Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/529 E. 2021/76 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/529
KARAR NO: 2021/76
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 27/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın——imzalandığı ve adı geçen firmaya krediler kullandırıldığını, davalı—–firmasının kefilleri ——müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını; bankalarından kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine davalı borçlulara—– yevmiye nolu ihtarnamesi gönderildiği, borcun ödenmemesi üzerine ——– dosyası ile icra takibine geçildiği, davalıların gönderilen ödeme emrine karşı borca itiraz ettikleri, davalının tüm itirazlarının haksız, hukuka aykırı ve takibi sürümcemede bırakmaya yönelik olup, kötü niyetli olduklarının yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacağını, borçlu davalıların haksız ve kötü niyetli olarak ——- sayılı dosyasından yapmış oldukları tüm itirazlarının iptali ile takibin devamını, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle itiraz olunan kısım üzerinden en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ve eklerinin tebliğe çıkarıldığı, ancak davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları, duruşmaya katılmadıkları anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava banka kredi sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış bilirkişi raporu alınmıştır. Davalılarca icra takibine itiraz dilekçesinde açıkça imzalara itiraz edildiğinden mahkememizce davalı şirket yetkilileri ——- zamanda davalı asil ——- yönünden beyanlarının alınması için 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 211/(1)-a maddesi ve 169 vd.maddeleri gereğince isticvap edilmelerine karar verilmiş ancak davalı şirket yetkilisi olan —- yetkilisi ve aynı zamanda davalı asil ——– usule uygun isticvap ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen duruşmaya iştirak etmedikleri dolayısı ile imzaların kendilerinden sadır olduğu hususunu kabul ettikleri anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede davacı banka tarafından hesabın — tarihinde kat edildiği, davalıların ———- tarihinde temerrüde düştükleri, takip tarihi itibarı ile davacının her hangi bir tahsilat yapmadığı, davalıların takibe itirazlarının soyut mahiyette olduğu, kefaletin şekil şartlarının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce deliller toplanmış dosya hesaplama yönünden bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bankacı Hesaplama Uzmanı — tarafından düzenlenen —- günlü raporda özetle ”…Davacı Banka ile davalı borçlu Şirket arasında yukarıdaki tabloda belirtildiği şekilde, muhtelif tarihlerde toplam — Çerçeve niteliğinde —- imzalandığı,—— üzerinden kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyle kefalet imzalarının bulunduğu,
2.Dosyaya sunulan Davacı Bankanın Yardımcı Defteri niteliğindeki hesap ekstreleri ve taksitli —- planının incelenmesi neticesinde Davalı Şirkete — tarihinde; ilk taksiti —- olarak üç ayda bir ödemeli olarak — olarak geri ödenmek üzere —— Kredisi kullandırıldığı, Kredilerin Davalı Borçlu Şirketin hesabına geçildiği, kredilere ilişkin Takip tarihi itibariyle herhangi bir tahsilat yapılmadığı,
3.Hesap Kat İhtarnamesinde, -bu davaya konu edilmeyen Borçlu Cari hesap Kredisi- dahil toplam —- kredi tutarı kat edilmekle birlikte ,—– takibin konusu edilmemiştir. Dolayısı ile bu davanın konusunu oluşturmadığından huzurdaki davada irdelenmesine, Borçlu cari Hesap Kredisi yönünden hesaplama yapılmasına gerek bulunmadığı,
4.Temerrüt Faiz Oranının ; —– Uygulanmakta olan faizin esas alınması halinde; Takip tarihi itibariyle, Davacı Bankanın Davalı borçludan —-olan Nakdi alacağı; yukarıdaki tabloda hesaplandığı şekilde——— olmak üzere toplam —olduğu,
—- oranında Temerrüt Faizi Üzerinden hesaplama yapılması halinde ; Takip tarihi itibariyle Kredi hesaplarından dolayı Davacı Bankanın Davalı borçludan olan Nakdi alacağı; yukarıdaki tabloda hesaplandığı şekilde — temerrüt faizi üzerinden ————— olduğu
6.Davacı Bankanın, davalı borçluda, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar, —— asıl alacak tutarı üzerinden temerrüt faizi talep edebileceği, uygulanacak temerrüt faizi oranının takdirinin —– uhdesinde olduğu,
7.Gayri Nakdi Alacak tutarı yönünden hesaplama yapılabilmesi için Davacı Bankanın Davalı Bankaya açtığı ve Davalının kullanımına tahsis ettiği çekleri gösterir Çek teslim makbuzu/makbuzları ile Çeklerin iade edilmediğini ve sorumluluk tutarlarını gösterir yardımcı defter niteliğindeki — sunması gerekmektedir. Bankanın —— izlemediği gayri nakdi riske ilişkin alacak talebinde bulunamayacağı kanaatindeyim. Belirtilen belgelerin sunulması halinde ek değerlendirme ve hesaplama yapılabileceği,
8.Tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Başkanlığınızın takdirleri içinde kaldığı, sonucuna varılmıştır…” şeklinde rapor sunmuştur. Davacı ve davalılarca bilirkişi raporuna süresi içerisinde herhangi bir itiraz sunulmamıştır.
———- bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiştir.O hâlde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar sözleşmenin 45. maddesindeki anlaşma uyarınca akdi faizin —– temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacak tespit edilmeli ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerekmektedir.” şeklindeki ilamı ile temerrüt faizinin belirlenmesindeki izlenmesi gereken yolu belirtmiştir.Bilirkişi taktiri mahkemeye bırakarak alternatifli bir hesaplama yapmıştır. Temerrüde ilişkin söz konusu maddede ayrıca bir temerrüt faizi oranı belirlenmemiştir.Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere — gereği bankaların ——– bankasına bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmektedir. Bu bu durumda krediye fiilen uygulanmakta olan—- oranının iki katı ——oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.Bilirkişi raporu hesap yöntemi ve içeriği itibarı ile denetime uygun bulunmuştur. Davacı bankanın davalılardan —- asıl alacak,—işlemiş temerrüt faizi,—— olmak üzere toplam —— alacaklı olduğu, alacağın likit ve borçluların itirazında haksız oldukları anlaşılmıştır. Tüm bu anlatılan hususlardan ötürü davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalıların —- sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının; ——— üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren — Temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —-işletilmesine,
Likit alacağa yapılan haksız itiraz nedeni ile asıl alacak miktarı olan — üzerinden hesaplanan —– icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 548.711,77 TL nispi harçtan peşin alınan 103.920,19 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 444.791,58 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 103.920,19 TL nispi harç olmak üzere toplam 103.956,09 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 647,30 TL tebligat, talimat ve müzekkere masrafı olarak toplam 2.147,30 TL yargılama giderinden kabul ve reddedilen orana göre hesaplanan 2.004,60 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(1). maddesine göre, 168.951,71 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ———– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2021