Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/591 E. 2021/717 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/591 Esas
KARAR NO: 2021/717
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —— işlettiğini, davalının ise —- şahıs şirketinin sahibi olarak ——- — yaptığını, davalının uzun zamandan beri ——, ———- ettiğini, —- —-niteliğinde olan —- —- önermesinin yasaklandığını, müvekkilinin——– başında — aldığı —- satamadığını ve büyük zarara uğramış olduğunu, bunun nedeninin ——— şekilde satan——- daha indirimli şekilde — anlaşarak —– sattıklarını, bu nedenle müvekkilinin sene başında aldığı kitapları sene içinde satamadığını ve müvekkilinin —- uğradığını, müvekkilinin gerekli mercilere şikayetlerde bulunduğunu, —– müvekkiline vermediğini, müvekkilinin talebine rağmen satışını yapmadığım, başka bölgelerdeki ——- satın almak isteyen müvekkiline, diğer ——— geçirdiğini, müşteri kaybına uğradığını, satışlarının oldukça düştüğünü ve kâr edemediğini, açıklanan nedenlerle; taleplerinin kabulüne, davalıların fiilinin haksız rekabet olduğunun tespitine, davalıların haksız rekabetinin önlenmesine, davalıların kusurundan dolayı şimdilik — maddi zararın tazminine, damalılardan kusurundan dolayı fazlaya ilişen hakları saklr kalmak kaydıyla şimdilik — manevi tazminata mahkum edilmesine, müvekkilinin bu haksız eylemlerden dolayı fazlaya ilişkin hakları —- kalmak kaydıyla şimdilik —- yoksun kaldığr kazancın davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı —-Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ile diğer davalı—- arasında — yapıldığını, bu kapsamda müvekkil firma tarafından ——- olmak üzere tanıtılıp —— yetkilendirildiğini,— tarihli —–aldırılmaması konulu duyurusunun ve —– tarihli duyurusunun müvekkile şirkete yöneltilen dava konusuyla bir ilgisinin buiunmadrğınr, haksız rekabet iddialarının kabul edilmediğini, her ne kadar davacr haksız rekabet nedeniyle — ettiğini iddia etse de dosyaya sunulu—- yıllarına ait ——- olduğunun anlaşıldığı, yani davacmın zaten daha önceki yıllarda da zarar etmiş olduğunu, bu nedenle davacının zarar etmesinin haksız rekabet ile ilgisinin bulunmadığından hareketle davanın redddini savunmuştur.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;—-Davacı—- belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği,——– uygun olarak noter açılrş tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu—-belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği,—-uygun olarak— açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterleri —— niteliğine haiz olduğu, Davalı —- —- kapsamında defterlerin bilirkişi incelemesinde mahallinde hazır bulundurulması için davetiye çıkarıldığı, buna karşın davalı —- bir yazılı boyanda bulunmadığı, duruşmalara katılmadığı ve savunma vermediği görüldüğünden davalı —- herhangi bir inceleme gerçekleştirilemediği, Davacı — defterleri üzerinde yapılan incelemede davalılar ile gerçekleştirilen herhangi bir alım satım işleminin tespit edilemediği, Davacı vekilin müvekkilin — yıllarında büyük zarara uğradığı—– yerinde olmadığı, zira davacrnın yıllar itibariyle hiçbir dönemde kar elde etmediği,— yılına kadar satış ve zarar oranlarında ciddi —–düşüşlerin yaşanmadığı, zira davacının — satışlarının bir önceki yılar göre — satışlarının ise bir önceki yıla göre —- oranında artış sağladığı, anılan yıllardaki zarar tutarının da satrşlara bağlı olarak ciddi şekilde olumlu yönde gerilediği, buna karşın — önceki yıla göre– oranında azaldığı, zarar durumunun da bir önceki yıla göre —oranında arttığın görüldüğü, davacıdan —- yılları arasında davalılardan agerçekleştirilen —– miktar ve tutar bilgisini içerir listeleri ibraz etmesi istendiği, buna karşın taleple ilgili tarafımıza iletilen herhangi bir belge olmadığı, Dosya içinde yer alan—- anlaşıldığı kadarıyla okullarda yardımcı kaynak pazarlama ve satışının yapılmasının yasak olduğu, bunun — bağlamında bir iş hayatı şartı olduğu, Haksız rekabetin haksız fiil niteliğinde olması sebebiyle tanıkla da ispat edilebileceği,—celselerde alınan tanık ifadelerinden davalı — bu yasağa aykırı davrandığının anlaşıldığı, Dolayısıyla — eylemlerini—-bağlamında haksız rekabet teşkil ettiği, buna karşılık diğer davalı —doğrudan bu tür bir eylemine rastlanamadığı, davacının,— hükmüne aykırı eylemleri sebebiyle —-tarihinde açıldığı, dolayısıyla iş bu davanrn — hükmünde düzenlenen — yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığının anlaşıldığı, Davalıların davacıya kitap satışı yapmama konusundaki eylemlerinin ise tamamen sözleşme serbestisi sınırları içinde kaldığı ve haksız rekabet teşkil eden bir hususa rastlanamadığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine ulaşıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle; —- tarihli kök raporda belirtilen kanaatimizi muhafaza ettiğimizi, bu kanaatimizi değiştirmemizi gerektirecek herhangi bir yeni bilgi veya belgeye rastlanamadığı” şeklinde sonuç ve kanaatine ulaşıldığı beyan edilmiştir.
