Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/654 E. 2021/315 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/654 Esas
KARAR NO : 2021/315

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; —- aykırı olarak kredi geri ödemelerinin yapılmadığını, bunun üzerine İhtarname keşide edildiğini, ödeme ve depo talep edildiğini, ayrıca menkul rehininin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, ancak davalı tarafın itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın haksız, hukuka aykırı ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğundan iptali gerektiğini, zira tahsis edilen kredilerin geri ödemelerinin yapılmadığını iddia ederek, itirazın iptaline ve takibin devamına, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; İhtarnamenin yasanın ve — taşımadığını, tebligatının usulsüz olduğunu, yetkisiz kişiye teslim edildiğini, hesap kat’ının ve faiz oranlarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, faize faiz işletildiğini, Sözleşmelerdeki imzalara itiraz ettiklerini, tahsili talep edilen teminat mektuplarının haksız olduğunu, takibin mükerrer başlatıldığını, talep edilen miktar ve likiditede bir alacak var olmadığından icra inkâr tazminatı talep edilemeyeceğini, davacı’nın kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunarak haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava genel —- kaynaklı menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile davalı aleyhinde başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
— tarihli itirazı —- devamını sağlamak işçin iş— açıldığı anlaşılmıştır. Kredi hesabının davacı bankaca —- davalıya ödeme— tarihinde temerrüdün oluştuğu anlaşılmıştır.
———- uygulamasında bankaların —– bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiştir.O hâlde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar sözleşmenin 45. maddesindeki anlaşma uyarınca akdi faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacak tespit edilmeli ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerekmektedir.” şeklindeki ilamı ile temerrüt faizinin belirlenmesindeki izlenmesi gereken yolu belirtmiştir.
—- karar sayılı emsal içtihadı ve diğer emsal içtihatları gereğince davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. İspat yükü kendisinde olan davacı bankaya gönderilen muhtıra ile talep edilmesine ve bildirmediği takdirde dosyanın mevcut halindeki bilgi ve belgelere göre karar verileceği belirtilmesine rağmen temerrüt tarihi itibarıyle fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranın—- suretiyle) belgelendirmediğinden sözleşme hükümlerindeki temerrüt faizinin hesaplanmasının mümkün olmadığı ..” belirtmiştir.
—– dava konusu genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması..” —– hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faiz —- edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak bulunmalı ve bu alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için temerrüt faizi ve bunun gider vergisi uygulanarak bankanın asıl borçludan isteyebileceği miktar saptanmalı ” gerekçeleri ile asıl alacağın ne şekilde hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
Davacı bankaca her ne kadar takip talebinde %84 oranında temerrüt faizi talep edilmişse de müşterinin kullandığı krediler için uygulanan en yüksek faiz oranı olan %29 —-kredilerinin %100 fazlası ise yıllık %58 olarak esas alınmıştır. Bilirkişinin bu tespiti yukarıda atıf yapılan —— kararına uygundur.
Davacı bankaca teminat mektubu, cari hesap alacağı ve taksitli ticari kredilerden dolayı icra takibi başlatılmıştır. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış dosya alanında uzman bankacı bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bankacı bilirkişi 07.02.2020 tarihli raporunda özetle teminat mektubu için davacı banka alacağının —– bu kalemden davacı banka alacağının 1.167.570.64 TL olduğunu, banka cari hesap alacağı için davacı banka alacağının — asıl alacak,—- işlemiş temerrüt faizi, — olduğunu,—-taksitli ticari kredi için davacı banka alacağının — asıl alacak, — işlemiş temerrüt faizi , 38.992,00 TL olmak üzere toplam 15.473.658,93 TL olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporu hesap yöntemi ve içerik olarak denetime uygun bulunmuştur.
—– Sayılı ilamında ” Mahkemece davacı banka alacağına teminat mektubunun nakde dönüştüğü tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmadığı gibi anılan tarihte teminat mektubunun nakde dönüştürüldüğü dikkate alınıp nisbi harca tabi olduğu gözetilerek, dolayısıyla noksan harcın tamamlatılması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi isabetsizdir. ” belirtmiştir. İcra takip tarihinden sonra nakde dönüşen 47.500 TL lik teminat mektupları bedelleri üzerinden davacıya eksik harç ikmal ettirilmiş söz konusu teminat mektuplarının hangi tarihlerde nakde dönüştüğüne dair yazılı deliller davacıdan temin edilerek dosyaya kazandırılmıştır.
