Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/766 E. 2020/887 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/766 Esas
KARAR NO : 2020/887

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının hizmet alanında mevcut olan—— tarihinde yapıldığını, tanzim edilen geçici kabul tutanaklarının 12.08.2011 tarihinde onaylandığını, anılan işlerin davalı tarafça uygun görülen– edildiklerini ve geçici kabullerinin yapıldığını, söz konusu dağıtım varlığının—- Yönetmeliği’nin 38. Maddesi ve 28.01.2014 tarih 28896 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren— Yönetmeliği’nin 21. Maddesine dayanılarak hazırlanan 27.08.2014 tarih ve—- yayımlanan – ve sair meri mevzuat gereği yatırım bedelinin iadesinin gerektiğini, davalı şirket yetkilileriyle çeşitli aşamalarda sözlü görüşmelerin yapıldığını, —– yatırım bedelinin iadesinin talep edildiğini, anılan —- yazısı gereği yatırım bedellerinin kat maliklerine ödeneceği, bu bedelle kat malikleri yönünde bilgi verilmesinin istenildiğini, bu nedenle müvekkilinin iade talebinin yerinde olmadığı yönünde değerlendirme yapıldığını, davalının red cevabına karşılık— yapılan yazılı başvuruya dava tarihine kadar herhangi bir yanıt verilmediğini, idari dava haklarının saklı kalması kaydıyla huzurdaki davayı ikame ettiklerini, —- Yönetmeliğinin — fıkrası,— bedelinin iade edilmesine ilişkin hükümleri içerdiğinden bahisle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; davalının hizmet alanında———güncellemesinin yapılarak dava tarihindeki güncel bedelinin tespiti ile yasal faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini taleple delillerini ibraz etmiştir—–
CEVAP : Davalı vekilin cevap dilekçesi Özetle; Davacı talebinin yerinde bulunmadığını, reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının müvekkili şirkete müracaat ettiği —–yayımlanan yönetmelikle yürürlükten——oluşturan—- başlıklı 5/4 maddesi ile dağıtım varlığının geri ödemeye esas bedelinin ne şekilde hesaplanacağı hükümlerinin getirildiğini ayrıca—– yazılarıyla dava konusu talebe ilişkin uygulamaların ne şekilde yapılacağının gösterildiğini, davacı tarafından huzurdaki dava ile yatırım bedelinin talep edildiğini, talep edilen yatırımın bulunduğu parseldeki yapıya ilişkin davacı tarafın mülkiyetinin bulunduğunun gösterilmesinin gerektiğini, aksi halde ilgili mevzuat gereğince söz konusu yatırım bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, davaya—— —– ——verildiğini, müvekkili şirketin——görüşüne istinaden hazırlanan———tamamlandığını, davacı tarafından 15.10.2018 tarihli yazıları ile yatırım bedelinin iadesinin talep edildiğini, müvekkili——- bulunduğu taşınmaz —– hakkına ilişkin belgelerinin iletilmesinin istenildiğini, davacı tarafından cevap verilmediğini, ——- göre davacının ——— talebin olumlu ya da olumsuz sonuçlandırılmadığını, davacının kötü niyetli olarak huzurdaki, davayı ikame ettiğini, davacının —- belge sunmasının gerektiğini, aksi takdirde işbu davanın——- ——- konusu bedelin —————- gerektiğinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından işbu dava ile benzer mahiyette açılmış dava ile ilgili olarak —— yazıya dair cevabının beklendiğinden bahisle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesi taleple delillerini ibraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava eser sözleşmesinden ———— bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davacı yukarıda belirtilen nedenlerle alacağını talep etmiş davalı da yukarıda özetlenen hususlardan ötürü davanın reddini savunmuştur.
Davanın ———yapıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 sayılı kanunun 141. Maddesi ” Taraflar cevaba —- dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakatı ile iddia ve savunmalarını—– değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez” hükmünü düzenlemiştir. Bu maddede ——— 15. Maddesi ile değişiklik yapılmıştır. Maddenin yeni hali “——— veya savunmalarını —- değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.” şeklindedir.
