Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/670 E. 2020/61 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/670 Esas
KARAR NO : 2020/61
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/12/2018
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin —————-gibi ——- sektöründe kullanılan araçların ve yedek parçalarının üretimi, ithalatı ve satımı işiyle iştigal ettiğini, pek çok bölgede yetkili satıcıları ve yetkili servislerinin bulunduğunu, davalı şirketin, ——– faaliyet gösteren yetkili satıcısı olduğu ve ———- imzalandığını, diğer davalının da davalı şirketin ortağı ve yöneticisi olduğunu, yetkili satıcılık sözleşmesini davalı şirketin yükümlülüklerinin garantörü sıfatıyla imzaladığını, davacı şirketin yetkili satıcısı olan davalı şirkete taraflar arasındaki ——— kapsamında —– sattığı ve teslim ettiğini, davalı şirketin e-fatura şeklindeki bu faturaların hiçbirisine yasal süresi içinde itiraz etmediğini, sözleşmenin 7.3.maddesine göre, davalı şirketin satın aldığı ——- bedelini faturada belirtilen ödeme tarihinde ödemesinin gerektiğini, faturalar vadesinde ödenmez ise, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşüleceğinin ve ticari işlerde uygulanacak faiz oranına —- puan eklenerek bulunacak oranda gecikme faizi ödeneceğinin yine sözleşmenin aynı maddesinde düzenlendiğini,—- tarihi itibariyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davalı şirket tarafından davacı şirkete ödenmemiş fatura tutarının —— TL ve işlemiş faiz alacağının da ———– TL olduğunu, davalı şirketin piyasa şartlarını gerekçe göstererek borçlarının ödemesini uzun süredir geciktirdiğini ve taraflar arasında yapılan yazışmalarda da borçlarını ikrar ettiklerini, davalı şirketin borçlarının bir kısmı için davacı şirkete —— tarihli ——TL. tutarlı çeki kurye ile gönderdiği,ni ——– tarihli çekin vadesinde bankaya ibrazında, çekin üstündeki imzanın keşideci imzası ile tutmadığı gerekçesiyle ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalılar hakkında ———- İcra Dairesinin ——- sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin ekinde faturalar ve sözleşme de sunulmuş olmasına rağmen, borçluların zaman kazanmak için ödeme emrine haksız itiraz ettiklerini beyan ederek ——— İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyasındaki davalıların itirazının iptali ile takibin devamına ve davalıların icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Takibe dayanak sözleşmeyi, faturaları ve içeriklerini ve mal teslimini kabul etmediklerini, ödeme emrinde borcun dayanağı olarak hangi faturanın ya da faturaların olduğunun belirtilmediğini, davalı şirketin davacı şirketin bayiisi olmakla birlikte takip alacaklısına böyle bir borcu olmadığını, borcun ikrar edildiğine dair yazışmaları kabul etmediklerini, böyle bir yazışma olmadığını, —— tarihli ———TL. bedelli çek ile ilgili iddiaları kabul etmediklerini, söz konusu çekin davalılar tarafından keşide edilmediğini, davacı tarafa verilmediğini, taraflar arasında 3 yıldan beri bugüne kadar yaklaşık ———- tutarında işlem gerçekleştiğini, gerçek alacak miktarının tayini ve alacağın takip konusu faturalara ait olup olmadığı hususunun ancak her iki tarafın usulüne uygun ticari defterlerinin incelenip karşılaştırılması ile mümkün olduğunu, davacının iddia ettiği e-faturalarla ilgili e-fatura hesap mutabakatı onay formunu kabul etmediklerini, ayrıca davalıların hiçbir şekilde borcu ikrarlarının da olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
——- İcra Müdürlüğünün —- sayılı icra takip dosyası getirilip incelenmiştir. Davacı tarafından davalı borçlular aleyhine ——– TL asıl alacak ve —- TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam ——- TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalılar vekilinin —– tarihli itiraz dilekçesi borce ve ferilerine itiraz etmiş olduğu, itiraz üzerine icra takibinin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmıştır.
