Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/520 E. 2021/160 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/520 Esas
KARAR NO: 2021/160
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 22/12/2017
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili sigorta şirketine — plaka sayılı aracın kaza sebebiyle hasar görmesi sonucu, davacı/alacaklı müvekkil, sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacı ile ——- sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların süresi içerisinde borçlu olmadıkları iddiası ile borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalıların itirazı aşağıda açıklanan sebeplerle haksız ve mesnetsiz olup, iptali gerektiğini, alacaklı müvekkili nezdinde ——- plaka sayılı aracın, — nolu davalının maliki, —- plakalı aracın kusuruyla sebebiyet verdiği kaza neticesinde — tarihinde hasar gördüğünü, hasar sonucu, ——- olan dava dışı sigortalısına/servise davacı müvekkili sigorta şirketince — tarihinde poliçe limiti dahilinde —hasar tazminatı ödendiğini, dava konusu —- plaka sayılı araç hasarının, –nolu davalıya ait ve–nolu davalının kaza sırasında sürücüsü olduğu —- plakalı araç sürücüsünün kusuruyla sebebiyet verdiği kaza neticesinde meydana geldiğinden —— davalıların, davacı müvekkili sigorta şirketince dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından sorumlu olduğunu, davacı müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına hasar tazminatı olarak ödenen —– talepli olarak davalılar aleyhine sorumlulukları sebebiyle başlatılan icra takibinde, asıl alacağa ve fer’ilerine haksız olarak itiraz edilmesi sebebiyle Sayın Mahkeme nezdinde işbu davayı ikame etme zarureti doğduğunu beyan ile, açıklanan nedenlerle davalıların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı—– Vekili cevap dilekçesinde özetle; Diğer Davalı — tarihine kadar dava dışı —- olarak çalıştığını, — tarihinde ise davalı ——— plakalı aracı, kişisel işleri sebebiyle kimsenin bilgisi dahilinde olmadan izinsiz olarak BAŞKA ŞİRKETE AİT ARACI ALARAK hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini, başkaca bir deyişle, —– muhasebe sorumlusu olarak çalışan davalı —- çalışanı olmadığı müvekkili şirket ——ait aracı izinsiz olarak gasp ettiğini, mesai saatleri içerisinde herhangi bir “araç” kullanmasına hiçbir zaman gerek olmadığını, herhangi bir kusuru ve sorumluluğu bulunmayan müvekkili şirket ——— açısından davanın reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine talep ettiklerini beyan ile, müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletı’lmesine karar verilmesini, müvekkili adına, talep etmiştir.
Davalı —- dilekçesinde özetle; Asil kusurlu olanın davalı —— olduğunu, alacaklının davayı ve rücu hakkını davalı——Plakalı aracın davalı —-olduğunu, kusurlu olarak ve gizleyerek aracın —– yaptırmadığını, bu koşullarda aracın hiçbir şekilde trafikte kullanılmaması gerektiğini, davalının şahit olarak gösterdiği ——- plakalı araçla personel servisi yapmakta ve şirketin işlerini aktif olarak bu araçla gerçekleştirdiğini beyan ile, asıl kusurlunun — plakalı araç sahibi davalı —–olduğu, kaza saatinde geçerli bir —- olmadığından rücu talebinin de kesin olarak davalı/kusurlu —– gerektiği, davanın kendisi yönünden reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenilmesini, arz ve talep etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. —- tarihli bilirkişi raporu özetle, Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; —tarihinde meydana gelen ve dava konusu aracın hasarlı ile neticelenen olayda; Davalı tarafa ait — plaka sayılı araç sürücüsü davalı — oranında kusurlu olduğu, Dava konusu —- araç sürücüsü dava dışı —— tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin, —— araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olabileceği, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbeye ve hasar fotoğraflarına uygun olabileceği, Dava konusu aracın onarımının yapıldığı, —- nolu — dahil toplam tutarının — olan e-fatura fotokopisi bulunduğu, Dava konusu —-araçta meydana gelen toplam hasar tutarının —olabileceği, davalı sürücünün kusuruna isabet eden tutarın; —- olabileceği, —– asıl alacak üzerinden icra takibinin yapıldığı, Ödeme dekontunun sunulması halinde; sigorta tekniği ve —– plakalı araç işleteni ve riziko anındaki sürücüsüne karşı rücu koşullarının oluştuğundan söz edilebileceği, Dosyada ödeme dekontu bulunmadığından temerrüd tarihi hakkında görüş verilemediği, İcra-inkar tazminatı bakımından nihai ve tüm takdirin mahkememize ait olacağı