Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/79 E. 2021/482 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/79 Esas
KARAR NO : 2021/482

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı—- müvekkil şirket tarafından— ile sigortalı olduğunu, Bu poliçe kapsamında——– altına alındığını, söz konusu emtianın —- davalı üstlendiğini, —- davalı da—– davalının ———- konumunda olduğunu, toplam — numaralı —- yüklenmiş ve sevkiyat başladığını, —— ——– ulaşmış olup. boşaltma sırasında yapılan kontrolde emtianın araç içerisinde devrilmiş olduğu tespit edildiğin– hasar notu düşülmüş, sürücü ile müşterek olarak tutanak düzenlendiğini, araç içerisinde devrilme sonucu emtiada ezilme, buruşma meydana geldiğini, ezilme, buruşma nedeniyle üretimde katlanma, kopma ve daralma sonucu hatalı ürün üretim ve —– neden olduğu için ——- tazminatından—- davanın konusu olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı — cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf dava dilekçesinde dava dışı sigortalısına —- dayanarak ödeme yaptığını iddia ettiğini, Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan —-” başlıklı belgede düzenleme tarihinin 29.05.2018 Tarihi olduğu görüldüğünü, davacı tarafından düzenlenen poliçenin süresi itibariyle aktif husumet ehliyetinin bulunmamasının yanında; —- uyarınca da davacının sigorta teminatına alınmayan hasar nedeniyle sigortalısına hatır ödemesi yaptığının açık olduğunu, dava konusu olayda ise; hasar, poliçe genel şartlan ve — teminat dışı bir rizikodan meydana geldiğini, müvekkili yönünden davanın reddi talebimiz asıl olmakla birlikte; Sayın Mahkemece aksi kanaatte olunması halinde — uyarınca sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—–vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde kaza ve zarara ilişkin olması gereken belgeler yer almadığını, bu nedenle davacının delillerini görüp değerlendirmeden, davaya yanıt verebilmemiz mümkün olamayacağını, öncelikle bu hususların saptanabilmesi, davanın esasına ve usule ilişkin itirazlarımızın sunulabilmesi için tüm delillerin tarafımıza tebliği gerektiğini, Davacı tarafın, davasına dayanak gösterdiği ekspertiz raporundaki tespitlerin kabulü mümkün değildir. Zira ekspertizin Sigortalı —- yokluğunda yapılmış olduğu raporun içeriğinde de yer almakta olup, tek taraflı tespitlerin kabulü mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından alınan ekspertiz raporu uyarınca da; “söz konusu hasarın yakın sebebinin —–” tespit edildiğini, müvekkili şirket nezdindeki poliçe taşıyıcı sorumluluk —— şirketinin sorumluluğu, ancak —- kusurlu olması halinde ve kusuru oranında söz konusu olduğunu, davacı tarafın/sigortalısının ihbar yükümlülüklerini usulüne uygun olarak gerçekleştirip gerçekleştirmediği araştırılması gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava—- sırasında hasarlanan emtia bedelinin sigorta tarafından dava dışı sigortalısına ödenmesi akabinde hasar sorumlularına karşı açılan rücuen tazminat davasıdır.
Davalı—— hasar dosyası dosyamıza celp edildi.
Davalı ———dosyamıza celp edildi.
Davacı —– hasar dosyası dosyamıza celp edildi.
21/11/2019 tarihli ara karar ile dosyanın bir sigortacı,—- ——– konularında uzman bilirkişilere tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 21/12/2020 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.24/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda iki ayrık görüş şeklinde tespitler yapılarak rapor mahkememize teslim edilmiştir.
