Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/538 E. 2020/179 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/538 Esas
KARAR NO : 2020/179
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ——– harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın ————– adresinde işyerini kiralayarak lokanta olarak ticari faaliyetine başladığını, davacı firmanın fatura ödemesini geciktirmesi üzerine fatura gelmemeye başladığını, davalı firma bünyesinde yapılan araştırmalarda davacı firmanın davalı firmaya —— borcu olması nedeniyle enerjinin kesik olduğu söylendiğini, fatura bedellerinin ödenmesi durumunda faturaların normale döneceği ifade edildiğini, davacı firmanın borcu————- tarihlerinde davalının hesabına ödediğini, davalı kurumca geciken borcun ödendiği halde hiçbir bildirim yapılmadan davacının aboneliğinin iptal edildiğini, iptal gerekçesiyle davacı firmaya ölçü devresindeki sayaç işareti esas alınarak kaçak tarifeden işlemler yapıldığını, aboneliğin haksız feshi nedeniyle kuruma kaydı olmayan sayaçtan sözleşmesiz elektrik kullandığı gerekçesiyle ————-tutanaklar gereğince kullanılan enerjinin iki katı oranında sayaç işareti esas alınarak toplamda —–kaçak elektrik faturası tahakkuk edildiğini, davanın dayanağını oluşturan———- sayılı yasa ile——— sayılı yasa ile yine ———- yasalarda zararı aşan oranda tazminat istenebileceğine dair hüküm bulunmadığı, kanunda öngörülmeyen bir düzenleme ile ilgili yönetmeliğe dayanılarak zararı aşan oranda hukuken mümkün olmaması nedeniyle sayacın doğru tüketimi kayıt altına aldığı ve sayaç üzerindeki işareti esas alarak gerçek tüketim üzerinden ———–normal fatura tahakkuku olması gerekirken tespit edilen enerji miktarının iki katı oranında ———— bedelinde kaçak elektrik tahakkuku yapılmasının Yargıtay içtihatlarına da aykırılık teşkil ettiği beyan edilerek teminatsız olarak veya mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında dava konusu faturalara dayalı olarak yapılacak elektriğin kesme işleminin dava sonucuna kadar durdurulması ve davacının abone olma talebinin karşılanması hakkında ihtiyati tedbir karan verilmesi, davalı firmanın işlettiği lokantasında takılı ——– tesisat ile ilgili yaptığı abonelik sözleşmesine istinaden gecikmiş fatura borçlarını ödemesine karşılık yasal süre içerisinde enerjisi bağlanmadığı ve sözleşmesi yasaya aykırı iptal edilerek kayıtsız ve mühürsüz sayaçtan elektrik kullandığı gerekçesiyle—————– no.lu tutanaklar gereğince kullanılan enerjinin iki katı oranında sayaç işareti esas alınarak tahakkuk edilen toplamda —— bedelindeki asıl borcun fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla normal tarifeden gerçek kullanım bedeli ———– borcun davacı firmaya ait olmadığının tespiti ile vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde kuruma kaydı olmayan sayaçtan sözleşmesiz elektrik kullandığı gerekçesiyle kaçak tutanaklarının iddia edildiğini, davacı vekilinin iddialarının aksine davacı hakkında “mühür fekki”, yani “kesilen elektriği açmaktan” dolayı kaçak tutanaklarının tutulduğunu, tahakkuk eden borç miktarının ise önceki kullanıcının borcu olmayıp bizzat davacının dava konusu yeri kullanımı sırasında tutulan tutanaklara istinaden tahakkuk eden borç miktarı olduğunu, ——— tarihinde borç nedeniyle kesme ve mühürleme tutanağı tutularak tesisatın enerjisi kesildiği, daha sonra davalı şirket görevlileri tarafından yapılan kontrollerde davacının usulüne uygun olarak kesilen enerjiyi yükümlülüklerini yerine getirmeden izinsiz olarak açıp kullandığı tespit edilip hakkında ——- tarihinde ——- seri no.lu kaçak tüketim tutanağı tutulduğu, davacı şirketin mühür fekki yapmaya devam etmiş olduğu ve hakkında————- tarihinde ——- tarihinde ——– tarihinde ———-tarihinde ———- tarihinde ————- tarihinde ———- seri no.lu tutanakların tutulduğu, TMK 6. maddesi hükmü uyarınca ispat yükünün davacı tarafta olduğu ve davacının iddia ettiği olayları kanıtlayamadığını, 6100 sayılı HMK 204/2 maddesinde yetkili memurların görevleri içerisinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgelerin aksi ispatlanmcaya kadar kesin delil sayılacağı açıklandığı, Yargıtay ————– Başkanlığı —- E. ————K. sayılı ilamında da kaçak elektrik tutanaklarının aksi ispatlanmcaya kadar geçerli olan belgelerden olduğu açıklandığı, davacının mühür fekki yaparak enerji kullanmasının haksız fiil niteliğinde olduğundan davalı şirket tarafından bu tutanaklara istinaden davacı adına faturalandırma yapıldığı ve ——————- maddesi uyarınca davaya konu borcun tahakkuk ettirildiği, kaçak kullanımdan dolayı elektrik kullanan davacının haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğu bulunduğu beyan edilerek davanın ve başta ihtiyati tedbir kararı olmak üzere tüm haksız talepler bakımından esastan reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kaçak elektrik tahakkukuna dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
——— tarihli ara karar ile Dosyanın elektrik elektronik mühendisi ———— tevdii ile aboneliğin iptal edilmesinin ve kaçak kullanım tarifesi üzerinden taahhuk işlemi yapılmasının usule ve hukuka uygun olup olmadığı ve varsa taraflar arasındaki borç miktarı hususlarının da araştırılarak uyuşmazlık tespiti , dava ve cevap dilekçeleri ve dosya kapsamında rapor tanzimi istenmesine ilişkin ara karar kurulmuş ve —— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda————— nolu kaçak elektrik tüketim tespit tutanakları incelenerek özetle : ” Davalı şirketçe davacı adına borçtan dolayı düzenlenmiş olan ———- tarihli kesme bildiriminin—————–Zamanında ödenmeyen borçlar” başlıklı 15. Maddesinin 3 no.lu bendine uygun olduğu, işbu kesme bildirimine istinaden davalı şirket tarafından usulüne uygun olarak kesilip mühürlenen enerjinin davacı şirketçe borç ödeme yükümlülük yerine getirilmeden enerji kullanıldığı tespitinin ise —————- “Kaçak elektrik enerjisi tüketimi” başlıklı 26. Maddesinin 1-c bendi kapsamında kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edildiğinden dolayı davacı şirket adına düzenlenen kaçak tutanaklarının ilgili mevzuatlara uygun olduğu, işbu tutanaklara istinaden davacı adına düzenlenmiş olan kaçak tahakkuklarının da ——— yine ———-Maddelerine uygun olduğu ” şeklinde tespitlerde bulunularak rapor düzenlenmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık,tahakkuk eden elektrik tüketim borçlarının ödenmemesi nedeniyle davacının aboneliğindeki——— nolu tesisatın elektriğinin kesilmesi akabinde davacı tarafça usulüne aykırı elektirk kullanımı olup olmadığı,kullanım var ise bu kullanımın kesilen elektriği açmaktan dolayı iki kat tutarında faturalandırılıp faturalandırılamayacağı noktasındadır.Alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ,davalı tarafça davacı adına düzenlenen, kesilen elektrik enerjisinin yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması uyarınca yönetmeliklere uygun olarak düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde ,davalı şirkete yapılan iki adet ödeme dekontu sunmuştur.——-tarihli ödeme dekontunun bedeli ——-tarihli ödeme dekontunun bedeli ise ——Ödemelerin yapıldığı tarihten önce düzenlenen —– tarihli — nolu kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı bedelinin ———- tarihli ———- nolu kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı bedelinin ——— TL olduğu gözetildiğinde davacı tarafından yapılan ödemelerin ödeme tarihindeki borç miktarını karşılamadığı anlaşılmıştır.Davalı şirketçe usulüne uygun tutulan kaçak elektrik tutanaklarına konu bedelin ödenmeden elektriğin kullanılmasından dolayı tahakkuk ettirilen fatura tutarlarının ————– uygun olduğuna kanaat getirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ,hükme elverişli yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporu ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-İhtiyati Tedbir kararın karar kesinleşinceye kadar devamına,
2- Peşin alınan 701,23 TL harçtan, alınması gerekli 54,40 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 646,83 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 6.138,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yatırılmış olan delil avansından kullanılmış olan 14,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya iadesine, artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2020