Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/577 E. 2022/852 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/577 Esas
KARAR NO : 2022/852

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 25/05/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/02/2012 tarihinde —–sevk ve idaresindeki —–sevk ve idaresindeki——- karayolunda trafik kazası yaptığını, ilgili kazada —– yaralandığını, müvekkilinin—–Hastanesi’ne yatırıldığını ve tedavi süresinde — takıldığını, kızının da 21 gün hastanede yattığını, müvekkillerinin bu kazada manevi olarak da çok etkilendiklerini, kazaya karışan aracın——poliçe numarası ile trafik sigortalı olduğunu, ilgili sigorta şirketine kazadan doğan tazminatın tüm ferileri ile ödenmesi için talepte bulunduklarını, ancak yasal süresi içinde cevap alınamadığını, kazadan ötürü maddi kayıplarının tamiri için şimdilik fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla belirsiz alacak olarak açtıkları her davacı için 500,00 TL olmak kaydıyla toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu——plakalı aracın müvekkili sigorta kuruluşu nezdinde trafik sigortalı olduğunu, davacı tarafından usulüne uygun başvuru yapılmadığını, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, ceza mahkemesi bilirkişi raporu ile bağlı kalınamayacağını, kusura ilişkin inceleme yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin poliçe limitleri kadar zarardan sorumlu olduğunu,—– sigortalarında hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışında kaldığını, manevi tazminat taleplerinin——teminatının dışında kaldığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini cevaben talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir
—– Trafik Tescil müdürlüğünden; Davaya konu ——- plakalı aracın ilk ediniminden itibaren tüm trafik kayıtlarının ve ruhsat bilgilerinin celp edildiği görüldü.
——Trafik Tescil müdürlüğünden; Davaya konu—— ilk ediniminden itibaren tüm trafik kayıtlarının ve ruhsat bilgilerinin celp edildiği görüldü.Davacının dava konusu kaza nedeniyle tedavi gördüğü hastanelerde tevdi evraklarının celp edildiği ve —- rapor alındığı görüldü.08/02/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir —— tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 29/03/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“Dosya kapsamında kaza tespit tutanağı ve kusura ilişkin rapor bulunmadığı, kesinleşen ——sayılı karar gerekçesinde davacı —— yönetimindeki—-arka kısımdan çarparak——sebebiyet verdiği olayda sanığın tam kusurlu olduğu anlaşılmı——” belirtildiği, davacı—— %100 kusurlu olduğunun kabulü halinde “hiç kimse kendi kusurundan yararlanmaz” ilkesi gereğince davacı—–için tazminat hesaplaması yapılamadığı,
—–plakalı sayılı —– ile sigortalı olduğu —– yöneltildiğinden ve dosya kapsamında ——–sürücüsüne kusur atfedildiğine ilişkin rapor da bulunmadığından davacı —–%100 kusurlu olduğunun kabulü halinde davalı—–şirketinin sorumluluğu bulunmadığından davacı—–için tazminat hesaplaması yapılamadığına ilişkin iş bu rapor sayın mahkemenizin takdirine arz olunur .” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 12/05/2022 “Her ne kadar bilirkişi tarafından ağır ceza mahkemesinde ——tam kusurlu olması nedeniyle hesaplama yapılmamışsa da ağır ceza mahkemesinin verdiği kararın—— kararı olduğu ve bu kararın bir mahkumiyet kararı olmadığı ve bu nedenle 6098 sayılı TBK’nın 74. Maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlamadığı görülmekle bilirkişi heyetine bir kusur konusunda uzman bilirkişi eklenerek kusur ve —– konusunda rapor alınmasına” şeklinde ara karar kurulmuş olup dosya yeni bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Yeni bilirkişi raporunda özetle;
“1.Davacı sürücü —– sevk ve idaresindeki—–plakalı aracı ile dava konusu 24/02/2012 tarihli kazanın oluşumunda ASLİ ve %100 KUSURLU olduğu davalı nezdinde trafik sigortalı—– plakalı aracı sevk ve idare eden sürücü —– kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
2. İş bu raporun kusur incelemesi bölümünde davacının %100 kusurlu olduğu belirtildiğinden “hiç kimse kendi kusurundan yararlanmaz” ilkesi gereğince tazminat hesaplaması yapılamadığına, davalı —- şirketince sigortalı —– plakalı sayılı araç sürücüsüne kusur atfedilmediğinden davalı —– şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı ve bu nedenlerle davacı —– için tazminat hesaplaması yapılamadığına ilişkin iş bu rapor sayın mahkemenizin takdirine arz olunur.” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
2918 sayılı Kanunun 91.maddesine göre; —– motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Aynı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirilebilecektir.(—– Davacının uğradığı zarar tek bir olaydan kaynaklanmakta olup, 2918 sayılı KTK.’nun 88. ve BK.’nun 50. maddesi uyarınca haksız fiile karışanların her biri zarardan müteselsilen sorumlu ise de meydana gelen kazada araç sürücülerinden birinin hiç kusurunun bulunmaması halinde kaza ile bu davalıların sorumluluğu arasında uygun illiyet bağının ortadan kalkmış olacağından, KTK 86. maddesi uyarınca işletenin sorumluluğu ortadan kalkacağından, işletenin sorumluluğunu üstlenen diğer davalı —— ve haksız fiil faili olarak meydana gelen kazada hiç bir kusur bulunmayan davalıların murisi araç sürücüsü —— davacının yaralanması nedeni ile doğabilecek tazminattan sorumluluğu söz konusu olamayacaktır. Bu nedenle bu davalılar yönünden davanın reddi yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Somut olayda dosyaya sunulan kusur raporlarında, davacı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu ve davalı —– sigortalı olan aracın sürücüsü —– kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan maddi ve hukuksal olaylara göre davalı —– sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmamasına, kaza ile davalı ——sorumluluğu arasında uygun illiyet bağının ortadan kalkmış olmasına ve KTK 86. maddesi uyarınca işletenin sorumluluğunun ortadan kalktığının anlaşılmasına göre, işletenin sorumluluğunu üstlenen davalı —— kaza nedeniyle doğabilecek tazminattan sorumluluğu bulunmadığı anlaşıldığından davalı —— aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının ayrı ayrı REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL harcın düşümü ile geri kalan 44,8‬0 TL harcın davacılardan taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacılar tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—— davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.