Davalının cevap dilekçesinde—– bulunduğu, yatırım bedeli talep edilen —— bulunduğu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı olmayan davacının hak talebinde bulunamayacağını,——– yatırım bedelinin geri ödeme başvurusunun—–kendilerine bu şekilde yanıt verdiğini bu nedenle davacıya ödeme yapılmadığını belirttiği görülmüştür. Davalının cevap —— — olmadığı görülmüştür. Davalının —— yukarıdaki hususları belirttiği, başkaca bir hususa değinmediği görülmüştür.
Davalının——–yerinde olup olmadığı incelenecektir. Bu hususta mahkememizce —– mahkememize———- yönetmeliği ve kullanıcı tarafından —— — kapsamında ——- sözleşmesi imzalanmayan veya ———– yürürlükteki mevzuata göre yapılması gerekmektedir. …. Bu kapsamda —- yönetmeliğinin 38. Maddesi kapsamında olduğu halde mahsuplaşma yöntemi ile geri ödemesi başlatılmamış olan ve sonradan kullanıcılar tarafından geri ödemesi talep edilen ——yapmış olduğu—– mevzuata aykırılık teşkil etmekte olduğu değerlendirilmektedir…Bu noktada yapılacak geri ödemeye —– gündeme gelmektedir. Her ne kadar ——————– ilişkin henüz bir yaptırım kararı alınmamış olsa da şirketin diğer —————–hakkında alınmış olan ihtar yaptırımından haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Bu noktada ——- ———- bulunması gerektiği ” hüküm altına alınmış olmakla —————- süreçleri devam —– tarihinde ———— çerçevesinde konuya ilişkin yaptırım kararında değişikliğe giderek;
1)———-Kanunu’na dayanılarak çıkartılan —-yönetmeliği( 38. Madde ve ilgili mevzuatına göre ) döneminde tesis edilmiş, ancak mevzuatına uygun veya hiç tesis sözleşmesi yapılmamış tesislerin geri ödemelerinde,
——— başlamış ——- ilişkin olarak Elektrik piyasası bağlantı ve sistem kullanım yönetmeliği’nin geçici 2. Maddesi uyarınca ———– işleminde devam edilmesi gerektiğinden,—- işleminin tarafının hak sahibi olduğu,
———–başlamamış olan tesislere ilişkin olarak —- yönetmeliğinin 21. Maddesi çerçevesinde yatırımı yaptığını————– ettiğini belgelendiren gerçek veya tüzel kişinin hak sahibi olduğunu
2)6446 sayılı —– dayanılarak çıkartılan —————- kullanım yönetmeliği (21. Madde ve ilgili mevzuatına göre) döneminde tesis edilmiş ancak mevzuatına uygun —— —- ettiğini belgelendiren gerçek veya tüzel kişinin hak sahibi olduğunu
3)Her iki dönemde de mevzuata uygun olarak yapılmış tesis sözleşmesinin varlığı halinde — gerçek veya tüzel kişinin hak sahibi olduğu yönünde karar alındığını” belirtmiştir. Davacı —– davalıca —————– tarihinde ——- iadesi talebine davalı yan yatırım ———– yapıldığı tarihte kullanım —— bu şekilde yanıt verdiğini bu nedenle davacıya ödeme yapılmadığını belirterek geri çevirmiştir. Yukarıda da——- ——gitmiştir. —– başlamamış olan ———— kullanım yönetmeliğinin 21. Maddesi çerçevesinde ——————– belgelendiren ——- kişinin hak sahibi olduğu yolunda karar alınmıştır. Davacının söz konusu — hususunda zaten bir ihtilaf yoktur.——- —– başvurusunun yapıldığı tarihte kullanım ——- talep edilebileceği”—– dayanağının da olmadığı, ——— görüşü olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu —- —- harcayarak gerçekleştiren ve davalıya teslim eden davacının hak sahibi olduğu hususu açıktır. Davalının bu nedenle aktif husumet yokluğu yolundaki ——– görüşünden başka hukuki bir dayanağı yoktur.
