Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/609 E. 2021/587 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/609 Esas
KARAR NO: 2021/587
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin — tarihinde — davalı sigorta şirketi tarafından —– idaresindeki aracın yaya konumunda olan müvekkiline çarpması neticesinde —– ağır yaralandığını ve malul kaldığını, kaza tutanağı da incelendiğinde yaya konumunda olan müvekkilinin kusursuz olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün aşırı hızlı ve tedbirsiz olması nedeni ile kaldırıma çıktığını ve kaldırımda yürüyen —- çarpması ile kazanın meydana geldiğini ve tam kusurunun bulunduğunu, kaza sonrası yoğun bakıma kaldırılan müvekkilinin tedavisinin halen devam ettiğini, —— giderlerinin karşılanmadığını ve bu giderlerin sigorta şirketlerinin sorumluluğunda olduğunu, ayrıca — karşılanamayan muhtelif tedavi giderlerinin de davalı taraftan talep edildiğini, davalı tarafa yazılı — tarihli dilekçe ile başvurulduğunu ancak eksik evrak nedeni ile herhangi bir tazminat ödenmediğini belirterek, fazlaya dair haklan saklı kalmak kaydıyla, şimdilik — kalıcı iş göremezlik, — geçici iş göremezlik ve —- maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir,
CEVAP: Davalı vekilinin —- tarihli dava dilekçesine cevabında, özetle: davaya konu kazaya karıştığı iddia edilen ——– numaralı sözleşme ile müvekkil şirket tarafından tanzim edilmiş olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru konusundaki iddiaları kabul etmediklerini, kusur durumunun tespitini talep ettiklerini, sorumluluklarının ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, poliçenin —– düzenlenmiş olması nedeni ile yeni genel şartlar dikkate alınarak maluliyet raporunun ve tazminat hesaplanmasının gerektiğini, geçici iş göremezlik ile bakıcı giderleri ve tedavi giderlerinden sorumlu olmadıklarını, dava tarihinden itibaren ancak yasal faiz talep edilebileceğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,trafik kazası nedeniyle uğranılan bedeni zararlardan geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararının tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Davacı vekilinin —- tarihinde talep artırım dilekçesi sunmuş olduğu görüldü.
Dava konusu—— Hasar dosyasının davalı sigorta şirketinden celp edildiği görüldü.
——- sayılı dosyasının dosyamız arasına —- celp edildiği görüldü.
Dosyada mevcut —— tarihli maluliyet raporunda özetle:
——-olduğu
2.Erişkin olması halinde —–süre ile iş göremezlik halinde kalacağı
3.Geçici bir süre ile bir başkasının yardımına ihtiyacı olmadığı ” şeklinde tespitlerde bulundukları görülmüştür.
Mahkememizin — celse tarihli duruşmasında —– kararı sonrasında maluliyet raporunun alındığı yönetmeliğin uygulama alanı kalmadığı ve —- kararının derdest dosyalarda uygulanması gerektiğinden —— müzekkere yazılarak maluliyet tespit işlemleri yönetmeliği ile çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre maluliyet raporu alınmasının istenmesine, masrafların davacı tarafça karşılanmasına, ” şeklinde ara karar kurulmuş olup —–hükümlerine göre maluliyet raporu tanzimi için dosya üniversite hastanesine gönderilmiştir.
Davacı için ——–olduğu
2.Erişkin olması halinde ——- göremezlik halinde kalacağı,
3.Geçici süre ile bir başkasının yardımına ihtiyacı olmadığı,
—— göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı kanaatinde olduğumuz hususları saygılarla arz olunur” şeklinde rapor düzenlendiği görüldü.
—- tarihli ara karar ile dosyanın bir kusur konusunda uzman bilirkişi ile bir aktüerya konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —– tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişiler heyet olarak sundukları kök raporda özetle;
“Sayın Mahkemece verilen görev çerçevesinde, dosya içeriğinin, dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda; — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı —- hazırlanan işbu raporda;
6.1 Kusur Yününden;
Dava konusu olayın Karayolları—– Kapsamında yaralanmalı, TRAFİK KAZASI olduğu,
Meydana gelen kazada ” KAÇINILMAZLIK “faktörünün etkisinin OLMADIĞI. önlenebilir bir KAZA niteliğinde olduğu,
Dava konusu kazanın oluşumunda;
—plaka sayılı araç sürücüsü—- % 70 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU, oldufeu.
