Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/540 E. 2019/341 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/540 Esas
KARAR NO : 2019/341

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, ilama dayalı olarak borçlu olan ———- İstanbul Anadolu ———-. İcra Müdürlüğü’nün 2009/19022 Esas saydı dosyası ile takip başlattığını, icra takibi devam ederken ticaret sicil müdürlüğü tarafından ——— tarihinde dava konu şirketin tasfiye edildiğini, bu sebeple İstanbul Anadolu —. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/579 esas sayılı dosyasında davada açıldığını ve borçlu olan davalı şirketin ihyası konusunda tarafımıza yetki ve süre verildiğini, borçlu olan —- sicil numaralı—– —— ihya edilmesine karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP : Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; Davalının TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü uyarınca işlem yaptığını, tasfiye sürecindeki yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, dava açılmasına sebep olmadığından yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi gereğince Ticaret Sicil Memurluğu’nca gayri faal olması sebebiyle re’sen terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 31/01/2019 günlü cevabi yazısıyla ihyası talep edilen şirketin münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen 6102 Sayılı TTK’nun geçici 7. maddesi gereğince müdürlükleri tarafından kendilerine yapılan ihtar ve ticaret sicil gazetesinde yapılan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan şirketin 18/02/2015 tarihinde re’sen terkin edildiği ve ticaret sicilinden silindiği bildirilmiştir.
İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün 08/01/2019 tarihli cevabi yazısıyla, müdürlükleri tarafından verilen bir yetki belgesi olmadığını ancak İstanbul Anadolu —— İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/376 sayılı dosyası üzerinden sicilden re’sen terkinine karar verilen şirket hakkında taraf teşkili sağlanması açısından davacı tarafa şirketin ihyası davası açmak üzere yetki ve süre verilmiş olduğu bildirilmiş olup mahkemenin dava dilekçesi ve duruşma zaptı ekli olarak gönderilmiştir.
Dava dilekçesinde her ne kadar İstanbul Anadolu ——–. İcra Hukuk Mahkemesinin —– esas sayılı dosyasında davada açıldığı yazılmış ise de, dava dilekçesinin delil kısmında beyan edilen mahkeme ile İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün cevabi yazysına ekli mahkeme belgelerine göre, şirketin ihyasının İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün —– sayılı icra takip dosyası ile buna bağlı bulunan İstanbul Anadolu —- İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/376 sayılı dava dosyası olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 26/06/2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 38. maddesi ile değişik 7. maddesinde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde kanunda yazılı halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yapılan yargılamaya göre, ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirket hakkında ihyası talep edilen şirketin halen devam eden icra takibinin ve buna bağlı davanın bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, ancak bildirimle yapılan ilana rağmen Ticaret Sicil Müdürlüğünce başvurusu bulunmadığından tasfiye edilmeksizin resen terkin edildiği anlaşılmıştır. Derdest olan icra takibinin sonucuna göre şirket borcu ortaya çıkabileceği, tasfiyenin şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olunmaksızın tamamlanamayacağı, ticaret sicilinden terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden icra takibinin ve buna bağlı davanın olması sebebiyle davanın kabulüne, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olması sebebiyle davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ————— sicil nosuna kayıtlı bulunup 18/02/2015 tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince sicilden terkin edilen ——————–6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin 2009/19022 esas sayılı icra takip dosyası ve buna bağlı olarak açılmış bulunan İstanbul Anadolu————- İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/376 esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında yürütülen icra takibinin ve davanın sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA,——— Müdürlüğüne yeniden TESCİLİNE,
2-Kararın Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu harçtan peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubuyla bakiye kalan 8,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı yasal hasım olduğundan davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı