Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/779 E. 2022/667 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/779
KARAR NO : 2022/667

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
MAHKEMEMİZ ASIL DOSYASINDA;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —–doğrudan — kurulduğu ve — faaliyet gösteren bir —- olup bugüne değin ——-vasıtası——- satışı ile iştigal eden bir firma olduğu, bugüne değin satılan her ürünün arkasında durulduğu, ——– olan her türlü ——- gerçekleştirildiği, gerçekleştirilmeye de devam edildiği, davacı ile davalının ——tarihli sözleşme uyarınca davalının işyerine bir —– ile—- hususunda anlaştığı, bu sözleşme uyarınca —- sevk edildiği ancak sevkte ve ilgili sistemde yer alan — —— ithalinde sıkıntı olması sebebi ile kurulumda gecikildiği, davalı yan tarafından bu hususta —— düzenlenen bir ihtarname ile sistemin eksik parçalarının tamamlanarak teslim edilmesinin talep olunduğu, bu süreçte yaşanan sıkıntıların son bulması ile ilgili parçalar sevk edilerek sistemin çalışır hale getirildiği, sistem devreye alındıktan sonra sistemden kaynaklanmayan, doğrudan davalının işyerindeki sebeplerden kaynaklanan bir takım problemlerden dolayı makinenin çalışmasına rağmen ara ara hata kodu vererek çalışmayı durdurmakta olduğunun anlaşıldığı, müvekkilinin bağlı olduğu —– gelen —– incelemesi sonucu hatanın kaynağının tespit edildiği, davalıya bildirildiği ancak bu bildirime güvenmeyen davalı tarafından —– ile delil tespitinin talep edildiği, ilk incelemede makinenin çalıştırılmadığı ve ilk rapor tespit talep eden veya vekili tarafından bilgi verilmediğinden ayrıntılı çalışma yapılmadan tespitin mümkün olmadığı şeklinde düzenlendiği, bundan tam ——tespit talep edildiği ve makinedeki çalışma hatasının ———— olmadığı zamanlar müvekkilinin kurduğu makineye gelen aşırı akım sebebi ile sistemin kendini yanmaktan korumak amacı ile durdurduğunun tespit edildiği, öncelikle bu delil tespitinin zamanında ilgili —— tarafından müvekkiline keşif gün ve saatinin bildirilmiş olması halinde tespite katılıp bu hususları açıklayacak—– sağlanacağı ve yokluklarında yapılan keşfi kabul etmediklerini, ilgili ———- çalışmıyor idi ise neden ilk tespit ihtardan bir sene sonra gerçekleştirildiği, bu tespitte makinenin çalıştırılmadığı, üzerine altı ay geçtiği ve ikinci tespitte çalıştırıldığı, hayatın mutat şartlarında ve aynı zamanda basiretli tacir olarak hareket eden davalının ilk sevk tarihinden itibaren nerdeyse iki sene sonra tespit talep ettiği, davalı işyerine —— keşide edilen ihtarnameden sonra ——— olarak çalışır hale getirildiği ve fakat işyerinde bulunan ——– davalının kusuru ile —-davalı tarafın sevk sürecinde yaşanan kısa süreli bir gecikmeyi fırsat olarak —— üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, o zamandan bu zamana defalarca şifahen talep edilmişse de bu ödemenin gerçekleştirilmediği, işbu