sonuç ve kanaatine varmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı olan ——plakalı aracın kaza sebebiyle hasar görmesi sonucuyla müvekkili sigorta tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla ——–sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların süresi içerisinde borçlu olmadıkları iddiasıyla borca itiraz ederek takibi durduklarını, davalıların itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu ve iptali gerektiğini beyanla davalıların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer davalı —- müvekkili şirkette genel muhasebe sorumlusu olduğunu, — tarihine kadar çalıştığını, —-tarihinde şirkette kimseye haber vermeden müvekkili şirkete kayıtlı bulunan atıl haldeki —— plakalı aracı şirketin izni olmaksızın alarak hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkili açısından davanın reddine karar verilmesini ve görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyan etmiştir.
Dava, sigortacının sigortalısına ödediği tazminat bedelinin kusurlu 3. Kişiye karşı açmış olduğu rücu olacağına dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
—— sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklı —- vekili tarafından borçlu —— tarihinde borçlu şirketin sahibi olduğu ve diğer borçlunun sürücüsü olduğu araçla kusurlu olarak müvekkili şirketin —-olduğu araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğinden dolayı toplam —– ilamsız takipte bulunulduğu, borçluların süresinde borca itiraz ettikleri ve takibin durduğu davacı tarafından—— dosyasında söz konusu sigorta şirketi tarafından davalı ticari şirkete karşı açılmış rucüen tazminat davası olduğu mezkur mahkemece görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizce bilirkişi raporu tanzim ettirilerek kusur ve zararın tespit edildiği, davalıların esasa ve bilirkişi raporlarına karşı ileri sürmüş olduğu beyanların yerinde olmadığı hususları hep bir arada değerlendirilerek ——- tarihli denetime açık hükme esas alınabilecek şekilde hazırlanmış bilirkişi raporundaki tespitler nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alacağın likit olması konusunu ——- kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır. Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek, alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir. Somut olayımızda trafik kazası olayından kaynaklı oluşan zararın kusur durumu ile birlikte davalı tarafından belirlenebilmesi mümkün olmadığından, böylece borçlunun borçunu yalnız başına tahkik ve tayin etmesi beklenemeyeceğinden ayrıca takibe itiraz dilekçesindeki hususlar nazara alınarak davalı aleyhine yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
Sonuç olarak; itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına ilişkin talebin ise alacağın likit olmaması sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalıların takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne yönelik her hangi bir bilgi ve belge bulunmadığından faiz alacağı yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalılar tarafından—– icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak miktarı—– üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, faiz alacağı olan —— fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İnkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit bulunmadığından reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 186,89 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 46,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 140,16‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 46,73 TL peşin harç toplamı 78,13‬ TL ile 1.869,90 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat müzekkere gideri, Kep Reddiyatı, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 1.948,03‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,94 ve red 0,06 oranına göre hesaplanan 1.831,14 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 33,00 TL (tebligat ve müzekkere gideri) yargılama giderinden davanın red 0,06 ve kabul 0,94 oranına göre hesaplanan 1.98 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin
%94 kabul oranına göre 1.240,8‬0 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydın,
%6 red oranına göre 79,2‬0 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.572,36 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 163,64 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin, Davalı —– vekilinin ve Davalı ——-vekilinin yüzüne karşı miktar bakımından kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021