Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/527 E. 2021/699 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/283
KARAR NO: 2021/765
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında —– imzalandığını, borçluların imzalamış oldukları—–aykırı davranarak müvekkili bankadan kullandıkları kredi borcunu geri ödememeleri nedeniyle —— nolu ihtarnamesinin keşide edilerek, ihtarnamedeki yazılı tutarın ödenmesinin talep edildiğini, söz konusu ihtarnameye rağmen borçluların müvekkili bankaya olan borçlarını ödememeleri üzerine —- dosyasından davalı şirkete ait müvekkili bankaya rehinli —–hakkında menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, ancak davalı tarafından söz konusu takibe itirazda bulunulduğu, itirazlarının haksız, hukuka aykırı ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğundan itirazların iptalini talep ettiklerini, davalı tarafın itiraz dilekçesinde faize de itiraz edilmekteyse de; müvekkili banka ile imzaladıkları—— kendilerine ticari krediler tahsis edildiği ve kullandırıldığını, müvekkili banka ile imzaladıkları —–belirlenen faiz oranlarının da tarafların serbest iradesiyle kararlaştırıldığını, davalının sadece itiraz etmek için yapılmış, hiçbir dayanağı bulunmayan kötüniyetli itirazlar olduğunu, davalı tarafça borcun tüm ferilerine itiraz edildiği, borçlularla imzalanan ———borçlular tarafından ödeneceğinin düzenlenmiş olduğu bu nedenle davalının bu yöndeki itirazlarının da reddi gerektiğini, davalı borçlu hakkında yapılan takiplerin davalının, bankalarına olan borçlarının teminatını teşkil eden ipotek ve rehinden kaynaklanan ayrı ayrı takipler olduğu, söz konusu teminatların birbirinden ayrı olduğundan davalının iddia ettiği şekilde hakkında yapılmış bir mükerrer bir takip bulunmadığı, davacının sorumlu olduğu toplam alacak miktarının rehin ve ipotek miktarının da üstünde olduğunu; —— dosyası ile başlatılan icra takibine vaki tüm itirazların iptalini, takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkili davalı şirket aleyhine,——- dosyasıyla taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, taraflarınca işbu ilamsız icra takibine süresinde derdestlik itirazımızı da içerir borca, faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine süresinde itiraz talebinde bulunulduğunu, takibin itirazları ertesinde durdurulduğunu, davacı tarafından başlatılan —-sayılı takibin mükerrer olduğu, halihazırda davacı tarafın ———dosyasıyla aynı alacaklara ilişkin takip başlattığının anlaşıldığını, işbu borca mükerrer takip olduğu vurgusu da yapılarak itiraz edildiğini, taraflar arasında mutabakata varılmış bir borç bulunmadığını, davacı tarafın belirttiği alacak miktarı ile davalı müvekkilin hesaplarının örtüşmediği, davacı tarafın fahiş faiz oranlarıyla haddinden fazla bir borç miktarı ortaya çıkardığını, bunun da sözleşmenin kötüye kullanılması ve müvekkilini mağdur etmekten başka bir anlam taşımadığını, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış işbu davanın reddini, davacının haksız ve kötüniyetli talebinden dolayı %20 icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava —– kaynaklı menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile davalı aleyhinde başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yanca davalı aleyhinde ——tarihinde icra takibine girişilmiş, davalının — tarihli itiraz dilekçesi ile duran takibin devamını sağlamak amacı ile eldeki iş bu dava —- tarihinde açılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış dosya alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Davacı banka ile davalı şirket arasında —–bedelli —–imzalandığı, ayrıca davacı banka ile dava dışı ——– sözleşmeleri imzalanmış olup huzurdaki davacı da bu kredilere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeleri imzalamıştır. Davalının kefil olarak imzaladığı sözleşmeler incelenmiş yasaya uygun olarak kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin, müteselsil kefil olunduğuna dair ibarenin bulunduğu ve kefalet sözleşmesinin davalı yanca imzalandığı, kefaletin şekil şartlarının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında —- uygulanan faizin sözleşme şartlarına uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
————-karar sayılı —– gereğince davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. İspat yükü kendisinde olan davacı bankaya gönderilen muhtıra ile talep edilmesine ve bildirmediği takdirde dosyanın mevcut halindeki bilgi ve belgelere göre karar verileceği belirtilmesine rağmen temerrüt tarihi itibarıyle fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranını—– belgelendirmediğinden sözleşme hükümlerindeki temerrüt faizinin hesaplanmasının mümkün olmadığı ..” belirtmiştir. Mahkememizin —– tarihinde yapılan 1. Celsesinde taraf vekillerine eksik delillerini ibraz etmeleri için kesin süre verilmiş, aksi durumda bu delillere dayanılmış olmaktan vazgeçilmiş sayılacağı yüze karşı ihtar edilmiştir. Davacı bankaca kredilere fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı hakkında delil ibraz edilmemiştir. Yine bilirkişi raporlarında bu hususlar belirtilmesine rağmen davacı yanca itiraz dilekçeleri ekinde bu yönde delil ibraz edilmemiştir. Davacı banka takipte —– temerrüt faizi talep etmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10.5. Maddesi gereği kredi borçlusunun kredi sözleşmesinde belirlenen taksitleri ödememesi veya borcun muaccel hale gelmesi halinde alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren banca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının —- oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul eder hükmü bulunmaktadır. Davacı bankanın takibe konu ettiği — nolu —– olarak tespit edilmiştir. Davacı banka vekilinin fiilen uygulanan —-oranında en yüksek faiz talep edilmesine rağmen ibraz edilmediğinden — oranında temerrüt faizi uygulanması yerindedir.— için uygulanması gereken faiz oranı ise takipteki gibi — oranındadır.