——– Şube Müdürlüğüne ve sonrasında —— yazı yazılarak, —— ait keşidecisi ——— hamili ——olan ———- keşide tarihli —– seri nolu —— TL meblağlı çekin ödenip ödenmediği ödenmiş ise kime ödendiği, ödenmemiş ise ödenmeme sebebinin ne olduğu hususları sorulmuş olup ———- tarafından verilen ——günlü cevabi yazıda söz konusu çekin——– tarafından ibraz edilmiş olduğu ancak çekin karşı banka talimatı ile idae edilmiş olduğu yani çekin tahsil edilmemiş olduğu beyan edilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması hususunda ——— Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) talimat yazılmış olup bilirkişi mali müşavir ———— tarafından düzenlenen ——— günlü raporda özetle ————— 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca tutulması zorunlu olan yevmiye defteri ile defteri kebirini ——– hesap döneminde elektronik ortamda oluşturmakta, kaydetmekte ve muhafaza etmekte olduğunu, davalı şirketin yasal defterlerine ait defter beratları yasal süreler içerisinde ——— sistemine yüklenmiş olduğunu, davalı şirket lehine delil özelliği taşımakta olduğunu, davalı şirket yasal defter kayıtlarına göre; ————. tarafından davalı tarafa ——yılında ——- yılında —-adet fatura düzenlenmiş ve kayıtlara alınmış olduğunu, faturalar karşılığında yapılan ödemelerin genellikle bankadan havale ya da çek ile yapılmış olduğunu,
——— ile ———- arasındaki ticari ilişkiye ait detay aşağıda listelenmiş olduğunu,
—— yıl sonu bakiyesi———TL
— yılı alış——— TL
—— yılı ödeme ——- TL
—- yıl sonu bakiyesi——- TL
—– yılı alış ———TL
—–yılı ödeme —— TL
—– yıl sonu bakiyesi ——- TL olduğunu, davalı şirket yasal defter kayıtlarına göre, —- icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——- TL alacağı bulunmakta olduğunu, davacının icra takibine konu olan alacağının —– TL olduğunu arada —– TL’lik farkın bulunduğunun tespit edilmiş olduğunu bu farkın neyden kaynaklı olduğu hususunun davacı defterleri incelenmediğinden tespit edilememiş olduğunu, her iki tarafın elektronik deftere tabi olmasından kaynaklı olarak, her iki tarafın defterleri delil özelliği taşıdığını” beyan etmiştir.
Dava konusu alacağın tespiti için talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu da dikkate alınarak nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi —— mali müşavir ———- bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişiler tarafından düzenlenen —— günlü bilirkişi raporunda özetle;—-.Tarafların ticari defter kayıtlarının usulüne uygun olarak elektronik ortamda tutulan, yasal süresi içinde ———— sitesine yüklenen ve beratları oluşturulan ve noter açılış tasdikleri yapılan ———ticari defter ve kayıtlarına göre, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——– TL. alacağı bulunduğunu, davacının ticari defter ve kayıtlarının lehine delil teşkil ettiğini, davalı tarafın ticari defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre —— icra takip tarihi itibariyle davacıya ——- TL. borcu bulunduğunu, tarafların ticari defterlerindeki Borç/Alacak bakiyeleri arasında —– TL’lik bir fark olduğunu, davacının —–TL. işlemiş faiz talep edebileceğini, davalı ———-sözleşmenin garantörü olduğunu, yetkili satıcının yükümlülüklerini sözleşme kapsamında yerine getirmediğini kendisine yönelik yazılı bildirim anlamında ilk olarak borcu icra takibi ile öğrendiğini, bu sebeple davalı garantörün temerrüt tarihinin başlangıç tarihi olarak icra takip tarihi esas alınabileceğini ve taraflar arasında garantör bakımından uygulanacak temerrüt faizi bakımından bir oran belirlenmemesi sebebiyle hesaplamın kanuni faiz oranı üzerinden hesaplanması gerektiğini ” beyan etmişlerdir.
