Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/566 E. 2020/183 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/566
KARAR NO: 2020/183
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 27/10/2017
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; dava dışı 3.kişi (davalının sigortalısı )———–plakalı araç tarafından—— tarihinde —— ait ——– plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu —– plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybı alacağı için araç sahibi 3.kişi ———- tarafından müvekkil ——— temlik edildiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında değer kaybının meydana geldiğini, bağımsız eksper tarafından ——aralığında olacağının tespit edildiğini, eksperlik hizmeti sebebiyle müvekkil tarafından —- ekspertiz ücreti ödendiğini, taraflarınca davalıya ——-tarihinde ihtarnamenin gönderildiğini, bu nedenlerle şimdilik ——– temerrüt faizi üzerinden ve kaza tarihinden itibaren kabul görmezse ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine , yargılama giderlerinin davalı tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkil şirketin işleteni ——— plakalı aracı ——– ile —— tarihleri arasında teminat altına alındığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına — olduğunu, poliçe sebebiyle şirketin bakiye teminat limiti olan —– ile sınırlı olduğunu, bu nedenlerle davanın yetkisizliğine, davanın husumet yokluğundan reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybından davalı sigorta şirketi olan ——– sorumlu olduğunu, taraflarına yöneltilen davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının aracın onarılması için hasar tutarının ——- aracında meydana gelen değer kaybının ise ————-arasında olduğunun belirtildiğini, bu miktarda hasar tutarının , bir araçta istenilen miktarda değer kaybının oluşmayacağının aşikar olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle husumet yokluğundan reddine , olmadığı takdirde haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi raporu , temlik sözleşmesi, değer kaybı ekspertiz raporu ,
Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen —— tarihli bilirkişi raporunda; —- plaka sayılı aracın sürücüsü ——– meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, kırmızı ışıkta bekleyen —— plaka sayılı araç sürücüsü——– meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, meydana gelen trafik kazası sonucu —-plaka sayılı araçta—–değer kaybının meydana geldiği ve bu bedelden ——- plaka sayılı aracın —— poliçesini düzenleyen davalı——— poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğu, davacı tarafından ödenen ——- ekspertiz ücretinin davalı taraftan tahsilinin mahkemenin takdirinde olduğunun beyan edildiği görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava; trafik kazası sonucunda araç üzerinde ortaya çıkan değer kaybının davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183/1. maddesine göre; Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Aynı Kanun’un 184/1.maddesi ile alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlanmıştır.
Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir. Alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen dava hakkı da devredilmiş olur. Bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olmaktadır ———
Bir sübjektif hakkı dava etme yetkisi, kural olarak o hakkın sahibine aittir. HMK’nın 114/1-d bendi ile “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları” dava şartları arasında gösterilmiştir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişilerin gerçekten o dava ile ilgili kimseler olması, bir başka ifade ile dava konusu sübjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkinin varlığı, usul hukukunda “sıfat” olarak tanımlanmaktadır. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Bir davada, taraflardan birinin, aktif ya da pasif husumet ehliyetini taşımadığı belirlenirse, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağı davacıya temlik edilmiştir. Bu nedenle dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi alan davacı, taraf sıfatını da kazandığından bu davayı açmak için aktif dava ehliyetine ve hukuki yarara sahiptir.———–
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; temlik edenin maliki olduğu ——– plakalı araç ile davalı —— plakalı araç sürücüsünün kullanmakta olduğu aracın —— tarihinde kaza yaptığı, dosya üzerinden alınan bilirkişisi raporuna göre —– plaka sayılı araçta meydana gelen trafik kazası nedeni ile değer kaybı meydana geldiği, değer kaybının —- olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalılardan ————maliki olduğu———–plaka sayılı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84 maddesi gereği kural ihlalinde bulunduğu ve % 100 kusurlu olduğu, mahkememizce iş bu rapora gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle itibar edildiği, davalı ———– plakalı aracın —– tarihleri arasında ———- sigortacısı olduğu, iş bu sebeple zarardan kusur ve sigorta limiti ile sorumlu olması gerektiği anlaşılmakla davalı araç maliki bakımından kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi bakımından dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile —– davalı ——– bakımından kaza tarihi olan ——- tarihinden itibaren; davalı sigorta şirketi bakımından ———– tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 368,88 TL olmakla başlangıçta alınan 118,50 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 250,38 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 118,50 TL harç ve yapılan 1197,70 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.316,20 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
4-Davacı taraf yargılamada kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş olmakla AAÜT gereği 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde ———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25.02.2020