Dava dosyası içerisindeki ———- şartlara göre — olarak yapıldığı,——— tarihinde yapılarak,—— onaylandığı, tesiste ——— bulunmadığı anlaşılmıştır. Yapılan—– davalı———- gerçekleştirilen —– ——— fiyatlarına göre; 450.807,31 TL olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu işin için davacı adına faturaların düzenlendiği görülmüştür.
Davaya ——- davacı tarafından yapıldığı,—— düzenlenerek davalıya devrinin yapıldığı, davalıya devredilen —- devrinden önce————– sözleşmenin olmadığı,——– izinlerin alınmış olduğu, ———- kabullerinin yapıldığı, tesislerin kullanımda olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan —— Elektrik piyasası Lisans yönetmeliğinin 38-6 Maddesinde ” (6) sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle ————– mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım —— adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir, bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile ———sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak——– anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim -” hükmü düzenlenmiştir.
—– sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren “Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin “21. Maddesinin ve———— tarihleri; dava konusu tesisin, davacı kurumdan izin alınması, geçici kabulü, işletmeye alınması tarihinden sonraki tarihleri kapsadığından değerlendirmeye alınması mümkün olamamıştır. Bu nedenle işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan—- Yönetmeliği’nin 38. Maddesine göre değerlendirme yapılacaktır. 10.01.2013 tarihli 28524 sayılı Resmi gazetede yayımlanan yönetmelikle 01.01.2014 tarihinde yürürlüğe girmek üzere mezkur yönetmeliğin 38. Maddesinin 6. Fıkrası aşağıdaki biçimde değiştirilmiştir;
” —- sayılı Resmî Gazete’de yayımlana—-maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sisteme bağlantı yapılması için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu——- tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki———. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı;
a) ——–; sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel — arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin— bedelinden düşülür.
b) ————– kişi; talebin karşılanabileceği tarihi, talebin yapıldığı tarihten itibaren 5 yılı geçmemek üzere bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişiye bildirir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedel;
1) —— kişi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği —- taksitte,— — veya — muhataba ulaşılamaması halinde tesisin bulunduğu—— ödenir.— kabulünün,—–karşılayabileceğini —- yapılması halinde ödeme bir sonraki yıl başlar. ——– ödemenin yapıldığı tarihte ekler.
2) Yapılacak olan yatırımla ilgili işin başlangıcından kesin kabulünün yapılmasına kadar gerçekleştirilecek iş ve işlemler, alınabilecek—— bedelinin hesaplanması, ödenmesi ve alınacak teminatlar ile ilgili olarak ——- tarafından onaylanan — kullanılır.
3) Söz konusu ——- sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış —- güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara —- 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış dosya uzman bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi kök raporunda özetle “….Dava dosyası içerisindeki —– —- belirtilen şartlara göre davalıca tasdiklenmiş projesine uygun olarak yapıldığı,—— kusur ve eksikliğin bulunmadığı anlaşılmıştır. Yapılan tesisin keşif —
Davacı —— gerçekleştirilen —– olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu işin için davacı adına faturaların düzenlendiği görülmüştür.
Davaya konu tesislerin davacı tarafından yapıldığı, yapılan bu tesislerin Geçici Kabul Tutanaklarının da düzenlenerek davalıya devrinin yapıldığı, davalıya devredilen —- gerçekleştiği, tesislerin devrinden önce davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir sözleşmenin olmadığı, tesislerin yapımı aşamasında gerekli yazışma ve izinlerin alınmış olduğu, projelerin mevcut ve onaylı olduğu, kabullerinin yapıldığı, tesislerin kullanımda olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı———konusu işe——– gereğinin yapılmasının istenildiği ancak dava dosyası içerisinde — cevabi yazı görülememiştir.
