Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/633 E. 2020/329 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/633 Esas
KARAR NO: 2020/329
DAVA: Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket——— yılında —— vatandaşları ————– tarafından kuruduğunu, Şu an itibariyle davacı şirketin ortakları, ————— tarihinde yapılan ——– tek başına müdürlüğe,—— seçildiğini, anılan tarihten önce ise hem —– hem de ————–, her biri şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili müdür konumunda olduğunu, dava konusu her iki çek de, —– tarafından şirket adına ve hesabına düzenlendiği, müvekkili şirketin şu anki müdürü ——- tarafından, tek başına müdürlük görevinin üstlenilmesi sonrasında, eski müdürlerden ——– uhdesinde bulunan evrakların teslim almasını müteakiben boş olarak teslim edilen çek defterinin incelenmesinden öğrenildiğini, nitekim, şirket kayıtlarında müvekkil şirket tarafından davalı —— akdedilmiş hiçbir yazılı sözleşme, davalı ————-tarafından ibraz edilmiş hiçbir fatura, sevk irsaliyesi, her iki tarafça düzenlenmiş bir teslim tutanağını bulunmamasına rağmen şirketin henüz elde edilen banka ekstrelerine göre, Müvekkili şirket tarafından banka üzerinden davalıya —– tarihinde —- çek verilip çekin ödendiği, davalıya çok sayıda banka havalesiyle—— yakın nakit ödeme yapıldığı, işbu davaya konu olan biri —– diğeri —— olmak üzere toplam ———- tutarında henüz ödenmemiş iki adet çek verildiğini, söz konusu çeklerin birer kopyası müvekkili şirketin uhdesinde yer aldığı, Müvekkili şirket, söz konusu çekleri, eski müdür ——– tarafından teslim edilen boş çek koçanında yer alan elle yazılan açıklamalardan öğrendiğini, söz konusu çeklerin, dava dışı ——- tarafından, davacı şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu dönemde mi keşide edildiği yönünde hiçbir bilgi şirket uhdesinde bulunmadığını, Bu itibarla dava konusu çeklerin müvekkil şirketi bağlamadığını, bir an için varsayımsal olarak ve kabul anlamına gelmemek üzere bu çeklerin eski müdür——— tarafından müvekkil şirketi temsil etmeye yetkili olduğu dönemde keşide edildiği varit olsa dahi, menfi tespit istemimize konu olan çekler; gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığı, nitekim şirket yönetiminin eski müdür ——elinden alınmasını müteakiben, müvekkil şirket tarafından—— Sulh Hakimliği’nin —— sayılı dosyasından yaptırılan delil tespit raporunda, müvekkil şirketin ——yürütmekte olduğu projede; Toplam ———————- imalatı bulunduğu, imalata konu olmayan ve kenarda duran ———-malzemenin değerinin ——- olduğu, böylelikle, ——–malzemesi tedariki ve çelik — imalatının toplamının ———– değerde olduğu, delil tespiti raporuyla saptandığı, bundan da öte, söz konusu proje alanında mevcut bulunan ——– imalatının ve ——malzemenin kendisi tarafından tedarik ve imal edildiğini iddia eden, başkaca tedarikçiler de bulunmadığını, bu veriler karşısında, müvekkil şirket tarafından hali hazırda davalıya ——-ödenmiş olduğu ve davalıya bir de huzurdaki davaya konu edilen toplam ——- değerinde iki adet çek de keşide edildiği, bu suretle davalı lehine haksız yere ——- gibi fahiş ve haksız bir alacak hakkı yaratıldığını, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, delil tespiti raporunda saptanan ——– imalatının ve tedarik edildiği saptanan ———malzemenin dahi davalı tarafından tedarik ve imal edildiği varsayımında bile, davalı tarafından ileri sürülebilecek hak ediş —— tutarında olacağından, davalının bu tutarın üç katı tutarında bir bedeli haksız yere çoktan tahsil ettiği, bu durum karşısında, davalının elinde bulunan toplam ——— değerli iki çekin bedelsiz kaldığı anlaşılacağı, müvekkili şirketin önceki müdürü —— müvekkili şirket tarafından ——– yapımı üstlenilen iş hakkında şirketin diğer müdürüne ve ortaklarına uzun süre hiçbir bilgi vermediğini, şirket ortaklarından sürekli olarak şirket yönetimi için yüksek meblağlı ödünçler aldığını ve projenin yürütülmesinin gerektirdiği faaliyeti gerçekleştirmediğini, bu