sebeple de davanın açılması zorunluluğunun doğduğu, müvekkilinin davalıdan alacağı olan 56.066 TL nin fatura tarihinden bu yana işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında —- kapsamında davalı şirketin,—– ——ederek müvekkili şirketin adresinde test ederek çalışır —- taahhüt ettiği, makineye —– verildiği, davacı şirketin —- sözleşmede hükme bağlanan süre içinde tam, eksiksiz ve çalışır vaziyette teslim edemediği, bir kısım parçaları gecikmeli şekilde sevk ettiği, davacının bu hususu dava dilekçesinde açıkça kabul etmekte olduğunu, davacı şirketin —- eksik parçaları da getirerek test işlemine başladığı, daha ilk denemede —- olduğu anlaşıldığından bu parçaların servise gittiği, bu aşamada davacı şirketin sözleşmeye,—- ayrıca ——– başkaca hatalar da verdiği, müvekkili şirketin bu durumunun — davacıya yazılı şekilde ilettiği, davacı — —– tarihli ———–taahhüt ettiği, davacı ———– müvekkili şirketin —- göndererek —- tamir etmeye ve çalışır duruma getirmeye çalışmış ise de bu hususta yine başarılı olamadığını, mevcut ayıp, eksiklik ve hataların bir kez daha —– davacı şirkete—– yetkiliye iletildiğini, davacıya bu konuda ————- ihtarnamesi gönderilerek işin 15 gün içinde tamamlanması aksi halde ödenen tutarın iade edilmesi, gerektiğinde işin 3. kişilere de yaptırılabileceği hususlarının ayrıntılı şekilde ihtar edildiği, ihtardan sonra davacı şirketin —- uygun hale getireceğini ——— ederek — —- bulunduğunu ve bir takım ——- hataları yüzünden ——– hiçbir zaman olması gerektiği gibi çalışmadığı, sürekli ——– verdiğini ve daha sonra davacı şirketin—çözdüğünü, —-deneyebileceklerini,———- etmediklerini ancak gerekli düzeltmenin kendilerince yapılacağını, bu aşamada makineyi mevcut hali ile bir hafta kullanarak deneme yapmalarının sorun olmadığının müvekkili şirkete — beyan edildiği, bunun üzerine müvekkili— istediği, davacı şirketin en kısa sürede malzemeyi tedarik edeceğini, kullanmanın sorun olmayacağı, aynı tarihli —- müvekkiline bildirdiğini,—– işin sözleşmeye, —–uygun şekilde tamamlanması, —-verim ve amaç kapsamında çalışması için bir müddet iyi niyetle beklediği, davacı şirkete her türlü şansı tanıdığı, buna rağmen davacı şirketin üstlendiği işi zamanında, tam ve eksiksiz şekilde ifa edemediği, davacı tarafın ortaya çıkan ayıplarının —– değişikliğine bağlamaya çalışmakta iseler de; davacının sözleşmeye konu —müvekkilinin yaptığı işi ve beklentisini, kullanılacağı yeri ve kullanım amacını bilerek imal etmeyi taahhüt ettiği, müvekkilinin şirketin ———————alanında çalıştığının açıkça ortada olduğu, olası —— değişikliklerine karşı gerekli düzenlemeyi yapmanın davacının sorumluluğu altında olduğu, davanın haksız olup reddinin gerektiği, davacının bir talep hakkı varsa dahi bu talep hakkının zaman aşımına uğradığını, bir hakkı varsa dahi müvekkilinin haklarından takas ve mahsubunun gerektiğini beyan etmiştir.