Dava konusu yapılan işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 04.08.2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38-6. Maddesine göre;
“(6) sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli —–hallerde, söz konusu yatırım——- ——- tarafından——— sağlanarak yapılabilir ———-, bu durumda; gerçekleşen ——– anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin —- denilmektedir.
Davalı ——-, dava konusu—– belirlendiği, —–yapıldığı, tesisin işletmeye alındığı ancak davacı ile davalı kurum arasında 38.-6 Madde kapsamında yapılmış bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
28.01.2014 tarih 28896 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren “Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin “21. Maddesinin—– — tarihleri; dava konusu tesisin, davacı kurumdan izin alınması, geçici kabulü, işletmeye alınması tarihinden sonraki tarihleri kapsadığından değerlendirmeye alınması mümkün olamamıştır. Bu nedenle işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan — tarihli ve — sayılı Resmi Gazetede yayınlanan— Yönetmeliği’nin 38. Maddesine göre değerlendirme yapılmıştır.Dava dosyası içerisinde bulunan ——–659 sayılı ilgi yazıları ekindeki ———-kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar ——-oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara —- Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır, “denilmiştir.
Talep ——— tüm açıklamalardan görüleceği— davalı kuruma başvuruda bulunulduğu, davalının mevcut — şebekesinden bu talebi karşılanmasının mümkün olmadığını bildirerek talep edilen —– karşılanması için gerekli tesisin davacı tarafından yapılarak bakım- işletme karşılığında devrinin istenildiği,
Dava konusu——- davalı kurumdan izin alınmak suretiyle davalı kurumun belirlediği şartlara ve projesine uygun olarak yapıldığı, geçici kabullerinin de davalı kurum elemanlarınca yapılarak tesisin davalı kuruma devredildiği ve işletmeye açıldığı,
Dava konusu —- teslim edildiği tarihte yürürlükte bulunan 04.08.2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan —-Yönetmeliği’nin 38. Maddesindeki şartlara uygun olarak yapıldığı ve davacı tarafından yapılan tesis için davacı tarafından 450.807,31 TL talep edildiği,
Anılan 450.807,31 TL bedelin 21.02.2012 geçici kabul tarihinden ——- Güncelleme Raporu”na göre 870.582,39 TL olduğu tespit ve müteala edilmiştir. ” şeklinde görüş bildirmiştir. Davalı yanca kök rapora itiraz dilekçesinde yine aktif husumet itirazları dile getirilmiş, davacının mülkiyet hakkını tesvik edici bir belge sunmaması nedeni ile talebinin olumlu yada olumsuz sonuçlandırılamadığını, —- yapmasının son derece hatalı olduğunu,davacının yatırım bedelini talep edebileceğinin kabul edilmesi halinde dahi davacının talep edebileceği yatırım bedelinin 232.462,92 TL olduğunu,davacının talep ettiği 450.807,31 TL lik bedelin geçici kabul tutanağındaki bedel olduğunu, bunun dava konusu yatırımın keşif bedeli olduğunu,güzergah değişikliği gibi nedenlerle değişiklikler meydana gelebildiğini, bu nedenle —–,gerçekte — bedelinin belirlenmesini talep etmiştir. —– yersiz olduğu yukarıda detaylı açıklanmıştır. ———–kök rapordaki durum değişmemiştir. Davalı vekili kök rapora itiraz dilekçesinde keşif yapılmasını talep etmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere davalının — dilekçelerinde ileri sürdüğü savunmaların tamamı aktif husumete ilişkindir. Davacının söz konusu yatırımı gerçekleştirdiği ve davalı yanca kendi mühendislerinden oluşan kurulca geçici kabulünün yapıldığı sabit olup davalının da kabulündedir. Davalı yanca 1 ve 2. Cevap dilekçelerinde söz konusu yatırımın eksik yapıldığı, hatalı yapıldığı, ayıplı olduğu, projede gösterilen—başka bir itirazda bulunulmamıştır. Davalının savunma içeriği dikkate alınarak 01.07.2020 tarihli duruşmada keşif talebi red edilmiştir. Bilirkişiden ek rapor alınmış bilirkişi ek raporunda “…Dava konusu olayla ilgili olarak Sayın Mahkemenin yukarda açıklaması yapılan ara kararı, davalı vekilinin yukarda açıklaması yapılan bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçeleri, önceki raporum ve dosya tümüyle okunup incelenmiştir. Yapmış olduğum incelemelerde; Davalı vekilinin yukarda açıklaması yapılan itirazlarının önceki raporumda geniş ve kapsamlı bir şekilde incelendiği, itiraza konu olan hususların değerlendirmesinin yapıldığı,
Dava konusu —– yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan — tarihli ve 24836 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38-6. Maddesine göre;
“(6) sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı —— gerekli olduğu —- olmadığı hallerde, söz konusu yatınm—– bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki — sağlanarak yapılabilir veya——bu durumda; gerçekleşen— tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel ————– arasında yapılacak bağlantı ve ———— kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin ———– —— düşülür” denilmektedir.
