Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/515 E. 2020/577 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/515 Esas
KARAR NO : 2020/577

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Dava dışı,—– ait emtianın nakliyat ve abonman sözleşmesinin müvekkil ——— tarafından teminat altına alındığını, sigortalıya ait emtianın —– konteynerın davalı ——– talebi ile konteyner açılarak tam tespit yapıldığı sırada emtianın bulunduğu torbaların —–bıçağının darbesi ile yırtılması sebebiyle emtia da hasar meydana geldiğini, konuyla ilgili tutanak düzenlendiğini, dava dışı sigortalının uğradığı zararın müvekkilce tazmin edildiğini, davalının oluşan zarar nedeniyle sorumluluğunun bulunduğunu ve bu nedenle davalıya ihtarname gönderildiğini, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının ise borca haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini, anılan nedenle ile itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;——bulunan davacı tarafa ait konteynerde tam tespit yapıldığı sırada —– bıçaklarının değmesi sonucu 1 palette 20 kg’lık bir torba da yırtık oluştuğunu, içerisinde 1 kg ürünün yere döküldüğünü ve düşen torbanın tekrar bantlanarak — konulduğunu, bu duruma ilişkin dava dışı ——- gümrükçüsünün de imzasının bulunduğunu tutanağın düzenlendiğini, davacının 11 çuvalın zayi olduğuna ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının haksız iddiasını kendi kendine düzenlendiği tutanağa dayandığını, oysaki bu tutanakta antrepo ile dava dışı ———- tarafından düzenlenen tutanak tarihinde çelişki bulunduğunu, söz konusu tutanak tarihinin 27.12.2018 olduğunu ve davacının bu tutanağı 04.05.2018 tarihli ihtarnamesinin eki olarak gönderdiğini, ilgili tutanakta ——— beyannamesi ile gelen malzemelerde ——–hasarlı ürün tespit edildiği yönünde tespitte bulunulduğu, buna karşın dava konusu ürünlerin ——– tarihinde ——– halen daha müvekkil şirkette işlem gördüğünü, bununla birlikte tutanak tarihinin hasarın gerçekleştiği tarihten 7 ay sonra olduğunu ve evrak üzerinde usulsüzlük yapıldığını, davacının müvekkilden beklenen dikkat ve özeni göstermeyerek emtianın hasara uğramasına sebebiyet verildiği iddiasının kabul edilmesini, zira söz konusu olay kazaen yaşandığını ve hasarın da olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunduğu, davalı vekilinin diğer 01.08.2019 tarihli cevap dilekçesinde ise, taraflar arasında müvekkil şirkette üretin —- edilen gıda maddelerinin müvekkile ait fabrikadan teslim alınıp bu ülkedeki müşteriye teslim edilmesi işi bulunduğunu, bu hizmet karşılığından fatura edilen 3.850 Euro’nun davacıya ödendiğini, davacının müvekkile ait fabrikadan teslim aldığı emtiayı, yüklü bulunduğu —- limanından gemiye bindirdiğini, ancak—— limanına gitmesi gerekirken davacının ihmal ve kusuru ile sözleşmeye aykırı olarak daha uzak bir yer olan ——- limanına indiğini, bu nedenle müvekkil davalının sorumluluğunun bulunmadığını beyan etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası, tanık beyanları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
SMMM uzmanı bilirkişi, taşımacılık alanında uzman bilirkişi ve nitelikli hesap uzmanı tarafından sunulan bilirkişi heyet raporunda özetle; Dava konusu olayda, davacı … şirketinin düzenlemiş olduğu dosyaya sunulu olan—-Abonman Sözleşmesi’nin 7.maddesinde de yer alan münhasır sigorta poliçesi düzenlenmesi şartına riayet edilmediği, dosya içerisinde münhasır sigorta poliçesinin varlığına rastlanmadığı için, davacı … şirketinin sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi sunulu olan poliçeye dayandıramayacağından lütuf ödemesi ——-olarak nitelendirilebileceği, bu nedenle de lütuf ödemesi nedeni ile halefiyet şartları gerçekleşmediğinden, davalıya ödemiş olduğu bedel nedeni ile rücu edemeyeceği, başlatılan takibe davalının vaki itirazının bu yönüyle yerinde olduğu, davalı tarafından zarar verilen emtianın 1 torba olduğu ve 20 kg ağırlığında birim fiyatı l,738EURO/kg olduğundan, ilave bedelden de sorumlu olamayacağı için, —– sorumlu olacağı, davacının başlatmış olduğu takibin 42,53USD kısmının asıl alacak olarak yerinde olacağı, davacının hesaplanan asıl alacak tutarına takip tarihinden başlamak üzere, 3095 saydı Kanunun 4/a maddesinde belirtilen oranda faiz