Yaya —— % 30 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu,
6.2. Tazminat Miktarı Yönünden;
6.1.Geçici İs Göremezlik Ve Sürekli Maluliyet Oranlarının Tespiti:
——– tarafından hazırlanan raporda; —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının; —— göre;
Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 10 (yüzde on) olduğu,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren / erişkin olması halinde 4 (dört) aya kadar uzayabileceğine, geçici süre ile bir başkasının yardımına ihtiyacı olmayacağı ve devamlı surette bir başkasının da bakımına muhtaç olmadığına oy birliği İle mütalaa edildiği,
6.2.Maddi Zarar; Davacı —— sonucu;
Kaza tarihinde —– yaşında —–davacının herhangi bir geliri olmaması nedeni ile geçici iş göremezlik zararından söz edilemeyeceği,
—– sürekli efor kaybı oranı dahilinde maddi zararının toplam —- olduğu, davacının kendi yaralanması ile sonuçlanan davya konu trafik kazasında % 30 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maluliyet zararının— — kaza tarihi dikkate alındığında — teminat limitinin içinde bulunduğu hesaplanmış olup takdir elbette Yüce Mahkemeye aittir. —-
Geçici süre ile bir başkasının yardımına ihtiyacı olmayacağı ve devamlı surette bir başkasının da bakımına muhtaç olmadığına oy birliği ile mütalaa edildiğinin tespiti ile, davacının iyileşme döneminde ilişkin bakıcı gideri zararının bulunmadığının takdirinin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu,
Tedavi Giderleri Yönünden; Davacı vekilinin —–sorumluluk alanında olmayan ve muhtelif yapılan tedavi giderlerinden sigorta şirketlerinin sorumlu olduğunu belirterek tazminat talep ettiği, İşbu talep edilen tedavi giderlerine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı gibi talebin hangi yönde olduğu ve ne kadar harcama yapıldığı konusunda da dava dosyasına beyanda bulunulmadığı, Ancak; tedavi gideri olup olmadığı konusu uzmanlık alanımız dışı olması nedeni ile hukuki münakaşasının elbette —- takdirlerinde olduğu,
6.3. TemerrUt Tarihi ve Faiz; Dava dosyasında davacı vekilinin dava öncesi talebinin —- tarihinde davalı sigorta şirketi kayıtlarına alındığı ve hasar dosyası açıldığının tespiti ile; —-tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin —- takdir ve hukuki değerlendirmesinin — ait olduğu,——
Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Mahkememiz — tarihli celsesinde ——— derece kararını onama kararı göz önüne alınarak davacının kaza tarihinde lise öğrencisi olması nedeniyle geçici iş göremezlik hesabı için ve kusur ile hesaplama yöntemine ilişkin her iki taraf vekillerinin itirazlarını karşılar ek rapor alınmasına” şeklinde ara karar kurulmuş olup dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişiler ek raporlarında özetle;
“1 Kusur Yönünden;
Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında yaralanmalı, TRAFİK KAZASI olduğu,
Meydana gelen kazada ” KAÇINILMAZLIK “faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir KAZA niteliğinde olduğu,
Dava konusu kazanın oluşumunda;
— plaka sayılı araç sürücüsü —- % 70 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU, olduğu,
Yaya —- % 30 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu,
Bu kapsamda kusur tespitine yönelik kanaatimi değiştirecek yeni bir bilgi, belge ve dokümanın dosya muhteviyatına sunulmamış olduğundan Kök Rapor görüş ve kanaatimin değişmediğini,
Tazminat Miktarı Yönünden;
6.1. Geçici İş Göremezlik Ve Sûrekiİ Maluliyet Oranlarının Tespiti;
—–tarafından hazırlanan raporda;—- geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının; —— göre;
Kişinin tüm vücut engellilık oranının —- olduğu,
—süresinin olay/kaza tarihinden itibaren / erişkin olması halinde —- kadar uzayabileceğine, geçici süre ile bir başkasının yardımına ihtiyacı olmayacağı ve devamlı surette bir başkasının da bakımına muhtaç olmadığına oy birliği ile mütalaa edildiği,
Maddi Zarar; Davacı —- tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu;