BİRLEŞEN ——- DOSYASINDA;
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında —- kapsamında davalı —— ayrıntısı ——- ederek müvekkili şirketin adresinde test ederek çalışır vaziyette kurmayı taahhüt ettiği, makineye —verildiği, davalı şirketin makine sistemini sözleşmede hükme bağlanan süre içinde tam ve eksiksiz çalışır vaziyette teslim edilmediğini, davalıya bu konuda —-tarihli noter ihtarnamesi gönderildiği, ihtardan sonra davalı şirket— girişimlerde bulunduğu ancak mühendislik hatası yüzünden — zaman olması gerektiği şekilde çalışmadığı sürekli hatalar verdiği, iş davaya konu sözleşmeye dayalı şekilde — sayılı dosyasında alacak davası açıldığı, anılan davada karşı dava açılmış —şartı nedeli ile reddedildiği, bu nedenle arabuluculuk süreci tamamlandığı ve iş bu davayı açtığından bahisle her iki davanın konusu ve tarafları aynı olup aralarında hukuki ve fiili bağlantı olduğundan davanın ilk açılan dosya ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş ve asıl dosya dilekçesindeki iddialarını yinelemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın sağlıklı olarak çözümlenmesi için öncelikle hukuki nitelendirmesinin doğru yapılması gerekmektedir. Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme incelendiğinde birden fazla değişik makinenin bileşiminden oluşan eserin davalı karşı davacının iş yerine teslimi ve kurulumuna ilişkin olup uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile birleşen dava ve cevap dilekçeleri yukarıda özetlenmiş olup asıl davadaki talep sözleşme gereği bakiye iş bedeli alacağına ilişkindir. Karşı davadaki talep ise eserin ayıplı olması nedeni ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasına dayalı olarak asıl dosya davacı yana ödenen bedellerin iadesi — bedelinin tahsili ve uğranılan kar kaybı nedeni ile oluşan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış mahallinde keşif icra edilmiş ve uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Davalı yanca dava açılmadan evvel söz konusu eser için delil tespiti yaptırılmıştır. İlgili kısımlarda bu rapora da değinilecektir.
Mahkememizce deliller toplanmış bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi ——. Değerlendirme başlığı altında (1) sayılı bentte tanıtılan uyuşmazlık konusunun bağlandığı —- değerlendirme başlığı altında —— irdelemesinde ve —- yapılan incelemede, sözleşmeye konu ürünün ayıplı mal kabul edilmediği; oluşan ———- davalının —— olmamasından kaynaklandığı; buna göre,
A) Asıl davada, davacının isteyebileceği alacak miktarının tarafların birbirini teyit eden ticari defterleriyle sabit olduğu üzere, 56.066,00 TL olduğu;
Davacı fatura tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiş ise de, muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla — olmasına, bu yönde temerrüt ihtarı bulunmamasına göre, dava tarihinden itibaren işleyecek faizden davalının sorumlu olduğu;
B) Asıl davada varılan bu sonuç kapsamında birleşen davadaki talebe iştirak edilmediği görüş ve kanaatinde olduklarını…” belirttikleri görülmüştür. Bu raporda bilirkişi heyeti içerisinde elektirik mühendisi bulunmamaktadır. Bilirkişi heyeti tespit ve değerlendirmelerini davalı-birleşen davacı yanca dava öncesi yaptırılan delil tespit raporuna dayandırılmıştır. Bilirkişi heyeti bu—- —– kaynaklanmasına bağlamıştır. Aynı zamanda ———- —- sıkışması ve ————– etkileyerek çalışmasını engellemesi hususlarının üretici firma tarafından giderilmesi gerektiğini, söz konusu teknik sorunun ——– kaynaklanmış olabileceğini belirtmiştir.
Bilirkişi heyetine 1 elektirik mühendisi eklenmek sureti ile ek rapor alınmış ——- Kök raporda varmış oldukları sonuç ve kanaatte bir değişiklik lüzumu görülmemiş olduğu görüş ve kanaatinde olduklarını belirtmiştir.
