıtlarında görülmediği, — toptan satış faturasının — defterlerinde görüldüğü ancak —— kayıtlarında görülmediği, ————-görüldüğü ancak ——– kayıtlarında görülmediği;|———- kayıtlarında mükerrer görüldüğü; —– görüldüğü ancak —— defterinde görülmediği, Bu hususların aradaki farklılığı ——– şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Dava konusu cari hesap ilişkisine ———- —– malzemelerinin —–taraflar arasında kararlaştırıldığına ilişkin yazılı bir onay formu bulunmamakla birlikte,—- kararlaştırıldığının değerlendirildiği, Davalı şirket yetkilisi tarafından bitmiş ve teslime hazır olan malzemelerin 28.04.2018
tarihinde teslim alınması ile aynı gün etiketlerin —- yetkilisine bildirdiği, Taraflar arasındaki son iki adet toptan satış faturasına konu malların sunulan numunelerinin
incelemesinde —- yönünden rapor içeriğinde detayları da ifade edildiği üzere farklılıklar bulunduğu,
——–davalı tarafından
tedarik edilecekse bunlardan doğabilecek problemlerden davacının sorumlu olmayacağı” maddesinin düzenlendiği, bu durumda, ambalajların davacı şirket tarafından yapıldığı ve açık ayıp olarak nitelendirilecek farklılıklar nedeni ile sorumluluğunun —– hükümlerine uygun davranmadığının taraflarca tespit edilmesi halinde, her iki tarafın da iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak ve herhangi bir ihbarda bulunmaksızın feshetme haklarının bulunduğu” maddesinin düzenlendiği, bu kapsamda ayıplı malzemeler nedeni ile davalı şirketin seçimlik hakkını kullanarak, sözleşmeyi feshetme ve —–almaktan kaçınma hakkının bulunduğu,
—– bedelli toplam ——-hesap ekstresinden mahsup
edildikten sonra, davacı şirketin —– Cari Hesap Alacağı, ——alacağının hesaplandığı, Davacı şirketin alacağın tamamının tahsiline kadar geçecek sürede cari hesap alacağına,
%19,5 ve değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği, Tarafların sair taleplerinin Sayın Mahkemeniz takdirlerine maruz olduğu, ” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle;”—— raporumuzda değişiklik gerektirecek bir hususun bulunmadığını saygılarımızla Sayın Mahkemeye arz ederiz.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesap ilişkisine dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle,—– ilişki bulunduğunu, bu sözleşmeye göre davacı tarafın —- doğrultusunda üretimini gerçekleştirmiş olduğu ürünlerin müvekkili tarafından teslim alındığını, taraflar arasında imza altına alınan sözleşme ile —malların sözleşmeye uygun bir şekilde hazırlanarak müvekkili şirket tarafından satışı gerçekleştirilerek ihraç edildiğini, müvekkilinin buna istinaden—- verdiğini, ancak—- müvekkilinin eline geldiğinde bu ürünlerin—- olarak hem —- hem de ürün içeriğinde kalitesizliğin göze çarptığını, müvekkili şirketin bu ürünleri satamayıp davacıya bildirdiğini, tamamını alamayacağını, düzgün bir şekilde yapılması halinde alacağını beyan ettiğini, tüm uyarılara rağmen bu durum düzelmeyince sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında üretimi yapılan —- ayıplı olduğuna —— yerinde olup olmadığının araştırılması amacıyla heyet raporu aldırılmıştır.
Taraflar tacir olup, dava tarihi itibari ile somut olaya uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK.nun 25/3 maddesi uyarınca, açık ayıplarda 2 gün içinde alıcının satıcıya ayıp ihbarında bulunması gerekir. —– —— yükümlülüğü bulunmaktadır. ——– tarihli — sözleşmesine konu ürünlerin üzerinde yapılan inceleme neticesinde oluşturulan 12/04/2021 tarihli kök bilirkişi heyet raporunda; ” .— davacı şirket tarafından yapıldığı ve açık ayıp olarak nitelendirilecek farklılıklar nedeni ile sorumluluğunun kendisinde bulunduğu, …—— malzemelere — cari hesap —– mahsup edildikten sonra … davacı şirketin——- hesaplandığı…” yönünde tespitlerde bulduğu görülmüştür.
Davalı şirketin taraflar arasında 24/10/2017 tarihli —- sözleşmesine konu —- davalı şirket yetkilisi tarafından bitmiş ve —- tarihinde teslim alınması ile aynı gün etiketlerin ——- davalı ——- bunlardan doğabilecek —-davacının sorumlu olmayacağı” maddesinin düzenlendiği, bu durumda, — davacı şirket tarafından yapıldığı ve açık ayıp olarak nitelendirilecek farklılıklar nedeni ile sorumluluğunun kendisinde bulunduğu, ——– uygun davranmadığının taraflarca tespit edilmesi halinde, her iki tarafın da iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak ve herhangi bir ihbarda bulunmaksızın feshetme haklarının bulunduğu” maddesinin düzenlendiği, bu kapsamda ayıplı malzemeler nedeni ile davalı ——hakkını kullanarak, sözleşmeyi —– malzemelerini teslim almaktan kaçınma hakkının bulunduğu anlaşılmakla bilirkişi heyeti tarafından denetime elverişli, hükme esas alınabilir tespit ve değerlendirmeleri —- cari hesap ekstresinden mahsup edildikten sonra davacı ———olmak üzere toplam 17.326,69 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
TASHİH
Her ne kadar — duruşmanın G.D. kısmının, (1) no’ lu maddesinde; “—– takip dosyasına yapılan itirazın 17.280,53 TL asıl alacak 46,16 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 17.326,69 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin 10.007,44 TL lik talebin REDDİNE,” şeklinde hüküm kurulmuş ise de “fazlaya ilişkin —– talebin reddine” yazılması gerekirken——–fazlaya ilişkin 10.007,44 TL lik talebin reddine” olarak yanlış yazılmış ve taraf vekilleri tarafından yanlışlık hakkında bir beyanda bulunulmamış ise de gerekçeli karar yazım aşamasında durum fark edilmiştir.
6100 sayılı kanunun 304. Maddesi “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. ” hükmüne yer verilmiştir. Henüz karar tebliğe çıkartılmadan söz konusu —— edildiğinden resen tashih yapılmıştır. Bu nedenle hükmün (1). Maddesinin — asıl alacak ——üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin 16.057,96 TL’ lik talebin REDDİNE,” şeklinde resen tashih edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1——– sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 17.280,53 TL asıl alacak 46,16 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 17.326,69 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin 16.057,96 TL’ lik talebin REDDİNE,
2-Kabul edilen miktar 17.280,53 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.183,58 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 403,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 780,37‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 403,21 TL peşin harç toplamı 439,11‬ TL ile 2.420,60 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, e-tebligat gideri, müzekkere gideri ve dosyadaki diğer masraflar olmak üzere) olmak üzere toplam 2.859,71‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,51 ve red 0,49 oranına göre hesaplanan 1.458,45 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 3.000,00 TL yargılama giderinden davanın red 0,51 ve kabul 0,49 oranına göre hesaplanan 1.470‬,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı