Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/615 E. 2021/124 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/615 Esas
KARAR NO : 2021/124
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Borçlu şirketin müvekkil şirkete yapüımış olduğu asansöre ilişkin faturanın —-olan bakiye fatura bedelinin ödemnemesi üzerine ——- örnek ödeme emri gönderilmiş icra takibi başlaüldığını, Borçlu vekili tarafından takibe, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, Borçlu davalı alacaklı müvekkil şirkete borcu bulunmadığını bu nedenle takibe konu borcu kabul etmediğini borcun fer’ilerine karşı da itiraz ettiğini, Borçlunun müvekkil şirketine olan borcunun, müvekkili tarafından davalı borçluya teslim edilen mallara ilişkin olarak kesilen —– bedelli —– adet fatura bakiye alacağına dayanmakta olduğunu, Söz konusu faturanın borçlu şirkete gönderildiğini ve borçlu şirket faturaya itiraz etmediğini ve borcu kabul ettiğini, Davalı borçlu faturadan doğan borcunu müvekkilinin tüm taleplerine rağmen ödenmemiş olduğundan, alacaklarının icra takibine konulduğunu, Borçlunun borca ve fer’ilerine ilişkin itirazının haksız ve kötü niyetli olup itirazının iptaline karar verilmesinin gerekmekte olduğunu ifade ederek, borçlunun ——-dosyası ile başlaülan icra takibi borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile durmuş olmakla, alacağın tahsili açısından borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, icra takip tarihinden itibaren işleyecek faizi, icra giderleri ve avukatlık ücreti ile dava yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketine ait —- ailesinin konut olarak kullanımına tahsis edildiğini, Müvekkil şirket ortağı —— yaşında ve eşnin de aynı yaşlarda ve ileri derecede alzhimer hastası olduğunu,. Bahsi geçen yaşlı ve hasta insanlar bu villanın merdivenlerini inip çıkamayacaklarından, müvekkil şirket tarafından bu villaya ev tipi bir asansör yaptırılmasına karar verildiğini, Bu ihtiyaç sebebiyle piyasadan teklif alındığını ve neticede davacı şirketin vermiş olduğu fiyatlar uygun görülerek, davacı şirket ile —-tarihinde Sözleşme imzalandığım, Müvekkilim, Sözleşme gereği davacıya —–ödeme yaptığını. Buna karşın Davacı, müvekkilime ——taahhüt edildiği halde, basit bir platform üışa ettiğini, müvekkil şirket ve yöneticilerinin asansör imalatı, montajı vb. işlerde bilgi sahibi olmadıklarını, Bu sebeple, müvekkil şirket yöneticileri ihtiyaçları olan asansörü davacı şirkete anlatmış, asansörün kurulacağı yeri davacı şirket yetkililerine göstermiş ve buna göre bir asansör yapılması ve teklif vermesinin istendiğini, Davacı şirket —–taahhüt ettiği halde, yaptığı işin vaat ettiği —– olmadığı; basit bir —– olduğunu, Sözleşmede işin isimlendirilmesi ile teknik bilgilerinin birbiri ile çeliştiği; davacının —— ile bu konularda bilgisi olmayan ve bütünüyle kendisine güvenen müvekkilimi yanılttığı ve böylece kile ile müvekkilimi sözleşme yapmaya yönelttiği, Müvekkilime taahhüt edilen işin Sözleşme tarihindeki ederinin —- civan olduğu iıalde, yapılan işin ederinin —– civannda olduğu, bilgisine ulaşmışür Davacının müvekkiline ev tipi asansör taahhüt ettiği Sözleşmenin birçok yerinde açıkça belirtilmiş olduğu gibi, davacının keşide etmiş olduğu —— tarihli faturada da malın cinsinin ev tipi asansör olduğu belirtildiğini, Hatta davacının müvekkiline sunmuş olduğu ilk teklifte işin ismi —– olduğu halde, imzalanan —– olarak değiştirildiğinin görülmekte olduğunu, Buna karşın, davacının müvekkiline teslim etmiş olduğu imalatın basit bir engelli platformu olduğun bizzat davacının müvekkiline göndermiş olduğu ——-açıkça belirtildiği gibi, yerinde yapılacak keşifte de bu husus açık şekilde görüleceğim, Yapılan iş mevcut hali ile de ayıplı ve eksik olduğunu şekilde, işin süresinde teslim edilmemiş olması, hatalı ölçü alınmış olması sebebiyle müvekkilinin evine zarar verilmiş olması sebebiyle müvekkilinin ayrıca da zararı doğduğunu, Davacı dava konusu alacağa hak kazanmadığını, Sözleşmenin —- başlıklı maddesinde iş bedelinin —- bitimi tarihinde ödeneceğinin düzenlendiğini. Davacı icra takibinde ve işbu davasında bakiye işbu alacak ile —— talep etmekte olduğunu, davacımn müvekkilini hile ile mevcut sözleşmenin imzasına ikna ettiği gibi, üstlenmiş olduğu işi vaadine ve Dürüstlük Kuralına göre ifa etmediğini, Dolayısıyla davacının işbu ödemeyi almaya hak kazanmadığını, karşı dava yönünden davacı / karşı davalı tarafından asansör konulacak yerin ölçüleri doğru alınmadığı için, yapıya zarar verildiğini ve müvekkilinin gereksiz harcama yaptığını, merdivenlerde gerek estetik ve gerekse güvenlik sorunları doğduğunu bunların giderilmesinin ancak merdivenlerin tümden kırılıp yeni baştan inşası ile mümkün olacağını, bu süre içerisinde yapının kullanılamadığını, müvekkilinin bu sebeple —— masrafi yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin merdivenlerde meydana gelen hasarı ve estetik bozulmayı bir ölçüde kapatmak için ayrıca —–ödeme yapmak zorunda kaldığını ifade ederek, Asıl Davanın Reddine ve Davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere Kötü niyet Tazminatına hükmedilmesine, talepleri kabul görmediği taktirde müvekkil zararının hesabına ve iddia olunan alacak ile takas ve mahsubuna, Karşı Dava Yönünden; Karşı Davamızın kabulü ile şimdilik kaydı ile yapılan ödemeden —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi nispetindeki temerrüt faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, Karşı Davamızın kabulü ile şimdilik kaydı ile uğranılan zarar karşılığı ——-dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi nispetindeki temerrüt faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, Yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacı/karşı davalıya tahmiline, Karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ve cevap dilekçeleri, tanık beyanları, ——- Mahkemesinden alınan bilirkişi raporu, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve tüm dosya kapsamı
