Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/738 E. 2021/393 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/738 Esas
KARAR NO : 2021/393

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … ——geçtikten sonra—– tespit edilemeyen —– sonucu ekte sunulan kaza tespit tutanağında belirtilen trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen taksirle yaralama olayını gerçekleştiren—- olay yerini terkettiğini, görgü tanıklarının mevcut olduğunu, —- numaralı soruşturmanın devam ettiği fakat— ait herhangi bir —- ile de sabit olduğu üzere trafik kazası sonucu müvekkili de yarala fiilinin kişi üzerinde etkisi basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı kanaatine varıldığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu ile ilgili düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında, söz konusu kazanın tamamen —– kusuru nedeniyle meydana geldiğini, olay nedeniyle başkaca kimseye kuru atfedilmediği anlaşıldığından müvekkili kurumun sorumluluğu söz konusu olmadığını, müvekkili kurumun sorumluluğu plakası tespit edilemeyen aracın kusuru nispetinde olduğundan ve kazaya ilişkin plakası tespit edilemeyen —- herhangi bir kusur atfedilmediğinden işbu davanın reddi gerektiğini, müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için davacı maluliyet oranını ve malûl kaldığını tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, —- tarihli trafik kazası nedeniyle davacının uğramış olduğu bedensel zararların Borçlar Kanunu 54.maddesi uyarınca davalıdan tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Davaya konu —- tarihinde karıştığı ve davacı …—- dosyasının davalı sigortadan celp edildiği görüldü.
—– plakalı aracın ilk ediniminden itibaren tüm trafik kayıtlarının ve ruhsat bilgilerinin celp edildiği görüldü.
—- davacı .—– sosyal ve ekonomik durumu celp edildi.
—– güncel gelir tespiti celp edildi.
— tarihinde gördüğü tedaviler sırasında çekilen — dosyaya celp edildiği görüldü.
—-davacı …— tüm tedavi evrakları edildi.
Davacı vekilinin 13/04/2021 tarihinde talep artırım dilekçesi sunduğu görülmüştür.
14/05/2020 tarihli ara karar ile dosyanın — konularında bilirkişilere tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 21/05/2020 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
21/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında;
—plaka sayılı araç sürücüsü ..— %100 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, Plakası tespit edilemeyen — sürücüsünün kusursuz olduğu,
-Geçici İs Göremezlik Ve Sürekli Maluliyet Oranlarının Tespiti:
— Kurulu tarafından hazırlanan raporda; —— tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının;—- sayılı Resmi Gazetede yayımlanan özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; Kişinin tüm vücut engelliük oranının % 23 (yüzde yirmi üç) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren —aya kadar uzayabileceğine, mesleğini icra edemeyeceğine, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceğine oy birliği ile mütalaa edildiği,
Maddi Zarar: Davacı ..—- geçirmiş olduğu kaza sonucu; 9 ay/270 günlü geçici iş göremezlik zararının yaklaşık—- tarafından herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, Sürekli iş göremezlik- efor kaybının % 23 (yüzde yirmi üç) maluliyet oram —-tarafından rücuya tabi gelir /aylık bağlanmadığı, Ancak kazanın oluşumunda kendisinin % 100 asli ve tam kusurlu olduğunun Yüce Mahkemece kabulü durumunda, davacımn davalı —– tazminat talebinde bulunamayacağı, başka bir değişle davalı—– davaya konu trafik kazasının oluşumunda —– sürücüsünün kusuru oranında davacının zararından sorumlu olduğu, bu bağlamda davalı — davacının geçici ve sürekli maluliyet zararından sorumlu olduğundan söz edilemeyeceği — — tüm hukuki değerlendirmesi elbette Yüce Mahkemenin takdirlerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
30/03/2021 tarihli ara karar ile teknik faiz indirimi yapılmaksızın — davacının kusursuz ihtimali kabul edilerek bilirkişi ek raporu alınmasına yönünde ara karar kurulmuş ve 12/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporu mahkememize teslim edilmiştir.
—– tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Geçici İş Göremezlik Ve Sürekli Maluliyet Oranlarının Tespiti; —— hazırlanan raporda; —— geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının; ——- yayımlanan —– hükümlerine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 23 (yüzde yirmi üç) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar ———, mesleğini icra edemeyeceğine, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceğine oy birliği ile mütalaa edildiği,
Maddi Zarar; Davacı .—– tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; —- tarihli Resmi Gazetede yayımlanan——–tarihli doğrultusunda değerlendirme yapıldığında; — günlü geçici iş göremezlik zararının yaklaşık 3.500,00 TL olabileceği, davacıya—- tarafından herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, % 23 sürekli efor kaybı oranı dahilinde maddi zararının toplam 490.670,44 TL olduğu, davacıya — tarafından rücuya tabi gelir /aylık bağlanmadığı, 2016 yılı —- sigorta poliçesi teminat limitinin 310.000,00 TL ile sınırlı olduğu, Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.şeklinde tespitlerde bulunularak hazırlanan bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda yer alan kusur konusunda uzman bilirkişinin mütalaasına ilişkin itirazlar doğrultusunda —- kusur konusunda rapor alınmasına 18/02/2021 tarihinde karar verilmiş ve dinlenen tanıklardan sonra kusur raporu için dosya —– kusura ilişkin —- Kazanın davacı sürücünün sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana geldiğinin kabulü halinde :A)Davacı sürücünün %100 kusurlu olduğu B)Tespit edilemeyen sürücünün kusursuz olduğu.