Mahkememizce —- tarihli duruşmada verilen—— karar ile “—- çalışmamasının — olarak tespit ——- olmaması ve delil tespiti dosyasında belirtilen diğer iki eksiliğin davacı ayıplı ifada bulunduğunun kabulü için yeterli neden olarak değerlendirilip değerlendiremeyeceği, iş yerindeki elektrikten kaynaklandığı belirtilen arızanın ve bu arızanın giderilmesi hususunun kimin yükümlüğünde olduğunun tespiti, söz konusu makinenin çalışması için — kadar olduğunu, — yükümlüğü olduğunun tespiti ve bu tüm hususlar dikkate alınarak — bir ayıp bulunup bulunmadığı, davacının ayıplı veya eksik ifada bulunup bulunmadığının yeninden değerlendirilmesi…” gerekçeleri ile bilirkişi heyetinden rapor istenmiş ancak görevlendirme ara kararı—— önceki —-vardıkları sonucu değiştirecek luzum görülmediğini belirtmişlerdir. Mahkememizce bunun üzerine mahallinde—- keşif icra edilerek ——- bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti—— makinenin çalışma — ——– durmasını gerektirecek bir arıza vermeden çalışmasını sürdürdüğü, ——————– kaynaklı bir arıza durumunun oluşmadığı, ——– —– istenen seviyeye düşmemesi, —– seviyede olmaması şikayetine ilişkin olarak keşif sırasında —— değerlere göre, — açısından makinenin önemli bir iyileştirme sağlayamadığı, bu durumda — ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerekeceği,
2-Davalı-karşı davacı tarafın süresi içerisinde ayıp bildiriminde bulunduğu, yine ————- hakkını kullandığı,
3- Sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması ile birlikte davacı-karşı davalı tarafın kendisine ödenen bedeli iade borcu altına girdiği, davalı-karşı davacı tarafın da sözleşmeye konu makineleri iade etmesi gerektiği,
4- Davaya konu işle ilgili malzemenin kim tarafından sağlandığının tespit edilmesi gerektiği, tarafların ticari defterleri üzerinden yapılacak inceleme ile bunun tespit edilmesi ve tespit üzerine değerlendirme yapılmasının uygun olacağı, dosyada görevli bilirkişilerin ticari defter üzerinde inceleme yapma hususunda uzmanlığı olmaması nedeniyle bu hususun Mahkemenin takdirine olduğu,
5- Yapılacak inceleme sonucunda ürün—- davacı-karşı davalı tarafından tedarik edildiği tespit edilirse her iki ürünün de davacı-karşı davalı tarafından iade alınması ve her iki ürüne karşılık gelen bedellerin iade edilmesi gerektiği,
6- Davacı-karşı davalı tarafın yalnızca ürün——– olduğunun tespit edilmesi halinde iade edilecek malzemenin —- yönelik bedelin iadesinin gerektiği,
7- Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde davalı-karşı davacının hangi zararlara uğradığının somut bir şekilde beyan edilmediği, meydana gelen zararlara yönelik ispata elverişli bilgi veya belgeye rastlanılamadığı, bu sebeple tazminat talebine yer olmadığı, ancak davalı-karşı davacı tarafın uğradığı zararı somut şekilde ispatlaması halinde tazminat talebinde bulunabileceği sonuç ve kanaatinde olduklarını…” belirtmişlerdir.
Mahkememizin ——— ile “— yapılmalıdır.
….——- sıkışmanın önlenmesi gerekir
….—— —- karşı çok —— edilmesi gerekir
Şeklinde —değinildiği, —- yapıldığı, raporun —değişik iş dosyasında bilirkişi heyetinin yukarıdaki ayıp olarak nitelendirdiği hususta bir değerlendirme yapılmadığı, tespit edilen bu 3 sorunun bilirkişi heyetinin eserin ayıplı olmasına gerekçe olarak gösterdiği hususlarla bir bağlantısı olup olmadığı, kısacası delil tespit dosyasında tespit edilen ve yapılması gerektiği belirtilen hususların alınan son raporda ürünün ayıplı olmasına etkisi olup olmadığı, eserin teslim tarihinden neredeyse 8 yıllık süre geçtiği,bilirkişi heyetince tespit edilen ayıbın delil tespiti dosyası, alınan tespit raporu ve taraflar arasındaki yazışmalar, —- alındığında ayıp bildiriminin yapıldığı ve —— yapılan ——– esnasında da mevcut olduğu sonucuna varılıp varılamayacağı, kısacası aradan uzun zaman