—tarihinden İtibaren ———-
Kaza tarihinde — yaşında —– olan davacının — göremezlik süresi zararının—- olduğu, davacının kazanın oluşumunda — kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, davacının talep edebileceği gecici is göremezlik zararının —- olabileceği,
— sürekli efor kaybı oranı dahilinde maddi zararının toplam ——-olduğu, davacının kendi yaralanması ile sonuçlanan davya konu trafik kazasında — kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maluliyet zararının — olduğu, davacının geçici is göremedik yararının da bulunduğunun — kabulü durumunda; davacının toplam maddi zararının — olacağı, kaza tarihi dikkate alındığında — teminat limitinin içinde bulunduğu, —
—- —-
Kaza tarihinde — yaşında—- olan davacının —– geçici iş göremezlik süresi zararının— olduğu, davacının kazanın oluşumunda — bulunduğunun kabulü durumunda, davacının talep edebileceği geçici is göremezlik zararının —olabileceği, —- kaybı oranı dahilinde maddi zararının toplam —- olduğu, davacının kendi yaralanması ile sonuçlanan davya konu trafik kazasında —-kusurunun bulunduğunun kabulü— durumunda, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maluliyet zararının— olduğu,—- davacının secici is göremezlik yararının da bulunduğunun—- davacının toplam maddi zararının – olacağı. kaza tarihi dikkate alındığında —— teminat limitinin içinde bulunduğu,
Geçici süre ile bir başkasının yardımına ihtiyacı olmayacağı ve devamlı surette bir başkasının da bakımına muhtaç olmadığına oy birliği ile mütalaa edildiğinin tespiti ile, davacının iyileşme döneminde ilişkin bakıcı gideri zararının bulunmadığının takdirinin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu, Tedavi Giderleri Yönünden; Davacı vekilinin——-sorumluluk alanında olmayan ve muhtelif yapılan tedavi giderlerinden sigorta şirketlerinin sorumlu olduğunu belirterek tazminat talep ettiği, İşbu talep edilen tedavi giderlerine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı gibi talebin hangi yönde olduğu ve ne kadar harcama yapıldığı konusunda da dava dosyasına beyanda bulunulmadığı, Ancak; tedavi gideri olup olmadığı konusu uzmanlık alanımız dışı olması nedeni ile hukuki münakaşasının elbette Yüce Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
4. Temerrüt Tarihi ve Faiz; Dava dosyasında davacı vekilinin dava öncesi talebinin —- tarihinde davalı sigorta şirketi kayıtlarına alındığı ve hasar dosyası açıldığının tespiti ile; —- tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin —ve hukuki değerlendirmesinin —— savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
—– iptal kararı sonrasında yeniden maluliyet raporu alınması yönünde kurulan ara karar sonrasında celp edilen maluliyet raporu sonrasında dosya tekrardan ek rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 2. Ek raporlarında özetle;
“1. Kusur Yönünden;
Dava konusu olayın—– yaralanmalı, TRAFİK KAZASI olduğu,
Meydana gelen kazada ” KAÇINILMAZLIK “faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir KAZA niteliğinde olduğu,
Dava konusu kazanın oluşumunda;
—- plaka sayılı araç sürücüsü —– % 70 kusur oranı ile ASLİ KUSURLU, olduğu,
Yaya —– % 30 kusur oranı ile TALİ KUSURLU olduğu,
Bu kapsamda kusur tespitine yönelik kanaatimi değiştirecek yeni bir bilgi, belge ve dokümanın dosya muhteviyatına sunulmamış olduğundan Kök Rapor görüş ve kanaatimin değişmediğini,
2. Tazminat Miktarı Yönünden;
6.–.—–
—- tarafından hazırlanan raporda; —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının; —- yararlanılarak —— olunarak;
—–meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme — süresinin olay/kaza tarihinden itibaren / erişkin olması halinde —- aya kadar uzayabileceğine, geçici süre ile bir başkasının yardımına ihtiyacı olmayacağı ve devamlı surette bir başkasının da bakımına muhtaç olmadığına oy birliği ile mütalaa edildiği,
3. Maddi Zarar; Davacı — tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; yapıldığında; —-
Davacı —- tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu;
Kaza tarihinde —yaşında ——davacının — geçici iş göremezlik süresi zararının — olduğu, davacının kazanın oluşumunda % 30 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının —- olabileceği,
—– efor kaybı oranı dahilinde maddi zararının toplam —- olduğu, davacının kendi yaralanması ile sonuçlanan davya konu trafik kazasında % 30 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maluliyet zararının —-olduğu, davacının geçici iş göremezlik zararının da bulunduğunun —- kabulü durumunda; davacının toplam maddi zararının — olacağı, kaza tarihi dikkate alındığında —-teminat limitinin içinde bulunduğu
Geçici süre ile bir başkasının yardımına ihtiyacı olmayacağı ve devamlı surette bir başkasının da bakımına muhtaç olmadığına oy birliği ile mütalaa edildiğinin tespiti ile, davacının iyileşme döneminde ilişkin bakıcı gideri zararının bulunmadığının takdirinin elbette —- ait olduğu,
Tedavi Giderleri Yönünden; Davacı —– sorumluluk alanında olmayan ve muhtelif yapılan tedavi giderlerinden sigorta şirketlerinin sorumlu olduğunu belirterek tazminat talep ettiği, İşbu talep edilen tedavi giderlerine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı gibi talebin hangi yönde olduğu ve ne kadar harcama yapıldığı konusunda da dava dosyasına beyanda bulunulmadığı, Ancak; tedavi gideri olup olmadığı konusu uzmanlık alanımız dışı olması nedeni ile hukuki münakaşasının elbette Yüce Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Eldeki dava sırasında —– şartlara ilişkin iptal kararı verdiği görülmekle incelenecek esas sorun — iptal kararının derdest dosyalarda uygulanıp uygulanamaycağı ve uygulanacak ise — yöntemi olarak benimseneceği yoksa —- tablosunun mu hesap yöntemi olarak benimeseneceği;maluliyet tespitine ilişkin hangi yönetmeliğin uygulanacağıdır.Bu konuya —- kararına göre—– ifadelerini iptal edilmiştir.
—– iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamamakta ve ancak—- sonra yürürlüğe girmektedir—–yasama,yürütme ve yargı organları,idari makamlar,gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı açıktır.
Diğer taraftan HMK 33 maddesinde —– hukukunu resen uygulanır.”
şeklinde ifadesini bulan yasal ilke gözetildiğinde; —– iptal kararlarının bu gibi kesin hüküm halini almamış derdest dosyalar yönünden uygulanmasının zorunluluğu ortadadır.
Zira, —– iptal kararları usulü kazanılmış hakların istisnasını teşkil ederler.
—— düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak —– bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin — aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların —- saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, —- üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir —–yoluna başvuran mahkemeler, —- verilecek kararlara uymak zorundadırlar. Bu durumda, itiraz eden mahkeme, elinde bulunan ve—- kararından önce açılmış olan bir davayı —– kararına göre çözecek ve doğrudan iptal kararının etkisini önceye uygulayacaktır. Ayni durum, itiraz yoluna başvurmayan mahkemeler yönünden de geçerlidir. İptal davası veya itiraz üzerine bir kuralın iptali sonucu, Mahkemeler bakmakta oldukları davaları bu karara göre çözmekle yükümlüdürler. Bu sonuç——– yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.—- altıncı fıkrasında yer alan kuralın sonucudur. …” gerekçesine yer verilmiştir.
Yine,—– bozma kararına uyulmakla meydana gelen usule ait müktesep hak esasının istisnası olarak henüz mahkemede veya—- bulunan işlere tatbiki gereklidir. —–iptal edilip, yürürlüğün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun —- belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş olup, derdest olan eldeki davaya da uygulanması zorunludur.” denilmiş, aynı yöndeki içtihat, —— kararlarında da: “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce —–iptaline karar verilirse, usulî kazanılmış hakka göre değil, —– iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme ve açıklama yapılmıştır.