Davalı ——-tarafından,———- belirlendiği, projelerinin onaylandığı, geçici kabulünün yapıldığı,– ancak– — arasında 38.-6 Madde kapsamında yapılmış bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
—- sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren “Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin “21. Maddesinin —————– —— alınması, geçici kabulü, işletmeye alınması tarihinden sonraki tarihleri kapsadığından değerlendirmeye alınması mümkün olamamıştır. —- tarihli ve 24836 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. Maddesine göre değerlendirme yapılmıştır.
Dava dosyası ——-3) Söz konusu ——— tarafından geçici kabulünün yapıldığı—–, geri ödemenin yapılacağı– tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış—– güncellenir. — ödemesi yapılmamış tutara —-3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır, “denilmiştir.
Talep edilen———– olduğu tespit edilmiş olup geçici kabul tutanağında —– olduğu tutanaktan anlaşıldığından davalı vekilinin—— takdirlerinde bulunduğu tespit ve müteala edilmiştir.” şeklinde görüş bildirmiştir. Söz konusu geçici kabule dair tutanaklar ve ekleri incelenmiş, —– —- aksaklıkla karşılaşılmamıştır.”——- denmek sureti ile söz konusu geçici kabul işlemlerinin tamamlandığı görülmüştür. Davalı vekilinin beyanının aksine geçici kabul heyeti tarafından yerinde ——– olduğu, herhangi bir kusur ve noksanlığının da olmadığı tespit edilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporu denetime uygun bulunmuştur.
——- yazı cevabının——– sayılı resmi gazetede yayımlanan — kabul edilmesi ile yürürlükten kaldırılmış, yeni yönetmelikte —- kullanıcı tarafından ——- ——– yöntemi ile geri ödemesine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. Konu 28.01.2014 tarihinde yürürlüğe giren —— sistem kullanım yönetmeliğinde düzenlenmiş bu çerçevede bir boşluğa yer verilmemesini teminen konu, söz konusu yönetmeliğin ———- başlıklı geçici 2. Maddede düzenlenmiştir. Mezkur yönetmeliğin 3. Fıkrasında yer alan 10 yıl süre kısıtlaması ile 10 yıldan uzun süreyle yapılacak —- geçilerek kullanıcıların mağduriyetinin önlenmesi ve yine yapılan düzenlemelerle hiç —— başlamayan —–geçmemek şartıyla belirlenen —– ödemesinin sağlanarak kullanıcıların korunması amaçlanmıştır.” denmiştir.