24/12/2020 tarihli bilirkişi raporundaki ilk görüşte özetle: Dava konusu olayda, davalı—-fiili taşıyıcı olduğu, taşıma işinde meydana gelen hasarın — Konvansiyonu 23’ncü ve 25’nci madde kapsamında ——- olduğunu, Dava konusu hasarın sebebinin, davacı ve davalı tarafından yaptırılan —– incelemesinde hazırlanan raporlarda—– tespit edildiği, dava konusu poliçedeki —– 4.3 hükmü gereği ——– sabitleme hatasından kaynaklı hasarlar teminat dışı kaldığından, davacı sigortacının yaptığı tazminat ödemesinin ——— ödemesi, yani teminat kapsamı dışında ödeme olduğu ve davacı sigortacının TTK m. 1472’e göre kanuni halefiyet hakkı gerçekleşmediğinden davalılara husumet yöneltemeyeceği, bununla beraber dosyada mevcut Temlikname başlıklı belge uyarınca davacının TTK m,1472’ye göre kanuni halefiyete dayalı gerçekleşmeyen rücu talebinin bu temliknameye istinaden alacağın temliki hükümlerine göre mevcut olup olmadığı hususunun nihai takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Sayın Mahkemece aksi yönde kanaat getirilerek davacı sigortacının teminat kapsamında tazminat ödediği ve davacıya TTK m,1472’ye göre kanuni halefiyet hakkını kazandırdığına ve davalılara husumet yöneltebileceğine kanaat getirildiği ya da Temliknameye istinaden davalılara rücu edebileceğini kabul ettiği ihtimalde ise, Hasarın davalı taşıyıcının taşıması sırasında meydana geldiği, CMR 17.1 uyarınca sorumlu olduğu, ancak hasarın sebebinin gönderenin/ talep sahibinin— olması karşısında CMR 17.4 uyarınca sorumluluktan kurtulacağı, bununla beraber Yargıtay içtihatları uyarınca taşıyıcının yükleme,—– nezaret etmesi, hatalı gördüğü——- düşmesi gerektiği , bunu yapmayan taşıyıcının ——- kusurlu sayılacağı, bu durumda mahkemenin takdir edeceği oranda davacının davalı taşıyıcı—– ve dava dışı satıcı/gönderen— firmasına rücu edebileceği, Sayın Mahkemece hasarın tümünden satıcı/gönderen ——–değil, sadece davalı —- sorumlu olduğuna kanaat getirildiği ihtimalde ise; Davalılardan—– tutarında zararından sorumlu olacağı, bu itibarla onun sorumluluk sigortacısı diğer davalı —- tutarındaki poliçedeki muafiyet düşüldükten—– muafiyet tutarı— talep edebileceği, Davacının talep edebileceği —- meblağa CMR m.27’ye göre dava tarihinden itibaren yıllık %5 oranında faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Şeklinde tespitlerde bulunarak raporu mahkememize teslim etmişlerdir.
24/12/2020 tarihli bilirkişi raporundaki diğer —- Dava konusu olayda, davalı—– fiili taşıyıcı olduğu, taşıma işinde meydana gelen hasarın CMR Konvansiyonu 23’ncü ve 25’nci madde kapsamında sovtaj tenzili sonrası—- zararın davalı—- sorumluluğunda olan — yetersizliği sonucu oluştuğu, Davacı —— 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesine göre şartlarının varlığının yerine geldiği sübuta ermiş olması nedeniyle—— hakkı elde ettiği, elde etmiş olduğu —–gereğince, zararın meydana gelmesinde tek başına sorumlu olduğu tespit edilen taşıyıcı davalı—- hesaplanan gerçek zararın —– kadarlık kısmını, taşıma işinde meydana gelecek rizikolara karşı teminat sağlayan — 25’nci madde gereğince hesaplanan —kadarlık kısmını, rücuen talep edebileceği, Davacı sigorta şirketinin, rücuen talep edebileceği gerçek zarar tutarı olan 17.610,71USD’na —-27’nci maddesi gereğince dava tarihinden itibaren yıllık %5 oranında faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. ” şeklinde tespitte bulunarak raporu mahkememize sunmuşlardır.