Davalı vekili —- tarihli rapora itiraz dilekçesinde talebe bağlılık ilkesi gereği davacının — olarak hesaplamış olduğu temerrüt faiz oranının —- olarak hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir. Öncelikle yukarıda ifade edildiği üzere davacı banka takipte —-oranında temerrüt faizi talep etmiştir. Krediye fiilen uygulanan oranın —– takip başlatmıştır. Bilirkişi tarafından uygulanması gereken temerrüt faizi —-olarak tespit edilmiştir. Talebin aşılması söz konusu değildir. Talepten azına hükmedilmiştir. Yine davalı vekili cevap dilekçesinde aynı alacak için başka takip de yapıldığını, mükerrer takip yapılamayacağını iddia etmiştir. ——– sayılı ilamında açıklandığı üzere alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile alacaklının asıl kredi borçlusu hakkında haciz yolu ile takip yapmasına bir engel bulunmamaktadır. Davacı yan huzurdaki davada taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlamış olup rehin hakkının alacağı karşılamayacağı açıkça anlaşılmaktadır. Zira rehin tutarı toplam —— olup davacının davalıdan alacağı takip tarihi itibarı ile bunun çok üzerindedir.Davalı yan yine aynı tarihli itiraz dilekçesinde sözleşmedeki hükümlerin—– Maddesi gereği genel işlem şartlarına aykırı olduğunu iddia etmiştir.
Borçlar kanunun —–Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. ” hükmünü düzenlemiştir.
—– maddesinde genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olarak tanımlanmış, aynı —– karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğu, aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşullarının da yazılmamış sayılacağı düzenlenmiştir. Genel işlem koşulu olduğu tespit edilen sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin kapsamında kalması için, bu hükümlerin, taraflar arasında sonuca etkili şekilde müzakere edilmiş ve düzenleyenin genel işlem koşulu hakkında yaptığı bilgilendirmenin açık olması gerekir. Aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı tartışmasızdır.
—– davacının sigortalısı olan dava dışı ——–davalı şirket arasındaki alt kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, tüketici yasası kapsamı dışındadır. Mahkemece genel işlem koşulları uyarınca bazı hükümlerin yazılmamış sayılması gerektiği belirtilmiş ise de, taraflar tacir olup —– uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Her ne kadar —-arasında düzenlenmiş olan genel işlem koşullarına ilişkin hükümler tacirler yönünden de uygulanabilirse de,—– hükmü karşısında tacirler bakımından genel işlem koşullarının uygulanıp değerlendirilmesinde her somut olayın özelliğine göre daha dikkatli davranılması gerekmektedir.Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre somut olayda alt kira sözleşmesinin ——yer alan su baskını veya diğer felaketler hasara ya da bozukluğa yol açtığı takdirde kiracının kiralayana karşı indirim ya da tazminat hakkı olmadığına dair hüküm, tacirler arasındaki sözleşmenin niteliği göz önüne alındığında tacir olan alt kiracı yönünden ekonomik yıkım yaratacak düzeyde olmayıp, ortada genel işlem koşullarına aykırılık teşkil edecek bir husus bulunmadığının kabulü gerekir. Mahkemenin sözleşmenin bu hükmünün genel işlem koşullarına aykırı olduğu yönündeki görüşüne katılmak mümkün değildir.” belirtmiştir.
——kapama komisyon ücreti, dosya masrafı gibi kalemlerin genel işlem koşulları uyarınca yazılmamış sayılması gerektiği belirtilmiş ise de taraflar tacir olup —–uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Her ne kadar —- düzenlenmiş olan genel işlem koşullarına ilişkin hükümler tacirler yönünden de uygulanabilirse de ——- karşısında tacirler bakımından genel işlem koşullarının uygulanıp değerlendirilmesinde her somut olayın özelliğine göre daha dikkatli davranılması gerekmektedir….” belirtmiştir.
—–uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Davalı yanın şirket olduğu dolayısı ile tacir olduğu, sözleşme şartlarının karşılıklı müzakere edildiği ve davalının özgür iradesi ile söz konusu sözleşmeleri imzaladığı anlaşılmış davalının bu iddiasına itibar edilmemiştir.