Yargıtay —HD.——. Sayılı ilamlarında “… davalı tarafından —- döneminden başlayarak düzenlenmiş olan faturalarda —– alınmayarak mahsuplaşma işleminin başladığı ve devam etmekte olduğu, yapılan bu işlemin mülga olan 04.08.2002 tarihli Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. bendi ve yürürlükte olan————-geçici 2. maddelerine uygun olarak yapıldığı ve ——işleminin devam ettiği, bu nedenle de davacının —— işlemi tamamlanmadan davalıdan herhangi bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile verilen kararları onamıştır. Bu olayda taraflar arasında —— ocak ayında başlamış ve halen devam etmektedir. Dolayısı ile 10 yıllık süre koşuluna bakılmıştır. Somut olayda ise işin yapımı ve geçici kabulü eski yönetmeliğin yürürlükte olduğu dönemde yapılmıştır. —–ve ödemeler hiç başlamamıştır.—- tarihli resmi gazetede yayımlanan —– yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmeliğin geçici 1. Maddesinde hiç mahsuplaşmaya başlamayan yatırım tutarları için 5 yılı geçmemek şartı ile belirlenen tarihte — ödemesinin sağlanarak kullanıcıların korunmasının amaçlandığı belirtilmiştir. Davacının söz konusu yatırımı gerçekleştirip davalının kullanımına sunduğu ve henüz hiç para tahsil edemediği anlaşılmıştır.
Davacı yanca davanın ıslah edilmesi üzerine davalı yanca süresi içinde ıslah zamanaşımı defiinde bulunulmuştur. Davalının cevap dilekçelerinde dava zamanaşımı definde bulunmadığı görülmüştür. Bilindiği üzere kısmi davada zamanaşımı sadece dava konusu yapılan kısım için kesilmektedir. Davalının dava zamanaşımı defiinde bulunmamasına rağmen ıslah ile arttırılan kısma ilişkin ıslah zamanaşı defiinde bulunabileceği uygulamada kabul edilmektedir. Davalı ıslaha karşı verdiği dilekçesinde taraflar arasında bir tesis sözleşmesi olmadığını bu nedenle talebin sebepsiz zenginleşmeye dayandığını, 8 sene sonra davalının talepte bulunduğunu, taleplerin zamanaşımına uğradığını belirtmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin görevi ise, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesiyle eserin bedelini ödemekten ibarettir. Kural olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulması herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp,—–, ispat şartıdır. ( Yargıtay —– Hukuk Dairesinin ——- karar sayılı kararı ) 4721 sayılı —- yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir.
—— tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK’nın 147/6. maddesinde de yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında ——doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir. Bu maddelerdeki düzenlemeye—— sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda kural, zamanaşımı süresinin 5 yıl olmakla birlikte, yüklenicinin kasıt ve ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi işi ifa etmemesi halinde zamanaşımı süresi Borçlar Kanunu’nun 125, Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi hükümlerine göre 10 yıl olacaktır. Borçlar Kanunu’nun 128. ile TBK’nın 149. maddesinde zamanaşımı sürelerinin alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlayacağı kabul edilmiş, BK’nın 132., 133., 135., ve 136. ile TBK’nın 153., 154., 156. ve 157. maddelerinde zamanaşımının durması, kesilmesi ve yeni sürenin başlaması halleri düzenlenmiştir.
İst BAM —-. HD. : ——- Sayılı ilamında “..Taraflar arasındaki uyuşmazlık alacak talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır. Eser sözleşmesinde kural olarak her alacak hakkı 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu sürenin başlangıcı ise kural olarak işin teslimi tarihinden başlar. Ancak ihale edilen —-bu sürenin başlangıcı işin kesin kabul onay tarihinden başlatılmaktadır. Açıklananlar ışığında somut olaya bakıldığında, dosya kapsamına göre —– tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Davaya konu talep yönünden bu tarih esas alınmış olsa dahi—- yıllık dava zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmakla mahkemece davanın zamanaşımına uğradığından bahisle verilen red kararı usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.”
———BAM —–. Sayılı ilamında “… Eser sözleşmelerinin feshi halinde açılacak geri alma davalarında Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine ilişkin zamanaşımı değil, eser sözleşmesine ilişkin zamanaşımı hükümlerinin uygulanacağı istikrar kazanmış olup, bu husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun —– sayılı içtihatları ile de benimsenmiştir.”
—- BAM —-. HD. :—– Sayılı ilamında “… Eser sözleşmelerinde zamanaşımı süresinin başlangıcı BK’nın 128. maddesi uyarınca alacağın muaccel olduğu tarihte başlar. Somut olayda ise bu tarih sözleşme konusu işin kesin kabulünün onay tarihidir.”
