Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/698 E. 2020/261 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/698 Esas
KARAR NO: 2020/261
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 27/12/2018
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; ——- bağlantısı şüphesine binaen yürütülen soruşturma kapsamında ——- Sulh Ceza Hamiliğinin ———sayılı dosyası ile müvekkili şirkete kayyım atandığını, şirketin —————— ürünlerinin satışı yaptığını ve davalıya bu ———–ile ilgili olarak yazılım ve donanım hizmeti verildiğini, bu bağlamda davalıya ———- yıllarında iki adet fatura ile irsaliye düzenlendiğini fakat davalının borcunu ödemediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını fakat davalının borca haksız olarak itirza ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının kötü niyetli itirazından dolayı %40 ‘dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin HMK’nın emredici hükümlerine uygun olmadığını, dava dilekçesi ekinde delillerin bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, düzenlenen faturalardan müvekkilinin haberdar olmadığını,taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle ödeme yapılarak borcun sona erdirildiğini, davalı tarafa ilişkin herhangi bir kaydın müvekkili şirket defterlerinde bulunmadığından hareketle davanın reddini ve davacı aleyhine %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava faturalar kaynaklı açık hesap ilişkisine dayalı bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.İcra dosyası fiziken celp edilmiş ,ödeme emrinin borçluya ——- tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde ——– tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
———–tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —–tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle : ”Dava dosyasında davalı olan—————- ibraz ettiği yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdikleri ile ——— onaylı yasal beratların süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği,
Sayın Mahkemenin ——— tarihli duruşma tutanağının —numaralı ara kararında taraflardan ticari defterlerin bulunduğu yer ile muhatap alınacak yetkili kişinin iletişim kaydının dosyaya yazılı olarak sunulmasına karar verilmiş olunmasına karşın, davalı vekilin konuyla ilgili yazılı beyanda bulunmadığı, defterlerin bulunduğu adres ile incelemede muhatap alınacak kişi iletişim bilgilerini yazılı olarak ibraz etmediği, bu nedenle davalı ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı,
Taraflar arasında akdedildiği iddia edilen imzasız sözleşme üzerinde belirtilen davacı unvanı ile adres bilgilerinin, dava dilekçesinde yer alan bilgilerle uyuşmadığı, dosyaya ibraz edilen mail yazışmalarında muhatap kısmında dava dışı——— yetkililerinin iletişim bilgilerinin bulunduğu, taraflar arasındaki — ilişkinin nasıl yürüdüğüne ilişkin dosya kapsamından tespit yapılamadığı, buna karşın ilgili mail yazışmalannın Sayın Mahkeme nezdinde kabul görmesi halinde tarafların dava konusu alacak miktarında — olduklarının anlaşıldığı,
Davacı nezdinde yapılan incelemede, takibe konu edilen alacak miktarının ———– numaralı fatura ile ———- numaralı fatura bakiyelerinden oluştuğunun anlaşıldığı, bu faturaların — olarak düzenlendiği ve————– portalı aracılığı ile davalıya teslim edildiği,
Davacı tarafından düzenlenen faturalara konu ———— hizmetinin davalıya teslim edildiğini gösterir nitelikte imzalı servis fişinin ibrazının istendiği, buna karşın davacının ilgili —– hizmetini telefon aracılığıyla verildiğini beyan ettiği ve bu nedenle taleple ilgili herhangi bir belge ibraz edilmediği,
Sayın Mahkemenin davacı nezdinde hüküm kurması halinde —— tarihi itibariyle davalıdan istenebilecek tutarın ———- olacağı, bu tutarın ödendiğinin ispat yükü üzerinde olan davalının dosyaya herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği” şeklinde tespitlerde bulunmuştur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak —————– vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı bakiye alacağın tahsili hususunda alacak talebinde bulunmaktadır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu,süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır.Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle,adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir.Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava dilekçesinde belirtilen 2 adet faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini dile getirmişse de bilirkişi raporunun sonuç kısmının 4 numaralı bölümünde yer alan açıklamada iş bu faturaların ———————olarak düzenlendiği ve ———-portalı aracılığıyla davalıya teslim edilmiş olduğu tespit edilmiştir.Faturanın ,tesliminden itibaren 8 günlük süre (6102 sayılı TTK’nın 21/2. Maddesi ) içerisinde herhangi bir itiraza uğramadığı ,davalı tarafça bu yönde bir delilin sunulmamış olduğu görülmüştür.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile akdi ilişkiyi inkar etse de yine cevap dilekçesinin—————-başlıklı —– Sayfasının sonunda dava konusu borcun müvekkili tarafından ödendiği ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin bitirildiğini dile getirmiştir.Davalı tarafından yapılan ödeme iddiası ve davalı tarafça ticari defterlerinin ibraz edilmemesi nedeniyle taraflar arasında ticari ilişkinin varlığının ispat edildiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ışığında davanın takibe konu asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalının, davacı tarafından takip öncesinde temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Alacağın likit olması konusunu —————— Numaralı kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır.Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek,alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
—– kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. ———— Numaralı kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir ——— olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Tarafların tacir olduğu görülmekle takipte talep edilen faizin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre ; bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte bilimsel ve yeterli teknik nitelikte olduğu görülmüş, davanın kısmen kabulü ile ————- İcra müdürlüğünün —– Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın —– asıl alacak yönünden kısmen iptaline, fazlaya dair talebin reddine, kabul edilen asıl alacak miktarı olan ———- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş,davalı vekilinin vekillikten istifa dilekçesi ————- tarihinde davalı şirkete tk.35e göre tebliğ edildiğinden vekillik görevinin bu tarihten 6100 sayılı HMK’nın 82.maddesi uyarınca 2 hafta sonra sona erdiği anlaşılmakla reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine ilişkin karar kurulmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
1——-İcra müdürlüğünün —– Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın ——– asıl alacak yönünden kısmen iptaline, fazlaya dair talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan ——- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 1.770,01 TL lik kısım yönünden alınması gereken 120,90 TL harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ——-göre alınması gereken 1.770,01 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 98,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 698,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 630,39 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.