Yapılan yargılamaya, icra takip dosyası, taraflar arasındaki sözleşme, alınan ve hükme yeterli görülen bilirkişi raporlarına göre, davalı ————–asıl borçlu olarak davacı ile bayilik sözleşmesi imzalamış olduğu, davalı —— davalı şirketin ortağı olduğu, dava konusu sözleşmeyi garantör olarak imzalamış olduğu, alınan bilirkişi raporlarına göre davacı ile davalı ————– arasında ——– tarihinde yetkili satıcılık sözleşmesi gereğince cari hesap ilişkisinin mevcut olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete ——- TL’lik ———– ait iki adet çek verilmiş olduğu ancak bu çek bedellerin davacıya ödenmemiş olduğu, cari hesap ilişkisine göre davacının davalılardan takip tarihi itibarıyla————- TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.3 madddesine göre sipariş edilen ürünlerin bedelinin faturada belirtilen ödeme tarihinde gecikilen her gün için ticari işlere uygulanacak yasal gecikme faiz oranına —–puan eklenerek bulunacak oran üzerinden gecikme faizine hak kazanacağının hükmedildiği, bu hükme göre istenilen faiz oranının uygun olduğu, vadenin ——- tarihi olduğu, davacı tarafın sözleşme hükümlerine göre ———- TL, ticari işlerde uygulanacak avans faiz oranına göre ise ——– TL işlemiş faiz alacağı istemesinin mümkün olmasına rağmen takipte——– TL faiz talebinde bulunduğu, taleple bağlılık kuralı gereğince işlemiş faiz alacağının bu şekilde kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafın ödemeyle ilgili bir savunmada bulunmadığı gibi bu hususta bir delilde sunulmamış olduğu, buna istinaden davalı borçlular hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçluların borca ve ferilerine yasal sürede itiraz etmiş oldukları, takibin durmuş olduğu ve işbu itirazın iptali davası açılmış olduğu, bilirkişi raporunda hesaplandığı gibi davalıların davacıya ——- TL asıl alacak ile taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı talebindeki gibi —— TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam ——-TL borçlu oldukları, davalı borçluların borca ve ferilerine yapmış oldukları itirazın, haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından iptal edilmesi gerektiği ancak davalı ——— sözleşmenin garantörü olduğu, yetkili satıcının yükümlülüklerini sözleşme kapsamında yerine getirmediği, kendisine yönelik yazılı bildirim anlamında ilk olarak borcu icra takibi ile öğrendiği, bu sebeple davalı garantörün temerrüt tarihinin başlangıç tarihi olarak icra takip tarihi esas alınabileceği ve taraflar arasında garantör bakımından uygulanacak temerrüt faizi bakımından bir oran belirlenmemesi sebebiyle hesaplamın kanuni faiz oranı üzerinden hesaplanması gerektiğinden işbu davalı yönünden takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın kısmen kabulüne, davalıların haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz etmiş oldukları kanaatine varıldığından icra inkar tazminatına mahküm edilmeleri gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan işbu itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜNE; Davalı ————– TL asıl alacak ve ——- TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam ———–TL alacak yönünden, davalı —’un ——— TL asıl alacak yönünden ——— İcra Dairesinin——— sayılı icra takip dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, davalı—— yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte alacağın tahsili yönünden takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Davalıların itirazında haksız ve kötü niyetli oldukları anlaşıldığından ——- TL asıl alacak üzerinden hesaplanan ——TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 314.267,16 TL nisbi harcın, peşin alınan 55.568,77 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 258.698,39 TL harcın (davalılardan … bakımından 303.518,28 TL-55.568,77=247.949,51 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı vekili tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 55.568,77 TL peşin harç, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 329,70 TL tebligat ve müzekkere masrafı olarak toplam 59.934,37 TL yargılama giderinden kabul ve reddedilen orana göre hesaplanan 59.928,37 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, kabul edilen toplam 4.600.602,58 TL üzerinden hesaplanan 134.631,03 TL nispi vekalet ücretinin (davalılardan … bakımından 4.448.248,27 TL asıl alacak üzerinden hesaplanan 133.057,48 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, (reddedilen 413,00 TL asıl alacak+157.354,31 TL işlemiş faiz alacağı=157.767,31 TL üzerinden hesaplanan) 18.937,89 TL nispi vekalet ücretinin (Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(2). maddesine göre davalı———— sadece ——–TL ile sınırlı olmak üzere) davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
8- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2020