—–dava konusu —— dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması..” ——-hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faiz kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak bulunmalı ve bu alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için temerrüt faizi ve bunun gider vergisi uygulanarak bankanın asıl borçludan isteyebileceği miktar saptanmalı ” gerekçeleri ile asıl alacağın ne şekilde hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
Hesap yönünden dosya bilirkişiye tevdii edilmiş denetime uygun bulunan— tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi itibarı ile Takipte ————- alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu hesap yöntemi ve içerik itibarı ile denetime uygun bulunmuştur. Davacı banka icra takibine söz konusu araçlarınn kasko değerini dikkate alarak —- üzerinden takibe girişmiştir. İcra takibinde ayrıca —- teminat mektubu riski bulunduğunu belirtip depo talebinde bulunmuş, gayrınakdi alacakların tazmin edilmesi halinde bu tutarın işleyecek komisyonu ile birlikte —–sınırlı olacak şekilde faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Söz konusu teminat mektuplarının nakde dönüşüp dönüşmediği araştırılmış ve bu hususta bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Yapılan incelemede söz konusu teminat mektuplarının icra takibinden sonra —— tarihinde nakde dönüştüğü tespit edilmiştir.
———–Mahkemece davacı banka alacağına teminat mektubunun nakde dönüştüğü tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmadığı gibi anılan tarihte teminat mektubunun nakde dönüştürüldüğü dikkate alınıp nisbi harca tabi olduğu gözetilerek, dolayısıyla noksan harcın tamamlatılması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi isabetsizdir. ” belirtmiştir. İcra takip tarihinden sonra nakde dönüşen —— teminat mektupları bedelleri üzerinden davacıya eksik harç ikmal ettirilmiş söz konusu teminat mektuplarının hangi tarihlerde nakde dönüştüğüne dair yazılı deliller davacıdan temin edilerek dosyaya kazandırılmıştır.
———– yargılama sırasında bazı teminat mektuplarının tazmin edildiği ve böylece tazmin edilen kısım yönünden davacı bankanın talep hakkı bulunduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece tazmin edilen teminat mektubu belirlenerek takibin bu alacak için tazmin tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle devamına karar verilmesi gerekirken..” belirtmiştir. Söz konusu teminat mektupları takip tarihinden sonra nakde dönüştüğünden nakde dönüştükleri tarihlerden itibaren tespit edilen temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili yönünde hüküm kurulmuştur. Ancak davacı banka icra takibinde araçların kasko değeri ile sınırlı olarak talepte bulunduğundan davalıdan iş bu takip nedeni ile talep edebileceği toplam alacak tazmin olan teminat mektupları bedelleri dahil olmak üzere —- sınırlıdır. Tüm dosya kapsamı, hesap yöntemi itibarı ile denetime uygun bulunan —— tarihli bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirilmiş davanın kabulüne, asıl alacak likit olduğundan haksız itiraz nedeni ile davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
TASHİH:
—– hesap hatalarının karar tebliğe çıkarılmadıysa resen düzeltilebileceğini belirtmiştir. Kısa kararda —–yazılmıştır. Bu nedenle kısa karardaki —- teminat mektubu bedelleri alacağının işleyecek faizleri ile birlikte —– davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ” şeklinde tashihine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile DAVANIN KABULÜNE;
—–takip dosyasına davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile
A-)Takipte —– üzerinden iptaline,
B-)Takipte —–üzerinden iptaline,
C-)Takipte —- üzerinden iptaline,
D-)Takipte — üzerinden iptaline,
E-) Takipte —- üzerinden iptaline,
F-) Takipte —üzerinden iptaline,
G-)Takipte — üzerinden iptaline,
H-)Takipte —- üzerinden iptaline,
I-)Takipte —-üzerinden iptaline,
İ-)Takipte — üzerinden iptaline,
J-)Takipte — üzerinden iptaline,
Davacının takipte ve iş bu davada — üzerinden talepte bulunduğu anlaşılmakla takibin talep gibi — üzerinden devamına,
2-Takipte —-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacak tamamen ödeninceye kadar — bu faiz üzerinden — vergisi işletilmesine,Takipte —- alacağa takip tarihinden itibaren alacak tamamen ödeninceye kadar — bu faiz üzerinden —- gider vergisi işletilmesine,
3-Takip tarihinden sonra tazmin edilerek nakde dönüşen —eminat mektubu bedelleri alacağının işleyecek faizleri ile birlikte —- davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile davalının asıl alacak — üzerinden hesaplanan %20 oranındaki —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
5—– harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından —-yargılama gideri mahiyetindeki harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı yanca yapılan toplam —-yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Ücr. Trf.’ne göre —- nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, ——İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde —– mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak —— suretiyle, —– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar , oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2021