bağlamda, dava dışı ——– müdür sıfatıyla davalıya sağladığı menfaat, bu kişiler arasındaki muvazaalı işbirliğini yansıttığını, davalının, menfi tespit istemimize konu olan çekler bağlamında müvekkil şirkete karşı hiçbir talep hakkı bulunmadığını, müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığına dair İhtiyati tedbir talebinin kabulü ile, İİK. nun.72/1 uyarınca %15 teminatla yargılama sonuna kadar icranın durdurulmasına, toplam bedelleri———— olan iki çeke ilişkin olarak menfi tespit davasının kabulü ile çeklerin bedelsizliği sebebiyle iptaline, çeklerin bankaya ibrazı halinde çekler hakkında karşılıksız şerhi uygulanmamasına ve ihtiyati tedbir şerhinin çekler üzerine düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı yana ——- yılları arasında toplam ——————————- malzeme satışı yaptığını, bu durum sevk irsaliyeli faturalar, cari hesap, defter ve kayıtlarla sabit olduğunu, Müvekkilinin davacı yanda hali hazır ——- alacağı bulunduğu, dava konusu edilen ——– keşide tarihli, —– seri nolu —– miktarlı çek davacı tarafça müvekkilin cari hesap alacağına karşılık verildiğini, davacının mal ve hizmet almadığına ilişkin iddiası afaki ve kötü niyetli olduğunu, dava konusu edilen diğer — keşide tarihli———————miktarlı çek müvekkile mal almak üzere bağlantı çeki olarak verildiğini, ancak davacı tarafın kendi iç ilişkilerinde meydana gelen nizadan kaynaklı olarak imalat ve çalışmalar askıya alındığını, söz konusu çek müvekkilin yedinde kalmış iş askıya alınınca müvekkili söz konusu çeki bankaya dahi ibraz etmediği, davacı şirket söz konusu çekin iadesi için müvekkilden sözlü ya da yazılı talep yoluna gitmeksizin dava ikame yoluna gidildiğini, davacının doğrudan dava açmasının nedeni kendisini mağdur konumuna sokmaya çalışmak istemesinden kaynaklanığı, Müvekkili, davacıdan sadece hakkı olanı talep ettiği, —— keşide tarihli —–seri nolu —– miktarlı bağlantı çeki davacı tarafa talep halinde iade edilebileceğini, davacının müvekkile ———– miktarında ödeme yapıldığını ileri sürdüğünü, müvekkili şirketin defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkile iddia edilen paranın ödenmediğini, Kaldı ki davacının müvekkilden hiç bir mal ve hizmet almadığını ileri sürmüş ancak huzurdaki davayı sadece —- üzerinden ikame ettiğini, Davacının, davasını ——— Sulh Hukuk Hakimliği’nin ———- D.iş sayılı dosyasından sadır tespite dayandırdığını, halbuki söz konusu tespitin eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişinin————-isimli ———- yapılan inşaatta kullanılan çelik, demir ve kullanılan diğer malzemelerin ve işçiliklerin tespitini eksik proje üzerinden hesaplandığı, Söz konusu yapı zemin + 1 kat iken yapılan imalatlarla zemin + 2 kat + seyir balkonu ve ——haline getirildiği, Yapıda genişletmeler, ilaveler, yapılmış tek bir proje ile hareket edilmemiş; revize projelerle çalışıldığını, davacı yan, imalatı eksik göstermek maksadıyla, bilirkişiye tespit esnasında eksik proje vermiş nitekim metraj ve ağırlık ölçümleri eksik proje nedeni ile hatalı ve eksik çıktığını, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile yapı üzerindeki imalatların yeniden tespitini talep edilmesi gerektiğini, Eksik ve hatalı raporu ve tespitleri kabul edilmeyeceğini, Yukarıda arz ve izah edilen ve resen nazara alınacak sebeplerle; (davacı yanın kötü niyetle ikame ettiği davada dava konusu edilen — keşide tarihli——————– miktarlı çeki yer ve yetkili gösterilmesi halinde çekin bağlantı çeki olması hasebi ile iade edileceği bildirerek) davacını diğer iddia ve taleplerinin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle reddine, müvekkilin alacağını zamanında alamaması sebebiyle mağdur olması nazara alınarak davacının müvekkilin alacağı üzerinden % 20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
—– Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ——– sayılı dosyası ile ——— Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ———— sayılı dosyaları getirtilerek incelenmiştir.