ISLAH: Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçelerinde belirttikleri alacak talebi kalemlerinden maddi tazminat taleplerinde arttırarak ıslah ettiklerini, —maddi tazminat talebimizi — maddi tazminat talebi olarak ıslah etmekte olduklarını,— manevi tazminat ve Müvekkilimin—- yoksun kaldığı kazancın davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davalı— yapmakta olan diğer davalı— çalışma sahası ——başında satın aldığı davalı —-, aynı — ——- daha aşağı fiyatlarla — satış yapılmasından ve davacının bu nedenle zarara uğramasından kaynaklı davacının davalı ——- merciilere şikayet etmesi dolayısıyla ertesi yıl bayi— basılan —- davacıya satmaması, diğer davalı—— kendi bayisinin çalışma alanı dışındaki —- başka bayiilerine sözleşmesel olarak satış yasağı koyarak davacının başka bayilerden —- edememesi sonucu gelişen olaylar zinciri kapsamında davalıların fiilinin haksız rekabet olduğunun tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, maddi ve manevi zararın tazminine ve yoksun kalınan kazancın tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava haksız rekabetin tespit ve men’i de maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Bir örneği dosyaya kazandırılmış ———incelendiğinde ders kitapları dışında kalan yardımcı kaynakların —— yapılmasının, öğrencilere aldırılmasının, almalarını zorlayıcı tutum sergilenmesinin ve satılmasının yasak olduğu yönünde bilgilendirilme yapıldığı anlaşılmıştır.
TTK’nın 55/1-e maddesinde; ” (1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
e) İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.” şeklinde hükme yer verildiği görülmüştür.
TTK’nın 56. maddesi uyarınca, iktisadi rekabetin objektif iyiniyet kurallarına aykırı her türlü suistimalinin haksız rekabet sayıldığı, TTK’nın 57/10. maddesi hükmüne göre ise, rakipler hakkında da cari olan kanun, nizamname, mukavele yahut mesleki veya mahalli adetler ile tayin edilmiş bulunan iş hayatı şartlarına riayet etmemenin, haksız rekabet oluşturduğu gibi, esasen anılan yasanın 56. maddesi ile hakime, çevreye, zamana ve günün ekonomik koşullarına intibak edebilen geniş ve değişik bir kıstas verildiği, haksız rekabet hükümlerinin sadece rakiplerin ekonomik çıkarlarını değil, rekabete dayalı ekonomik düzenin de korunmasını amaçladığı, nitekim — aynı görüşün benimsendiği görülmüştür.
Somut olayda —-olduğu anlaşılan .—-yürüttüğü, bununla beraber bayi sıfatı ile diğer —– satışı yaptığı, aynı zamanda—— konu ders kitapları dışında kalan yardımcı kaynakların—- açmak gibi şekillerle tanıtım ve reklamlarını yaparak —– daha ucuza öğrencilere satılmasını sağladığı, söz konusu durumun tanık —- beyanlarından anlaşıldığı, bu haliyle yasak eylemlerle öğrencilere satış yapılmasının davacının pazar payını daraltacağı ve dolayısıyla zarara uğratacağının muhakkak olduğu, davacının yasak eylemlerini bir —-şikayeti sonrasında davalı— yıl eğitim döneminde—- davacıya —– yapmamak suretiyle davacıyı zarara uğratması olayında davacının davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğunun kabulü gerekmiştir.