02/02/2021 tarihli duruşma ara karar ile bilirkişi heyet raporundaki çelişkiyi gidermek, taşımanın hangi tür taşıma olduğunu belirtmek, yeni bilirkişi heyeti tarafından kök rapordaki görüş dikkate alınacak ise hazırlanacak raporda müterafik kusur oranı belirtilmek, diğer görüş benimsenecek ise her iki davalının ne miktarda borçlu olacağı belirtilmek suretiyle yeni bir 3 kişilik heyetten rapor alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 28/04/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
28/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Taşınan yükün, ————-yerleşik, satıcı firma dava dışı—- plaka numaralı aracına yüklenerek teslim alındığı, Sevkıyatın—- numaralı sertifika ile teminat altına alındığı, düzenlenen sertifikanın nakliyat sürecinin başlangıcından sonra düzenlenmiş olmasının —- genel özelliği sebebi ile hak düşürücü nitelik taşımadığı, Taşıyıcı tarafından düzenlenen —- listesinde yer alan bilgiler doğrultusunda taşımanın—- Emtiadaki hasarın, —– sabitleme/bağlama işlemlerinin gerçekleştirilmemiş olması sebebi ile meydana geldiği, Her bir—– bulunan emtianın toplam ağırlığı ve toplam m2 değerlerinin birbirinden farklı olmasından yola çıkılarak, emtianın—- olmadığı, bu sebeple sarım sıkılığı az olan —- bulunduğu bölümlerde sevkiyat sırasında gerçekleşen sarsıntılar neticesinde kırılma ve ezilmelerin kaçınılmaz olduğu, Araç içerisinde —- yapılacak sabitleme işlemi neticesinde, gerçekleşmesi muhtemel hasarların azalacağı ancak yine de alt sıralarda bulunan —– yoğunluğu—üzerinde bulunan yaklaşık —- taşıyamayacağı dolayısı ile alt sırada yer alan ürünlerde kırılma ve buruşmaların meydana geleceği, Hasarın meydana gelmesinde dava dışı—boyutlu —– yöntemi ile yapılan——– daha dar olması— farklılıkların mevcudiyeti —- farklılaşması göz önünde bulundurulduğunda, ezilme ve kırılmaları engelleyecek nitelikte olmadığı, —-Madde 4.3. gereğince “Sigorta edilen —–olağan olaylarına dayanıklı olarak —-veya hazırlanması, sigortalı veya adamları tarafından ya da bu sigorta başlamadan önce yapıldığında, —-veya hazırlanmasındaki yetersizlik ya da uygunsuzluğun neden olduğu zıya, hasar veya masraf.— istiflemeyi kapsar sayılır ve “—- şeklinde düzenlendiği, bu sebeple —- yetersizliğinden kaynaklanan hasarların teminat dışı olarak kabul edildiği, — Genel Şartlarının 5. Maddesi ise; “…malların gereği veçhile hazırlanmamış veya tertiplenmemiş olmasından ——— ileri gelen ziya ve hasarlar teminat dışıdır. ” hükmünün havi olduğu, 6102 sayılı T.T.K.’nun taşıma ile ilgili yükleme ve boşaltma yükümlülüğünü düzenleyen 863. maddesinde yükün araca taşıma güvenliğine—— bağlanmasının gönderene ait olduğu hususu düzenlendiği, T.T.K. Madde 863 – (1) ” Sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek zorundadır…” hükmünün havi olduğu, mezkur sevkıyatta emtianın—–Talimatlar bölümünde “—- şerhinin düşüldüğü bu sebeple araç içerisinde sabitleme/bağlama yükümlülüğünün dava dışı —— firmanın sorumluluğunda olduğu, Gerçekleşen hasar/zararın, taşımacı— (Davalı) tarafından taşınacak sevkiyat konusu emtianın, taşımanın başladığı adresten yüklenip, —— indirilinceye kadar geçen süre içerisinde gerçekleştiği, bu sebeple T.T.K nun “Madde 875- (1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın —-, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” maddesi gereği taşıyıcının da sorumluluğunun olduğu, —-(Davalı)’nin emtianın sevkiyatı sırasında yol, güzergâh ve iklim koşullarını düşünmesi gerektiği, yüklemeye refakat etmesi,—– sabitleme aşamasında gözetim görevi bulunduğu, taşıyıcının, malın emniyetle taşınmasını sağlamak üzere gereken her türlü tedbiri alması, varsa hatalı ——- yüklemeye ve boşaltmaya karşı çıkması, basiretli bir taşıyıcıdan beklenen davranışta bulunması ve durumu gönderene veya alıcıya bildirerek gereken uyarıda bulunması görevlerini ihmal ettiği, —— içerisinde emtianın sabitlenmesi ile ilgili uyarı görevlerini yerine getirmediği, —- ve bağlama ile ilgili çekincelerini ——— etmediği, Kusur oranları bakımından hasarın gerçekleşme sebebi ile ilgili olan yapılan değerlendirme neticesinde; dava dışı —— adlı satıcı firmanın —– ve