Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/605 E. 2021/177 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/605 Esas
KARAR NO : 2021/177

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle;—– ——– olduğunu belirtmiştir. Davacı tarafın dilekçesi incelendiğinde şu hususlara değinildiği tespit edilmiştir; ——— ———— hasarlı olduğu görülmüş tutanak altına alınmıştır. Tutanak ile —— anında yapılmıştır. ——– talebi üzerine — miktar tespiti için bağımsız—- yaptırılıp rapor alınmıştır.—- sigorta tazminatı müvekkil tarafından —- –şirkete ödenmiştir. İcra takibi evvelinde davalı şirketlere rücu mektubu gönderilmiş ancak netice ve cevap alınamamıştır. Rücu başvurusu — ve dava konusu alacak tahsil edilemeyince davalılar aleyhinde——– sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Davalıların süresinde itirazı ile takip durmuştur. Davalılardan olan alacağın 3.000,00 TL için kısmi dava açılmıştır. Davacı vekili sayılan sebeplerden dolayı mahkememizden alacak miktarının avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı;——- özetle; Davalı vekili mahkememize sunduğu davaya cevap dilekçesinde; İcra dosyasındaki talepleri kabul etmediklerini beyan etmiş, söz konusu —- yapılan tüm işlemlere dair —- plaka sayılı araçların — —- olduğunu beyan etmiştir. Davaya konu hasara ilişkin ——– olduğunun görüleceğini belirten davalı vekili yükün kabul——- arasında —ettiğini, bu bahisle söz konusu icra takibine de itiraz etmiş olduklarını belirmiş, davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İhbar —– Davaya Cevap Dilekçesinde özetle; davalı tarafın aleyhine açılmış olan davayı—- ettiğini belirtmiş, davalının dava ile alakalı delilleri tebliğ ettirmek zorunda olduğunu, bunun yapılmamış olduğunu ve — bilgilerle cevap vermekte olduklarını belirtmiştir. —- müvekkilin ihbar edilen olmasından dolayı taraf olmadığından aleyhe doğrudan hüküm kurulamayacağını belirten ihbar olunan vekili, davacının müvekkil şirkete—- hasarına ilişkin teminat tutarının tamamı olan —- davacı tarafa ödendiğini, ödemeye ilişkin belgelerin celbinin gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER:
—– dosyası, hasar tutanakları, ödeme dekontları, —– bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; Dava konusu olayda, —– 23’ncü ve 25’nci madde kapsamında –sonrası —olduğu,—- sorumluluğunda olan — yetersizliği sonucu oluştuğu, .CMR 37. madde kapsamında meydana gelen zarardan——– sorumlu olduğu, Davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesine göre şartlarının varlığının yerine geldiği sübuta ermiş olması nedeniyle halefiyet hakkı elde ettiği, elde etmiş olduğu halefiyet gereğince, zararın meydana gelmesinde tek başına sorumlu olduğu tespit edilen ——– gereğince hesaplanan 8.942,51TL tutarında gerçek zarar bedelini rücuen talep edebileceği, davacı sigorta şirketinin, rücuen talep edebileceği gerçek zarar tutarı olan 8.941,51TL’na— gereğince; —– tarihinin bu davalı için temerrüt tarihi olduğu anlaşıldığından 3095 Sayılı Kanun’un 2/2 maddesi gereği kısa vadeli avans faizi oranında faiz talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı tespit edilmiştir.
CMR uzmanı bilirkişiden alınan ek raporda özetle; .Dava konusu—– olduğu, ————- işinde meydana gelen hasarın,— 23’ncü ve 25’nci madde kapsamında—– sonrası net 8.952,41TL olduğu, zararın– taşıyıcının sorumluluğunda olan istiflemenin hatalı ve sabitlemenin yetersizliği sonucu oluştuğu, — 34 ve 36’ncı maddeleri kapsamında meydana gelen zarardan — olan——–Davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesine göre şartlarının varlığının yerine geldiği sübuta ermiş olması nedeniyle halefiyet hakkı elde ettiği, elde etmiş olduğu ———– zararın meydana gelmesinde sorumluluğu olan davalı — CMR 25’inci madde gereğince hesaplanan 8.942,51TL tutarında gerçek zarar bedelini rücuen talep edebileceği, Davacı ——- rücuen talep edebileceği gerçek zarar tutarı olan– Konvansiyonu 27’nci maddesi gereğince— yazılı talepte bulunmuş olduğu —–temerrüt tarihi olduğu anlaşıldığından, temerrüt tarihlerinden itibaren davalılardan 3095 Sayılı Kanun’un 2/2 maddesi gereği kısa vadeli avans faizi oranında faiz talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, — dayalı rücuen tazminat alacağı talebine ilişkindir.
Somut olayda;— — ürünlerin teslim alındığı sırada hasarlı olduğunun tespit edildiği, iş bu hususun — imzası ile tutanak altına alındığı, sigortalının talebi üzerine ödeme yapıldığından davalılardan, yapılan ödemenin rücuen tahsili talebi ile huzurdaki davanın ikame edildiği görülmüştür.
CMR m 32/1 “Bu sözleşme gereğince yapılan— davaların bir yıl içinde açılması gerekir.” şeklindedir.
Davalı tarafın alacak talebinin zamanaşımına uğradığına ilişkin savunmalarının incelenmesinde; CMR’nin 39/4. maddesinin “—–davalarda [rücu davalarında] madde 32 hükümleri uygulanır. Bununla beraber zamanaşımı ya bu anlaşma gereğince ödenmesi gereken tazminatın miktarını tayin eden son mahkeme kararının kesinleşme tarihinden yahut da böyle bir karar yoksa, fiili ödeme tarihinden itibaren başlar.” şeklinde olduğu, huzurdaki davada dava sonucu yapılan bir ödemeden söz edilmediği için zamanaşımının fiili ödeme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı ( davacının sigortalısının halefi olarak —- itibariyle talebin zamanaşımına uğramadığı görülmüştür.
Bu durumda, emtianın teslim tarihinin —- harca esas değer belirtilerek açılan huzurdaki dava ile birlikte zamanaşımının kesildiği, 10.09.2018 tarihinde davanın ıslah edildiği bu haliyle ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin henüz dolmamış olduğu görülmüştür.
TTK’nun 875.maddesi; “ (1) — eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. (2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın —sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, — etkili olduğu dikkate alınır.” hükmünü haizdir.
Yukarıda anılan yasa hükmü gereğince, — ——- süresindeki hasarından ve zayiinden sorumlu olduğu, TTK m.858 gereğince, yükü alırken itiraz ileri sürmeyen—- itibarı ile ——— senede uygun, hasarsız ve sorunsuz olduğunu teyit etmiş olduğunun kabulü gerektiği, dolayısıyla yüklemesi sırasında ——- önceki taşıma ve/veya —- aşamalarında hasarlandığını ispatla yükümlü olduğu, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere hasarın ——– değil,—- ve sabitlemenin gerektiği şekilde yapılmamasından kaynakladığı, TTK 880. maddesi gereğince gerçek zarar ve 882. maddesi gereği sınırlı sorumluluk hükümlerine göre davalıların sorumluluğunun tespiti gerektiği, bu nedenle ancak 9.847,65 TL miktarında tazminattan sorumlu tutulabilecekleri belirtilmiş olmakla ve davalıların davadan önce temerrüde düşürüldüğü anlaşılmakla davanın kabulüne, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile—-itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 672,69 TL harçtan, peşin yatırılan 51,24 TL harcın düşümü ile geri kalan 621,45 TLharcındavalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 621,45 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 2.524,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte —– vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıld.