Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/760 E. 2020/436 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/760
KARAR NO: 2020/436
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ: 17/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; ——- tarihinde————- sevk ve idaresindeki —– plakalı aracı ile —– istikametinde seyir halinde iken, ——— yaya kaldırımından dönel kavşağın ortasındaki ada kesimine doğru yolun karşısına geçen yaya —— çarpması çift taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkili —— vefat ettiğini, desteğin ölümü nedeniyle müvekkilinin manevi açıdan mağdur olduğunu, düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında ve — Cumhuriyet Başsavcılığının — soruşturma numaralı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda; – plakalı araç sürücüsü ——— 2918 sayılı KTK’nın 52/1-A kuralını ihlal ettiği ve tali kusurlu verildiğini, yaya ———— ise aynı kanunda yer alan 68/l-b-3 kuralını İhlal ettiğinden asli kusur verildiğini, Trafik Kazası Tespit Tutanağında ve Cumhuriyet Başsavcılığınca kusur oranlarının tespiti için aldırılan bilirkişi raporunda yaya —– kusur atfı yapılırken hataya düşüldüğünü ve yayanın kusuru olmadığım, — plakalı araç sürücüsü ———– asli kusurlu olduğunu, bu kazanın müteveffa — manevi desteğinden yoksun kalan 3.kişi konumundaki müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, – — plakalı aracın——- numaralı ——- teminatı gereği manevi zararların —- ile sınırlı olmak üzere teminat altına alındığını,— vefatı nedeniyle müvekkili olan kardeşi — üzüntü içerisine girdiğini ve psikolojik çöküntü yaşadığını, kardeşinin desteğinden kalan müvekkilinin acısını hafifletebilmek İçin —- manevi tazminat talebinde bulunduğunu,———- manevi tazminat bedelinin diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dâhil olmak üzere limitlerce 6098 sayılı TBK 61,2918 sayılı KTK’nın 88/1 ve TBK 163/1 maddeleri gereği temerrüt tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte müştereken ve mfiteselsilen davalıdan talep etmektedir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;müvekkili şirket nezdinde ——numaralı —— teminat altına alınan ——- plaka sayılı aracın meydana gelen zarardan dolayı sorumluluğunun bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde müvekkil şirket sözkonusu zarardan ancak poliçe teminat limitleri dâhilinde sorumlu olduğu, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediği, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirildiğinin ispat edilmesi gerektiğini, KTK gereğince davacı usul yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulden reddi gerektiğini, ———- bulunan ve ibrazı zorunlu olan belgelerle yapılmış bir başvuru bulunmuyor ise dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, savcılık soruşturma aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddinin gerektiğini, davacı aracın işleteni, sürücüsü veya maliki ise alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden reddinin gerektiğini, davacı tarafa müvekkili şirketçe ödeme yapılmış ise sözkonusu ödeme nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını, kaza ile sakatlık ve kaza ile ilgili meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için dosyanın —— sevk edilmesi gerektiğini, —— hadlerinin üzerine kalan kısımları teminat altına aldığından ——— hesaplama ilişkin standartlar —- tarafından belirlendiği ve hesap raporu aktüerya bilirkişisi tarafından hazırlanması gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiği, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafık kusurun tenzilinin gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere dava tarihinden itibaren faizin, yasal faiz olması gerektiğini, daha önce yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini, davanın kabul anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda KTK 96.madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun doğması için — teminatlarının tüketilmesi gerektiğini, ————–Hallerden sayılan durumlardan birinin varlığını tespiti halinde davanın red edilmesi gerektiğini, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini ve davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Talep; trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, mahkememizde açılan manevi tazminat davası yargılaması sırasında; davacı vekili ———- tarihli dilekçe ibraz etmiş, dilekçesinde ; dava devam ederken sulh olunduğunu, davacı müvekkilin bu dosya kapsamında talep edilen manevi zararı davalı yanca karşılandığını, bu sebeple mahkemeniz nezdinde görülmekte olan manevi tazminat talepli davadan feragat ettiklerini ayrıca tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekâlet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili ——–tarihli dilekçesinde ; sulh anlaşması nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine; taraflarca bu hususta anlaşılmış olunduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada incelendiğinde; davadan feragat HMK mad. 307. uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL harçtan , peşin alınan 51,24 TL harcın düşümü ile geri kalan 3,16 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Taraflar birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiklerinden bu hususlarda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2020