Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/651 E. 2021/33 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/651 Esas
KARAR NO : 2021/33

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin —- tarihli dava dilekçesinde——– sayılı araçların karıştığı iki araçlı trafik kazası meydana geldiğini, anlaşmalı kaza tutanağı ve ————-plakalı aracın sürücüsü %100 kusurlu olduğunu, kazada hasar gören sigortalı aracın zararının giderilmesi için müvekkilinin toplam 11.601,66 TL.sı ödemek mecburiyetinde kaldığını, davalılara yapılan ———- aracın kaza tarihinden önce ——- için ödeme yapmayacaklarını, diğer davalıların ise kusurlu olmadıklarından ödeme yapmayacaklarını beyan ettiklerini, davacı—— aracın kaza tarihinden önce satış görmekle birlikte, satış tarihinden 15 gün sonra kaza yaptığını, anlaşmalı kaza tutanağı ve—- raporuna istinaden ise diğer davalıların kazaya tam kusuru ile sebebiyet veren aracın işleteni ve sürücüsü olmaları hasebi ile hasardan sorumlu olduklarını, bütün bu sebeplerle, müvekkilinin ödediği 11.601,66 TL.sı tazminatın sorumlulardan müştereken ve müteselsilen tahsili için iş bu davayı açma zarureti hâsıl olduğunu beyan ile, kusura ve miktara ilişkin bütün fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak; haklı davanın kabulüyle 11.601,66-TL tazminatın—- tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan 6098 Sayılı TBK.nun 61. Maddesine istinaden müştereken ve müteselsilen tahsilini, muhakeme masrafları ile ücret-i vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı— tarihli cevap dilekçesinde özetle;—– tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, müvekkili şirket nezdinde, söz konusu trafik kaza tarihini kapsayan her hangi bir poliçe bulunmadığını, bu sebeple açılan davanın husumet yokluğu sebebi ile reddini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesi gerektiğini beyan ile, söz konusu trafik kazasını kapsayan herhangi bir poliçe bulunmadığından, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişilerin—- havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı —— kusursuz olduğunun, davalı sigorta —— %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunun, 15/07/2017 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası —–plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğunun, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğunun, söz konusu aracın toplam hasar tutarının—— kusurlu olduğu da dikkate alındığında davalıların 11.601,66 TL tutardan sorumlu olabileceğinin, dosya kapsamında——— dekontu fotokopisinin bulunduğunun, dosya mevcuduna göre;davacının rücu hakkından ve —- sorumluluğundan bahsedilebileceği, bu kapsamda davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunun söylenebileceğinin, davacının rücu hakkının kabul edilmesi halinde ödeme yaptığı tarihten itibaren davalılardan sürücü ve işletenden faiz talep edilebileceği, diğer davalı trafik sigortacısına yaptığı başvurudan 8 iş günü (ya da başvuru yapılmamış ise dava tarihi) sonrasında faiz talep edilebileceğinin, uyuşmazlık hakkında yalnızca görüş bildirildiğinin kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
EK RAPOR: Bilirkişilerin —- havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporlarının tanzim tarihinden sonra davalılar vekili tarafından itiraz dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ve olay yeri-araçlara ait hasar durumunu gösterdiği anlaşılan—— plaka sayılı aracın seyir halinde olduğu——– olduğunu, davalı sürücü yönetimindeki ——– bulunduğu dikkate alınarak kusur durumunun değerlendirildiğinin, davacı sigorta kuruluşuna—- kusursuz olduğunun, davalı sigorta kuruluşuna —–sorgulamasında, dava —— plaka sayılı araç sürücüsü davalının %100 oranında kusurlu olduğunun, tarafımca tespit edilen kusur durumu—- kusur değerlendirmesinin uyumlu olduğunun, 15/07/2017 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki —- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğunun, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğunun, söz konusu aracın toplam—— sayılı araç sürücüsünün %100 (Yüzde yüz) kusurlu olduğu da dikkate alındığında davalıların 11.601,66 TL tutardan sorumlu olabileceğinin, dosya kapsamında—–bulunduğunun, —-değişiklik olmadığından —— kök rapordaki kanaatlerin aynen korunduğunun, uyuşmazlık hakkında yalnızca görüş bildirildiğinin kanaatine varıldığını beyan etmişlerdir.
DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava hukuki niteliği itibariyle davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına yaptığı ödemenin davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi olup, davalı—— vadeli — ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinden değil, davalının ihmali ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın çözümü davacı sigorta şirketinin— davalının sıfatına göre çözülecektir.
Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3.maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” yazılıdır.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda;—- plakalı araça çarptığı, mahkememizce alınan — esas alınmaya elverişli kök ve ek bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda davalı— %100 kusurlu olduğunun, hasar gören araçtan kaynaklanan hasar bedelinin 11.601,66 TL olduğunun, hasar tutarının TTK 1472 maddesi gereği davalılardan tahsili talebinin yerinde olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Her ne kadar davalı —– vekilinin kaza tespit tutanağındaki imzasının davalı —– ait olmamasından bahisle kök rapora itiraz etmekle birlikte kazaya ilişkin bir takım fotoğraflar sunmuş ise de davalı vekilinin talebi doğrultusunda ve itirazlarının karşılanması amacıyla ek rapor hazırlattırılmış, davalı vekilinin dosyaya kazandırdığı resimler muvacehesinde yapılan bilirkişi incelemesinde de davalı —- %100 oranında kusurlu olduğu tespitleri nazara alınarak davalı vekilinin —- soruşturma nolu dosyasının bekletici mesele yapılmasının sonuca etkisi olmayacağı değerlendirmeleri ile talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 792,71 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 198,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 594,53‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—— göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 198,18 TL peşin harç toplamı 234,08‬ TL ile 2.137,30 TL ( 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 16,80 TL Dosya masrafı,——- yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.