——– sayılı yazı cevabına göre,————————–adresinde faaliyet gösterdiği beyan edilmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine mahkememizin ——— günlü ara kararı ile dava konusu çekler yönünden 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 72/2 maddesi gereğince icra takibinin durdurulması hususunda teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
———- yazı yazılarak; Davacı ————— aylarına ait işçilerini gösteren bordrolarının bir suretini ve ———— bir işçisinin çalışıp çalışmadığı hususları sorulmuş olup, ————günlü cevabi yazıda:————-kurumlarından aktif olarak herhangi bir emekli aylığı almadığına ilişkin bilgisinin verildiği görülmüştür.
———- yazı yazılarak, davaya konu faturalara ilişkin ——-formları getirtilerek incelenmiştir.
Taraf delilleri toplanmıştır.
Davalı vekili ——- günlü dilekçesiyle dava konusu ———– tarihinde,———— tarihinde davacı taraftan teslim almış olduklarını beyan etmiştir.
Dava konusu alacağın tespiti için seçilen mali müşavir ———— tevdii edilerek bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen ——- günlü bilirkişi raporunda özetle;
—— Davacıya şirkete ait ——- yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu—– Davacı ile davalı arasındaki muhasebe hareketlerinin ———— numaralı —– hesabında takip edildiği, anılan hesabın ——– tarihi itibariyle ——- alacak bakiyesi vermekte olduğu, dava konusu edilen —– keşide tarihli ————- nolu———— nolu —– bedeli çeklerin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı yanın — tarihi itibariyle davalı yana —— borçlu olduğunun görülmüş olduğunu, —– Davalıya ait ——— yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış alınmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğunu,———- yanın ticari defterlerinde, davacı ile aralarındaki muhasebe hareketlerinin ——- numaralı —— hesabında takip edildiği, anılan hesabın ——– tarihi itibariyle ——- alacak bakiyesi verdiği, dava konusu edilen — keşide tarihli—– bedelli çekin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ————– bedeli çekin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı yanın ——- tarihi itibariyle davacı yana ——–borçlu olduğunun tespit edilmiş olduğunu,—— Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davalı yanın davacı yana düzenlemiş olduğu, ———–seri ve sıra numaralı ———– bedelli faturanın davalı ticari defter kayıtlarında yer almasına rağmen, davacı ticari defter kayıtlarında yer almaması ile davaya konu çeklerden —- keşide tarihli————- bedelli olanın yine davalı kayıtlarında yer almasına rağmen davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığının müşahede edilmiş olduğunu, ——— yanın davacı yana yapmış olduğu mal ve hizmet satışlarına ait düzenlemiş olduğu ———– yılına ait faturalarının tetkikinde bir kısım faturaların normal ———– olarak düzenlemiş olduğu, söz konusu faturalar muhteviyatı ürünlerin davacı yana teslim edildiğine ilişkin ——— düzenlemiş olduğu, ilgili irsaliyeler üzerinde yapılan incelemelerde teslim eden kısımlarında——- isim ve imzasının yer aldığı ve teslim alan kısımlarında——- isim ve imzasının yer aldığı, bir kısım faturaların ise ————- olarak düzenlemiş oldukları, bu anlamda ayrıca sevk irsaliyesi düzenlenmesine yer olmadığı, söz konusu faturalarının tetkikinde bir kısım faturaların teslim eden ve teslim alan kısımlarında herhangi bir isim ve imzanın yer almadığı, bazı faturaların teslim eden kısmında—- isim ve imzalarının, teslim alan kısımlarında ——— isim ve imzalarının yer aldığı, bazı faturalarda da sadece isimsiz imzaların mevcut olduğu müşahede edilmiş olduğunu, söz konusu faturalar ile ilgili tespitlere tabloda yer verilmiş olduğunu, ——