talep edebileceği, gerçek hasar tutarının yukanda hesaplandığı şekilde—– olacağı, davalının sigorta şirketinin ödemiş olduğu ilave bedelden sorumlu tutulamayacağı, davacının başlatmış olduğu takibin 583,34USD kısmı için yerinde olacağı, hesaplanan asıl alacak tutarına takip tarihinden başlamak üzere, 3095 sayıü Kanunun 4/a maddesinde belirtilen oranda faiz talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek raporda özetle; Dava konusu olayda, davacı … şirketince dosyaya sunulan kök rapora itiraz ile birlikte sunulan münhasır poliçe ile meydana gelen 1 torba zararın poliçe teminatı kapsamında olduğu, davalı tarafından zarar verilen emtianın (kök raporda da hesap edildiği gibi) —– cinsinden olmakla, geçerli olan kur karşılığı 42,53USD’den sorumlu olacağı, davacının başlatmış olduğu takibin 42,53USD kısmının asıl alacak olarak yerinde olacağı, davacının hesaplanan asıl alacak tutarına takip tarihinden başlamak üzere, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesinde belirtilen oranda (Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı) faiz talep edebileceği, bu nedenle davacı … şirketinin ödediği ilave %10 bedeli taşıyıcıya rücu edebilmek için dayanaklarını dosyaya sunmaması nedeniyle, taşıyıcının %10 ilave bedelden sorumlu olamayacağı sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı, şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacı şirket sigortalısı dava dışı ———– ait emtianın nakliyat ve abonman sözleşmesi ile teminat altına alındığı, sigortalıya ait emtianın 09.04.2018 tarihinde konteynere yüklenerek ———- talebi ile konteynerın açılarak tam tespit yapıldığı sırada emtianın bulunduğu torbaların —– bıçağının darbesi ile yırtılması sebebiyle emtia da hasar meydana geldiği, konuyla ilgili tutanak düzenlendiği, dava dışı sigortalının uğradığı zararın davacı … tarafından tazmin edildiği, davalının oluşan zarar nedeniyle sorumlu olduğu iddiasıyla davacı tarafça davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine huzurdaki davanın ikame edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi kök ve ek raporları bir arada değerlendirildiğinde; davadışı sigortalı ve davacı şirket arasında akdedilen —- Sigortası Abonman Sözleşmesine istinaden dava konusu emtianın taşınmasından evvel 08.04.2018 tarihinde taşımanın gerçekleştirileceği sefere özel olarak münhasır poliçe düzenlendiği, hasarlanan emtiaya ilişkin düzenlenen ekspertiz raporunun olması gereken ekleri içermediği ve özensiz hazırlandığının tespit edildiği, davalı şirket tarafından tutulan tutanağa göre 1 çuvalın hasara uğradığı, ancak iş bu tutanak altına sigortalı şirket gümrükçüsünün imza atmadığı, ekspertiz raporunda yer alan bir başka tutanağa göre ise 15 çuvalın hasarlı olduğunun belirtildiği ancak bu tutanağın altında yalnızca ——– imzasının bulunduğu, ancak tutanağın sektör teamüllerine aykırı düzenlendiği, Gebze —–. ATM’nce alınan — beyanında hasarın yalnızca 1 torbada bulunduğunun beyan edildiği, bu haliyle 1 çuval dışında kalan diğer çuvallara ilişkin hasarın — ürünün tahliyesi sırasında oluştuğuna dair somut bir delilin dosyada yer almadığı, 6102 s TTK’nun 1186. Maddesi gereği yapılan hesaplamada gerçek zararın 42,53 USD olacağı, davacı … şirketinin ödediği ilave %10 bedelin taşıyıcıya rücu edilebilmesi için dayanak belgelerin dosyaya sunulmadığı bu nedenle talebin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden cra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından İstanbul Anadolu — İcra Dairesinin — sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 42,53 USD ( takip tarihi-198,18 TL) asıl alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın, başlangıçta alınan 58,31 TL harçtan düşümü ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 3,91 TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 99,41 TL harç ve yargılama gideri olarak yapılan 2917,50 TL’nin193,20 TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre belirlenen 3,30 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre tespit edilen 198,18 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için red olan miktar için karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre tespit edilen 2.992,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.