Davalı —- davacı arasında doğrudan bir dağtım ve bayilik ilişkisi bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı —-arasında bayilik ilişkisi mevut olup buna göre davalı —- —- hasredilen alanda diğer bayilerin satış yapmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalılar arasında davacınında faaliyet gösterdiği ——— düzenlendiği anlaşılmıştır. —–arasındaki hukuki ilişkiyi düzenleyen çerçeve niteliğinde ve sürekli bir sözleşme olup, yapımcı ürünlerin tamamını veya bir kısmını belirli bir bölgede tekele sahip olarak satmak üzere tek satıcıya bedeli karşılığında göndermeyi, buna karşılık tek satıcı da sözleşme konusu malları kendi adına ve hesabına satarak malların sürümünü arttırmak için faaliyette bulunmayı yüklenir —– Sözleşmenin serbestliği ilkesi uyarınca davalıların bu tarz bayilik sözleşmesi yapması durumunda davalı —- davacıya yönelik haksız rekabet gerçekleştirdiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Aynı şekilde davacı ile davalı —- davalıların davacıya kitap satmasını zorunlu kılan bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Ancak olayın oluş şekli incelendiğinde davacının faaliyet gösterdiği okul çevresinde yasak olmasına rağmen —– aracılığı ile—- yönlendirilmesi durumunda nazara alındığında kazanç sağlamak amacıyla tavsiye edilen —- isteyen davacıya bayi sıfatı ile —– satmayan davalı ———-Ticari faaliyet alanına başka bir teşebbüsün girmesine doğrudan veya dolaylı olarak engel olunması ya da rakiplerin piyasadaki faaliyetlerinin zorlaştırılmasını amaçlayan eylemler” olarak değerlendirilmiştir. Bu noktada Mahkememizce — tarihli bilirkişi raporunun —yerinde olmadığı değerlendirilmşitir.
— tarihli bilirkişi raporunda davalı .—– tarihinde açıldığı, dolayısıyla iş bu davanın —– zamanaşımı süresi geçtiği yönünde değerlendirmede bulunulmuş ise de;
Haksız rekabet devam ettiği sürece, haksız rekabette zamanaşımı cereyan etmez. Çünkü haksız rekabet fiili devam etmekte ve her gün için yeniden dava hakkı dğmaktadır. Bu sebeple haksız rekabette zamanaşımı süresi, haksız rekabetin başladığı tarih de değil, eğer sona ermişse, bu sona erme tarihinden itibaren işlemeye başlar. — Somut olayımız incelendiğinde davacının davalı—– her eğitim dönemi yenilenen eyleminden kaynaklı haksız rekabete maruz kaldığı anlaşıldığından davanın — yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu değerlendirilmiştir.
—- düzenlenen maddi tazminat davası, haksız rekabet fiili sonucunda zarara uğrayan kimse tarafından tecavüz edenin kusurlu olması halinde uğradığıı zarar ve ziyanı tazmin etmek için açılır, Hukuka aykırı bir fiil olmalıdır. Bu fiil, —–şartlarına uyan bir fiil de olabilir. Haksız rekabet fiilini işleyen kimse söz konusu fiile kusurlu hareketi ile sebebiyet vermiş olmalıdır. Haksız rekabetin kasıtlı ve ihmali bir şekilde işlenmesi halinde kusurun varlığı kabul edilir. Kusurun ağırlığı hükmedilecek tazminat miktarının belirlenmesinde önem taşır. Bu eylem sonucunda mağdur fiili bir zarara uğramış olmalıdır. Hukuka aykırı fiil sonucunda bir zarar ortaya çıkmamışsa maddi tazminat davası açılamayacaktır. Haksız rekabet eylemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı mevcut olmalıdır. Bu çerçevede davacı borlar hukukunun genel ilkelerine uygun olarak, —- zarara uğradığını ve zararın miktarını ispatlamak zorundadır. —-Somut olayımız incelendiğinde bilirkişi tarafından inceleme aşamasında davacıdan ——- arasında davalılardan gerçekleştirilen kitap alımlarına ait miktar ve tutar bilgisini gösterir belge istenilmiş olmasına rağmen bilirkişiye ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, haksız rekabetten zarar gördüğünü iddia eden tarafın zararı ispatlamakla yükümlü olduğu dava dilekçesinde ileri sürüldüğü şekli ile ——- yıllarında davalılardan alınan kitapların davalı —-haksız rekabet eylemlerinden kaynaklı satamadığı yönündeki iddiaları karşısında davacının satışı yapılan ve satışı yapılamayan — davalılardan alındığına yönelik bilgi ve belgenin sunulması ile birlikte satışı yapılamayan —- kendilerini yerinde inceleme yapan bilirkişiye sunması gerektiği oysa bilirkişi raporuna yansımış hali ile davacının —- yılları arasında davalılardan gerçekleştirilen kitap alımlarına ait miktar ve tutar bilgisini gösterir listenin ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu haliyle ispat edilemeyen maddi zararın ve yoksun kalınan kazanç tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Haksız rekabete mağruz kalan mağdurun manevi tazminat isteyebilmesi için şu şartlarının varlığı gerekmektedir. Haksız rekabet eyleminin kişilik haklarına bir tecavüz teşkil etmesi, tecavüz nedeniyle manevi zarar doğmuş olmalı, duyulan manevi zarar ile haksız rekabet fiili arasında uygun bir illiyet bağı olmalı, failin kusurlu olması gerekmektedir. Manevi tazminata karar verebilmek için haksız rakabet oluşturan fiilin aynı zamanda maddi zarara yol açmasına gerek yoktur. — uygulamasına göre haksız rekabet fiili sabit ise maddi tazminat oluşmasa da davacı lehine uygun bir manevi tazminat hükmedilmesi gerekir.
