Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/602 E. 2021/926 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/602 Esas
KARAR NO: 2021/926
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalıya ait çeşitli ——— işini yaptığını, —–faturalandırıldığını, faturaların itiraza uğramadığını, davalının —- borcu kaldığını, borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını fakat davalının takibe itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra takibine mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında davacı şirketin —– tamirat ve tadilat yapım işleri için anlaştıklarını, ancak davacı tarafça yapılan hizmetlerin ayıplı olduğunu, gerekli ayıp ihbarlarının yapıldığını ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. — tarihli bilirkişi raporu özetle, Davacı —-yasal defterlerin —–belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, —– hükümlerine uygun olarak noter açılış kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, Davalı —- ait yasal defterlerin —– belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği,— uygun olarak —-tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı, davalıya ait ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, İcra takibine konu edilen tutarlı—– tarihinden sonra davalı adına düzenlenen fatura tutarlarından oluştuğu, bu tarihten önce tarafların açık hesap şeklinde çalıştığı, belirtilen tarih itibariyle davacı nezdinde davalının —– tutarında alacaklı olduğunun göründüğü, taraf ticari defterlerinde borç alacak bakiyesi ile ilgili —— sağlandığı, bu nedenle —– tarihinden sonra davalı adına düzenlenen faturaların işbu raporda inceleme konusu yapıldığı, söz konusu faturalara bağlı —– numaralı irsaliyelerin teslim alan kısımlarında nakliye işinin yapan—- bulunduğu, bu irsaliyelerin bağlı olduğu fatura toplamlarının — olduğu, davalı adına düzenlenen kalan —- tutarlı faturalara konu irsaliyelerin teslim alan kısımlarında herhangi bir imza bulunmadığı, —gönderilen müzekkere cevabına göre davacının davalı adına düzenlediği ve —- tutarlı faturaların davalı nezdinde kayıtlı bulunduğu, bu yönüyle tarafların—- mutabık kaldıkları, —– tutarlı bakiye üzerinde taraf ticari defterlerinden mutabakat sağlandığı, bu nedenle — davacı lehinde hüküm kurması halinde — takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutarın —- olacağı, davacı takibinde ticari temerrüt faiz oranı üzerinden — birikmiş faiz istendiği; muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla mütemerrit olduğu —- bu yönde temerrüt ihtarına dosyaya rastlanılmadığından birikmiş faiz talebine, mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediği; dosya kapsamında yapılan incelemede, dava dosyasında taraflar arasında yapılan sözleşmeler mevcut olmayıp, yapılan işler ve iş sürelerinin belli olmadığı için işin gecikmesiyle ilgili bir kanaate varılamayacağı; ancak davacının yaptığı imalatlara ilişkin davalıya kestiği faturalara yasal süresinde, ayıplı imalat, iş tesliminde gecikme gibi nedenlerle itiraz edilmediği ve bu konularda davacıya bildirim yapılmadığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor alınmıştır. — tarihli bilirkişi ek raporu özetle, Davacı —- belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, —— uygun olarak noter açılış kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davalı —- belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği,—–tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı, davalıya ait ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, İcra takibine konu edilen tutarlı — tarihinden sonra davalı adına düzenlenen fatura tutarlarından oluştuğu, bu tarihten önce tarafların açık hesap şeklinde çalıştığı ve belirtilen tarih itibariyle davacı nezdinde davalının alacaklı olduğunun görüldüğü, taraf ticari defterlerinde hususla ilgili mutabakat sağlandığı, bu nedenle işbu raporda —-tarihinden sonra davalı adına düzenlenen faturaların inceleme konusu yapıldığı, söz konusu faturalara bağlı irsaliyelerin —- numaralı irsaliyelerin teslim alan kısımlarında nakliye işinin yapan şoför imzalarının bulunduğu, bu irsaliyelerin bağlı olduğu fatura toplamlarının— olduğu, davalı adına düzenlenen kalan —–faturalara konu irsaliyelerin teslim alan kısımlarında herhangi bir imza bulunmadığı, —– gönderilen müzekkere cevabına göre davacının davalı adına düzenlediği ve —- tutarlı faturaların davalı nezdinde kayıtlı bulunduğunun görüldüğü, bu yönüyle tarafların —- beyannamelerinde mutabık kaldıkları, — takip tarihi itibariyle takibe konu — bakiye üzerinde taraf ticari defterlerinden mutabakat sağlandığı, bu nedenle —- davacı lehinde hüküm kurması halinde — tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutarın — olacağı, Davacının takibinde ticari temerrüt faiz oranı üzerinden —- birikmiş faiz talebi olduğu; muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla mütemerrit olduğu—- bu yönde temerrüt ihtarına dosyaya rastlanılmadığından birikmiş faiz talebine, mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediği; Dosya kapsamında yapılan incelemede, dava dosyasında taraflar arasında yapılan sözleşmeler mevcut olmayıp, yapılan işler ve iş sürelerinin belli olmadığı için işin gecikmesiyle ilgili bir kanaate varılamayacağı; —– tarihleri arasındaki maillerin incelenmesinde, davalı tarafından davacıya, yazışma konusu mağazaların tadilatı ve arızaların bildirildiği, işbu arızaların davacı tarafından giderildiği, yazışma konusu edilen arızalara ilişkin daha sonraki süreçte davacıya bir bildirimin olmadığı, ——- tarihleri arasındaki maillerin incelenmesinde, davalı firmanın kendi içinde yaptığı yazışmalar ile davalı firmanın çeşitli konularda aldığı teklif mailleri olduğu, bu maillerde davalı firmanın davacı firmaya ayıplı imalatlara ilişkin bir bildirimin olmadığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, açık hesap ilişkisine dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir
Taraflar tacir olup, dava tarihi itibari ile somut olaya uygulanması gereken ——uyarınca, açık ayıplarda — gün içinde alıcının satıcıya ayıp ihbarında bulunması gerekir. Gizli ayıplarda ise alıcının —– gün içinde muayene ve ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır. ——
Davalı şirketin taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında tamirat ve tadilatı yapılan işlerin ayıplı olduğuna yönelik savlarının yerinde olup olmadığının araştırılması amacıyla heyet raporu aldırılmıştır.
