Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/561 E. 2019/356 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/561 Esas
KARAR NO : 2019/356

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/04/2019

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
DAVA:Davacı vekilinin 26/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine——– ile sigortalı olan — — konutunun bulunduğu sokaktaki logarın tıkanması ve pis suların geri tepmesi ile yayılan suların 17/04/2017 tarihinde sigortalı konuta sirayet etmesi neticesinde sigortalı konutta dahili su hasarı meydana geldiğini, bu hasar neticesinde müvekkil şirket tarafından sigortalıya 9.240,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, müvekkil sigorta şirketinin sigorta kapsamında ödediği hasar bedelini işbu hasarda kusurlu bulunan davalılardan rücuen tazmin edilmesi amacıyla İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün 2018/8886 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların haklarında başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini, bu nedenle davanın kabulü ile itirazların iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, ücreti vekaletin ve yargılama giderlerinin davalılar üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar————. vekilinin mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 01/02/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının davaya konu icra takibi ile talep ettiği alacağın dayanağını oluşturan hasarın oluştuğu yerde 18/04/2017 tarihli iş emriyle yapılan imalattan önce müvekkillerinin hiçbir imalat yapmadığını, müvekkillerinin bu iş emriyle imalat yapıp hatayı düzelterek ve yaklaşık on gün sonraki iş emriyle de asıl imalatı yaparak paralarını aldıklarını, hasarın oluştuğu 17/04/2017 tarihinde hasarın oluştuğu yere iş emrine göre gidildiğini ancak araçların yetersizliği nedeniyle müdahale edilemediğini, hasarın oluştuğu tarihten önce imalat yapmadıklarını beyan etmiş, devamla davacının haksız ve yerin olmayan davasının reddine, davacının %20 oranında icra inkar tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı ——-vekilinin mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili idare ile diğer davalılar arasında imza edilen Yapım İşlerine Ait Sözleşmeyenin 25.4 maddesinde “yapım işlerinde yüklenici ve alt yükleniciler, yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması, hileli malzeme kullanılması ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan, yapının tamamı için işe başlama tarihinden itibaren kesin kabul tarihine kadar sorumludur. Bu zarar ve ziyan genel hükümlere göre yüklenici ve alt yüklenicilere ikmal ve tazmin ettirilir” olarak belirtildiğini, bu hükümler gereği ortada bir hasar var ise sorumluluğun yüklenici firmaya ait olacağından davanın müvekkil idare yönünden husumeten reddi gerektiğini, arz edilen nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına ile lehimize ücreti vekalete karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Somut olayda uyuşmazlık, 6102 Sayılı TTK’nun 1472(6762 Sayılı TTK’nun 1301.) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalılardan rücuen tahsili isteminden ibarettir.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun —– tarih ve 37 esas 9 karar—- sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı … olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Davacıya sigortalı konut özel mesken olup sigortalı gerçek kişidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Dava, 6102 sayılı TTK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Aynı doğrultudaki içtihatlar: Yarg. —–. H.D. 09/03/2016 T. 2015/15199 E. 2016/2972 K.; Yarg. —. H.D. 06/10/2016 T. 2016/9054 E. 2016/8456 K.; Yarg. —. H.D. 20/09/2016 T. 2016/7315 E. 2016/7396 K.)
Bu nedenle, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, HMK m.20/1 uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK m.20/1 uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin, davalı —————vekilinin yüzüne karşı diğer davalılar vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.