geçtiğinden, uzun zaman kullanılmayan ve bakımları yapılmayan bir üründe sonradan da bu durumun meydana gelmiş olmasının mümkün olup olmadığı, başından beri—— ayıplı olduğu sonucuna varılmasının mümkün olup olmadığı hususunda bilirkişi heyetinden —” karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti —… Taraflarınca yapılan keşif ve incelemelerde tespit edildiği üzere makinenin çalışma sisteminde,—- —–sistemlerinde durmasını gerektirecek bir arıza vermeden çalışmasını sürdürdüğü,— oluşmadığı belirtilmiştir. Bu bağlamda—- raporunda söz konusu makine ile ilgili belirtilen —yapılması gerektiği, ——- —-gibi hususların tarafımızca yapılan ayıp değerlendirmesinde bir etkisi bulunamamıştır. Zira tarafımızca inceleme sırasında bu yönden kaynaklı bir arıza durumu meydana gelmemiştir. Tarafımızca yapılan ayıp tespitinin temel gerekçesi giren ve çıkan talaşlar bakımından önemli bir fark olmadığı, bu kapsamda kuruluk oranı açısından makinenin önemli bir iyileştirme sağlayamaması hususudur. Bu—– istenen özellikleri karşılayamamasından kaynaklandığı, bakımlarının yapılmaması veya uzun süre kullanılmaması gibi hususların da —-verimine etki edebileceği bir gerçek ise de mevcut durumda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde makinede bu ayıbın başından beri mevcut olduğu ve bu nedenle ayıplı olarak değerlendirilmesi gerektiği görüş ve kanaatinde olduklarını…” belirtmiştir.
TBK’nın 470. Maddesi gereği eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmelerinde teslim yüklenicinin tamamladığı eseri sözleşmeyi ifa etmek amacı ile iş sahibinin fiili hakimiyetine geçirmesi olarak tanımlanmaktadır. Teslim borcu taşınırlarda eserin iş sahibinin doğrudan doğruya onun zilyetliğine terk edilmesi ya da onun fiilen kullanımına engel olan durumların ortadan kaldırılması suretiyle yerine getirilir. Teslimin yapıldığı ve bedele hak kazanıldığını kural olarak yüklenici ispat etmek zorundadır.
—- ilişkilerinde ayıp sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması yada olmaması gereken bazı bozukların bulunması şeklinde tanımlanmaktadır—–yüklenicinin ya sözleşmede bildirdiği niteliklerden ya da dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken niteliklerden ya da dürüstlük kuralına göre bulunması gereken niteliklerden yoksun olan eser ayıplıdır.
Yüklenicinin ayıp nedeni ile sorumlu tutulabilmesi için eserin teslim edilmiş olması, teslim edilen eserin ayıplı olması, —– kaynaklanmamış——- yükümlülüğünün ihlal edilmemiş olması, eserin açık ya da örtülü olarak kabul edilmemiş olması gerekmektedir.
Gerek 818 sayılı —— 6098 sayılı TBK’da —— gizli ayıpların yükleniciye ihbarı şekliyle ilgili bir düzenleme yapılmamıştır. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılmış olması ispat kolaylığı sağlar ise de hukuki işlem değil maddi vakıa olduğundan eser sözleşmelerinde aksi sözleşmede yada eki şartnamelerde kararlaştırılmamış ise taraflar tacir olsa dahi ayıp ihbarının her türlü delille ispat edileceği kabul edilmektedir. ( ———-
Ayıbın varlığı ve ihbarı mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulacak itiraz niteliğinde olmayıp ,ancak taraflarca usulunce ileri sürülmesi halinde değerlendirilecek defi vasfında olduğundan taraflarca süresi içinde ileri sürülmedikçe eserin ayıplı olup olmadığı, ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı mahkeme tarafından kendiliğinden göz önünde tutulamaz.—-
Ayıbın varlığı ve ispatı halinde iş sahibinin hakları TBK’nın 475. Maddesinde sayılmıştır. Buna göre —— kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme veya Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme haklarıdır. Bu seçimlik haklar dışında ayıpta yüklenicinin kusuru bulunması halinde iş sahibinin genel hükümlere göre ayıptan doğan diğer zararları istemek hakkı vardır.