sabitleme/bağlama yükümlülüklerini verine getirmemesi sebebi ile hasarın gerçekleşmesinde, (sayın mahkemenin görevlendirmesi gözetilerek) %75 oranında asli kusurlu olduğu, taşıyıcı firma——-(Davalı)’nin emtiadaki hatalı —–, yüklemeye karşı çıkmadığı, durumu gönderene veya alıcıya bildirerek gereken uyarılarda bulunmadığı, — düşülen şerhe dayanarak araç içerisinde emtianın sabitlenmesi ile ilgili uyarı görevini verine getirmeyerek, hasarın meydana gelmesini engelleme görevlerini ihmal ettiği bu sebeple hasarın gerçekleşmesinde %25 oranında tali kusurlu olduğu, oran tespitlerinde nihai takdirin sayın mahkemede olduğu, —–Davalı)’nin, taşımacılığını üstlendiği emtialarda, sorumluluğu neticesinde gerçekleşebilecek hasarların—-sigorta teminatı altına alındığı, —–bitiş tarihleri içerisinde gerçekleştiği, ——(Davacı), ödediği tazminat neticesinde kazandığı halefiyet hakkına dayanarak taşımacı—-(Davalı)’dan kusuru nispetinde rücuen tazminat talebinde bulunabileceği,—- mezkur sevkıyat sırasında hasarlanan ürün bedelinden—- = 17.688.22 USD hasar/zarar tutarının %25 lik taşıyıcı kusur oranı nispetinde — tutarından sorumlu olacağı, —– Konvansiyonu Madde 23/3 kapsamında sınırlı sorumluluk hakkının olduğu, sınırlı sorumluluk üst limitinin hasarlı kısmında—-dönüşümünün karar tarihindeki yapılması gerektiği, taşıyıcının zarardaki kusur oranının sınırlı sorumluluk üst limiti ile kıyaslanırken gözetilmesi gerektiği—-Davacı), kazandığı halefiyet hakkına dayanarak taşımacı —-(Davalı)’nin kusuru nispetinde sorumlu olduğu —– özel şartları gereği uygulanacak ———sonucunda kalan bakiyeyi— sigortacısı ——- şartları gereği tenzil edilen muafiyet tutarını— taşımacı —-(Davalı)’nden talep edebileceği,—- CMR Konvansiyonunun 27’nci Maddesi gereğince dava tarihinden itibaren yıllık %5 oranında faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır. ” şeklinde tespitlerde bulunarak raporu mahkememize teslim etmişlerdir.
Eldeki dosyada davacı,dava dışı sigortalısına emtia bedelini ödeyerek TTK 1472.maddesi uyarınca dava dışı sigortalının haklarına halef olan ; Davalı— işlemini üstlenen ;davalı sigorta ise davalı —– sigortasıdır.
TTK’nın 1472/1 maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun —- —— tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına —- şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak—– Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir.—Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği şüphesizdir.
Yukarıda yer alan TTK 1472. Maddesi ve İçtihadı Birleştirme kararı doğrultusunda uyuşmazlık incelendiğinde; dava dışı sigortalı hangi gerekçe ve hukuki nedenle davalıya karşı talepte bulunabilecek idiyse sigortalının haklarına halef olan davacı sigorta da o nedenlere dayalı olarak talepte bulunabilecektir.Dolayısıyla uyuşmazlığa konu hasarın—-kaynaklanması nedeniyle uygulanacak hükümler — konvansiyonudur.Anayasanın 90.maddesi ile——- kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, —– bulmasına bağlı olması ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş —-olması nedeniyle uyuşmazlığa uygulanacak hükümler iç hukuka ilişkin düzenlenen hükümler olmayıp — hükümler olacaktır.İlk bilirkişi raporu ile birlikte ayrık görüşler şeklinde rapor tanzim edilmekle yeni rapor alınmış ve ilk raporda yer alan çelişkilerin giderilmiş olması nedeniyle alınan yeni raporda yer alan teknik tespitlere itibar edilmiştir.Davacının haklarına halef olduğu dava dışı sigortalı olan taşıtan ile davalı —– taşıma işleminin — taşıma olduğu anlaşılmıştır.Yeni bilirkişi raporunda değinildiği gibi —-senedeinde ” yükleme,istifleme ve sabitleme göndericiye aittir” şerhinin bulunduğu ve bu nedenle emtianın yükleme,istifleme ve sabitlenmesine ilişkin sorumluluğun göndericide yani davacı sigortanın haklarına halef olduğu dava dışı sigortalıda olduğu kanaatine varılmıştır.Nitekim emtianın hasarlanmasına neden olan olayın taşınan —- ve araç içerisinde istif ile sabitlemenin gereği şekilde yapılmaması nedeniyle ortaya çıktığı görülmüştür.Dolayısıyla yukarıda belirtilen—yer alan — olması nedeniyle emtianın hasarlanmasına neden olan olay da göz önüne alındığında sorumluluğun gönderen/taşıtanda olduğu görülmüştür.Ancak bu noktada değinilmesi gereken husus taşıyıcının müterafik kusuru olup olmadığı hususudur.Bu konu ile ilgili dosyamız davalısı —–.sayılı kararını paylaşmakta fayda bulunmaktadır.