Görüldüğü üzere, — denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının —–yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve bu durumun da bozma kararına uyulmakla meydana gelen usulî müktesep hakkın istisnası olduğu ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
—-birinci fıkrasında herhangi bir denetim yolu tanınmamış —-kararlarının kesin olduğu belirtilmiş, beşinci fıkrada “İptal kararları geriye yürümez” kuralına yer verilmiştir.
——- sarsmamak ve ayrıca devlet yaşamındabir kargaşaya neden olmamak, kazanılmış hakları korumak için iptal kararlarının geriye yürümezliği kuralı kabul edilmiştir. Böylece hukuksal ve nesnel alanda etkilerini göstermiş, sonuçlarını doğurmuş bulunan durumların, iptal kararlarının yürürlüğe gireceği güne kadarki dönem için geçerli sayılması sağlanmıştır. Bir kural işlemle kurulan statünün —– iptal kararıyla ya da bir başka kural işlemle kaldırılması durumunda, bu statüye bağlı —– işlemlerin de geçersiz duruma düşmesi doğaldır. Dolayısıyla bu öznel işlemlerle, ortadan kalkan statüye dayanarak ileriye dönük haklar elde edilemez. —bağlayıcılığı, ——- uyma zorunluluğu ve—- aykırı bir kuralın aykırılığının saptanmasından sonra uygulama alanı bulmasını kesinlikle önler. —- iptal kararlarının zaman içerisindeki etkisi böylece çıkmakta ve “İptal kararlan geriye yürümez” kuralı belirtilen anlamı taşıyarak geçerli olmaktadır. —- maddesindeki “İptal kararları geriye yürümez” kuralının, geriye yürümezlik kuralının, yalnız lafza bağlı kalınarak yorumlanması hukuk devleti ilkesine ve bu ilke içinde var olan adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi itiraz yoluyla yapılacak denetimin amacına da ters olduğu aşikârdır. Ayrıca iptal kararının geriye yürümezliği kuralı çoğu zaman iptal kararlarını işlevini ve etkinliğini azaltmaktadır.
———ifadelerini iptal ettiği,iptal kararı içerine göre sigorta şirketlerinin trafik kazalarından doğan tazminat sorumluluğunun öncelikle —- fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı,dolayısıyla trafik sigortası kapsamındaki tazminatların belirlenmesinde artık —- olmayan hükümlerinin uygulanabileceği, dolayısıyla bu karardan sonra sigorta şirketlerinin tazminat sorumluluğunu azaltan —- birçok hükmünün uygulanamaz hale geldiği görülmektedir
Bu kapsamda açılan davalarda—– genel şartların bunlara aykırı olmayan hükümleri ile bu doğrultuda yeni genel şartlarla çeliştiği durumda —- yürürlüğe girmesinden önceki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda uygulama yapılması gerekecektir ” şeklinde açıklamalar yapılmış olmakla mahkememizce de yukarıda belirtilen istinaf hükümlerinde belirtilen açıklamalar doğrultusunda kanaat edinilerek — iptal kararının derdest dosyalarda uygulanması gerektiği ve iptal kararı sonrasında— uygulama alanı kalmadığı,tazminat hesabına ilişkin —- tablosunun uygulanması gerektiği ;nitekim maluliyet tespitinde de özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğin uygulama alanı kalmadığı,uygulanacak yönetmeliğin—– tarihli genel şartlar öncesi uygulanan Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği olduğu kanaati hasıl olmuştur.
Hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikte bilirkişi 2. Ek raporu hükme esas alınarak yaya —- ettiği görülmekle %30 kusurlu olduğu kanaatine varılarak,davacının tespit edilen zarar miktarından %30 kusurunun indirilmesi sonucunda bilirkişi 2.ek raporunda tespit edildiği üzere — geçici iş göremezlik zararı ile — sürekli iş göremezlik zararının oluştuğu,temerrüd tarihinin sigortaya başvurudan — sonrası olan —- olduğu;tedavi gideri olan bakıcı giderine ilişkin talep yönünden ise belgelendirilmemiş olması nedeniyle bu yönden davanın reddine karar verilmesi kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen —- mahsubu ile bakiye —- karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
3- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 477,54 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 16.229,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam —- posta gideri olmak üzere toplam — yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen —- yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2021