———– ve ——— sahibinin eseri reddederek — hakkını kullanabilmesi için eserdeki ayıbın çok ağır ve kabule engel olabilecek nitelikte olması yeterli olup ayrıca eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kusurunun varlığına gerek yoktur. —-kullanıldıktan sonra bundan dönülemez. Ancak —- eserin ayıplı olarak——halinde hangi seçimlik hakkın olaya uygun olduğunu belirlemek mahkemeye ait olduğundan sahibinin dönme hakkını kullanmasına rağmen eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı derecede ayıplı olmaması halinde seçimlik hakkının bedelden indirim olması gerektiğini kabul etmektedir. ——-
Bilindiği üzere —defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Zamanaşımı ileri sürülmedikçe ——– bunu kendiliğinden dikkate alamaz.
Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında eser sözleşmelerinden doğan alacaklar için zamanaşımı süresi 5 yıldır. ( TBK 478/1)
Yüklenici —meydana getirmiş ise bu sebeple açılacak davalar teslim tarihinden başlayarak taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın ; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesi ile ——— uğrar.
Somut olaya dönecek—– raporunun—– üzere sözleşmeye —– adet ürünün davalı iş yerinde tesliminin yapıldığı ve davacı tarafça davalı şirket merkezinde— — yapılmış olduğu ve———- yapıldığı, akabinde teslim edilen sözleşme konusu makinaların çalıştırıldığı ve teslimin yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar asıl dosya davalı yanca teslimin yapılmamış olduğu ve ispatlanmamış olduğu ileri sürülmüş ise de davacıya söz konusu—– edildiği anlaşılmıştır. Her hangi bir eksik teslim bulunmadığı keza söz konusu ——— eksikliğinden de kaynaklanmadığı, dolayısı ile sözleşmede belirtilen eserin eksiksiz olarak davalı iş yerinde kurulumunun sağlandığı anlaşılmış davalının bu iddiasına itibar edilmemiştir.
Davalı birleşen davacı yan baştan beri eserin ayıplı olduğunu ve müvekkilinin üründen istifade edemediğini iddia etmektedir. Mahkememizce mahallinde keşif icra edilmiş, eser mahallinde görülmüş ve uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Keşif esnasında makineye ——–alınarak —- gönderilmiştir. Yukarıda alıntılanan raporda açıkça yazıldığı üzere makinenin çalışma sisteminde,—- vermeden çalışmasını sürdürdüğü,—- kaynaklı bir arıza durumunun oluşmadığı Bu bağlamda——— raporunda söz konusu makine ile ilgili belirtilen —- yapılması gerektiği, ———- yataklarında ——— gibi hususların herhangi bir etkisi olmadığı, ayıp tespitinin temel gerekçesinin giren ve çıkan —– bakımından önemli bir fark olmadığı, bu kapsamda kuruluk oranı açısından makinenin önemli bir iyileştirme sağlayamaması hususu olduğunu, Bu — olarak makinenin istenen özellikleri karşılayamamasından kaynaklandığını, bakımlarının yapılmaması veya uzun süre kullanılmaması gibi hususların da makinenin verimine etki edebileceği bir gerçek ise de mevcut durumda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde makinede bu ayıbın başından beri mevcut olduğu ve bu nedenle ayıplı olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Söz konusu eserin ayıplı olduğu anlaşılmıştır. ——— davacının —giren ——– ———- bilinmediğinden %2 nin altında kuruluk yakalayabileceğini ——ettiği görülmüştür. — — görülmüştür.