Manevi tazminatın miktarını davaya bakan hakim takdir hakkını kullanarak belirleyecektir. Ancak hakimin bu takdir hakkı keyfi ve kuralsız olmayıp bir takım esaslara bağlıdır. Hakim tarafından rekabet edenlerin sosyal ve ekonomik durumları, olayın mahiyeti ve hak sahibinde yarattığı üzüntü ve öfkenin boyutları, bunların yanı sıra tecavüze uğrayanın kendi kusurunun olup olmadığı, zararın meydana gelmemesi için failin almış olduğu tedbir olup olmadığı, failin basiretli bir tacir gibi davranıp davranmadığı gibi hususlar tazminat miktarının tayininde dikkate alınacaktır. ——
Manevi zararın tazmini konusu ile ilgili olarak, somut uyuşmazlıkta; yapılan haksız rekabetten dolayı davacının manevi zarara uğradığı ve bunun tazmini gerektiği iddia edilmekle birlikte, gerek tanık ifadesi ve gerekse dosyadaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında, davacının dosyaya kazandırmış olduğu diğer bayiiler ile yapılan —– görüşmelerinden davacının kendisine —– gerçekleşmemesinden kaynaklı girdiği çaba, gayret ve aşırı ticari efor ile birlikte bir takım idari mercilere yapılan başvurular dikkate alındığında davacının manevi zararının oluştuğu yönünde kanaate varılmakla davacının davalı — manevi tazminat isteminin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
——karar sayılı ilamında; “Dava marka hakkına tecavüzün tespiti, maddi, manevi tazminat ve itibar tazminatı istemlerine ilişkindir. Bu şekilde davacının davalıya karşı olan birden fazla istemini aynı dava dilekçesinde ileri sürerek istemesi mümkün olup, buna objektif dava birleşmesi denilmektedir. Esasen her biri ayrı bir dava konusunu oluşturan bu istemlerle ilgili olarak verilen kararların herbirinin ayrı vekalet ücretini gerektirmesine rağmen, mahkemece reddedilen manevi tazminat ve itibar tazminatı yönünden davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti yerine tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün açıklanan bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.” şeklinde gerekçelere yer verildiği görülmüştür. —- kararının ışığı altında davaya konu “haksız rekabetin tespit ve men’i”, “maddi tazminat” ve “manevi tazminat” istemlerine ilişkin talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmakla ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1)Davacının davalı —- karşı açmış olduğu davanın ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı —-kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın esastan reddedilmesi nedeniyle A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
B-1)Davacının davalı—– hakkında açmış olduğu dava bakımından Haksız rekabetin TESPİTİNE, bu şekilde haksız rekabet teşkil eden eylemleri yönünden bu davalının haksız rekabetinin men’ine,
2-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden haksız rekabetin tespiti açısından A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken —-vekalet ücretinin davalı —alınarak davacıya VERİLMESİNE,
C-1)Davacının maddi zararını ispatlayamaması nazara alınarak Maddi Tazminat ve Yoksun Kalınan Kazanç Kaybı Taleblerinin REDDİNE,
2-)Davalı —ret edilen maddi tazminat yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-)Davalı —- ret edilen maddi tazminat yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
D-1)Davacının manevi tazminat isteminin davalı– yönünde kabulü ile —- manevi tazminatın davalı— alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken —-vekalet ücretinin davalı — alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davalı—-kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ret edilen manevi tazminat üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken—–vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı — VERİLMESİNE,
E-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen — karar harcının davalı— tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
F- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan — başvuru harcının davalı — tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
G-Davalı —- edilen manevi tazminat yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
H-Davacı tarafından yapılan toplam — yargılama giderinden, kabul-red oranına göre belirlenen —- yargılama giderinin davalı —- alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —– Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2021