2.Kazanın tespit edilemeyen —— sürücüsünün davacı yönetimindeki otomobilin önüne kırması sonucu gerçekleştiğinin kabulü durumunda:A)daavacı sürücünün kusursuz B)Tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu” şeklinde tespitlerde bulunularak rapor tanzim etmek suretiyle tespitlerde bulunulmuştur.
2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere —– yaptırma zorunluluğunu getirmiştir. Ancak işletenin 91. madde gereğince ——- sigortası yaptırması gerektiği yönündeki bu düzenlemeye karşın yaptırmaması durumunda 3. kişilerin bedensel zararlarının karşılanması için ——- Yönetmeliği’nin 9. maddesinde hesaba başvurulabilecek haller düzenlenmiş olup, düzenlemenin mefhumu muhalifinden bu haller dışında hesabı başvurulamayacağı anlaşılmaktadır.
——— Yönetmeliği’nin —- başlıklı 9. maddesi;
(1) Hesaba——
a)(Değişik bend:—— veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)—– meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c)—– teminat limitleri ile— belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için,
ç)—- malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,
d)—– 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için başvurulabilir”. hükmünü içermekte olup, hesaba başvurulabilecek bu haller tahdidi olarak sayılmış olup, bu haller dışında sorumlu olmayacağı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen hukuki düzenleme doğrultusunda, trafik kazasında kazaya sebebiyet veren sorumlunun tespit edilememesi halinde davalı —– sorumlu olacağı———- göz önüne alındığında dosyada mevcut deliller uyarınca kazaya sebebiyet veren aracın tespit edilemediği,kaza tespit tutanağında kazanın özeti bölümünde de iş bu aracın plakasının tespit edilemediğinin bildirildiği görülmektedir.İş bu nedenle davalı ——davacının zararlarını karşılamakla yükümlü olduğu ortadadır.
Dosyada mevcut —– davacının sürekli iş göremezliğe ilişkin maluliyetinin %23 olduğu ve geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş olmakla mahkememizce davacının maluliyetini belirtir —- edilerek tazminat hesabına konu maluliyet oranının %23 ve geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu kabul edilmiştir.
18/02/2021 tarihli duruşmada dinlenen —-beyanında kza öncesinde ve sırasında kazaya uğrayan davacı aracının yakınlarında olduğunu belirttiği,kazadan önce —- tehlikeye yol açacak şekilde davrandığı ve birçok araç açısından trafiği tehlikeli hale getirdiği şeklinde beyanlarda bulunduğu anlaşılmakla tanık anlatımları,dava dilekçesinde belirtilen olayın gelişim şekli ile kaza tespit tutanağında belirtilen olayın özetinin birbiri ile uyumlu olduğu görülmekle kazaya sebep olan aracın plakası tespit edilemeyen ——olduğu ve davacının kaza yapmasının nedeninin — davacıyı sıkıştıracak şekilde hamle yapması olduğu görülmekle davacının kazanın gelişiminde kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
——iptal kararı neticesinde 2918 sayılı KTK’nın 90.madesindeki ibarenin iptali neticesinde uygulamada hangi hesap yönteminin uygulanacağı konusunda tereddütler yaşanmış,genel şartlarda yer alan teknik faiz indirim yapılmak suretiyle—– iptal kararı sonrası uygulanamayacağına karar verilmiş—– görülmekle teknik faiz indirimi yapılmaksızın —— tablosu kullanılarak hesap yapılması bilirkişiden istenmiş ve ek rapor ile bu yöntem doğrultusunda hesap yapılmıştır.Yapılan hesap ile davacının maddi zararının—- hesaplanmış ancak — teminat limitinin 310.000,00 TL olması nedeniyle teminat limiti ile sınırlı olmak üzere ,davacının da talep artırım dilekçesinde talep ettiği miktar olan 310.000,00 TL maddi zarar miktarı üzerinden kabul kararı verilmiştir.Zarar veren aracın tespit edilememesi nedeniyle ticari kullanımı haiz olduğu yönünde bir delil bulunmamakla yasal faize hükmedilmiştir.Temerrüd tarihi ise başvuru tarihinden —- tarihi olarak kabul edilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
310.000,00 TL maddi tazminatın 03/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 21.176,10 TL harçtan, peşin yatırılan 1.060,55 TL harcın düşümü ile geri kalan 20.115,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 1.060,55 TL peşin harç, 1.950,00 TL bilirkişi ücreti ve 286,05 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.296,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.