Yukarıdaki tabloda yer alan tüm faturaların, ———- numaralı olan hariç olmak üzere- davacı yan ticari defter kayıtlarında yer aldığı görülmekle birlikte, davacı yanın söz konusu fatura muhteviyatı ürünlerin kendilerine teslim edilip edilmediği hususunun belirgin olmadığı yönündeki beyan ve itirazları dikkate alındığında, tablonun ilk üç satırında yer alan faturalar dışındakilerin, davacı yana teslim edilip edilmediği hususu tespit edilememiş olduğunu, Ayrıca, davalı yan kayıtlarında yer almasına rağmen davacı yan kayıtlarında yer almayan ——– seri ve sıra numaralı ——— muhteviyatlı faturanın————-olarak düzenlemiş olduğu, söz konusu faturanın teslim alan ve teslim eden kısımlarında isimsiz imzaların yer aldığı, ————— isminin ise fatura düzenlenirken bilgisayar sistemi tarafından yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu anlamda bu fatura muhteviyatı ürünlerin de davacı yana teslim edilip edilmediği hususu tespit edilememiş olduğunu, —— sayılı müzekkeresine cevaben dava dosyasında yer alan ——- sayılı yazısı ile davacı çalışanı ——- incelenmesinde söz konusu kişinin ——— tarihleri arasında davacı şirkette çalışmış olduğu anlaşılmakla, yukarıdaki tablonun ilk üç satırında yer verilen faturalarda “teslim alan” sıfatı ile isim ve imzası bulunması karşısında, bu fatura muhteviyatı ürünlerin davacı yana teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.—-
Dava dosyasında taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmeye rastlanmamış olmakla birlikte, davalı yanın davacı yana sadece malzeme tedarikinde bulunduğu, herhangi bir imalat yapmadığının anlaşıldığını,—- Davacı yanın talebi üzerine —Sulh Hakimliği’nin ——- sayılı dosyasından alınan tespit raporunda, davacı şirketin ——– yürütmekte olduğu projede; Toplam —- bir —— imalatı bulunduğu, imalata konu olmayan ve kenarda duran ———–malzemenin değerinin —- olduğu, böylelikle, — malzemesi tedariki ve —- imalatının toplamının — olarak belirlendiğini—Diğer yandan —– Sulh Hakimliği’nin —— sayılı dosyasından alınan tespit raporunda ise, sahada bulunan tespiti istenen malzemelerin maliyetinin ———-olarak belirlendiğini,—–
Davalı yanın, davaya konu ——- keşide tarihli —-seri nolu ——- miktarlı çeki kullanmadığını, yer ve yetkili gösterilmesi halinde çekin bağlantı çeki olması hasebi ile iade edeceklerini beyan etmiş olmaları karşısında, davacı yanın ——- bedelli çek yönünden borçlu olmayacağını,—-Her iki tarafın talebi üzerine değişik iş dosyalarından aldırılan bilirkişi raporlarının dikkate alınması halinde ise, her iki rapor arasında çelişki ve teslim edilen malzeme yönünden miktar farkı bulunduğundan, raporlara itibar edilip edilmeyeceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, ——–Zira taraf ticari defter kayıtları dikkate alındığında, davalı yanın davacı yana ——– olmak üzere toplamda ——-fatura keşide ettiği karşılığında da toplamda ————————— tahsil ettiğinin anlaşıldığını,———– Davacı yanın, hali hazırda davalı yana —— ödenmiş olduğu——— yönündeki beyanlarının, kendi ticari defter kayıtları ile tevsik edilemediğini” beyan etmiştir.