İş bu Yargıtay kararında ” Mahkemece, taşıyıcının yükleme ve istiflemeyi basiretli bir tacir gibi gözetip, yükün güvenli taşınması için gerekli tedbirleri almadığından taşıyıcının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, zarar yükleme/istifleme hatası nedeniyle oluşmuş, yükleme de gönderici tarafından yapılmıştır. CMR’nin 17/4-c. maddesi uyarınca yükün gönderici tarafından yüklenmesi halinde taşıyıcı sorumlu tutulamaz ise de bu durum taşıyıcının yüke nezaret sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Taşıyıcı hatalı yükleme, istifleme, boşaltma işlemlerini fark etmesi halinde CMR’nin 14 ve 16. maddeleri kapsamında hareket ederek durumu zamanında gönderici ya da alıcıya bildirerek taşımanın devamı hakkında talimat almalıdır. Ek bilirkişi raporunda da benzer açıklamalara yer verilmişse de davalı taşıyıcının müterafik kusuru bulunup bulunmadığı tartışılmamış, mahkemece de taşıyıcının müterafik kusuru konusunda ek rapor alınmadan yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda, davalı taşıyıcının yüke —- görevinden kaynaklanan müterafik kusuru denetime elverişli şekilde tartışan ek rapor alınarak, ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” şeklinde karar vermiştir.Dolayısıyla her ne kadar CMR konvansiyonu 17/4-c maddesi uyarınca yükün gönderici tarafından yüklenmesi halinde taşıyıcı sorumlu tutulamaz ise de CMR 14 ve CMR 16.maddeleri uyarınca yüklemeye nezaret görevi gereği zamanında taşıtana durum bildirilerek taşıyıcı taşıtandan talimat almalıdır.Aksi durumda yüke nezaret görevi gereğince taşıyıcının müterafik kusuru doğacaktır.Müterafik kusur ise 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesinde düzenlenmiştir.Yukarıda müterafik kusura ilişkin yapılan açıklamalar ışığında taşıyıcının müterafik kusurlu olduğu görülmüş ve mahkememizce taşıyan davalıya %25 kusur atfedilmiştir.Davalı taşıyıcıya atfedilen %25 kusura isabet eden zarar miktarının yeni bilirkişi raporu ———- olduğu ve diğer davalı sigorta ——sorumluluk——- poliçesinde yer alan muafiyet —- olduğu görülmüştür.Her iki davalı zarardan müteselsilen sorumlu olup sigortanın sorumluluk miktarı 3.841,40 USD ile sınırlıdır.
Davacı sigorta tarafından yapılan ödeme—- sayılsa bile davacı sigorta tarafından dava dışı sigortalıya yapılan ödeme ile birlikte dava dışı sigortalının alacağını sigortaya devrettiğine ilişkin yazılı belge olması ve bu işlemin alacağın temliki olması nedeniyle davacı sigortanın alacağın temliki hükümleri gereğince aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Vekalet ücreti ve harç hesabı dava tarihindeki —- satış oranı üzerinden hesaplanmıştır.——-
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
4.—— (davalı ——ile sınırlı sorumlu olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5 temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 23.834,84 TL lik kısım yönünden peşin alınan 1.834,82 TL harçtan alınması gereken 1.628,14 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 206,68 TL harcın davacıya iadesine ,
4-Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 1.628,14 TL harcın(davalı —— ile sınırlı sorumlu) davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan —– göre alınması gereken 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar ayrı ayrı kendilerini vekil temsil ettirdiğinden ve reddedilen kısım açısından red sebebi ortak olduğundan reddedilen miktar üzerinden hesaplanan —-. 3/2 ve 13/3 e göre alınması gereken 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak müteselsilen davalılara VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 3.050,00 TL bilirkişi ücreti ve 275,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.325,70 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 738,36 TL yargılama giderinin(davalı sigorta 641,41 TL ile sınırlı sorumlu) davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.