Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/595 E. 2019/464 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/488 Esas
KARAR NO : 2019/448
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 25/12/2018
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle;————müvekkillerinden … arasında———- poliçe numaralı ———— diğer müvekkili … ile de, ——poliçe numaralı ———— tarihinde akdedildiğini,
Müvekkillerinin ———– ile başlayan, kaza veya hastalık sonucu vefat teminatlı poliçeleri, bilahare ——. nezdinde,— birleşmesi neticesinde de, davalı ——– yaklaşık 20 sene devam ettiğini, müvekkillerinin prim ödemelerini, kredi kartlarına bağlı olarak 1998 tarihinden 2018 tarihine kadar aksatmadan düzenli bir şekilde yaptığını, üzerlerine düşen tüm sorumlulukları, eksiksiz ve tam olarak yerine getirdiklerini, buna rağmen, 2018 senesinin Nisan ayında, kredi kart ekstresini tetkik eden müvekkillerinin, hayat sigortasına ilişkin prim ödemelerinin tahsil edilmediğini fark edip davalı şirketin ilgili birimleri ile şifahi olarak irtibata geçtiklerini ve poliçelerinin fesih edildiğini bu şekilde haberleri olduğunu, şifahi görüşmelerinden bir sonuç alamayan ve poliçelerin feshinden sonra dahi kendilerinden aylık prim tahsilatı yapan davalı kuruma ihtarname keşide ederek, hiçbir kusurları olmaksızın yapılan haksız feshin iptali ile varsa prim borçlarını ödemeyi talep ettiklerini bu taleplerine de olumlu yanıt alamadıklarını, fesih bildirimlerinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, bu nedenlerle alacak davasının kabulü ile fazlaya dair her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5000 TL. alacağın, davacıların prim ödeme tarihlerinden itibaren kademeli olarak işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Davacılar ,davalı sigortanın sigortalısı konumundadır.Davalı vekilinin 18/03/2019 tarihli cevap dilekçesinin ekinde sunulan sigorta poliçesi incelendiğinde uyuşmazlığa konu olan sigorta ilişkisinin hayat sigortasından kaynaklandığı görülmüşütr.
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
Buna karşılık, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden(TKHK m.3/k) davacı ile ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan(TKHK m.3/ı) davalı arasında tüketici işlemi(TKHK m.3/l) bulunmaktadır.
Davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesidir. Hayat sigorta sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığa bakma görevi anılan kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesine ait bulunmaktadır.———–
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tüketici hakkında öncelikli uygulanması gereken özel nitelikteki 6502 sayılı TKHK uyarınca uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, görevin tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin olması nedeniyle tüketici mahkemesine (TKHK m.73) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE;
2-Davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
3-HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda ,kararın tebliğ tarihinden itibaren iki(2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. Maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. Maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK ‘nın 344.maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı 24/06/2019