Makine Mühendisi bilirkişi tarafından alınan bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu yapılan işin — olduğu. Asansör yönetmeliği kapsamında olmadığı, —– çalışır vaziyette olduğu, ancak taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmeye göre; kuyu dibi tamponu, süspansiyon sistemi, —olmadığı, —sözleşmede yazılı olan ——- marka olmadığı, Yapılan incelemede taşıyıcı kolonların binaya bağlantısında eksiklikler olduğu, kabın kapısı olmadığı ve kabin ayarlarının bozuk olduğu, kapı açma kilit sistemi, -1 katta stoperin çalışmadığı, Davaya konu ışın —–olduğu ve mevcut eksiklik ve olumsuzlukları dikkate alındığında yapıldığı tarih itibariyle yapılan işin bedelinin —–olacağı sonucuna varıldığı görülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafça cevap dilekçesi ile karşı dava ikame edilmiş ise de karşı davanın açıldığı tarih itibariyle arabuluculuk yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla karşı dava bakımından dosya tefrik edilerek mahkememizin —– esas sayılı esas numarasına kaydı yapılmış ve davanın usulden reddine karar verilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibini itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda; Taraflar arasında imzalanan ——- tarihli sözleşme ile davacının yükümlülüğündeki kapalı tip ev asansörünün özelliklerini belirtir sözleşmede yer verilen iş ve imalâtların yapımı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuş olup, iş bedeli toplam —-olarak kararlaştırılmıştır. Buna göre taraflar arasında iş bedelinin 6098 sayılı TBK 480. (818 sayılı BK 365. maddesi) maddesinde düzenlenen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Kural olarak götürü bedelli eser sözleşmelerinde, iş bedelinin tamamı veya bir kısmı ödenmemiş ise, yüklenici işi kararlaştırılan götürü bedelle yapmak zorunda olduğundan yüklenicinin hakettiği imalât bedelinin, fiziki oran yöntemi ile başka bir ifadeyle yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtların eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranının tespit edilip, bulunacak bu oranın götürü iş bedeline uygulanması suretiyle saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Bu şekilde belirlenen iş bedeli yapılan ödemelerden az ise, iş sahibi fazla ödediği bedelin iadesini; fazla ise yüklenici ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsilini isteyebilir. Sözleşme dışı iş kalemlerine ilişkin istemlerde ise, yapıldıkları yıl mahalli piyasa rayiç bedellerine göre hesaplama yapılarak iş bedelinin bulunması gerekir. —–
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, TBK’nın 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesi ayıbı işin kusurlu olması veya sözleşmeye aykırı bulunması olarak tanımlamıştır. Ayıp eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. TBK’nın 474/I. maddesine göre iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene edip varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekir. TBK’nın 474/I. maddesine göre açık ayıplarda bildirimin “işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz” diğer bir ifadeyle işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde, TBK’nın 477. maddesine göre gizli ayıplarda ise gizli ayıbı öğrenir öğrenmez gecikmeksizin yapılması gerekir.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıbın varlığı ve bunun ileri sürülmesi defi niteliğinde olup itiraz niteliğinde olmadığından ileri sürülmedikçe bunun bilirkişiler ve mahkemece itiraz gibi nitelendirilerek kendiliğinden dikkate alınması mümkün değildir ——-
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; tarafların kapalı tip ev asansörü imalatı ve montajı hususunda anlaştıkları, sözleşme bedelinin — olarak belirlendiği, davalı tarafça ——- ödeme yapılmış olduğu, talimat mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesi ile dava konusu asansöre ilişkin imalat ve işlemlerin mevcut eksiklik ve olumsuzluklarla birlikte yapıldığı tarih itibariyle —- lik kısmının tamamlandığı, bu haliyle yapılan oranlamada —-kısmının tamamlandığı, davalı tarafça —— ödeme yapıldığı hususu göz önünde bulundurulduğunda işin tamamlanan kısmına ilişkin yapılması gereken ödemenin davalı tarafça karşılandığı, buna göre davacı tarafın davalı taraftan herhangi bir alacağının kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
-Kötü niyeti tazminat talebinin REDDİNE,
2- Peşin alınan 199,28 TL harçtan, alınması gerekli 59,30 TL peşin harcın düşümü ile bakiye 139,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan 1.235,00 TL delil avansının davacıdan tahsili ile davalı tarafa ÖDENMESİNE, karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının yatırana iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair; davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı11/02/2021