Davacı-birleşen davalı yanca davacının —dair iddialarının iddia ve savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğunu, bu güne değin bu hususta bir iddia ileri sürmediğini ileri sürmüş ise de davalı birleşen davacı yanca keşide edilen –konusu makinaların çalışmadığı, eksik olduğu ve beklenen işi ifa etmediği hususunun ihtar edildiği görülmüştür.Keza yine davacı yanca davalıya gönderilen —- davacının— oranı %2 nin altında olması taahhüt edilmesine rağmen çalıştırtılan —- yakalayamadıkları hususunu belirttiği görülmüştür. Keza yine birleşen davacının birleşen dava dilekçesinde — davacının ortaya çıkan ayıpları ——- değişikliğine bağladığını oysaki ayıbın bunun çok ötesinde olduğunu belirttiği, birleşen dava dilekçesinin — hatalar vererek çalıştığı dönemlerde dahi davacının ham maddelerinin — olduğunu—başarısız olduğunu ileri sürdüğü dolayısı ile davacının iddialarının aksine birleşen davacı —- ayrıştırma işlemlerinde başarısız olduğu, ayıplı olduğu hususlarının davanın başlangıcından beri ileri sürüldüğü, iddianın ve savunmanın genişletilmesi durumunun mevcut olmadığı kanaatine varılmış bu iddiaya itibar edilmemiştir.
Söz konusu eserin baştan beri ayıplı olduğu ve davacının beklediği menfaati elde edemediği görülmüştür.TBK’nın 475. Maddesi gereği eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olduğundan birleşen davacının dönme hakkını kullanabileceği kanaatine varılmaktadır. Ancak söz konusu eserin davalı-birleşen davacıya — yılında teslim edildiği sabittir. Nitelim birleşen davacı yanca —tarihinde davalıya —- gönderdiği sabittir. Ayrıca yine birleşen davacı yanca— tarihinde delil tespitinde bulunulmuştur. TBK’nın 478. Maddesi gereği Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmiş ise bu sebeple açılacak davalar teslim tarihinden başlayarak taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın ; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar. Somut olayda yüklenicinin ağrı bir kusurunun bulunmadığı, sözleşme gereği üstlenilen eserin birleşen davacı iş yerine getirilerek eksiksiz teslim edildiği ve çalıştırıldığı ancak eserin ayıplı çıkması nedeni ile iş sahibinin beklediği menfaatleri elde edemediği anlaşılmıştır. Taşınır mahiyetindeki eserlerde ayıp nedeni ile açılan davalarda zamanaşımı süresi teslim tarihinden başlayarak 2 yıldır. Birleşen davacı ayıp — kullanmak istemekte, ödediği bedeli geri alarak eseri iade etmek istemekte, aynı zamanda telef olan hammadde bedeli ile kar kaybının tahsili istenmektedir. Birleşen davalı yanca süresi içinde zamanaşımı definde bulunulmuştur. TBK’nın 478. Maddesi gereği taşınırlarda zamanaşımı teslim tarihinden başlamak üzere 2 yıl olduğundan,—olduğundan ve zamanaşımı geçtiğinden ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasından kaynaklı birleşen dava —– edilmiştir. ( Sonuca etkisi olmamakla birlikte birleşen davacı yanca—— ———- kaybına dair bir delil de sunulmamış bu alacaklar esas yönünden de ispat edilmemiştir. )
Asıl dosya yönünden davacının teslim ettiği eserin ayıplı olduğu kanaatine varıldığından asıl dosyadaki bakiye alacak istemi de red edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş asıl ve birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin—- Sayılı dosyası yönünden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu harcın peşin alınan 957,47 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 876,77‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan—- 13/4. Madde ve fıkrasına göre — davacıdan tahsiliyle kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider/delil avansından arta kalan kısmın taraflara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Birleşen ———- Sayılı dosyası yönünden ;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu harcın peşin alınan —– mahsubu ile fazla yatırılan — harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil edildiğinden yürürlükte olan —– 13. Maddesi uyarınca — davacıdan alınarak iş bu dosya davalıya ödenmesine,
4-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ——- kısmın taraflara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
6—- arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.