—– BAM —————“…Somut olayda dava, eser sözleşmesi kapsamında tazminat talebine ilişkin olup, eser sözleşmelerinde ayıp dışında kalan alacak taleplerine ilişkin davalar TBK’nın 147/6.md. hükmüne göre 5 (beş) yıllık zaman süresine tabidir. Yargıtay ——. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihat ve uygulamalarında zamanaşımı süresinin kesin (kabul) hesabın onayından başlayacağına ilişkin kabulüne göre”
—-BAM —– Sayılı ilamında “…Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, eser sözleşmesinde zamanaşımı süresi işin niteliğine göre, eserin tesliminden, kesin hesap onay tarihinden veya sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, taraflarca yapılmış bir kesin hesap olmadığı gibi, —- mahkemece —– çıkartılması talebine dair olduğunun anlaşılmasına göre ıslahla arttırılan miktar yönünden de henüz zamanaşımı süresinin başladığından söz edilemez. “
Somut olaya gelecek olursak söz konusu eserin tamamlanıp davalıya eksiksiz olarak teslim edildiği dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılmıştır.Eser sözleşmesi feshedilmemiştir. Kaldı ki feshedilmiş dahi olsa uygulanacak zamanaşımı hükümleri yukarıda atıf yapılan emsal kararlar da dikkate alındığında sebepsiz zenginleşme hükümleri değil eser sözleşmesine dair hükümlerdir. Eser sözleşmelerinde zamanaşımın başlangıç anı alacağın muaccel olduğu andır.Mezkur yönetmeliğin 38/6 madde ve fıkrası incelendiğinde kesin kabulün yapılması gerektiği anlaşılmıştır.Söz konusu eserin eksiksiz olarak meydana getirilmesine rağmen davalı yanca kesin kabulün yapılmadığı görülmüştür. Kesin kabulün bu kadar uzun süre davalı takdirine bırakılamayacağı anlaşılmıştır. Yine yönetmeliğin 38/6. Maddesi ” Söz konusu ——– dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi —— oranında güncellenir.—- geri ödemesi yapılmamış tutara——- tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrudur ve denetime uygundur. Yukarıda atıf yapılan — BAM —- —-. Sayılı ilamında belirtildiği üzere taraflarca yapılmış bir kesin hesap, kesin kabul bulunmamaktadır. Davacının talebi de zaten kesin hesabın çıkartılarak alacağın tespitidir. Bu nedenle ıslah ile arttırılan kısım için zamanaşımının başladığından da söz etmek mümkün değildir.Davalı vekilinin karar duruşmasından 2 gün evvel 14.12.2020 tarihli beyan dilekçesinde ileri sürdüğü hususların bir çoğu da savunmanın genişletilmesi mahiyetindedir. Öte yandan geçici kabul tutanağında projede gösterilenler ile yerinde kurulan tesisin aynı olduğu davalının kendi mühendislerinden oluşturulan geçici kabul heyeti tarafından imzalanan geçici kabul tutanağından anlaşıldığından davalının beyanlarına itibar edilmemiştir. Yukarıda yapılan tüm açıklamalar, yönetmelik ——, davacının iddiası, davalının savunma dilekçeleri, bilirkişi kök ve ek raporu, yukarıda atıf yapılan emsal kararlar bir bütün olarak değerlendirilmiş davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
870.582,39 TL alacağın, 450.807,31 TL’sine dava tarihi olan 27/12/2018 tarihinden, 419.775,08 TL’sine ise ıslah tarihi olan 06/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59.469,48 TL nispi harçtan dava açılırken yatırılan 7.698,67 TL ile ıslah harcı 7.168,71 TL nın mahsubu ile bakiye 44.602,10 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 7.698,67 TL nispi peşin harç, 7.168,71 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 14.903,28 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.000 TL bilirkişi ücreti, 87,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere 1.087,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan—– nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.