Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/637 E. 2020/298 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/637 Esas
KARAR NO: 2020/298
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davalı ve davacı arasında borç ilişkisi meydana geldiğini, borç ilişkisi kapsamında davalı tarafından davacı aleyhine icra dosyaları başlatıldığını, ——— Esas sayılı ve ——- İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı dosyalarından haciz yapıldığını ve haciz sırasında diğer davacı —— kefil olduğunu, davacı—–maaşından kesintiler gerçekleştiğini, müvekkilinin işe başladığında hesabından maaş haczi yapılarak kesintiler gerçekleştirildiğini, yapılan haciz işlemlerinde müvekkili davacı tarafından dosyaya taahhüt verildiğini ve verilen taahhüt kapsamında taahhüde uymaması gerekçesi ile icra ceza mahkemesinde taahhüdü ihlal davası açıldığını, mevcut bir borç ilişkisi olmamasına karşın müvekkilinin borcu varmışcasına icra dosyaları devam ettiğini, davacılar hakkında icra dosyalarına vermiş oldukları taahhütler sebebi ile icra ceza dosyaları açılmış olup; icra ceza dosyalarının mahkeme huzurundaki dosyaya celp edildiğini, müşteki şikayetinden feragat ederek dosyaların kapanmasına sebebiyet verildiğini,——– İcra Ceza Mahkemesi —- esas sayılı dosyasından —- ay tazyik hapsi almasına dosyaya müşteki beyanda bulunarak düşürdüğüne, müvekkiliden keyfi şekilde dosya içeriğine aykırı taleplerde bulunduğuna, dosyada yapılan hatalı yargılama neticesinde müvekkil şirket gerçekte olmayan bir ticari ilişki sebebiyle borçluymuş gibi göründüğüne, İİK md. 72/3 gereği teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davalı taraflar arasındaki ticari ilişkiyi yok sayarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını ve bu takibe yapılan itiraz üzerine dava açıp yargılamayı sürdürdüğünü, davalı şirketin mevcut olmayan alacaklı olmamasına rağmen talepte bulunarak kendisini müvekkili davacılardan alacaklıymış gibi gösterdiğine, davalı aleyhine İİK md. 72/5 gereği %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davacı tarafça tamamen kötü niyetli olarak ikame edildiğini, davacılar tarafından söz konusu icra takiplerine hiçbir şekilde itiraz edilmediğini, borçların kabul edildiğini, —–İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyası davalılardan ———— aleyhinde bir kısım ticari alacakların tahsiline ilişkin olarak açıldığını, davalı——— icra dosya borcuna kefil olunduğunu ve ve dosya dahilinde ödeme taahhüdünde bulunulduğunu, icra dosyasının ve dosya dahilinde ki ödeme taahhütlerinin devamı süresince taahhütlere davacılar tarafından uyulmaması neticesinde aleyhlerinde icra ceza mahkemesinde taahhüdü ihlal davası ikame edildiğini, davacı tarafın dilekçesinde öne sürdüğü belirtilen icra işlemlerinin tamamı usul ve hukuka uygun yürütülmüş olduğunu, davacı tarafın borcu kabul ettiğinin göstergesi olduğunu, icra dosyalarından dolayı borçlu olmadıklarını ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacı tarafın tüm icra dosyalarını ödeyerek borçlarını sonlandırdıklarını yazılı deliller ile ispat etmeleri gerektiğini, davacılar tarafından herhangi bir ödeme belgesi dosyaya sunulmadığını, davacılar lehine ihtiyati tedbir kararı verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin icra dosyalarında alacaklı olduğunun sabit olduğunu, borçlu olmadığının ispat yükü davacıların kendisinde olduğunu, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davacı tarafın iddialarının reddi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava icra takibi başlatıldıktan sonra açılan menfi tespit davasıdır.Davacı vekilinin müvekkilinin borçlu olmadığından bahisle menfi tespit davasını ikamet ettiği icra dosyalar: Kapatılan eski —icra dairesinin — Sayılı dosyaları ;kapatılan eski —-icra dairesinin ——– dosyalarıdır.İlgili icra dosyaları istenmiş ve incelenmesinde —icra müdürlüğünün ——— dosyasının taraflarının farklı olduğu anlaşılmış ve iade edilmiştir.
Davacı tarafın talepleri doğrultusunda şikayetten vazgeçme dilekçelerinin mahkememize gönderilmesi amacıyla ——İcra Ceza mahkemesinin —sayılı dosyasına ve——İcra Ceza Mahkemesinin ——- Sayılı dosyalarına müzekkereler yazılmış ve müzekkere cevapları dosya içerisine alınmıştır.
—————İcra Ceza mahkemesi vermiş olduğu müzekkere cevabı ile dosyalarında şikayetten vazgeçme dilekçesi bulunmadığını ve sanık hakkında beraat kararı verildiğini belirtmiştir.
——–İcra Ceza Mahkemesinin uyap üzerinden gönderdiği dosyalar incelendiğinde şikayetten vazgeçme dilekçelerine rastlanılmamıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf davalının şikayetten vazgeçme dilekçelerinde borcun sona erdiğini kabul ettiklerini ve müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu kalmadığından bahisle menfi tespit talebinde bulunmuştur.Mahkememizce icra ceza mahkemelerine yazılan müzekkerelere verilen cevaplar incelendiğinde şikayetten vazgeçme dilekçelerinin bulunmadığı ve davalının borcun ifa edildiğine ilişkin ikrarına rastlanılmadığı anlaşılmıştır.Davacı tarafın borcun ödendiğine ilişkin delil sunmaması ve davalının borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir makeme içi veya dışı ikrara rastlanılmaması nedeniyle davacının davasını ispat edemedği kabul edilerek aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
3-Alınması gerekli 54,40 TL harcın, peşin yatırılan 35,90 TL harcın ve 513,02 TL tamamlama harcının toplamı 548,92 TL’den düşümü ile geri kalan 494,52 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca reddedilen dava değeri olan 32.093,25 TL üzerinden hesaplanan 4.813,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/08/2020