Davalı vekilinin itirazlarının da karşılandığı ek raporda konu ile alakalı olarak; ”
—— incelenmesinde davalı tarafından davacıya yazışma konusu mağazaların tadilatı ve arızaların bildirildiği işbu arızaların davacı tarafından giderildiği, yazışma konusu edilen arızalara ilişkin daha sonraki süreçte davacıya bir bildirim olmadığı,
— tarihli dava delil dilekçe ekinde verilen —— tarihleri arasındaki maillerin incelenmesinde, davalı firmanın kendi içinde yaptığı yazışmalar ile davalı firmanın çeşitli konularda aldığı teklif mailleri olduğu, bu maillerde davalı firmanın davacı firmaya ayıplı imalatlara ilişkin bir bildirim olmadığı,” yönünde tespitlerde bulunduğu görülmüştür. Diğer yandan davalı şirketin davacı şirkete ayıp ihbarına yönelik mailler dışında noter vasıtası ile ayıp ihbarında bulunduğuna yönelik bir iddia da bulunmamaktadır. Bilirkişi raporuna yansıyan mail içerikleri değerlendirildiğinde davacı şirketin tadilat yapım işini üstlenen davalı şirkete süreç içerisinde tamirat-tadilat yapımından kaynaklı aksaklıklarının bildirildiği, davalı tarafın ise arızaların giderileceğine yönelik geri dönüşlerin sağlandığı, davacının takip başlattığı tarihe kadar ki daha sonraki vetirede davacı şirketin davalı şirkete ayıp ihbarına yönelik bir bildirimde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Taraf tanıkları ayıplı ifa ve ayıp ihbarı yönünden dinlenilmiş olup davacı tanıkları ayıp ihbarının mailler yolu ile davalı şirkete iletildiği, ilgili kişinin —– olduğu ileri sürülmüş, bu husus ise bilirkişi raporunda incelenmiş ve sonuç itibariyle şirketler arasındaki ayıp ihbarına yönelik maillerden zaman içerisinde oluşan ayıpların giderileceğine yönelik geri dönüşler sağlanmış, davalı tanığı —– bitiminde herhangi bir ayıp söz konusu değildi—-bittikten sonra sandalyenin eksik olması, çekmecenin yarım açılması gibi ufak tefek sıkıntılar sonradan hallediliyordu—— tarafından yapılan işlere dair faturaları kabul edip yapılan iş karşılığında bedelin % 90 ına yakınına ve belki daha fazlasını ödemiştir. O süreçte herhangi bir itirazları olmamıştır.” şeklinde beyan ettiği anlaşılmıştır. Bu hali ile mail içerikleri ve tanık anlatımlarının bir bütünlük oluşturduğu değerlendirilmiştir.
Benzer konuya ilişkin——karar sayılı ilamında; “Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir. Mahkemece tacirler arasında ayıp ihbarının TTK’nın 18/3 maddesine göre yapılacağı, davalının süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabülüne karar verilmiş ise de TTK m.18/3’deki tacirler arasındaki bildirim usulleri geçerlilik şartı değil ispat şartıdır. Kaldı ki ayıp ihbarı TTK 18. maddesinde sayılan işlemlerden değildir. Davalı tarafça —— tarihli —- ihbarında bulunulduğu ileri sürülmüş olup faksın davacı adresine ulaştığı davalı tarafından ispat edildiği takdirde —— yapılan ayıp bildirimi ile ayıp ihbarının yapıldığının kabulü gerekir. Mahkemece bu konuda araştırma yapılarak dosyada bulunan ——davacıya ait olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklindeki açıklamalarına istinaden davacı yanın ayıp ihbarı hususunda gerek mailler gerekse tanık olarak dinlettiği şahitlerin beyanları nazara alındığında davalı yana ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediği değerlendirilmiştir.
— tarihli bilirkişi raporunda; — takip tarihi itibariyle takibe konu —- tutarlı bakiye üzerinde taraf ticari defterlerinden mutabakat sağlandığı,—- tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutarın —- olacağı..” mütalaa edilmiştir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla —– takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları —— beyan ettikleri —– formlarından anlaşıldığı, takip tarihi itibariyle —-alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu haliyle davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunun her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarından ortaya çıktığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplam —– beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği anlaşılmakla alacağın faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına müstahak bulunduğu anlaşılmakla —– üzerinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Davacı tarafın davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne yönelik iddiasını ispatlayamaması karşısında faiz alacağı yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile —— dosyasında itirazın iptali ile takibin —– üzerinden devamına, asıl alacağa icra takibinden itibaren ticari faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan —–üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.076,91 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 536,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.540,11‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, —–olmak üzere toplam — yargılama giderinden davanın kabul —-davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan —– yargılama giderinden davanın red 0,04 ve kabul 0,96 oranına göre hesaplanan 4,83 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 6.655,65 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.443,86 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———– Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2021