Tarafların itirazlarının ve———– formalarının değerlendirilmesi hususunda bilirkişiden ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi—– tarafından düzenlenen —- günlü bilirkişi ek raporunda özetle:
—————- tarihleri arasında davacı çalışanı olarak görünen ———- Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı dava dosyasında —- tarihli duruşmada vermiş olduğu ifadede yer alana beyanları ışığında, fiilen davacı çalışanı olmadığı, aslen davalı şirket taşeronu olarak şantiyede faaliyet gösterdiği anlaşılmakla, raporun yukarıdaki bölümlerinde de yer verildiği şekli ile aynı zamanda davacı şirkette fiili işe başlama tarihi, fatura tarihinden sonra olduğundan, ——-davalı yanın keşide ettiği faturalara tatbik etmiş olduğu imzaların, fatura muhteviyetı ürünlerin, davacı yan tarafından teslim alındığına delalet etmeyeceğini,
Kök raporda yer alan tüm faturaların, ——–numaralı olan hariç olmak üzere- davacı yan ticari defter kayıtlarında yer aldığı görülmekle birlikte, davacı yanın söz konusu fatura muhteviyatı ürünlerin kendilerine teslim edilip edilmediği hususunun belirgin olmadığı yönündeki beyan ve itirazları dikkate alındığında, kök rapordaki tabloda yer alan faturalar muhteviyatı ürünlerin, davacı yana teslim edilmiş olduğunun, dosyada yer alan belgelerle ispat edilemediğini,
Bu durum dikkate alındığında, davacı yanın ——- tutarındaki çekler bakımından davalı yana borçlu olmayacağı,
Diğer yandan, davalı yanın davacı yana keşide ettiği faturaların ———– numaralı olan hariç olmak üzere- davacı yan ticari defter kayıtlarında yer aldığı dikkate alındığında davacının kendi ticari defter kayıtlarına göre davalı yana —— borçlu olduğu dikkate alındığında, mahkemece bu hususun, ticari defterlerde kayıtlı olan faturalar yönünden davacı yanın borçlu olacağı şeklinde değerlendirilmesi halinde ise davacı yanın — çekin tamamından sorumlu tutulamayacağı, ———- kısmından sorumlu olabileceği” beyan edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı şirket tarafından davalıya verilmiş bulunan dava konusu — keşide tarihli ——– keşide tarihli —– adet toplam —— çek borcundan dolayı borçlu olmadığının tespit edilmesi talep edilmiş ise de, davalının cevap dilekçelerinde — keşide tarihli ————– çekin bağlantı çek olarak verildiğini, bu çek sebebiyle davacıdan alacaklı olmadığını, çeki iade etmeye hazır olduğunu beyan etmesine göre oluşan ikrar sebebiyle uyuşmazlığın sadece————–çek sebebiyle davacının borçlu olup olmadığının, borçluysa ne kadar borçlu olduğunun tespiti hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ”İkrar” başlıklı 188/(1) maddesine göre ”Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez.”
İspatın konusunun, tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalardan oluştuğu ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilebileceği, herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıaların çekişmeli sayılmadığı hükme bağlanmıştır. Yargılama usulü bakımından ikrar, açıklayan tarafından hasmının karara bağlanmasını istediği hakkın veya hukuki durumun meydana gelmesine esas olan ve hasmınca ileri sürülen maddi olayların tümünün veya bir bölümünün doğru olduğunun bildirilmiş olması demektir .
Davada bir tarafça ileri sürülen bir vakıa iddiasının, mahkeme önünde karşı taraf ya da vekili tarafından ikrar edilmesiyle artık o vakıa, taraflar arasında çekişmeli olmaktan çıkar ve bunun sonucu olarak ispatı gerekmez. İspatın gerekmediği bir halde ise, delilden söz edilemez. İkrar, tek taraflı bir usûli işlem olarak, delil ikame faaliyetini ve ispat ihtiyacını ortadan kaldıran bir taraf beyanıdır.
Davalı tarafın ————- çekin bağlantı çek olarak verildiğini, bu çek sebebiyle davacıdan alacaklı olmadığını, çeki iade etmeye hazır olduğunu beyan etmesine göre davalının iradesinin bu çekle ilgili davayı açıkça kabul değil, dava konusu işbu çekle ilgili davalının alacaklı olmadığının ikrarı olarak değerlendirilmiştir. Davalı taraf mahkeme huzurunda————çekin bağlantı çek olarak verildiğini, bu çek sebebiyle davacıdan alacaklı olmadığını, çeki iade etmeye hazır olduğunu beyan etmesine göre bu çekle ilgili ihtilaf ortadan kalmış olup, bu çekle ilgili borcun olmadığı yönünde ispat cihetine gidilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, alınan ve hükme yeterli görülen bilirkişi kök ve ek raporlara göre, taraflar arasında mal alım satımı ——-yönünde ticari bir ilişki bulunduğu, taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmeye olmasa da tarafların ticari defter ve kayıtları ile ——- Sulh Hukuk Mahkemesinin ——- sayılı ve——–Sulh Hukuk Mahkemesinin ———– sayılı delil tespiti dosyalarına göre davalının davacıya yapılan inşaat sebebiyle sadece malzeme tedarikinde bulunduğu, davalının herhangi bir imalat yapmadığının anlaşıldığı, davacının kendi ticari defter kayıtlarına ve kayıtlı faturalara göre davalıya tedarik edilen malzemeden dolayı —– borçlu olduğu, bu sebeplerle davacının dava konusu ——-keşide tarihli, ——– bedelli çek yönünden çekin tamamından sorumlu tutulamayacağı, —– kısmından sorumlu olabileceği, davacının işbu çekten dolayı davalıya —— borçlu olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın mahkeme huzurunda —– keşide tarihli, ————–bedelli çekin bağlantı çek olarak verildiğini, bu çek sebebiyle davacıdan alacaklı olmadığını, çeki iade etmeye hazır olduğunu beyan etmesine ve ——– keşide tarihli, ——— bedelli çek yönünden ise davalıya ——- borçlu olmadığı anlaşıldığından, davacının dava konusu çeklerden dolayı davalıya toplam ———– borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemin ise reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar, dava konusu ———- çek yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kayıt edilerek karar verilmesi talep edilmiş ise de tefrikin hukuken mümkün olmaması, her iki çek yönüden yargılamanın birlikte yapılmasının usul ekonomisine uygun olacağından tefrik talebinin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince dava konusu malzemelerin başka tedarikçiler tarafından da karşılanmış olabileceği, davalının tedarik ettiğine dair bir delil olmadığını beyan etmiş ise de taraflar arasında süregelen ticari ilişki, tarafların ticari defter ve kayıtları———- formları bulunan faturalar olması sebebiyle davacının bu yöndeki iddiasına hukuken itibar edilmemiştir. Kaldı ki, ortada davacı lehine tedarik edilmiş ve onun zenginleşmesine sebep olmuş bir malzeme var ise bu malzemelerin davalı dışında başka tedarikçiler tarafından temin edildiği hususunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği düşünülmüştür.
Her ne kadar davalı vekilince bilirkişi ek raporuna karşı itiraz edilmiş ise de anılan rapor yeterli görüldüğünden ve hukuki nitelendirme mahkememizce yapılacak olması sebebiyle bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince müvekkili davalının davacıya mal teslim ettiği yönünde son duruşmada tanık dinletilmesi yönünde talepte bulunmuş ise de davacı vekilinin savunmanın genişletilmesine yönelik bu talebe muvafakatinin olmaması ve tanıkla ispatı gereken bir husus olmaması sebebiyle tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 72/4-c.3. Maddesi gereğince menfi tespit davası kısmen davalı alacaklı lehine sonuçlanmış olması ve mahkememizce dava konusu çeklerle ilgili icraya konulmaması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması sebebiyle davalı alacaklının talebi aranmaksızın reddedilen borç miktarı üzerinden davalı alacaklı lehine % 20 tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının KISMEN KABULÜNE; Dava konusu ——- keşide tarihli, —- nolu, — bedelli çek ile ——- ait — keşide tarihli,— nolu, — bedelli çek olmak üzere toplam — çeklerden dolayı davacının davalıya ——- borcu olmadığının TESPİTİNE, fazlaya dair istemin reddine,
2- Davalı alacaklı yönünden reddedilen kısım yönünden —– 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 72/4-c.3. maddesi gereğince % 20 oranında olmak üzere 48.926,26 TL tazminatın davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 85.754,23 TL nispi harcın, peşin alınan 25.616,25 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 60.137,98 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 25.616,25 TL peşin harç, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 179,60 TL tebligat ve müzekkere masrafı olarak toplam 26.831,75 TL yargılama giderinden kabul ve reddedilen orana göre hesaplanan 22.455,49 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(1). maddesine göre, 76.737,90 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan red edilen miktar üzerinden hesaplanan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(1). maddesine göre, 25.574,19 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
8- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,———–Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin, davalı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/07/2020