Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/702 E. 2020/866 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/702 Esas
KARAR NO: 2020/866
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; —–.davalı şirket ile yıllardır süregelen ticari ilişkileri olduğunu, kamera sistemlerinin kurulumu, bakımı ve servisi konusunda hizmet verildiğini, —— nolu faturanın davalı şirkete gönderildiğini, davalı tarafından faturanın kendilerine ulaş madığı belirtildiğini ve iptalini istediğini; bunun üzerine faturanın kayıtlarında tahsil edilemeyen alacak olarak gösterildiğini ve içeriği hizmet için bu sefer —- tarihli —- bedelli faturanın düzenlendiğini, davalının borcu yine ödemediğini, bunun üzerine ——- yevniye noiu ihtarnamesinin gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine——— Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığım, açıklanan nedenlerle itirazın İptali ve alacağın % 20 sinden az elmamak uîere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ve itirazın iptaline karar verilmesini…” dava ve talep etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —- tarihli bilirkişi raporu özetle, Davacı şirketin —-ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, —– yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartiarı taşıdığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, kanaatine varıldığını, davalı şirket tarafından incelemeye esas olabilecek herhangi ticari dfeter ve kayıt ibraz edilmediği, Davacı şirket tarafından —– tarihli faturaya ilişkin hizmetin verildiği noktasında somut herhangi bîr belge ibraz edilememiş olması neticesinde, bu faturanın dışlanması ile davacı şirketin davalı şirketten —– bakiyesi olup alacağı bulunmadığı, itirazın iptalini gerektirecek hususların oluşmadığı yönünde kanaate varıldığını, —— faturanın davalı şirkete mail aracılığı ile gönderilmiş olması ve davalı şirket tarafından tebiğ alındığı yönünde değerlendirilmesi ile davalı şirket tarafından yasal süresinde itiraza uğramadığı ve kabulünde olduğu yönünde kanaat oluşması halinde ise davacı şirketin davalı şirketten takip—– takip tarihi itibarı ile —-Sayılı dosyasından —- alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceği, davacı vekilinin, —– tarihli İhtarname masrafr olarak——talebinin, hukuki değerlendirmesinin mahkememize ait olacağı, somut olay bakımından faizin taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında beli’lenmek üzere,—- dosyasından takip konusu alacağa takip tarihi olan —— tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faiz işletilmesinin uygun olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
————-kararında, “Davacı tarafından delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlara ilişkin alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olmayıp usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mali müşavir bilirkişi raporu ve ek raporunda cari hesaplarındaki borç bakiyesinin davalı şirkete ait olduğunun davacı defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafça takip dayanağı faturalardaki işlerin yapılıp teslim edildiği kanıtlanamadığı, davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmamış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamamış olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK’ nın 222/2-3 maddeleri gereğince davacının lehine delil olamayacağı gibi bu haliyle dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine, kabul şekli itibariyle de ——kararın bozulması uygun görülmüştür” şeklinde hüküm tesis ederek, birbirlerini doğrulamayan ticari defterlerin, sahibi lehine delil olması tek başına yeterli olmayacağı belirtilmiştir.
————kararında, dayanak belgeleri olmaksızın davacının defter kayıtlarının esas alınmayacağını, “ Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı önce icra takibine, sonra iş bu davaya konu ettiği alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları bilirkişi raporundan anlaşılamayan davacının kendi ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde belirtmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla ——-sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —— alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın verilen kesin süreye rağmen süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiği/hizmetin yerine getirildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının ticarı defter ve kayıtlarından icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplam —- alacaklı olduğu görülmüş ise de bilirkişi incelemesinde — tarihli — tutarlı fatura ile —-tarihli —- tutarlı fatura içeriğinin aynı olduğu her iki faturanın dayanak belgesi olarak —— tarihli bakım ve onarım formundaki hizmet olduğunun davacı tarafça bilirkişiye bildirildiği, bu haliyle her iki faturanın yapılan incelemesinde fatura içeriğinin ve verilen hizmetin aynı olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği, bu haliyle davacı şirket tarafından —— tarihli faturaya ilişkin hizmetin verildiği noktasında somut herhangi bir belge ibraz edilememiş olması neticesinde bu faturanın dışlanması ile davacı şirketin davalı şirketten —— bakiyesi olup alacağı bulunmadığı, itirazın iptalini gerektirecek hususun oluşmadığı ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın alacağına ilişkin talebin REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 38,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15,7‬0 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Dava konusunun miktarı gereği KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2020