— Sayılı ilamında “…Ancak yargılama sırasında bazı teminat mektuplarının tazmin edildiği ve böylece tazmin edilen kısım yönünden davacı bankanın talep hakkı bulunduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece tazmin edilen teminat mektubu belirlenerek takibin bu alacak için tazmin tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle devamına karar verilmesi gerekirken..” belirtmiştir. Söz konusu 3 teminat mektubu takip tarihinden sonra nakde dönüştüğünden nakde dönüştükleri tarihlerden itibaren tespit edilen temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.
Davalı yan rehin sözleşmelerindeki imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmiştir. Söz konusu rehin sözleşmelerinin asılları ilgili noterliklerden celp edilerek incelenmiş düzenleme şeklinde noter belgeleri oldukları, davalı şirket yetkililerinin —-ile belgelerin düzenlendiği anlaşılmıştır. Söz konusu belgeler resmi belgelerdir.Hukuk Muhakemeleri Kanununda sahtelik iddiasının derdest davaya etkisi— ayrı ayrı düzenlenmiştir. —— adi senetleriçin sevk edilenden farklı hüküm ve sonuçlar bağlanmıştır. Zira, — oldukları mahkeme kararıyla sabit oluncaya kadar her türlü işleme esas alınmaya devam edileceklerini kabul etmiştir (HMK.m.209/2). Buna göre, sahte olduğu mahkeme kararıyla sabit olmadığı—davada delil olarak dayanmak mümkündür. Hemen belirtmek gerekir ki,— derdest davada savunma sebebi olarak ileri sürülse bile, davaya bakan mahkeme sahtelik iddiasını incelemeye yetkili değildir. — olup olmadığı evraka—- kişinin de taraf gösterileceği ayrı bir davada incelenebilir (HMK.m.208/4). Bu nedenle davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir. Davalı her ne kadar kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğini tebligatı alan …—- çalışanı veya yetkilisi olmadığını iddia etmişse de davalı—– numarasında kayıtlı olduğu ve tebligatı alan kişinin hali hazırda davalı şirketin yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olduğu aynı zamanda eski yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılmıştır. —-yöneticisi olan ve rehin sözleşmelerinde imzası olan .– ve hali hazırda şirket yöneticisi olan ..———- — nolu araç için rehin sözleşmesini imzalayan şirket eski yöneticisi —- kayıtlarından anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı, denetime el verişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmiş davacı bankanın takip tarihinde davalı şirketten —davacı bankanın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.687.000,00 TL yönünden takibe geçtiği, davasında haklı olduğu kanaatine varılmıştır.Takipten sonra —dönüşen teminat mektupları için de —- tarihten itibaren faizi ile birlikte tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.Davalı ne kadar borcu olduğunu bilecek durumdadır.Alacak likit olup davalı itirazında haksızdır. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile DAVANIN KABULÜNE;
a) Davalı tarafından — dosyasına yapmış olduğu itirazın, taleple bağlı kalınarak 1.687.000,00 TL yönünden iptaline, takibin bu şekilde devamına,
b) Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak olan 1.687.000,00 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere 337.400,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Takip tarihinden sonra tazmin edilerek nakde dönüşen — teminat mektubu bedelleri alacağının işleyecek faizleri ile birlikte (alacağın——— tarihinden, —— tarihinden itibaren alacak tamamen ödeninceye kadar %58 temerrüt faizi ile birlikte) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken ——- tamamlama harcı toplamının mahsubu ile bakiye kalan 88.862,76 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından 35,90 TL başvurma harcı, 28.809,75 TL peşin harç, 811,18 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 29.656,83 TL yargılama gideri mahiyetindeki harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4- Davacı yanca yapılan 1.000 TL bilirkişi ücreti, 148,50 TL tebligat, posta gideri ve diğer yargılama giderleri toplamı 1.148,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Karar tarihinde —- —- nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar , oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı